Gazete Vatan Logo

Dünyanın en gizemli olayı... 60 yıl sonra ortaya çıktı, kurtulan olmadı

Rusya'da yaşanan esrarengiz olay dünyanın en büyük gizemlerinden biri. 1950'li yılların sonunda Rusya'da meydana gelen olayda yıllar sonra yeni bir gelişme yaşandı. Dyatlov Geçidi Vakası ismi verilen olaya konu olan kişiler ile ilgili sır detay gün yüzüne çıktı. İşte detaylar...

Dünyanın en gizemli olayı... 60 yıl sonra ortaya çıktı, kurtulan olmadı

1959 yılının Ocak ayında bir grup maceracı genç, o zamanlar Sovyetler Birliği'nde bulunan Rusya'nın Ural Dağları'na doğru yolcuğa çıktı.

Gruba öncülük eden 23 yaşındaki Igor Dyatlov isimli bir gençti. Rotalarını o çizmişti ve grup Kholat Syakhl dağının eteklerinden Ural Dağları'na doğru yönelecekti. Çok zorlu bir yolculuk olacağından hepsi emindi ancak gençliklerinin getirdiği cesarete de güveniyorlar ve yapılmamış olanı yapmak istiyorlardı.

Gençlerin grubundaki çoğu kişi Ural Politeknik Enstitüsü (UPI) öğrencisi ya da mezunuydu. 9 kafadar okulda tanışıp böyle bir maceraya atılmaya karar vermişlerdi. Hepsi tecrübeli tırmanıcılardı ve geçmişte buna benzer tırmanışlar yapmışlardı.

"BU YOLCULUKTA BİZİ NE BEKLİYOR?"

Üniversitede Radyo Mühendisliği 5. sınıf öğrencisi olan Zinaida Kolmogorova, yazdığı günlüğünde yolculuğun çok güzel başladığını ifade etti. Grubun neredeyse tüm üyeleri bu maceraları boyunca günlükler tutmaya özen göstermişti. Sadece bununla da kalmayıp yolculuklarını kameraya da almaya karar vermişlerdi. 9 kafadarın trendeki ve yolculuk başlamadan önceki görüntüleri oldukça neşeliydi.

Haberin Devamı

Kolmogorova'nın notlarında şu ifadeler yer aldı:

Acaba bu yolculukta bizi neler bekliyor? Neyle karşılaşacağız? Çocuklar ciddiyetle tüm yolculuk boyunca sigara içmeyeceklerine yemin ettiler. Acaba sigarasız ne kadar güç yetirmek zorunda kalacaklar?

GRUPTAN AYRILAN İLK KİŞİ...

1959 yılının 26 Ocak tarihine gelindiğinde tırmanış ekibi, kamyon sırtında yaklaşık 3 saatlik bir yolculuğun ardından Yuri Yudin, siyatik rahatsızlığı yaşadı. Daha fazla ilerleyemeyeceğini düşünen Yudin, eve dönmeye karar verdi. Bu karar onun hayatını kurtaran karar olacaktı.

Yudin'in dönmesinden bir gün sonra grubun kalanı yollarına devam etti. 1 Şubat'a ait günlüklerde bulunan bilgilere göre o gün gençler, kendileri için bile zorlu bir rota üzerinden günün geç saatlerine kadar yürümeye devam ettiler. Zorlu rotada yaklaşık 5 kilometre ilerledikten sonra Kholat Syakhl dağının eteklerine kamp kurup geceyi geçirme kararı aldılar. Burası asıl hedefleri olan Otorten Dağı'nın yaklaşık 16 kilometre uzağındaydı.

Haberin Devamı

20 Şubat'a gelindiğinde grubun hiçbir üyesinin ailesi onlardan haber alamıyordu. Bir kişi gönüllü olarak gençleri aramaya karar verdi ve gençlerin terk edilmiş kamp alanını buldu. Burada gençlerin geride bıraktıkları kamp eşyaları, günlükleri ve kamera bulundu.

ORMANA DOĞRU GİDEN AYAK İZLERİ...

Kamp alanında bulunan çadır parçalara ayrılmıştı ancak gruptaki kimseden hiçbir iz yoktu. Olayın ciddileşmesi ile güvenlik yetkilileri olaya müdahil oldu. Çadırda yapılan incelemede çadırın içeriden kesildiği ortaya çıktı. Burada ise 8-9 ayak izinin ileri doğru gittiği görüldü. Ayak izlerinin çıplak ayakla ya da çoraplı biri tarafından yapılmış olabileceği öne sürüldü. Ayak izleri, yakınlarda bulunan ormanlık alanın içerisine doğru gitmiş gibi görünüyordu.

Gruba ait kamp alanının bulunmasından bir hafta sonra devam eden araştırmalarda grup üyelerine ait ilk cesetler bulundu. Bulunan cesetler, 23 yaşındaki Krivonischenko ve 21 yaşındaki Doroshenko'ya aitti. İkisi de bir sedir ağacının altında cansız şekilde bulundu. Üstlerinde bir yangının kalıntıları vardı ve kamp alanından çok da uzak bir yerde değillerdi. Doroshenko'nun vücudu kahverengi-mor bir renk almıştı ve ağzından gri renkli köpükler çıkıyordu.

Haberin Devamı

NEDEN KAMP ALANINA DÖNMEDİLER?

Araştırma ekibi daha sonra 3 ceset daha buldu. Bunlar ise 23 yaşındaki Dyatlov, 22 yaşındaki Kolmogorova ve 23 yaşındaki Slobodin'e aitti. Hava sıcaklığının yaklaşık -5 derece olmasına rağmen bulunan 5 cesedin de üzerinde neredeyse hiç kıyafet yoktu.

Grubun geri kalan üyeleri ise aylar sonra dağdaki karların erimesi ile bulunabildi. Bunlar ise 23 yaşındaki Thibeaux-Brignolles, 20 yaşındaki Dubinina ve 38 yaşındaki Zolotaryov'du. Üçlünün cansız bedenleri ormanın derinliklerinde bulundu. Diğer bulunan arkadaşlarına göre en giyinik olanlar bunlardı. Hatta üzerlerinde diğer arkadaşlarının kıyafetleri de vardı.

Posta'da yer alan habere göre; araştırmacılar, donmuş arkadaşlarının üzerlerinden kıyafetlerini alarak yola devam etmeye çalışmış olabileceklerini belirtti. Ancak akıllarda tek bir soru vardı: Neden direkt kamp alanına dönmediler?

Haberin Devamı

EN KÖTÜ DURUMDAKİ CESET

Tabii ki gençlerin cansız bedenlerinin bulunması birçok ipucu sağlamıştı. Öncelikle, bazı cesetlerdeki dehşet manzarası güvenlik güçlerinin dikkatini çekti. Thibeaux-Brignolles, ölmeden önce kafasına ağır bir darbe almıştı. Dubinina ve Zolotaryov'un ise göğüslerinde yırtıklar vardı ve bir arabanın çarpmasının sebep olabileceği yaralar mevcuttu.

Aralarında cesedi en kötü durumda olan Dubinina'ydı. Dili, gözleri ve dudağının bir kısmı yoktu. Yüzünde bir sıkıntı var gibi duruyordu. Kafatasından bir parça da kayıptı. Bunlar sadece bu olayın gizeminin bir parçasıydı.

Grup üyelerinin dağınık kamp alanı yetkililerin kafasını karıştırdı ve bunun, yürüyüşçülerin kamp alanlarını aceleyle terk ettikleri ve sonuç olarak eşyalarının çoğunu geride bıraktıkları anlamına geldiğini düşündüler. Ancak gençler acele ile kamp alanını terk etmiş olsa neden yanlarına kamera almışlardı?

Zolotoryov'un cansız bedeninin boynuna asılı bir kamera da bulunmuştu. Bu kampta bulunan diğer 3 kameradan farklıydı. Zolotoryov'un kamerasının olayın gizemini çözmesi bekleniyordu ancak kamera çok hasar almıştı ve tamir edildiğinde bulanıklık dışında bir görüntüye ulaşılamadı.

Kamp alanında bulunan kameralarda incelenen görüntülerde, grubun içerisinden birilerinin sıkıntı çıkarmadığı ve grubun her üyesinin iyi anlaştığı ortaya çıkarıldı. Gençlerin hiçbiri birbirinin ölümünden sorumlu değil gibi görünüyordu.

60 YIL SONRA YENİDEN AÇILDI

'Dyatlov Geçidi Vakası'nın ilk soruşturması tatmin edici bir sonuç alamadan kapandı. Bundan tam 60 yıl sonra 2019 yılında ise Rusya Devleti bu vaka için bir soruşturma daha başlattı.

Yetkililer, çığ gibi açıklanamayan bir doğal gücün grubu çadırlarından dışarı zorlamasının ardından öğrencilerin ölüm nedeninin hipotermi olduğunu belirledi. Ancak çoğu kişi için bu sonuç tatmin edici olmadı.