Gazete Vatan Logo

Tüketim: Amaç mı yoksa ihtiyaç mı?

Tüketim, son yıllarda ihtiyaçları karşılamanın, hatta düşleri gerçekleştirmenin çok ötesine geçerek başlı başına bir amaç haline geldi. Oysa sınırsız tüketim çabasının ağır bir bedeli var ve günümüzde bu bedel de tüketimin kendisi kadar hızlı büyüyor

İsrafta zirveye oynuyoruz
u Türklerin yüzde 82’si yeni cep telefonuna sahip. İkinci el kullanımında da yüzde 18 ile dünya lideriyiz.
u Türklerin yüzde 92’si 1 cep telefonuna, yüzde 7’si 2 ve yüzde 1’i de 3 cep telefonuna sahip.
u Türkiye, yılda kişi başına 200 kilo ekmek tüketimiyle, Guinness Rekorlar Kitabı’nın 2007 yılı basımında “En çok ekmek tüketen ülke” olarak yer aldı.
u Bilinçsiz tüketim nedeniyle Türkiye genelinde çöpe atılan ekmeğin yıllık maliyeti 8.2 trilyon. Günde 284.000, yılda ise 103 milyon 660 bin adet ekmek bayatladığı için çöpe gidiyor.
u Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) verilerine göre, Türkiye’de kişi başına balık tüketimi yılda 8 kilogram seviyesinde bulunuyor. Dünyada ise kişi başına yılda ortalama 16 kilogram balık tüketilirken, Avrupa Birliği’nde (AB) yıllık tüketim kişi başına 22 kilogram düzeyinde.
u Türkiye’de ısıtma ve enerjide kullandığımız enerjinin yüzde 35’ini israf ediyoruz.
u Türkiye’de kişi başına yıllık kozmetik ürünleri tüketimi 11 Euro. Bu rakam Polonya gibi ülkelerde 30 Euro, Batı Avrupa’da 80 Euro, Kuzey Amerika’da 70 Euro civarında.


Türkiye’den ve dünyadan tüketim rakamları

TÜİK’e göre 2006 yılı itibarıyla Türkiye’de fertlerin yüzde 0,74’ü sadece gıda harcamalarını içeren açlık sınırının, yüzde 17,81’i ise gıda ve gıda dışı harcamaları içeren yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Açlık sınırı 2006 yılında, yüzde 0,87’den yüzde 0,74’e geriledi. 4 kişilik hanenin aylık açlık sınırı 205 YTL, aylık yoksulluk sınırı ise 549 YTL. Çalışmaya göre hane halkı büyüklüğü arttıkça, yoksulluk riski de artış gösterdi. Buna göre Türkiye genelinde 2005 yılında toplam 17 milyon 549 bin olarak belirlenen hanelerin 2 milyon 705 bin’i, bir başka değişle yüzde 15,42’si yoksul iken, 2006 yılında toplam hane sayısı 17 milyon 690 bin’e çıkarken, yoksul sayısı 2 milyon 473 bin’e indi. Türkiye genelinde 2005 yılında toplam hane içinde yoksul hane oranı yüzde 13,98 olarak belirlendi. Türkiye’de 2006 yılında, ücretli, maaşlı olarak çalışan ve yoksul konumda bulunanların nüfus içindeki payı, bir önceki yıla göre 0,74 puan artarak yüzde 14,60’dan yüzde 15,34’e çıktı. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), 2006 Yoksulluk Çalışması sonuçlarına göre, kentlerde 15 ve daha yukarı yaşta istihdam altındaki fertler kapsamında, maaşlı olarak çalışan ve yoksul konumda bulunanların nüfus içindeki payı 2005’de yüzde 18,63 iken 2006’da yüzde 18,85’e, kırsal bölgelerde de yüzde 8,05’den yüzde 9,5’e çıktı. SSK kayıtlarına göre 5 milyon 700 bin çalışan 549 milyon’un altında ücret alıyor. 2006 yılında SSK’ya kayıtlı çalışanların yüzde 65’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
(Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu)


u Dünya genelinde ortalama 1,7 milyar kişi, bir başka deyişle toplam nüfusun dörtte biri kadarı, tüketici sınıfına mensup.
u Yalnızca Çin’de 240 milyon insan, tüketici sınıfına katıldı. Bu sayı çok yakında ABD’deki tüketici sayısını aşacak.
u Özel tüketim harcamaları (evler düzeyinde mal ve hizmetlere harcanan miktar) 1960’dan beri 4 kat artarak, 2000 yılında 20 trilyon dolara kadar ulaştı.
u Dünya nüfusunun yüzde 12’sini barındıran Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da tüketimin yüzde 60’ı, dünya nüfusunun üçte birinin yaşadığı Güney Asya ve Afrika Saharası ise tüketimin yalnızca yüzde 3,2’si gerçekleşiyor.
u Günde 2 doların altında bir gelirle yaşamaya çalışan ortalama 3 milyar kişi gıda, su ve sıhhi tesisat gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için tüketimlerini artırmak zorunda.
u ABD’de yeni evler 2000 yılında 1975 yılına oranla yüzde 38 büyüdü, üstelik ev başına düşen ortalama kişi sayısı da düştü. Bu tüketim kalıplarının sonucunda, Dünya nüfusunun yüzde 4,5’ini barındıran ABD, Dünya karbondioksit emisyonlarının yüzde 25’ini üretiyor. Yine de tüketimin artması Amerikalılara mutluluk getirmedi. Bugün, ABD’lilerin üçte biri kendini ”oldukça mutlu“ sayıyor. Bu oran 1957’de de aynıydı, üstelik ABD’liler o tarihte bugün sahip olduklarının yarısı kadar zenginliğe sahiptiler. Buna karşılık, Amerikalılar endüstriyel dünyanın en fazla çalışanları, ortalama bir Avrupalıya göre her yıl 9 hafta daha fazla çalışıyorlar.


Çözümler elimizin altında

Hükümetler, iş dünyası ve tüketiciler için tüketimi yeniden yönlendirecek ve frenleyecek fırsatlar mevcut. İşte bunlardan bazıları...
Ekolojik vergi reformu: Hükümetler üretim standartları ve başka düzenleyici araçlar geliştirerek ve vergileri üreticileri çevreye verdikleri zararın bedelini ödeyecek şekilde düzenleyerek, doğal kaynakları üzerindeki negatif etkileri en aza indirgeyebilirler.
Geri toplama yasaları: Giderek artan sayıda hükümet tarafından benimsenen bu yasalar ürünleri kullanım süreleri dolduğunda geri toplamayı gerektiriyor. Böylece çöpe atma ve ürünlerin kül olması önlenmektedir.
Uzun süreli dayanıklılık: Endüstriler ekolojik etkiler için ortak sorumluluk alıp, ürünleri yaratmakta ihtiyaç duydukları ham madde miktarını azaltacak yollar ve daha dayanıklı, tamiri mümkün ve o günün şartlarına kolay ayak uydurabilir ürünler geliştirilebilir.
Bireysel sorumluluk: Tüketim kalıplarının değişmesi için milyonlarca bireyin kararlarının değişmesi gerekmektedir. Bu, enerjinin ve suyun kullanımından gıda tüketimine kadar her alanda geçerlidir.


Lüks harcamalar


u Dünyada her yıl makyaj sektörüne 18 milyar dolar harcanıyor. Her kadın için üreme sağlığı hizmeti için gereken meblağ ise 12 milyar dolar.
u Evcil hayvan maması için Avrupa ve ABD’de her yıl 17 milyar dolar harcanırken açlık ve kötü beslenmenin ortadan kaldırılması için ise 19 milyar dolara gereksinim var.
u Parfüme yılda harcanan meblağ 15 milyar dolar. Oysa bu meblağın üçte biri, yani 5 milyar dolar harcansa evrensel okuryazarlık için yeterli olacak.
u Her yıl okyanus gezileri için 14 milyar dolar harcanıyor. Herkes için temiz içme suyu için gerekli meblağ 10 milyar dolar.
u Avrupa’da dondurma sektörüne her yıl 11 milyar dolar harcanıyor. Her çocuğun aşılanması için ise 1.3 milyar dolar yeterli olacak.


Tüketimin sağlık bedelleri

Sigara İçmek

Her yıl 5 milyon ölümün gerçekleşmesine etki ediyor. 1999’da tütüne bağlı sağlık giderleri ve verim kaybı ABD’ye 150 milyar dolara -o yıl beş en büyük sigara şirketinin gelirlerinin 1,5 katı daha fazlası kadar- mal oldu.

Şişmanlık


ABD’de yetişkinlerin yüzde 65’i şişman veya obez, bu da 1999 yılında 300.000 can kaybına ve 117 milyar dolarlık sağlık giderine mal oldu.

Haberin Devamı