Gazete Vatan Logo

'Sakin bir insanım uçlarda yaşamam'

'Sakin bir insanım uçlarda yaşamam'

Güneşi Beklerken dizisiyle yakaladığı çıkışı ilk sinema filmi Bana Masal Anlatma ile daha da pekiştirdi Hande Doğandemir. Ancak hayatının değişmediğini "Bu sektörün dışında bir çevrem var. Eski dostluklarım sürüyor. İş dışındaki hayatım onlarla geçtiği için bugüne kadar nasıl yaşıyorsam öyle devam ediyorum" sözleriyle anlatıyor. Kaçış noktam evim diyen oyuncu, uçlarda yaşamayı sevmediğini de belirtiyor.

Mekan: Trump Towers

Fotoğraflar: Elif MANDAN

İlk filminiz Bana Masal Anlatma ve ilk başrol. Fazla mı şanslı bir durum bu?

Benim hep hayalimde vardı bir sinema filminde yer almak. Açıkçası onu da yapmış olmak için yapmak istemedim. Şimdiye kadar gelen tekliflerde çok içime sinen bir şey olmadı ve beklemeyi tercih ettim. Bir komedi filmi aklımda yoktu aslında. Teklif geldikten sonra hem yönetmen Burak Aksak olduğu için hem BKM olduğu için hem de kadroyu çok sevdiğim için içime sindi. Senaryoyu da çok sevdim, Ayperi farklı bir karakter.

Kendinizi beyazperdede izlerken ne hissettiniz?

İlk izlediğimde heyecandan bir şey anlamadım. Bir kere daha izlemem lazım dedim. Galalarla birlikte toplam 5 defa izledim. Hep söylerlerdi "sinemanın tadı başka" diye. Gerçekten öyleymiş. tadı damağımda kaldı; inşallah gerisi gelir diyorum.

Haberin Devamı

Kendisini izlerken devamlı eleştirenlerden misiniz?

Bir kere kendimi izlemek zorunda olduğumu düşünüyorum. En azından ne yaptığımı, neyin olup olmadığını görmek adına... Ama çok da keyif aldığım söylenemez. Rahatsız edici bir duygu. Çünkü hiç bir zaman gördüğünden tatmin olmuyorsun; hep daha iyisi olabilirdi diyorsun.

SAF BİR TARAFIM VAR, KÖTÜ İNSANI ANLAMAM

Sosyoloji okumanın oyunculuğa katkısı ne oldu?

Analiz ve gözlem yapabilmek oyunculuğa çok fazla şey katıyor. Ben de sosyolojiden analitik olarak bunu öğrendim.

Peki kötü insanı çabuk anlar mısınız örneğin?

Yok ben çok safım o konuda, anlamıyorum. Allah'tan genelde karşıma hep iyi niyetli insanlar çıktı. Hiç öyle kötü şeyler yaşamadım ama o konuda biraz safımdır. Kendim kadar iyi niyetli sanıyorum karşımdakini de. Deneyip yanılma yöntemiyle görüyorum.

Haberin Devamı

Gözü kara mısınızdır?

Eskiden öyleydim. Yaşım ilerledikçe ve de neyim kazandıkça daha garantici oldum.

FERZAN ÖZPETEK’İN BİR DRAM FİLMİNDE OYNAMAK İSTERİM

Komedi mi dram mı oynamak daha mutlu ediyor?

Drama kendimi daha yakın hissediyorum açıkçası. Komedi de iyi bir senaryo, iyi bir kadroya sahipse neden olmasın?

Çalışmak istediğiniz isim?

Yönetmen Ferzan Özpetek’le çalışmak isterim.

Günlük hayatta nasıl birisiniz; esprili mi?

Önceleri genelde olumsuz düşünen bir insandım. Ancak bunu kırmaya çalışıyorum. Sakin bir insanım; uçlarda yaşamıyorum. Duygularımı çok fazla belli ederim.

İstediğiniz gibi yaşayabiliyor musunuz?

Bu sektörün dışında bir çevrem var. Eski dostluklarım sürüyor. İş dışındaki hayatım onlarla geçtiği için bugüne kadar nasıl yaşıyorsam öyle devam ediyor.

ESTETİKLİ MİSİN DİYE SORUYORLAR

Kokoş bir tarafınız yok mudur?

Kuaföre gitmekten hoşlanmam. Rahatlık benim için ön planda. Kıyafette de öyle, spor giyinirim. En sevdiğim şey aksesuar. Sade giyinip onu aksesuarla tamamlıyorum.

Haberin Devamı

Estetiğiniz var mı?

Çok soruyorlar bunu ama yok. Özellikle de burnun ve dudaklarım için bu soru geliyor.

Aşk sizi nasıl etkiliyor?

Aşk kimi kötü etkiler ki, güzel etkiliyor tabii. Hayatımın odak noktasında olan bir durum değil. Şu an için hayatımın merkezinde işlerim var. Şu an filmim var, yeni dizim var. Onlarla dolu dolu yaşadığım bir dönem.

Nasıl bir erkeğe tahammülünüz yok?

Benim samimi olmayan insanan tahammülüm yok.

Evlilik var mı planlarınızda?

Zamanı geldiğinde olur tabii. Ailesine çok bağlı bir insanım. Çok çocuklu kalabalık aile isterim.

YANLIŞ YAPAR MIYIM DİYE ÖDÜM KOPUYOR

Kolay kolay pes etmem. Tabii ki benim de karamsarlığa düştüm oldu ama hiç pes etmedim. Dikensiz bir gül bahçesinden geçip gelmedim buraya; emek vermeden hiçbir başarının elde edilemeyeceğini düşünüyorum... Arkamda öyle tutkulu ve büyük bir kitle var ki bu bana büyük bir sorumluluk veriyor. Acaba yanlış bir şey yapar mıyım diye ödüm kopuyor ve sonucunda ekstra bir otokontrolüm oluyor.