Gazete Vatan Logo

Mamografide fazla mı radyasyon alıyoruz?

´İstanbul’un görüntüleme merkezlerinden birinde mamografimi yapan Radyodiagnostik Uzmanı Dr. Cihangir Karaaslan’a sorularımı yönelttim´

Doktor olmama rağmen her yıl mamografi çektirme günlerimde huzursuzum. Anneannemin tek memesi erken teşhisle 40"lı yaşlarında alınmıştı. Erken tanının önemi ortada! Tahlillerim temiz çıkınca rahatladım. Bu vesileyle İstanbul’un görüntüleme merkezlerinden birinde mamografimi yapan Radyodiagnostik Uzmanı Dr. Cihangir Karaaslan’a sorularımı yönelttim.

* Mamografi çekiminde ne kadar radyasyona maruz kalıyoruz?
Günümüzdeki teknolojilerle bir mamografi işleminde alınan radyasyon yaklaşık 9-10 saatlik bir uçak yolculuğunda veya 3 aylık normal hayatta alınan radyasyondan fazla değil. Bu da meme kanseri gibi sık karşılaşılan ve erken tanı ile tedavisinin basarıyla yapılabileceği bir sorun için tolere edilebilir bir risktir.

* Mamografide yeni cihazların üstünlüğü ne?
Daha az radyasyona maruz kalarak daha iyi görüntüler alıyoruz. Özellikle meme tomosentezi adını verdiğimiz yeni yöntemle meme milimetrik kesitler halinde incelenebiliyor. Ek görüntülemeye gerek kalmadan, görüntüleri yüksek çözünürlüklü bilgisayarlarımızda büyütüp, küçülterek daha detaylı ve güvenilir inceleme yapabiliyoruz. Bu da yoğun meme dokusunda kanserin erken tanısına yardımcı oluyor. Bu yöntemle daha az sayıda film çekildiği için hastalarımız da daha az radyasyona maruz kalıyor.

* Kadınlara bu konuda ne uyarırsınız?
Kadınlarımız bu korkuyu içlerinde büyütüp bekleyeceklerine düzenli kontrollerini yaptırmalı. Her 8-9 kadından biri meme kanserine yakalanma riski taşıyor. Ve ne yazık ki meme kanserinden korunmanın bilinen bir yolu yok. Yani sağlıklı beslenme, düzenli spor bizi meme kanserinden koruyamaz. Kadın olmak ve yaşın ilerlemesi en önemli risk faktörü! 35 yaş civarında yaklaşık 1:700 olan meme kanser riski, yaş ilerledikçe 8-9 kadından birinde görülebiliyor. Elimizdeki tek silah kanseri erken yakalamak!

* Kadınlar canının mamografi sırasında çok yandığını söylüyor.
Bu sistemlerde bulunan sensörler sayesinde meme en iyi görüntünün alınacağı şekilde komprese edilerek hastalarımızın gereksiz yere canının yanması engelleniyor.

* Ne sıklıkla mamografi yaptırmalı? Kaç yaşında başlamalıyız?
Ailede birinci derecede akrabalarda (anne, teyze, kardeş gibi) meme kanseri öyküsü varsa kontrollerin tanı alınan yaştan 10 yaş öncesinde başlaması gerekir. Ama bu hasta yaşına göre muayene ve meme ultrasonu ile başlamalıdır. Amerikan Kanser Cemiyeti’nin önerisi şu: 35 ile 40 yaş arasında mamografi ve sonografinin yapılması, 40 yaşa kadar gerekli değilse mamografi çekmeden sonografi ile takip edilmesi, 40 yaştan sonra da her yıl mamografi ve sonografi ile takip yapmak.

* Meme ultrasonu ve mamografi arasındaki fark nedir? Ultrason kontrol için yeterli olamaz mı?
Meme kanserinin erken tanısında en güvenilir yöntem mamografi ve sonografidir. 35 yaşından küçüklerde çok gerekli değilse mamografi yapılmamalıdır. Özellikle mikrokalsifikasyon adını verdiğimiz, kanserin habercisi olabilecek birkaç küçük beyaz sadece mamografide bulgu verir. Sonografi veya MR ile bunu tespit etmek mümkün değil. Sonografi ise özellikle yoğun memelerde genç meme dokusunda önemli. Ayrıca mamografide gördüğümüz asimetrik yoğunlukların ve nodüllerin değerlendirilmesinde bize yardımcı olur. Nodüllerin katı ya da sıvı içerikli olması renkli dopler adı verilen yöntemle içlerinde kan akışı olup olmaması tespit edilerek güvenli bir şekilde tanı konulabilmektedir.

* Silikonlu memede mamografi-sonografi yapılabilir mi ?
Evet, aynı düzeyde güvenle yapılabilir.

Candan Erçetin"in enerjisinin sırrı ne?

Hafta sonu gözlerimi yaşartan bir konsere katıldım. Özel Olimpiyatlar Türkiye, Procter&Gamble ve Migros ortaklaşa çok güzel bir proje yürütüyorlar. Migros Mağazaları’ndan P&G ürünleri aldığınızda zihinsel engelli gençlerin spor yapmasına katkıda bulunuyorsunuz. Kampanya 8.yılında! Bu yıl katkıda bulunanlara Candan Erçetin konseriyle teşekkür ettiler. Candan Erçetin’i izleyince formunu nasıl koruduğuna merak ettim! Disiplinli bir insan; ser verip, sır vermiyor. Magazin malzemesi çıkarmıyor ama hep gündemde. Candan Erçetin ülkemizde ucuzlamadan da başarılı olunabileceğinin en iyi kanıtlarında biri.

Haberin Devamı