Gazete Vatan Logo

Kürtler’in petrol payı yüzde 21’e kadar çıkabilir

Dizai, petrol yasasıyla ilgili, “Şu anda Kürdistan yüzde 17 alıyorsa, ileride Sincar, Kerkük, Hanekin de katılırsa belki yüzde 21’lere çıkar” diyor

Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin (IKDP) Dış İlişkiler Daire Başkanı Sefin Dizai’yle söyleşimizin ikinci bölümüne devam ediyoruz. Irak Anayasası’na göre “Kuzeyde Kürdistan Bölge Hükümeti”nin bir numaralı adamı olan Mesud Barzani’nin sağ kolu Dizai, dünyanın merakla takip ettiği petrol yasasıyla ilgili gelinen son noktayı şöyle anlattı:

* Şimdi Kürdistan Bölge Hükümeti’nin ve Bağdat Hükümeti’nin ayrı Petrol Yasa Taslağı var. Her ikisi de ne aşama?
İkisi de paralel ilerliyor. Kürdistan bölgesi kendi anayasasını hazırlarken bir Petrol yasası da olacak.

* Mesela 2005’te Zaho’da bulduğunuz petrolün işletmesini kendi kendinize bir Norveçli şirkete vermeniz hem ABD’yle, hem de Şii ve Sünniler’le aranızda ciddi sorun oldu. Yasada bu anlaşmazlığı nasıl çözüyorsunuz?
O dönemde bir yasa olmadığı için o terslik yaşandı. Yasa bu durumu düzenliyor. Diyorlar ki Kürtler, Kerkük dahil bütün petrol kaynaklarını kendileri için kullanıyorlar. Böyle bir şey yok. Anayasa’da “Irak’ın bütün toprak üstü ve altının zenginliği Irak halkına aittir” diyor.

* Yanılmıyorsam orada “Şimdiki” diye de bir ibare var; ya “gelecektekiler”? Asıl mesele yeni çıkacak petrolün nasıl paylaşılacağı değil mi?
Petrol gelirleri özel bir hesapta toplanıp, korunacak. Dağıtım o hesaptan yapılacak. Mesela şu anda Erbil-Süleymaniye-Duhok’un Irak’ın petrol bütçesinden yıllık geliri yüzde 17. Yani Irak’ın petrol gelirinden yüzde 17’si Kürdistan’a veriliyor. Eğer Irak’ın petrol geliri artarsa o oran da artar.

* Bu oran geçen ay yüzde 8 değil miydi?
Onu kabul etmedik. Yüzde 17 oldu.

* Diğerleri?
Diğerlerinin bizimki gibi bağımsız bir bölge hükümeti olmadığı için şu anda onlara ayrılmış böyle bir yüzde yok.

* Saddam dönemindeki payınız yüzde kaçtı?
BM’yle yapılan ambargo anlaşmasına göre Irak’ın yılda 12 milyar dolarlık petrol satma hakkı vardır. Onun yüzde 13’ü bizimdi ama o para bize hiç nakit olarak verilmemişti.

* Ne zaman ki Bağdat düştü, bir anda 2 milyar dolara yakın paranız olmuştu ve hatta o paraların taşınması bile meseleydi galiba?
Paralar helikopterlerle getirilmişti. Aslında 3.5 milyar olması gerekiyordu ama bize gelen 1.8 milyar kadardı. Bir milyar 800 bin dolar ortada yok.

* Madem ki Bağdat hükümetinin sizin de kabul ettiğiniz bir petrol yasası olacak, siz niye ayrı bir yasa daha yapıyorsunuz?
Bağdat hükümeti her yabancı firmaya pek sıcak bakmıyor.

* Siz yabancı sermayeye daha mı sıcak bakıyorsunuz?
Bağdat’a göre öyle. Meclisimizden geçen son yatırım yasası, yabancılara büyük kolaylıklar sağlıyor. Yabancılar Kürdistan’da yüzde 100 sermayeye sahip olabilir ama Bağdat’ta böyle bir şey yok. Bağdat’ta bunu düzenleyen bir yasa bile yok.

* Peki siz başka firmalarla anlaştığınızda ne olacak; parayı yine Bağdat’la bölüşecek misiniz?
Onun iki yolu var; ya o gelen paranın içinden biz yüzde 17’imizi alacağız ve kalanını Bağdat’a vereceğiz. Ya da hepsini Bağdat’a verip, onlar bize yüzde 17’imizi verecek. Bunun nasıl olacağı daha belli değil. Belki Nisan’a kadar ancak biter.

* Bağdat’ın petrol yasası ne zaman kabul edilir sizce; bu sorunun yanıtını BP de, Shell de merak ediyordur herhalde?
Şu anda bilmiyorum. Çünkü sadece yasayla da bitmiyor. Yabancı sermaye için hem güvenlik hem de teknolojik durum çok önemli.

* Ee onlar da zaten “Iraklılar yapamaz ama biz teknolojimizi de getiririz” diyorlar?
Diyorlar ama şartları Iraklılar için uygun mu?

* Bush da Blair de “Petrol için gitmiyoruz Irak’a, özgürlük götürmeye gidiyoruz” demişti ama galiba en doğru sözlüsü Dick Cheney çıktı, değil mi? 1999’da “2010’a kadar günde 50 milyon varil daha ekstra petrole ihtiyacımız var” diye açık açık söylemişti?
Doğru olabilir, ama kimse bedava petrolün peşinde değil. Onlar istikrar içinde, savaş olmayan bir petrol hattı istiyor. Bunun için ABD’nin Irak’ta son üç buçuk yıldır harcadığı para 400 milyar doları geçti. 3 bin insanı öldü. Makro hesap yaptığınızda ABD’nin buradan zararı 2 trilyon dolar. Irak’ın şu aralar ki petrol satışından yıllık geliri ise 40 milyar dolar civarında. Zararını ancak 50 yılda çıkartır.

* ABD’nin savaş masraflarını Suudi Arabistan’la Kuveyt karşılamıyor muydu?
Ne kadar karşılıyorlar ki; 10 milyar mı, 20 milyar mı? Hele Suudi Arabistan artık hiçbir şey vermiyor. Demek istediğim ABD’nin asıl düşüncesinin istikrarlı petrol kaynağı yaratmak olduğudur. Yani tehdit olmasın, Irak’taki petrol yarın ABD’nin ekonomisine karşı bir silah olarak kullanılmasın.

* Bu anlattığınız ABD’nin bölgedeki ekonomik ve siyasi hesabı; peki ya sizin hesabınız? Irak’ın sahipleri kaynaklarını ABD’yle, yabancı şirketlerle paylaşmayı niye kabul ediyor? Bunun yerine Saddam’ın 1972’de yaptığı gibi petrolün millileştirilmesi, tabii eşit dağılım şartıyla, Irak vatandaşlarını daha çok zenginleştirmez mi?
Serbest piyasaya inanıyorsanız çözüm budur. Petrolün daha modern bir biçimde işlenmesi gerekiyor ama Irak’ın bunu yapma şansı yok. Petrol satışından gelen parayı, halka hizmet için kullanacağız... Tank, top, tüfek almak için değil.

* Ya “Arap Sokakları”? Sokaklar BP’nin, Shell’in Irak’a yerleşmesini, “Gelip petrolümüzün üzerine oturdular” diye algılamayacak mı?
O düşünce 50 yıldır sadece ölüm getirdi. Arap milliyetçiliğinin kendilerine hiçbir faydası olmadı.

* Milliyetçilik gerçekten başa bela bir durum ama bir ülkenin petrol yasasının Londra’da petrol şirketleriyle görüşülerek hazırlanıyor olması da çok hoş bir şey değil herhalde?
Bir konuda herhangi bir tecrüben, teknolojin yoksa, bu konuda daha fazla tecrübe sahibi olanlarla tartışırsın. Onlar fikrini söyler, kararı sen verirsin.

* Bu arada diyelim ki Irak bölündü; Sünniler’in bölgesinde petrol yok; onları nasıl ikna edeceksiniz?
Irak’ın doğalgaz yönünden en zengin bölgesi.

* Irak bölündüğü zaman petrol paylaşımı nasıl olur?
Nüfusa ya da bölgeye göre dağılım olabilir. Mesela şu anda Kürdistan yüzde17 alıyorsa, ileride Sincar, Kerkük, Hanekin de katılırsa belki yüzde 21’lere çıkar. Ama bu konu mutlaka anayasaya bağlı kalarak çözülür.

Lehçe tabii ki farklı olur

* Kürtler’in sağdan soldan toplanıp Kerkük’e getirildiğinin en büyük kanıtı lehçelerinin, Kerkük Kürtlerinin lehçesine benzememesi?
Sen git, 30 sene Hakkari’de yaşa; sen de “PeKeKe” ’ye “PeKaKa” demeye başlarsın. Lehçe ne demek? Bugün Kerkük’e dönen pek çok insan Kerkük’te doğmamış; daha o yokken ailesi Saddam’ın yüzünden Kerkük’ten kalkıp Erbil’e gitmiş. Tabii ki şimdi lehçeleri farklı olacak.

Saddam Güney Amerika’ya gitse memnun olurduk

* Saddam’ın idamı için “linç” tanımı yapılıyor?
Linç değil, idamlar öyle yapılıyor. Ama görüntülerin TV’de gösterilmesinden ben de hiç hoşlanmadım.

* Kurban bayramına denk gelmesi?
Bizde ve başka ülkelerde bayramın ilk günleri genellikle mahkumlar affedilir. Böyle bir geleneği olan İslam ülkelerinde bayramda idam etmek hiç hoş olmadı. Ama bizim için daha önemli bir başka mesele var; Saddam Kürtlere yönelik katliam davalarından yargılanmadı.

* İran bunu, “ABD o katliamlardaki rolünün ortaya çıkmasını istemediği için hemen idam ettirdi” diye yorumladı?
Zannetmem, çünkü katliamlara kimlerin katıldığına ilişkin elimizde çok belge var. Fakat benim demek istediğim, Enfal ve Halepçe aileleri Saddam’ın 148 kişiyi öldürttüğü Duceyl davası için değil de, 182 bin kişinin katliamı yüzünden idam edildiğini görmek isterdi. Saddam erken idam edilerek pek çok sırrı da götürmüş oldu.

* Son ana kadar Saddam’la ABD arasında pazarlıkların sürdüğü söyleniyor?
Bu da Saddam’da kalan bir sır. Saddam “Güney Amerika’ya gidiyorum, mülteci olarak yaşayacağım” deseydi bu bizim için daha iyiydi. BM tarafından, uluslararası bir mahkemede yargılanırdı ve Halepçe, Enfal kurbanları tazminat alabilirdi. Irak hükümeti böyle bir tazminatı karşılamayacaktır.

* Şii lider Sadr’ın Meclis’i boykotuyla Petrol Yasa’sının tehlikeye girdiği, boykotun bitmesi için Saddam’ın asıldığı iddia ediliyor? Ve idam sonrası boykot bitti..
Irak’ta dedikodu piyasası diye bir şey var. Ben meseleyi böyle görmüyorum.

Irak’ta 5 senaryo

* Bölünmüş bir Irak nasıl olur?
Bölünme, her bölgenin bağımsızlığını ilan ettiği bir şekilde gerçekleşmez. Ama beş ayrı bağımsız hükümetten oluşan federal bir Irak hükümeti kurulabilir. Biliyorsunuz, Irak Anayasası’na göre en az üç il, bağımsız bir bölgeyi oluşturabiliyor. Tabii bu tamamen bir senaryo, fakat bana göre bölgeler şöyle şekillenir:

1- Basra ve iki komşu il.

2- Orta Fırat’ta Necef, Kerbela ve İran sınırına kadarki dört il.

3- Bağdat tek başına bir bölge zaten ve Brüksel modeline uygun.

4-Batı’da da Tikrit, Neynava ve Anbar’ın birer parçası.

5- Ve tabii Kürdistan Bölge Hükümeti.

Haberin Devamı