Gazete Vatan Logo

Kızımız olacağı için sevinçten ağladık

Pelin Körmükçü ile kızı Selin’i ve gelecek planlarını konuştuk

Bir zamanların televizyon klasiği Bir Başka Gece programı ile hayatımıza giren Pelin Körmükçü, son günlerde oyunculuğa ara verdi ve çocuğu Selin’i büyütmekle meşgul. 2 yaşındaki Selin, Pelin Körmükçü’nün hayatının büyük bir parçası. Öyle ki sadece bir dönem onun için televizyonda oyunculuğa ara vermiş ve kızının büyümesini izlemeyi tercih etmiş. Yeni taşındığı evinde bizi ağırlayan Pelin Körmükçü ile kızı Selin’i ve gelecek planlarını konuştuk.

* Selin’in katılmasıyla beraber yaşamınız nasıl değişti?

Bütün hayatım Selin’e endeksli oldu. Doğum öncesi hamilelik döneminin son zamanlarında da sanki doğmuşçasına her şey ona doğru yoğunlaşmıştı. Doğumdan sonra da aşırı hassaslaştım. Daha önce de duygusaldım şimdi ise en ufak bir olayda gözlerim doluyor. En önemlisi ona, çok büyük bir aşkla bağlandım. Özgür ve sosyal yaşımı seven bir kadındım. Günü dolu dolu yaşamayı severdim. Ama şimdi yaşadığım her anı Selin’e uyduruyorum. Selin’in sevgisi her şeyin ötesine geçti. Eskiden kendime zaman ayırıyordum, şimdi ona. Sırf onunla bol zaman geçirmek adına doğumdan sonra çok yoğun çalışmadım. Mesela Selin doğduktan sonra sağlığıma bile daha çok dikkat etmeye çalışıyorum. Hastalanmamaya çalışıyorum. “Selin var ve ben ona lazımım” diyorum.

* Anne olduğunuzdan beri sürprizlerle dolu bir hayata mı geçtiniz?

“Ben şimdi ne yapacağım? Onu nasıl yedireceğim? Nasıl yıkayacağım?” derken; bir taraftan da “Nasıl güzel bir şey yaptım ben” diyorum. Onun büyümesini izlemek çok eğlenceli ama başka bir korku ortaya çıkıyor. “Gelecekte başına neler gelecek acaba” düşüncesi... Evet, Selin’i büyürken izlemek sürprizli ama biraz da korkutucu. Uyurken yanından geçerken “Allah bütün nazarlardan korusun” diye dua ederim.

* 15 yaşındaki Selin’i nerede hayal ediyorsunuz?

İsterim ki çok derli toplu ve asil görünümlü bir genç kız olsun. Kadına en çok yakışan bir şey varsa o da asalet olsa gerek. Dağınık, pis, pasaklı, saçlarının bir tarafını kırmızıya bir tarafına maviye boyatan gençlerden olsun istemem. Rock müzik dinleyen, dövmeli kızlardan da olsun istemem. Ama ben hoşlanmıyorum diye belli sınırlar içerisinde bir hayatı da olmasın.

Dans etmekten neredeyse erken doğum yapacaktım

* Selin’le beraber eşinizle birbirinize daha mı çok bağlandınız?

Rafi zaten çocuk seven ve kız çocuğu aşığı bir adamdır. Selin olmadan önce “Keşke benim de kızım olsa” diyordu. İlk kez kızımız olacağını öğrendiğinde ağlamıştı. Rafi ve Selin çok büyük bir aşk yaşıyor. Selin bilinçlendikçe cilveler ve kurlar yapmaya başladı. Çocuk doğduktan sonra ise “Hadi Pelin Bebek’e gidiyoruz” gibi ani eğlencelerimiz de azaldı. Sadece Rafi’nin aşkı ikiye bölündü.

* Her kız çocuğu, babasına aşıktır ve öyle bir erkek arar. Sizde mi babanız gibi bir adamla evlendiniz?

Rafi, bana çok benzeyen bir adam. Zaman zaman benim erkek halim gibi bir durum da var. Duygusal bir de, Selin de öyle olacak herhalde. Kızıyla aşk yaşıyor.

* Tek çocuk olduğu için ister istemez bütün ilgi onda. Bencil olmamasını nasıl sağlıyorsunuz?
Umarım olmayacak. Selin’le o dozu çok güzel kuruyoruz. Şımarık bir çocuğa tahammülüm yoktur. Ne çok sertim ne de çok yumuşağım. Çünkü babamız çok yumuşak. Bu bir terbiye. Selin çok duygusal bir çocuk ve eli çok açıktır. Geçen gün elim fırına deydi, o da üzüldü hemen öpmeye başladı. Kızımın bencil bir insan olmasını asla istemem. Umarım huyu bize benzer.

* Müzik zevkinizi çocuğunuza da yansıtıyor musunuz?

Doğduğu günden beri müzik dinletiyorum. Müziği o kadar çok seviyorum ki hamileyken devamlı dans ediyordum.

7’nci ayımda kontrole diye gittim, 3 gün hastanede kaldım. Bir gün öncesi Büyükada’da bir davette dans ediyordum. Doktor dedi ki “Sen ne yaptın!” Selin neredeyse erken doğuyordu. Kendimi dans ederek çok fazla yormuşum ama farkında değilim. Hamileyken mekanlara gidiyorduk dans etmek için, çalışanlar “Pelin Hanım burada doğuracaksınız” derlerdi. Hamilelik bile dans tutkumu durduramadı.
Selin’i doğururken de Berry White’ın Let the Music Play şarkısı çalıyordu. Onunla evdeyken müzik açarız ve devamlı dans ederiz.

Selin’in belini rahat ettirecek bebek koltuğu tercihim

* Bebek araba koltuğunda nasıl bir model almayı tercih ettiniz?

Araba yolculuğunda, bebek koltuğu can güvenliği için kesinlikle kullanılmalı. Maalesef koltuklar ağır ama onun sağlığı için de gerekli. Belinin rahat edeceği ve yatma pozisyonunda
rahat uyuyabileceği bir koltuk seçtik.

* Koltukta durması için neler yapıyorsunuz?
Araba yolculuğunu ilk zamanlar sevmiyordu ve kusuyordu. Büyüdükçe daha çok alışmaya başladı. Ama hâlâ trafiği ve arabanın sürekli dur kalk halinde olmasını sevmiyor. Böyle durumlarda birkaç sevdiği oyuncağı ve su biberonunu veriyorum.

Televizyonda katıla katıla güldüğüm bir dizi yok

* Sizi televizyonda hep komedi dizilerinde izledik. Dramlarda da yer almak istiyor musunuz?
Her oyuncunun isteği iyi bir senaryo ve iyi bir yapım şirketidir. Ama günümüzde hep birbirinin taklidi işler var. Hep bunlardan kaçmışımdır. Tipler aynı, konular da aynı... Oyuncu olarak isterim ki dramatik yönü ağırlıkta olan bir dizide yer almak. Ama insanlara Pelin Körmükçü, dediğiniz zaman hemen akıllarına güldüren ve komik bir kadın geliyor.

* Televizyonun uzağında olup sadece izleyici olduğunuzda neleri fark ettiniz?

Komedi çok fazla yapılamıyor, onu gördüm. Biz yıllar önce Tatlı Kaçıklar dizisini yaptık. Üstünden 15 yıl geçmiş, tekrar aynı diziyi yapsanıza gibi istekler geliyor. Komedi de biraz zayıf kaldık. Katıla katıla güldüğüm dizi yok. Genellikle suni duruyorlar. Genç nesilden beğendiğim oyuncular var. Güzel suratlar ve güzel erkekler görmeye başladık. Tolga Çevik’in yaptığı Komedi Dükkanı gerçekten çok başarılı bir çalışmaydı.

* Polemiklerin içinde yer almamanızdaki en büyük neden neydi?

Kafa yapım bu tarz olaylara çok ters. Çünkü hepsinin altı reklam kokuyor. O dönem de şimdi de bu gibi şeylere ihtiyacım olmaz. Oyuncu ve Pelin Körmükçü olarak bir yerlere geldim. Düşünmem gereken bir soyadım var. Ona yakışır bir şekilde yaşamayı tercih ettim. Hiçbir zaman basit olmayı tercih etmedim. İnsanlara dozunda sevgiyle yaklaşırım. “Onun selüliti çok çıkmış, yok göğsüne silikon yaptırmış” gibi açıklamalar bana son derece saçma geliyor.

Gelecekte albüm çıkarmayı planlıyorum

* Mesleki anlamda kıskançlıklarınızın oldu mu?
Hiçbir zaman öyle bir hırsım olmadı. Ama bundan yaklaşık bir ay önce Amerika’ya bir tatil için gitmiştim. Hollywood Universal stüdyolarını gezdik. Orada insana o kıskançlık hissi geliyor. “Neden ben de burada çalışamıyorum” dedim. Onların vitrini ile bizimki aynı olmuyor. Işığıyla marka değerinde oluyorlar. Bizde o ışık ön plana bile çıkamıyor. İtiş kakış ve kıskançlık arasında kalır oyuncu.

* Mesleki anlamda yaptığınız en büyük hatanız neydi?

Bu işe çok genç yaşta ve o zamanın en ünlüleri ile başladım. Gönlümde oyunculuğun yanı sıra şarkı söyleme isteği vardı. Keşke o dönemde bu yönümü de ortaya çıkarsaydım. En büyük pişmanlığım bu olsa gerek. Bunun için çok geç değil ama daha önceden yapmış olabilirdim.

* Şu anda şarkıcı olmaya dair planlarınız var mı?

Şimdi kalkıp da gazinolarda şarkı söyleyecek halim yok. Evde blues, caz şarkıları dinlerim. Gürültülü şarkılar dinleyemem. Annem Klasik Sanat Müziği mezunu. Annem, Türk Sanat Müziğini güzel söylediğimi söyler. Şu anda bir albüm yapsam Türk Sanat Müziği albümü olmaz. Çok ağır gelir. Ferhat Göçer’in dişisi gibi bir albüm yapmak istiyorum. Albüm çıkarmak planlarımız arasında.

* Sizin her anlamdaki en büyük silahınız nedir?

Ne kazandıysam açık gönüllü olmam ve dürüstçü konuşmamdan kazandım. Bazen de diyorum ki kendi kendime “Neden bu kadar mütevazı oluyorum” ve kızıyorum kendime. Onun dışında dizilerde ve birkaç reklamı kapmamdaki neden gözlerim. Bir şeyi istediğim zaman çok candan ve güzel bakarım.

Haberin Devamı