İçtiğiniz kahvenin hikayesini de bilin!
Artık neredeyse her mahallenin gurme kahvecileri var. İstanbul'da en sevilen ve ziyaret edilen lokasyonları size bildirirken, aynı zamanda 2014 Dünya Kahve Demleme Yarışması üçüncüsü kahve eğitmeni Aslı Yaman ile kahve açılımı yaptık.
Kahve konusunda Türkiye’deki geleceği nasıl görüyorsunuz?
Önce kahveyi sadece tüketmekle başladık, daha sonra kahveden keyif alabileceğimizi gördük. Tıpkı espresso, cappuccino, latte, cortado vb. farklı kahve içeceklerini seçmemiz gibi. Daha sonra üçüncü dalga ile birlikte kahve ürünün sadece bir içecek değil, bir tarım ürünü olduğunu öğrendik ve hikayesi ilgimizi çekmeye başladı. Türkiye’de de aslında ilk nitelikli kahve dükkanları 2000’li yılların başında başladı diyebiliriz. Ancak sektörün getirdiği ihtiyaçlar, ekonomideki değişiklikler ve de o yıllarda bugünkü kadar bilgiye kolay ulaşma olmadığı için günümüzdeki gibi bir ivme kazanamadı. Ülkemizde son bir buçuk yılın nitelikli kahve sektöründe çok önemli yeri olduğunu düşünüyorum. Daha önümüzde uzun bir yol olmasına rağmen her geçen gün sektör adına ve nitelikli kahve kültürünün oturması adına olumlu gelişmeler var diyebilirim. Özellikle Ekim ayında yapılacak olan ikinci İstanbul Kahve Festivali, Türkiye Barista Yarışmaları, Avrupa Kahve Sempozyumu gibi önemli organizasyonlar aracılığı ile sektörün yeniden canlanacağını görebiliyoruz.
Nitelikli kahve nedir? Standartlar nelerdir peki?
Nitelikli kahve, kısaca hikayesini bildiğiniz ve içtiğiniz zaman o güne kadar daha önce tatmadığınız farklı lezzetli size getiren kahvedir. Biraz daha tekniğine girecek olursak, nitelikli kahve mikro iklim koşulları ile belirlenir. Ürünün kalitesi yetiştirme kalitesi, hazırlanması ve tadımı ile eşsiz bir lezzet profiline ulaşmasına yardımcı olur. Çok klasik bir sözü zaman zaman duyabilir, görebilirsiniz: Tarladan fincana kahvenin yolculuğu gib… Kahve çekirdeği bir ağacın meyvesinden elde edildiği için bir tarım ürünüdür. O yüzden de herşey toprak yapısı ile başlıyor; topraktaki mineral değerlerine kadar agronomistler kahvenin yolcuğu için çiftçiler ile çalışıyorlar. Hangi dönemde ne kadar yağmur yağacağına kadar kontroller yapıyorlar ve toprağın yapısını okuyabiliyorlar. Tüm bu zorlu kalite mücadelesinin ardından nitelikli kahve tadım ile fincanda belli olmuş oluyor.
Türkler çok yüksek asiditesi olan kahveleri sevmiyor
