Al Yazmalım’ın Samet’i erkek değil kızmış

Türk Sineması’nın iki dev ismi Türkan Şoray ve Kadir İnanır’ın unutulmaz oyunculuklarıyla hafızalara kazıdıkları, kamyon şoförü İlyas ile köylü kızı Asya’nın aşkının anlatıldığı unutulmaz bir filmdi Selvi Boylum Al Yazmalım. Filmde iki sevgilinin oğlunu canlandıran küçük çocuk aslında bir kızdı. Hem de Türk Sineması’nın “kötü adamı” Bilal İnci ve tiyatrocu Perihan Doygun’un kızı Elif İnci.

Elif İnci büyüdü. O da babası gibi oyuncu oldu. “Samet” rolünden sonra uzun bir süre sinemaya ara veren İnci, 21 yaşında oynadığı “Zıkkımın Kökü” filmindeki Raziye rolüyle, Adana Altın Koza Film Festivali’nde en iyi yardımcı kadın ödülünü aldı. Aynı yıl annesini kaybetti. Deliyürek dizisinde 4 yıl boyunca Kenan İmirzalıoğlu’na aşık mahalleli kızı canlandıran İnci, şimdi Samanyolu TV’deYeşeren Düşler dizisinde oynuyor.

- Selvi Boylum Al Yazmalım’daki oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?
Türkan Şoray ve Kadir İnanır anne ve babamın arkadaşıymış. Selvi Boylum Al Yazmalım Adana Osmaniye’de çekildi. Biz de o dönemde annemle birlikte Adana’da yaşadığımız için çocuk oyuncu kim olsun diye konuşulurken “Elif olsun” demişler. Saçlarım kesilmiş, siyaha boyanmış. Çünkü Kadir Bey de Türkan Hanım da esmer, ben kumralmışım.

- Saçlarınız kesildi diye huysuzluk yapmamış mısınız?
Küçükken saçlarım hiçbir zaman uzun olmamış. O yüzden saçlarımın kesilmesine aldırış etmemişim.

SALINCAKTAN DÜŞÜNCE BİR DAHA BİNMEM DİYE AĞLADIM
- Anlatımlarınızda “-miş”li geçmiş zaman kullanıyorsunuz. Çekimleri hatırlamıyor musunuz?
Çekimleri çok az hatırlıyorum. Sadece birkaç kare... Diğerleri annemin ve çevremdekilerin anlattıklarıyla hafızamda canlananlar... Ama salıncaktan düşme sahnemi hatırlıyorum. Çok canım yanmıştı. Sahne tekrarlanırken bayağı mızmızlanmıştım “Salıncağa binmek istemiyorum” diye.

- Peki filmdeki Samet’i siz mi seslendirdiniz?
Kendimi seslendirmemi çok istemişler ama o zaman “r” harfini söyleyemiyormuşum. Bir de sesimde kız çocuğu edası varmış doğal olarak.

- Selvi Boylum Al Yazmalım’dan sonra başka bir filmde çocuk oyuncu olarak rol almadınız sanırım...
Çocuk oyuncu olarak ilk ve son deneyimimdi. Annem devam etmemi istememiş. Ahmet Mekin de, “Bu işin içine çok fazla girmesin, çocukluğunu yaşayamaz” demiş. Çok da iyi demiş. Çocukların çok fazla sette olmaması gerektiğine inananlardanım. Onun için hâlâ iyi ki olmamış diyorum.

- Şimdi izlediğinizde 5 yaşındaki oyunculuğunuzu nasıl buluyorsunuz?
Selvi Boylum Al Yazmalım’ı geçen yıl Adana Altın Koza Film Festivali’nde ilk kez beyaz perdede Kadir Bey ile birlikte izledik. Gerçekten çok etkilendim. Çok tatlı ve samimi bir çocuk var filmde. Ama kız çocuğu olduğunu bildiğim için mi bilmem, sanki birkaç yerde kırıtmışım. Tabii bilmeyen anlamayamaz, kıpır kıpırmışım.
- Peki Samet daha sonra neler yaptı, oyuncu olmak için, nasıl eğittiniz kendinizi?
Ben bilinen tabiriyle “alaylı”yım. Annem Adana’da tiyatro eğitmeniydi. Bana hamileyken de ben doğduktan sonra da kulisteydik. Ondan ve babamdan çok şey öğrendim. Adana’da devlet ve şehir tiyatrolarında çalıştım. Memduh Ün’ün yönetmenliğini yaptığı “Zıkkımın Kökü” filminde “Raziye”yi oynadım. Bu rol bana Adana Altın Koza Film Festivali’nde “En iyi yardımcı kadın oyuncu” ödülünü getirdi.

- Ödül hayatınızı değiştirdi mi?
21 yaşındaki genç bir oyuncu adayı için çok güzel bir teşvik oldu. Ama ödülü aldım ve “Yürü artık” diyeceğim sırada annemi kaybettim. Çok büyük bir kayıptı. Ve hayatımda, duraklama dönemi diyeceğim uzun bir süreç başladı. Sonrasında, İstanbul’a gelip “Bu işi yerinde yapayım” dedim. İstanbul’da birçok tiyatroda oynadım. Dizi filmlerde rol aldım.

- Türkan Şoray ve Kadir İnanır ile görüşüyor musunuz?
Çok sık görüşmüyoruz. Türkan Hanım ile geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında birlikteydik. İnanılmaz bir büyüsü var. Program çıkışında “Öp annenin elini” dedi. Çok duygulandım. Sarılıp öptüm. Kadir Bey ile en son Adana Altın Koza Film Festivali’nde görüştük.

Çocukluğum babamın öldüğü sahnelere ağlamakla geçti
- Babanız da Türk sinemasında önemli bir karakter oyuncusuydu... Oyunculuk kanınızda var...
Evet oyunculuk kanımızda var. Babam gibi amcam Kemal İnci de oyuncu. Hatta babamı da teşvik eden amcam olmuş. Babamın ilk eşinden olan Murat İnci’nin kızları yani kuzenlerim Ayça ve Ayçin İnci de oyuncu ve çok başarılı işler yapıyorlar. Biz ailece bu işe giriştik. Ben babamın onlar dedelerinin mesleğini seçti. İnci ailesi olarak oyuncular arasında oldukça fazlayız.

- Çocukluğunuz babanızdan uzak geçmiş. Babanızla aranız da iyi değilmiş...
Annem ve babam ben çok küçükken ayrılmış. Ben annemle Adana’ya gidince babamla çok görüşemedim. Babam insan olarak çok iyiymiş. Etrafında onu sevmeyen ya da saygı duymayan hiç kimseyi duymadım. Ama biz baba-kız olarak belki bir şeyleri yakalayamadık. Ben babamdan bir şeyler bekledim, belki o da benden bir şeyler bekledi, kesişemedi yollarımız. Bir barışıp bir kavga ederdik. Ölmeden önce onunla barışmıştık.
Beni annem büyüttü. Babamla çok sık görüşmezdik. Çocukken babamla bir araya geldiğimizi hatırlamıyorum. Ama annem anlatırdı, babamın filmlerini izlerken rol gereği öldüğünde ”Babam öldü“ diye başlarmışım ağlamaya. Babam da ”kötü adam“ rollerini oynadığı için her filmde ölüyordu. Annem, ”Baban ölmedi, o film” diye beni susturmaya çalışsa da, ben bu defa ”Niye gelmiyor o zaman“ diye daha çok ağlamaya başlarmışım.

- Aynı film ya da dizide oynadınız mı babanızla?
Deliyürek dizisinin son bölümlerinde babam da vardı. Ama karşılıklı sahnemiz yoktu. Annem ise hem Selvi Boylum Al Yazmalım da hem de Zıkkımın Kökü’nde komşu kadını oynamıştı.

- Bilal İnci adı size yardımcı olmadı mı?
Ben Bilal İnci’nin kızı olarak anılmak istemedim. Elif İnci olmayı tercih ettim. İşimi doğru ve en iyi şekilde yapmak istiyorum. Çok utangaç bir çocuk ve genç kızdım. Hâlâ da utangacım. Çok girişken olmadığım için de göz önünde olmadım. Bülent Kayabaş, hocam dediğim çok sevdiğim bir insan. Bana, ”Kurt olacaksın. Başka alternatifin yok” diyor. Ben de bundan sonra kendimi göstermek için çalışacağım. Ama usul usul... Benim hayata karşı bir acelem yok. Hedefim iyi bir yönetmen olmak.

Kadir İnanır’a aşık olmuşum
Elif İnci, Selvi Boylum Al Yazmalım’ın çekimleri sırasında hayatının ilk aşkını da yaşadığını söylüyor. İnci ayrıntılarını çok net hatırlayamadığı aşkını şöyle anlatıyor: “Kadir İnanır’a aşık olmuşum. Beş yaşında bir kız çocuğunun aşkı işte... Türkan Şoray’ı çok kıskanırmışım. İkisinin birlikte çekildiği sahnelerde, “Ben de gideceğim” diye ağlarmışım, zor sustururlarmış beni. Gerçekten bir kız çocuğunun yaşadığı aşkı yaşamışım o dönemde. Sadece her sabah Kadir Bey’in odasına gidip çikolata aldığımı hatırlıyorum.”