2 trilyon zararı kâra çevirdi

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi 2001 yılından bu yana değişim yaşıyor. 2001 yılında Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak'ın başhekim olarak göreve atanmasından sonra hastanenin değişimi bahçe kapısından itibaren hissediliyor. Öğrendiğimize göre Neşe Kavak hastanede göreve başlar başlamaz ilk önce hastanenin yıkık bahçe duvarlarını yaptırmış, daha sonra da girişine bir paspas koydurmuş. Zaten Neşe Kavak'a, "Hastanedeki ilk icraatınız nedir" diye sorduğumuzda aldığımız yanıt, "Paspas koydurdum" oluyor.

Prof. Kavak kadın hastalıkları ve doğum uzmanı. Bu alanda Türkiye'nin en genç kürsü başkanı olan kadın profesörü. Yaşını söylemekte bir sakınca görmüyor, henüz 40'ında. 13 yıldır şu sıralar politikadan uzak kalan Cavit Kavak'la evli.

Sanat galerisi açtı
Neşe Kavak'ın öyküsü aslında tam bir kariyer kadını öyküsü. Kariyeri ya da çocuğu tercih etme noktasına geldiğinde, içindeki ses ona hep "kariyerden vazgeçme" demiş ama o ileride çocuğu olmazsa buna özlem duyacağını düşenerek, "Hem kariyer yaparım hem de çocuk" demiş. Şimdi biri 6 biri de 11 yaşında iki oğlu var.

Prof. Neşe Kavak'ın başhekim olarak hastaneye geldiği dönemde hastanenin iki trilyonluk zararı varmış. Kavak bu zararı 38 milyarlık kâra çevirmiş. Bunu, "Hastanedeki kaçakları önledim" diyerek açıklıyor. Prof. Kavak hastanede nasıl kaçak olduğunu anlatmaya başladığında denetimin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Prof. Neşe Kavak'ın yapakları hastanenin düzenlenmesiyle sınırlı değil. Kavak, hastanede yeni açılan, yenilenen klinikler ve hastanedeki sanat galerisiyle de icraatını sürdürmüş.

Sohbetimizden sonra hastaneyi gezdik, doğrusu özel hastane gibi olmuş Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi. Her yer tertemiz, sade. Çiçekler, duvarlardaki tablolar insanın içini açıyor. Bu arada Prof. Neşe Kavak hastanenin asansörünü asla kullanmıyor, iki bina arasında hızla yürüyor, 5 katı koşarak çıkıyor. Kısacası hastanenin her yerinde her an görülebilecek bir başhekim havası estiriyor.

15 dakikada sezaryen
* Aralık 2001'de göreve geldiniz. Bir doktor olarak aynı zamanda yönetici de olmayı arzuluyor muydunuz?
Çalışma temposunu seviyorum, hızlı çalışmayı, üretmeyi seviyorum. İdari kadroda olduğunuzda her iki tarafı da daha iyi görebiliyorsunuz.

* Aynı zamanda hızlı da ameliyat yapar mısınız?
Ameliyatta da elim hızlıdır. Sezaryeni de hızlı yaparım. 15 dakikada bitiririm. Ama hızlı yaparak yanlış yapmam, konsantrasyonum yüksektir.

* İdealiniz miydi kadın doğum?
Kadın doğum, yapıma uyuyor. Kısa zamanda sonuç alınan bir dal. Cerrahisi ve tedavisi var. Bunu da seviyorum. Burada Kadın Hastalıkları Doğum Ünitesi'nin Fetal Maternal Ünitesi'ni kurdum. Bu gebelikte erken tanı için çok önemli bir ünite. Gebelikte genetik hastalıkların tanısını bu klinikte koyabiliyoruz. Bütün testleri yapıp, 20 dakikada sonuç alınıyor. Bunu Türkiye'de gerçekleştiren tek üniversiteyiz.

* Gebelikte genetik hastalıklara tanı koymak gerçekten çok önemli. Tanı konulunca ne yapılıyor, gebelik ne zamana kadar sonlandırılabiliyor?
Biz gebeliğin başından itibaren anneyle ilgileniyoruz. 24'üncü haftaya kadar kontrol ediyoruz. 10-14'üncü hafta arasında test yapılıyor. 24 haftada bu anlamdaki gelişme bitiyor. Bir problem varsa 24'üncü haftaya kadar gebeliği engelleyebiliyoruz.

* Siz hastaneye ilk geldiğinizde paspası değiştirmişsiniz, ilk dikkatinizi çeken paspas mı oldu?
Zamanımı ve emeğimi tamamıyla bu işe verdim. İlk önce hastane yapısal olarak değişti. Hastanenin alt yapısını tamamen değiştirdim. Kadromuz çok iyiydi. İyi kadronun çalışma ortamını da iyileştirmeye çalıştım. Şu anda bu hastane bize yetmiyor, daha geniş bir yere ihtiyacımız var. Maltepe'de yapımı devam eden bir hastane var ama oraya geçeceğimiz henüz belli değil.

* Göreve geldiğinizde hastane zarardaymış, bunu nasıl kâra çevirdiniz?
Kaçaklar vardı, engelledim. Hasta geldiğinde bütün giderlerinin girilmesi lazım ama personel üşendiğinden, kaçaklar oluyordu. İyi bir denetimle
kaçakları önledim. Sık sık baskın yapıp kontrol ediyorum.

* Genç yaşınızda profesör oldunuz, başhekimsiniz, iki de çocuğunuz var. 5u zor olmadı mı?
İki oğlum var, Hasan ve Mehmet. Mehmet 11, Hasan 6 yaşında. Son bir yıldır daha rahatım, çünkü ikisi de okula gidiyor. Çalışan anne olmak zor ama benim çocuklarım buna alıştılar.

* Eşiniz de politikacı. Bu işinizi daha da zorlaştırmadı mı?
Bir yıldır rahatım. Cavit çocuklarla daha çok ilgileniyor. Ben politikadan çok çektim. Eşim hep Ankara'daydı.

* Cavit Kavak nasıl bir eş. Siz kariyer yaparken, "çocuklarımızın bakımı" filan demedi mi?
Cavit liberaldir, kadınları hep destekler, benle de gurur duyuyor.

Hastanenin değişen yüzü
* Acil servisi yeniledi.

* Kadın hastalıkları, dahiliye, göğüs cerrahisi ve kalp damar hastalıkları cerrahisi servislerini yeniledi. Bunların tümünü bağışlarla yaptı.

* Genetik hastalıklar laboratuvarı başta olmak üzere üç araştırma laboratuvarı kurdu.

* Hastanede sanat galerisi açtı. Sürekli sanatçıların eserlerine yer verdi.

* Çocuk evi açıldı.