Nazik olmak: Sosyalleşmeye götüren yol

Bireycilik, mücadelecilik, atılganlık adına nazik olmak yetersizlik, güçsüzlük veya saflıkla bir tutulup ihmal ediliyor. Nezakete gereken önemi ve saygınlığı vermek hem kendimizi hem de karşımızdakini iyi hissettirir.

Haberin Devamı

Kendine yönelik ve ötekine yönelik düşünmeyi dengede tutmak en ideali değil midir?

İnsan doğasında iyilik vardır. Bugün evrim bilimciler insan türünün devamını sürdürme amacı taşıyan ve biyolojik temeli olan yardımlaşma ve dayanışmanın insanın bir özelliği olduğunu kabul ediyorlar. Yüksek zekâlı canlılar örneğin maymun, karga ve yunuslarda dayanışmacı davranışlar görülebilmektedir. Burada insanlar için söz konusu olan hepimizin bildiği anahtar kavram “empati” dır. Yeni doğan bebeklerin diğer bebeklerin ağlaması ile ağlamaya başlaması, içgüdüsel olarak bir acil durumda birlikte hareket etmek gibi yorumlanabilir.

Bir yaşlıya yardım ettiğimizde, aç bir hayvanı doyurduğumuzda kendimizi nasıl da iyi hissederiz! Bir gülümseme ile başlayan nezaket karşılıklı yardımlaşmaya kadar genişler ve domino etkisi gibi yayılır. Olumsuz duygular stres ve boşuna enerji tüketimi yaratır. Nezaket ise işlerimizi ve ruh halimizi düzeltir.
Çocuğunuz her alanda mükemmel, peki arkadaşları ile ilişkisi nasıl? Onlara karşı nazik mi, empatik olabiliyor mu; morali bozuk veya kızgın olduğunda kendini sakinleştirebiliyor mu?

Eğitimciler çocuktaki dört yönlü gelişimin önemini vurgularken bilişsel beceriler kadar sosyal becerilerin de önemli olduğunu tekrarlarlar. Daniel Coleman 1955 yılında satış rekoru kırmış olan “Duygusal Zeka” adlı eserinde IQ (zeka katsayısı) nın yanında, EQ (emosyonel zeka katsayısı) kavramını da ortaya atmıştı. Araştırmalar EQ yani duygusal zekâ katsayısının bir çocuğun ilerideki hayatta ne yapacağını daha çok belirlediğini göstermektedir.
Bilişsel zekâ daha çok kalıtsaldır ama duygusal zekâ için gerekli beceriler öğrenilebilir. Ne kadar erken başlanırsa o kadar etkili olur.

İşe çocuğunuzu gözlemlemeyerek ve aşağıdaki soruları kendinize sorarak başlayın:
Çocuğum duygularının ne kadar farkında?
Çocuğum başkalarının duygularına ne kadar duyarlı?
Çocuğum dürtülerini ne kadar kontrol edebiliyor, bekleyebiliyor?
Çocuğum sınıf arkadaşları ile nasıl geçiniyor?
Çocuğunuzun EQ sunu geliştirmek için onu çok dikkatle dinleyin; o henüz sözcüklerle kendini ortaya koyamasa bile beden dili ve sözsüz iletişimle anlattıklarını dinleyin. Unutmayın ki her çocuk anne baba desteği, cesaretlendirilme ve kabul ihtiyacı içindedir.

Tekrar yukarıdaki sorulara dönelim. Çocuğunuz hayal kırıklığı yaşadığında duygularını nasıl belirtiyor? Çocuğunuz çok küçükse kaygı, hayal kırıklığı, endişe veya sıkıntıyı birbirinden ayıramaz. Bundan dolayı da davranışını kontrol etmekte güçlük çeker. Ona bu duyguları çok küçükken öğretmek çok önemlidir. Evde duygular için resimli ve sözlü duygular panosu hazırlayabilirsiniz. Bu hem eğlenceli hem de farklı duygulara ulaştıran keşif dolu bir aktivite olacaktır. Bu duygu sözcüklerini fark etmesi onun dünyayı da nasıl deneyimlediğini fark etmesini sağlayacaktır.

Çocuğunuzun çevresine nazik olmasının en iyi yolu kendi yardımseverliğinizle ona model olmanız ve çocuğunuzu çevresine yardım etmesi için teşvik etmenizdir. Alay veya kötü davranışa maruz kalmış bir arkadaşının neler hissetmiş olabileceği ile ilgili onunla konuşabilirsiniz.
Keyfi ve hazzı ertelemek küçük yaşta kazanılması istenen bir davranıştır. Burada psikolojide çok bilinen Stanford Üniversitesinde okul öncesi evredeki çocuklarla yapılmış bir araştırmaya değinmek gerekecek:

Çocukların önüne bir şekerleme konularak; eğer yetişkin içerden gelinceye kadar bekleyebilirlerse bir tane daha şekerleme alabilecekleri söylenmiş. Çocukların bazıları dayanamamış şekerlemeyi beklemeden yemiş, diğerleri ise sabırla araştırmacının geri dönmesini ve kendilerine ikinci şekerlemeyi vermesini beklemişler. On dört yıl sonra çocukların başarı durumları incelendiğinde en uzun bekleyen çocukların SAT test puanlarının diğerlerine göre 200 sayı daha yüksek olduğu bulunmuş.

Bu araştırmanın da gösterdiği gibi bekleme becerisi tahmin edemeyeceğimiz kadar değerli bir beceridir. Akademik ve sosyal başarının en temel göstergesi olarak kabul edilir.
İyi olan haber ise dürtü kontrolü öğrenilebilen bir davranıştır. Özdisiplin, zaman denetimi, otokontrol becerileri çocuklara öğretilebilir. Çocuğun harçlıklarını biriktirerek sevdiği oyuncağı almayı beklemesi, bir oyuncak için arkadaşının işini bitirmesini beklemesi, sıranın kendisine gelmesini beklemesi, çikolata için yemek bitimini beklemesi, erteleyebilme becerisini kazanması için değerli alıştırmalar olacaktır.
Bir grup içinde birlikte oynamak ve çalışmak hayatta çok gerekli olabilecek bir beceridir. Sırasını bekleme, çatışmaları konuşarak çözmek, olumsuz etkilere direnmek, kendine amaçlar, hedefler koymak en önce evde yaşanmalı ve öğrenilmelidir. Aile çok güçlü bir etkendir.
Aile içinde model olabilecek kişiler, okunan kitaplar onların duygusal zekâsı yüksek bireyler olarak yetişmesini sağlayacaktır.
Çatışma yaşandığında çocuğunuza duygularını anlattırın, iki tarafı da dinleyin, çözümü ise kendilerine buldurun.
Siz kendiniz model olarak, en önemlisi de çocuğunuza saygı, sevgi, empati göstererek ve onu dinleyerek en büyük desteği sağlamış olursunuz.
Başkalarının size ve çocuğunuza nasıl davranmasını istiyorsanız çocuğunuza öyle davranın; çocuğunuzun EQ sunu yükseltin!

DİĞER YENİ YAZILAR