Çocuk ruhunun gıdası; Müzik

Yirminci yüzyıl bestecilerinden Arnold Schönberg’e göre müzik: “Tonların ve ton bileşimlerinin, kulakta hoş bir izlenim bırakacak şekilde ardı ardına sıralanmasıdır; bu da, zekâ üzerinde bıraktığı izlenimi açıklar. Bu izlenimlerin, ruhumuzu ve duygu alanlarımızı etkileme gücü vardır.”

Haberin Devamı

Bilindiği gibi dünya müzik doludur, müziğin psikolojik ve sosyal gelişimimizde çok önemli bir rolü vardır. Bizler için bir haz, iletişim, paylaşım aracıdır. Anne karnından başlayarak bebekler müzikle karşılaşır ve tekme, devinim, dönme ve irkilme gibi tepkiler verirler. Tüm yaşamları boyunca da müzikten etkilenmeye devam ederler. Radyo, korna sesi veya yağmur damlası sürekli karşılaştıkları seslerdir. Daha sonra kendi seslerini çıkarır, giderek şarkıya dönüştürürler. Büyüdükçe müzik eşliğinde hareket etmeye başlarlar. Müzik gittikçe kendilerini ifade edebildikleri bir dil işlevini görmeye başlar. Müzik ayrıca kültürel ve geleneksel öğeleri içinde barındırdığından deneyimlerin zenginleşmesi, sosyalleşme ve duyguların iletilmesinde de çok önemli bir rol oynar.

Müzik erken çocukluk eğitiminin çok önemli bir öğesini oluşturur. Bu dönemde çocuklar duymaya, müziğe eşlik etmeye ve kendileri müzik yaratmaya çok açıktırlar. Müziğin çocukların tüm gelişim alanlarını kapsayacak şekilde düşünülmesi çok önemlidir. Howard Gardner’e göre küçük çocuklar müzik ve beden hareketlerini doğal olarak ilişkilendirirler, bedensel bir etkinliğe girmeden şarkı söylemeleri mümkün değildir.

Masallar okunurken içinde geçen olayların müziğini düşünmek; birlikte o müziği üretmek çocukları müzik eğitimi için desteklemektir. Masaldaki ayı nasıl homurdanıyor, aslan nasıl kükrüyor, ya da ayı ayağını nasıl yere vuruyor gibi. Yılan yerde sürünürken ses çıkar mı gibi. Aynı şekilde kitaplardaki şiirleri tekerlemeleri müzikal tonda okumak, birlikte şarkılar söylemek hem eğlendirici hem öğretici olacaktır. Çocuklar deneyler yapmaktan ve kendileri keşfetmekten büyük bir haz alır ve motive olurlar. Onun için müzik öğreniminde macera olmalıdır. Merak uyandırmak, birçok şeyin nasıl ses çıkardığını tahmin etmek onları heyecanlandırır. Hatta ses avına çıkabilir ve bir süre sessiz zaman oluşturup yeni sesler keşfedebilirler. Ses tonlarını eşleştirme oyunları çok hoşlarına gider. Şarkı ile onlara istek ve düşüncelerinizi hatta duygularınızı bildirirseniz müzikte yaratıcılığa keyifli bir destek vermiş olursunuz. Müzikal olmak için müzisyen olmak gerekmediği unutulmamalıdır.
Evde bulunduracağınız küçük bir müzik köşesine çocuklarınızın büyük ilgi göstereceğini göreceksiniz. Müziğin insanların hoşuna gitmesi ve rahatlaması ya da dans etmesi için yapıldığını sakince anlatırsanız, istenmeyen gürültüleri de çocuğunuz yapmayacak, gerçekten müzik üretmeye çalışacaktır. Böylece müzik aletlerini her zaman ulaşabileceği köşesinde tutabilirsiniz ve yavrunuz dilediği zaman müzik aletlerine yönelir. Bu aletlerin çocukların ulaşamayacağı dolaplar üzerinde kalması çok yazık olur.

Ayrıca evde tek yönlü olmayan, çok çeşitli dünya müziklerini dinlemek çocuğunuzun müzik kulağına ve estetik gelişimine çok olumlu etki yaratır.
Uzun yıllar müzikle uğraşmış olan kişilerin beyin gelişimleri çok daha beslenmiş ve gelişmiş oluyor. Müzikle uğraşmak ileri yaştaki beyin gelişimini bile olumlu etkiliyor. Kansas Üniversitesi Tıp Fakültesinde B.H-Pladdy ve A. MacKay 60 - 83 yaş aralığındaki yetişkinlerle yaptığı araştırmada gerçekten de müzikle uğraşanların hafıza gücü, görsel- motor hız ve ruhsal esneklik açısından çok daha fit olduklarını bulmuşlardır. Genel beyin fonksiyonlarında da olumu farklar görülmüştür. Müzikle uğraş ne kadar uzun süreyi kapsıyorsa ve çocukken bir enstrüman çalınmışsa, farkların o kadar bariz olduğu saptanmıştır.

Ayrıca müzikle uğraşan, duyguların dilini ve yaşamı kavrayan kişiler kendi iç dünyalarını da daha iyi tanıyabilirler.
Bu bulgular müziğe çok erken yaşlardan başlayarak gereken önemi vermenin ne kadar işe yarayacağını göstermektedir.
Ne yazık ki ülkemizde okullarda sanata ve dolayısı ile müziğe gerekli önem verilmediği için ailelerin müzik konusunu daha ciddi ele almaları gerekmektedir.

DİĞER YENİ YAZILAR