Tuba Ünsal

Tuba Ünsal

-

Dünyanın en yaşlı modeli Carmen Dell’Orefice

Haberin Devamı

Hani modellik kısa süren bir kariyerdi? 82 yaşındaki model Carmen Dell’Orefice hâlâ bu işi yapıyorsa biz daha fazla konuşmadan dükkanı kapatıp çıkalım artık bence! 15 yaşında Vogue’a cover olmuş ve bugün “Bu benim için hiçbir şey ifade etmiyordu, bende ne gördüklerini hiç anlamamıştım” diyor. 70 yıldır aynı şeyi yapıyor ve birkaç emeklilik denemesine rağmen bu dünyayı hiç bırakamamış.

13 yaşında otobüsten inerken bir fotoğrafçının karısı tarafından keşfedilen Carmen, bir sene sonra 7dolar’lık cep harçlığı ve bir tablo karşılığında Salvador Dali’ye modellik yapmış. Şu başlangıca bakın...

Peki onu çağdaşları arasından sıyırıp hâlâ flaşların karşısında tutan şey ne?

Dünyanın en yaşlı modeli Carmen Dell’Orefice


Kimsin sen?

Vogue’a kapak olduğu sıralar ve sonrasında ne kadar sessiz, sakin, yer yer dengesiz ve hatta “kişiliksiz” olduğundan söz ediyor Carmen. Kariyerinin ilk zamanlarındaki iş tekliflerini hiçbir zaman doğru değerlendirememiş, “Birçok kez gemiyi kaçırdım” diyor ve ekliyor “Kim olduğumu anlamam hayatımın yarısını aldı. Daha kendimi tanımazken nasıl başkalarına ve başka şeylere karşı dürüst olabilirdim ki? Yaş aldıkça daha ‘doğru’ olmayı öğrendim hatta, hâlâ öğreniyorum.” Carmen aslında bir balerin olmayı istemiş ama
13 yaşında geçirdiği ateşli romatizmadan sonra çok uzamış ve kas elastikiyeti kaybolmuş. Acaba bir balerin olsaydı onu yine tanır mıydık? Carmen tek başına yaşıyor ve basit yaşamayı, kendine ve arkadaşlarına yemek yapmayı çok seviyor; “Son 15 yılda ondan önceki yıllardakilerin toplamından daha fazla dergiye kapak oldum!” diyor.
Hâlâ topuklu ayakkabı giyiyor. Parlak gri saçları her zaman özenle taranmış, gözlerinde her zaman hülyalı bir gülümseme var. Bu kadında “Bette Davis gözleri” hatta belki fazlası var... Her fırsatta cildini nemlendirdiğini söylüyor ama sonra da ekliyor: “Eğer içinize gereken özeni göstermezseniz dışınızla ilgili yaptığınız hiçbir şey daha iyi görünmenizi sağlamaz.” Zaten bence İtalyan babalı Macar anneli bu güzel kadının görünüşünden çok ilginç kişiliği dikkat çekiyor. “Beni sevmek zorunda değilsiniz. Kimseyi beni onaylaması için memnun etmeye çalışmam.” İşte beklediğim bir “it girl” cümlesi. Carmen’in de

“o kadın”lardan olduğunun kanıtı; onu sevip sevmemenizin onun için bir önemi yok. Bugün hâlâ Rolex, Gaultier gibi büyük markalara büyük işler yapıyor olması sayesinde bir serveti var ama sahip olduğu her şeyin bir anda yok olması onu üzmezmiş. “Geceleri bir yataktan ya da bir çatıdan fazlasına ihtiyacım olabilir mi? Olamaz. Gerçekten fazla şeye ihtiyacım yok” diyor.

Aşk ve çocuklar

3 kez evlenip boşanmış. İlk kocasından Laura diye bir kızı var. İkinci evliliğini bir fotoğrafçıyla üçüncüsünüyse bir mimarla yapmış. Hiç çocuk yapmak için evlenmemiş.

Ne kadar ilginç. Tüm evliliklerini aşkla yapmış. Şu sıralar insanların evlenmeye karar vermek için uzun checklist’lere ve formüllere
ihtiyaç duymalarını hiç anlayamıyor. Empati nerede, kimya nerede?

Şu anda 60 yaşında olan kızını 22 yaşındayken doğurmuş ve ona ne kadar istenen bir çocuk olduğunu her zaman hissettirmiş. Bu iki kadının birbiriyle dayanışmasını hayal ediyorum. Aslında çok da hayal etmeme gerek yok, çünkü Carmen’in kendi annesiyle ilişkisine dair anlattıklarını okuyunca, kızıyla ilişkisinin de çok benzer olduğunu tahmin ediyorum. Carmen’e dikiş dikmekten duvar kaplamaya kadar bildiği her şeyi annesi öğretmiş. Paranın değerini, ayın sonunu getirmeyi annesiyle öğrenmiş. Küvette yıkayıp dondurucu soğukta ipe astığı çarşafları hâlâ unutmamış.


Modellik ne ifade ediyor?

Modelliğin sağladığı servetle tüm dünyayı dolaşmış. Yaptığı işi en çok kendisine bu imkanı verdiği için seviyor. “Şimdiki modellerin yürüyüşünde gördüğüm tek şey seks. Peki
romantizm nerede? Peki ya o nezaket, incelik? Üzülüyorum...”

Teknolojik Carmen


Bu kadının bir iMac ve iPad’i bile var! Ama SMS atamıyormuş. Ah, o eksik kalabilir Carmen, ben seni ararım, yeşile basıp açman yeterli! “Teknoloji bize hizmet etmeli, biz teknolojiye hizmet edersek bir şeyler yanlış gidiyor demektir” diyor. Ne kadar haklı.


DİĞER YENİ YAZILAR