Konuya doğrudan gireyim… Bu ‘ek yerleştirme’ uygulaması, hiçbir derde derman olmuyor! Yasak savmaktan, ‘dostlar alış verişte görsün’ anlayışından ileri gitmiyor. Neden mi? Anlatayım…
Geçen yıl ek yerleştirme sonucunda 322 bin kontenjan boş kaldı! Ek yerleştirme öncesinde açıklanan 373 bin kontenjanın sadece 51 bini doldu. Lisans bölümlerine sadece 13 bin 500 aday, ön lisans programlarına da yaklaşık 38 bin aday yerleşti. Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeli…
***
Bu yıl da bundan farklı bir tabloyla karşılaşmayacağız! ÖSYM, sayısal verileri her ne hikmetse paylaşmadı, ancak lisans bölümlerinde 145 bin boş kontenjan kaldığını söyleyebiliriz. Bir o kadar da ön lisans, yani 2 yıllık programlarda boşluk var. Toplamda 290 bin boş kontenjandan söz ediyoruz. Özel yetenekle öğrenci alan bölümleri de eklediğimizde, sayı 300 bine ulaşıyor. ‘Kaçı dolar?’ derseniz. Lisansta 18 bin, ön lisansta 40 bin kontenjan dolar. Taş çatlasın toplamda 60 bin öğrenci daha üniversiteli olur! En az 250 bin kontenjan boş kalır.
***
Eee, ne anladım bu işten? Okumak isteyen var, kontenjan var, ama sıralar boş kalıyor! Hal böyleyken, YÖK n’apıyor dersiniz? Anket, anket yapıyor... Kontenjanların neden boş kaldığını anlamak için ‘anket’ yapıyor! YÖK’ün niyeti iyi, ancak yöntemi yanlış.
***
Peki, YÖK n’apmalı? Onun yolunu söylemeden önce, isterseniz bir adaydan gelen epostayı okuyalım. Eposta, İbrahim K.’dan... “İlk tercihlerde Türkçe Öğretmenliği ağırlıklı bir liste yapmıştım, fakat bir puan farkla herhangi bir üniversiteye yerleşemedim. Yerleştirme puanım 343, Türkçe Öğretmenliği’nin ek yerleştirmedeki puanı ise 344 ile başlıyor. Ek tercihlerde Türkçe Öğretmenliğini tercih edebilir miyim? Yardımcı olursanız sevinirim. İyi günler.” Ek yerleştirmede bir kural var, der ki: ‘ Merkezi yerleştirmede kontenjanı dolan ve en küçük puanı oluşan, ancak yerleştirilen adaylardan birkaçının kayıt yaptırmaması nedeniyle kontenjan açığı oluşan Tablo-3’teki ön lisans programları ile Tablo 4’teki lisans programlarını, programın en küçük puanına eşit veya daha büyük puana sahip olan adaylar tercih edebilir.’
Branş öğretmenlerinin hayatını karartan bir uygulama var. Öğretmenlerde alan değişikliği sistemi… Ezelden beri sallantıda giden eğitim sisteminin kanayan yarası. Eğitim sisteminin temeline dinamit koyan bir uygulama.
***
Alan değişikliği, 2013 ve öncesinde ilkokullardaki öğretmenlerin, ortaokul ve liselere öğretmen olarak geçirildiği bir sistem. MEB, 2013 yılına kadar alan değişikliği yaptı, fakat daha sonraki 5 yıl bu uygulamaya ara verildi. Böylelikle sistem bir nebze olsun soluklanmış oldu.
***
70’li yıllar ve öncesinde, devlet bulduğu üniversite mezununu öğretmen yaptı. Veteriner, fizik, iktisat, edebiyat vb. branş mezunları sınıf öğretmeni oldu. Devlet, kimi bulduysa öğretmen yaptı! Hatta 2010 yılında, 2 aylık kurslarla bazı öğretmenler sınıf öğretmeni olarak atandı.
***
Geçmişte bir şekilde sınıf öğretmeni olarak atanan bu kişiler, daha sonra, ortaokul ve liselere fizik, kimya, biyoloji, matematik, edebiyat, tarih, coğrafya öğretmeni olarak geçiş yaptı. Türkçe, fen bilgisi, sosyal bilgiler gibi alanlara geçiş oldu. 2013 yılında bu tuhaf uygulamaya ‘DUR!’ denildi. Atama bekleyen genç ve branşın gerçek öğretmenleri, haklı olarak bu uygulamaya tepki gösterdi…
Önceki gün devlet üniversitesinden bir örnek verdik, bu gün de bir vakıf üniversitesinden örnek verelim... Beykent Üni. İç Mimarlık İng. Yüzde 50 İndirimli bölümü SAY’dan 216 puan ile öğrenci aldı. Bu bölümü kazanmak için bakın iki sınavdan ne yapmak gerekiyor? Adayın Ortaöğretim Başarı Puanı’nı 70 kabul edelim. İlk sınav, TYT’den… Türkçe testinde 40 sorudan 10 net, Sosyal Bilimler testinde 20 sorudan 7 net, Temel Matematik testinde 40 sorudan 7 net, Fen Bilimleri testinde 20 sorudan 2 net yapmak gerekiyor. İkinci sınav ise, AYT’den... Matematik testinde 40 sorudan 8 net, Fizik, Kimya ve Biyoloji testlerindeki soruların her birinden 2’şer net yapmak yeterli oluyor. Böylelikle 216 puanı alıp, iç mimar olabiliyorsunuz. Durum bu!
Vallahi üniversiteyi kazanmak çok kolay, kimse kalıp da ‘bizim çocuklar helak oluyor, yandık bittik’ filan demesin.
***
Rahmetli Levent Kırca’nın ‘Olacak O Kadar’ programını hatırlarsınız... Jenerik müziğinde ‘Tam yerine denk geldi manzara koyduk...’ derdi. Hatırladınız mı? Tercih döneminde çok eleştirildik, suçlandık... Belirsizliği gidermek, yardımcı olmak amacıyla bir takım katsayılar verdik. Aslında risk aldık! ‘Bunları nereden uydurdunuz, kaç kişinin canını yakacaksınız, saçmalıyorsunuz, sonuçlar açıklanınca göreceğiz’ türünden saldırılar oldu. Bunları söyleyenler, şunun farkında değildi; bir takım programlardaki başarı sıralamasının genişletilmesi, bu katsayıların ortaya çıkmasından sonra devreye girdi. Bizi dinleyip tercih yapanlar, bu işten kazançlı çıktı. Puanlar düştüğünden dolayı, cesur davranıp, yüksek puanlı bölümleri yazanlar, tahminlerinin ötesindeki bölümleri kazandılar. Sonuçlar açıklandı, sesler kesildi...
‘Tam yerine denk geldi manzara koyduk...’
***
Vakıflar da bu yıl boş kaldı... Geçen yıl 16 bin kontenjan boş kaldı, bu yıl bu sayı 23 bine yükseldi. Dur bakalım, bu kontenjanların daha ne kadarı kayıt olacak; bu da bir başka bir sorun! Aşağıdaki tabloda vakıf üniversitelerinin 2018 lisans yerleştirme sonucundaki doluluk oranını göreceksiniz. Sadece iki vakıf üniversitesi yüzde 100 doluluk oranını yakalamış, kaldı ki bunlardan biri sadece 150 öğrenci alıyor.
YÖK, sonuçları ‘boş kontenjanlarda önemli azalma’ olarak yorumladı. Yerleştirme sonuçlarına göre 2017 yılında boş kalan kontenjan sayısı 214 bıin, 2018 yılında ise bu sayı 128 bin minvalinde bir açıklama yaptı. Külliyen yanlış!
2017 ile 2018 verilerini kıyaslamak doğru olmaz, çünkü geçen yıl boş kalan kontenjanların çoğunluğu, yaklaşık 164 bini iki yıllık önlisans programlarına aitti. Peki, bunda ne var diyeceksiniz?
Açıklayayım…
2017’de kontenjanların boş kalmasının üç önemli nedeni vardı:
Meslek liselerine sınavsız geçiş hakkının kaldırılması, dolayısıyla bu adaylar doğru tercihte bulunamadı.
- Meslek liseleri, ek puan uygulamasını doğru algılayamadı. Tüm meslek lisesi adayları ek puandan yararlanacağını sandı, halbuki bu haktan sadece 30.03.2012 tarihinden önce kayıt olan adaylar yararlanıyordu.
- Açıköğretime LYS’yle öğrenci alınması.
***
Yerleştirme sonuçları açıklandı. ÖSYM’nin ve YÖK’ün yayınladığı sayısal verilere değinmeyeceğim, zaten bunlar ortada. Orta olup, görmezden gelinen bir konuya değineceğim. Yerleştirme oranlarını istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz, başarı gibi de gösterebilirsiniz. Bu durum, olaya neresinden baktığınıza bağlı. YÖK, bardağın dolu tarafını görmek istiyor deyip, konuyu tatlıya bağlayalım. Ancak... Karşımızda tatlıya bağlanmayacak bir bir tablo var! Peki, bu ucube tablonun ressamı kim? YÖK mü, yoksa MEB mi? Bu kara tablo kimin eseri?
***
İşte, çarpıcı bir iki örnek. Kamu yönetimi, önemli bir bölüm. Mülki amir, yerel yönetimlerde görev alan yetkili kişileri yetiştiren bölümden söz ediyoruz. Bu bölümden vali, kaymakam, belediye başkanı yetişecek. Çok önemli... Bu bölüm için ‘dolu’ olmak gerekiyor. İşin şakası yok! Tarih, siyaset, ekonomi bilgisi şart, her şeyden önemlisi okumayı sevmek gerekiyor. Kültür lazım, sanat da... Sorumluluk, disiplin olmazsa olmaz.
***
Peki, Fırat Üni. Kamu Yönetimi (İÖ) bölümüne girmek için ne gerekiyor? 180 puanı aşmak! 180 zaten baraj puanı, bu puanı alamayan dört yıllık tercih yapamıyor! 180’in üzerine bir de Ortaöğretim Başarı Puanı ekleniyor... Diploma notu 100 üzerinden 60 olan öğrenciye 36 puan doğrudan eklenecek. 180+36=216 yapıyor. Fırat Üni. Kamu Yönetimi kaç puan istiyor? EA’dan 199 puan! 200 bile değil... Bu bölüm için iki sınavda acaba kaç net yapmak gerekiyor? Daha doğrusu vali, kaymakam, müşavir olmak için acaba kaç net gerekiyor? Adayın diploma notunun 100 üzerinden 60 olduğunu varsayarsak... İlk sınavda, yani TYT’de ... Türkçe testindeki 40 sorudan 7 net, Sosyal Bilimler testindeki 20 sorudan 5 net, Temel Matematik testindeki 40 sorudan 3 net, Fen Bilimleri testindeki 20 soruda 0 net yapmak gerekiyor.
İkinci sınav, AYT’de ise... Türk Dili ve Edebiyatı testindeki 24 sorudan 7 net, Tarih-1 testindeki 10 sorudan 2 net, Coğrafya-1 testindeki 6 sorudan 1 net, Matematik testindeki 40 sorudan 5 net yapmak yeterli oluyor... Hepsi bu kadar!
İki sınavda sorulan 200 sorudan 30’unu yapan vali, kaymakam olacak! Mülki amir olup, bizi yönetecek. Hadi canım sende...
***
Adaylar geleceğe yönelik en çok hangi bölümü tercih edeceklerini merak ediyor. “Tercih yapacağımız bölümler arasında ekonometri, uluslararası ticaret ve finans, iktisat, işletme, yönetim bilişim sistemleri gibi birbirine benzeyen çok bölüm var. Hangisini tercih etmeliyim?” diyen adaya yanıtım: İktisat okuyup; işletme ile yan dal yapar, yüksek lisansta da uluslararası ticaret okurdum
Öğrenciler ve ailelerinin en çok sorduğu sorular tercih sıralamasının hangi puanlar arasında yapılması gerektiğiyle ilgili. Örneğin “119 binde SAY öğrencisiyim. Tercih aralığımı kaç binden başlatmalıyım?” Yanıt: “Tercihlerinizi 80-90 binden başlatabilirsiniz”
- Sayın Hocam, oğlum sayısalda 21.254 sırada. Tıp istiyor. Sıralamayı kaç binden başlıyalım. Son tercihi ifade ettiğiniz gibi istediği fakülte ile sonlandıracak. Saygılar.
Öncelikle tebrik ederim, güzel bir sıra. Tercihleri 5 binden başlatmanızda bir sakınca yok.
- Hocam merhaba. Benim SAY sıralamam 29800.Tercih listem şu şekilde: İlk sırada Çorum Tıp, ardından 16 tane diş hekimliği yazdım (18 binden 22 bine kadar). Ardından 7 adet eczacılık yazdım. En sondaki tercihim 31.700. Başka bir bölüm yazmak istemiyorum ve bu sene mezun senemdi. Sizce yerleşebilir miyim? Lütfen yardım edin hocam.
Bence yerleşirsin, önce güzel haberi verelim. İstemediğin yeri yazmaman da güzel, bence olacak! Hadi, hayırlı haberi bekliyorum. Gözlerinden öperim.
- Hocam merhaba. Kızım SAY’da 18.400. oldu. Sizce ilk 15.000’deki mühendislik tercih edecekleri düşünürsek, tıp programında 14.000-15.000 aralığında bir tıpa yerleşme ihtimalini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında hakkı, ancak ben yine de temkinli yaklaşmak istiyorum, yüzde 49 diyeyim, inşallah yanılırım.
- Hocam, EA sıralamam 95.000. Sıralamalara kaçtan başlamalıyım?
SAY’da 1,7 adaydan biri kazanırken, EA’da her 3,5 adaydan biri kazanıyor. SÖZ puan türünde durum biraz daha vahim, çünkü tercih yapan aday sayısı en çok SÖZ’de, fakat en az kontenjana da bu puan türü sahip. SÖZ’de her 7 adaydan biri kazanıyor
ÜNİVERSİTE ADAYLARININ SORULARINI SADIK HOCA YANITLIYOR
- Hocam, merhaba. 12.sınıfı bu sene bitirdim. EA’da sıralamam 25 bin civarlarında. Hukuk fakültesine gitmek istiyorum. Bu sıralama ile kaç binlik okullara gidebilirim? Önümüzde SAY’lar olduğu söyleniyor. Sıralamam geçen yılki TM-3 puan türüne göre kaç binlerdedir? Yazınızdaki formülde 0.62 ile bölün demişsiniz, ancak bu sıralamayı yükseltir, bunu da açıklarsanız sevinirim. Cevabınızı bekliyorum. Saygılarımla.
Öncelikle teşekkürler ve başarılar. Üzülerek belirteyim ki, ne yazık ki sıralamanız geriye atacak. Nedeni şu: SAY’da tercih yapan aday sayısı az, oysa aldığı aday sayısı çok; EA’da tercih yapan aday sayısı çok, oysa aldığı aday sayısı az; SAY’da 1,7 adaydan biri kazanırken, EA’da her 3,5 adaydan biri kazanıyor. SÖZ puan türünde durum biraz daha vahim, çünkü tercih yapan aday sayısı en çok SÖZ’de, fakat en az kontenjana da bu puan türü sahip. SÖZ’de yaklaşık her 7 adaydan biri kazanıyor. EA’ların içinde SAY’lar da var, üstelik bu yıl puanların hesaplanması için ilgili her iki testten 0,5 net yapma kuralı, sadece bir testten yapmaya dönüştürüldüğü için, puanı hesaplanan aday sayısı arttı. Bütün bunları göz önüne aldığımızda, 25 bin sıralama, geçen yılın 40 küsür binlerine geriliyor; ancak yine de bunun bir kesinliği yok, sadece bir öngörü. İnşallah yanılırım, ama siz her iki duruma da hazırlıklı olun ve tercih aralığınızı geniş tutun. 25 binde bulunan bir aday, tercihlerine 15 binden başlamalı ve 65 binde bitirmeli. 65 bin dedim, ama bunu şöyle düzelteyim; pişman olmayacağınız yere kadar düşürün. Başlangıç ve bitiş arasındaki 50 bin, her türlü riski karşılar.
- Sadık Bey, merhabalar; 8 yıl öncede ben size danışıp oğlumu Bahçeşehir Üni. Mekatronik Müh. Yerleştirmiştim. Bu yıl da, size bir şey sormak istiyorum; küçük oğlum 53.600 SAY puanı getirdi. Mimarlık istiyor, MEF Üniversitesini çok beğendik, burslu 29.300 geçen yıl kapatmış. Biz, buraya sizce ilk tercihte yerleşebiliyor muyuz? Sıralama yaparken hangi puan aralıklarını yazmamızı önerirsiniz. .
İnşallah hayırlı sonuç olur. 53 bini, geçen yılın 46 bini gibi düşünün. Tercihleri 25 binden başlatıp, 40 bin gibi sonlandırabilirsiniz. İnşallah MEF olsun diyeyim, ama...