Mezar ve ölü

Haberin Devamı

Mezar, ziyaret edilen yer demektir. Ölülerimizi mezarlara koyarız ve zaman zaman onları ziyarete gider, onlar için dualar ederiz. Bu anlamda mezarlar sadece ölüler için değil, aynı zamanda diriler içindir. Mezarlar diriler için olduğundandır ki onları yaşanılan alanlar gibi koruruz, bakımını yaparız, yapmamız gerekir. Mezarları koruyup bakımını yapmakta birbirimizle yardımlaşmalı, zengin veya yoksul, iyi veya günahkâr mezarı diye ayırım yapmamalıyız. Çünkü o kötü insanın soyundan iyi insanlar geleceği gibi, o iyi insanın soyundan da kötü insanlar gelebilir. Yaratılış bakımından bütün insanlar eşittir ve akrabadır. Hayat bu açıdan henüz sırrı çözülememiş olarak durmaktadır.

Anneyle kızı Hristiyanmış

Bir zamanlar Makedonya Türkleri’nin bir gazetesi vardı: Birlik. Orada küçücük bir haber okumuştum. Bir muhabir, Osmanlılar’dan kalma bir eski mezarlıkta, iki kadının ellerinde torbalarla dolaşıp bir şeyler topladığını tesadüfen görmüş, kadınlara yaklaşmış ve ne yaptıklarını sormuş. Meğer bu kadınlar bir anneyle kızıymış, Müslüman değil Hristiyanmışlar. Bu eski mezarlığın çok değerli olduğunu fakat her nedense ihmal edildiğini görüyor ve üzülüyorlarmış, vakitleri varmış, torbalarla gelip orasını temizlemeye karar vermişler. Mezarlar gerçekten de antika değerindeymiş, çok güzel taşları varmış. Müslüman-Türk mezarları gerçekten sanat değeri olan heykeller gibidir. Mezarların başlarına dikilmiş olan taşlar, sahibinin erkek veya kadın oluşuna, yaptığı görevlere, kazandığı manevi şahsiyete göre öyle şekillendirilmişlerdir ki, onları inceleyenler, üzerlerindeki yazıları da okuyabiliyorlarsa yaşadıkları devir hakkında tam bir tarih bilgisi elde edebilirler.

Yanlış işlere kılıf uydurma

Ben gazetede bu yazıyı okuduğum zamanlarda Türkiye’de mezarlara zarar verme olayları yaşanıyordu. Efendim bu kadar insan işsiz güçsüz ve açken mezarlara niçin para harcanıyormuş, onlara harcanacak parayla hayırlar yapılsaymış. İnsanlar yanlış işlerine kılıf uydurmada az becerikli değildirler. Meseleleri birbirine karıştırmamak lazımdır. O mezarları yaptıranlar işsizlere ve fakirlere yardım etmeleri gerektiğini bilmiyorlar mıydı? Acaba onlara yardım etmemişler miydi? Etsinler veya etmesinler, bu, mezarlara saygısızlığın özrü olamaz, olmamalıdır. Saygı kalkarsa saygısızlık evliyanın, hatta Hz. Peygamber’in mezarına kadar uzanabilir.

DİĞER YENİ YAZILAR