Oyuncu kalitesi İpten alır!

24 Eylül 2017

Kritik dakika 64… Bizim Evren Göz’ün deyimiyle ‘Türkiye’de dahi olmakla, deli olmak arasındaki fark; topun 3 direk arasını geçmesi’.. İki beki çıkarıp üçlüye dönen Tudor’un kaderi üç direk arasında sallandı durdu 30 dakika! Statta gördüğüm harika gollerden birine imza atan Feghouli, hocasını adeta ipten aldı. G.Saray kötü müydü? Asla! 74’e kadar 8 gol pozisyonu buldu. Kiminde atamadılar; kiminde Harun’a takıldılar. 9. pozisyon da Tolga ile galibiyeti getirdi.

G.SARAY’IN her tarafından oyuncu kalitesi akıyor! Oyun kalitesi her zaman olmayabilir. Ancak teknik direktörün verdiği riskli kararlar, oyun her zaman kaliteli olmasa bile oyuncu niteliğiyle sonuca dönebiliyor. Kaç G.Saray taraftarı ‘iki bek çıkıp oyuna iki açık girip, takım 3’lüye dönünce’ tamam şimdi aldık abi maçı!’dedi?

SERDAR’A TEPKİ NİYE?

BURSASPOR, her G.Saray rakibinin yapması gerekeni yapıp merkeze doğru baskı ile güçlü rakibini kilitlemeye çalıştı. İlk yarı gol dışında 3, ikinci yarıda 66’da Batalla ile 1 pozisyon ürettiler. G.Saray onları 30 ile 80 arasında baskılayınca ne çıkabildiler, ne ileride top tutabildiler. Kalite galebe çalınca mukadderat kaçınılmaz oldu!

SON notum Bursaspor taraftarına.. Maçı günü doyasıya yaşadılar. Harikaydılar. Ancak kulüp kasasına 4.5 milyon Euro ve 3 oyuncu koyan Serdar Aziz’e gösterdikleri tepkiyi anlayabilmiş değilim!

Devamını Oku

Kenar ve aslanlı şov

17 Eylül 2017

G.SARAY, Antalyaspor maçı dışında herkesi alıştırdığı gümbürtüsüyle başladı. İlk yarıya 6’sı isabetli 15 şut sığdırıp, rakip ceza sahasında 25 kez topla buluştu. Rakamlara boğmak istemem! Ancak taraftarının (hatta BJK’ılar dışında herkesin) 3-4 yıldır göremediği futbol ziyafeti sunuyor sarı-kırmızılılar maçların en az yarısında. Zaten bunu tüme yaymak mümkün değil; 70 dakika yaparsan her maça favori çıkarsın.

BELHANDA, Tolga, N’Diaye ile merkezi zorlayan G.Saray’da “çok çabalasa da neredeyse yaramaz çocukların her lafın içinde olduğu gibi her atağın içinde olan” GARY ile bir kanat kalitesi bulunamadı. Tolga da soldan hep içe yattı. Peki ne oldu o zaman? Soldan Lato, nadiren iyi çıkabilse de sağda Mariano devleşti. Sadece ilk yarıya 11 orta sığdırdı; birçoğu da isabetliydi. Oyunun derinlik kazanmasına, enine genişlemesine etki etti. Ettiği için de rakibin tüm savunma kodlarını şaşırttı. Merkezde sıkışan oyuncular, bol bol sağ kenarı buldular. Harika ortalarla ataklar geliştirildi. Nitekim de 44 dakika direnen Kasımpaşa, çıkarken kaybettiği topla Belhanda-Gomis ikilisine yenik düştü.

SİYAH VE BEYAZ GİBİ

2. yarı elbette ilk yarıdaki tempoyla oynayamazdı G.Saray. Kuşkusuz, ilk yarıda sağlam bir “nefes” bıraktılar. Daha ekonomik oynanan son 45’te olgun bir futbol izlettiler. İki yarı arasında siyah ile beyaz gibi tempo farkı vardı. Gomis’in attığı 2. gole kadar Kasımpaşa tehditkar olamadığı için tempoyu istedikleri gibi ayarlayabildiler. Bu nedenle çabalarına rağmen Gary, N’Diaye gibi oyuncular kaybolurken, topun kıymetini daha çok bilen ayağına mahir Belhanda, pozisyon sadakatine sahip Fernando gibi oyuncular öne çıktı.

İLK 4 haftadakinden daha kötü bir Kasımpaşa izledik. Halbuki Maicon ve Serdar önde yakalandıkları zaman merkeze yaptıkları baskıyla maçın başında 3-5 top kazanıp oynamaya da çalıştılar ama sonra durdular.

EZCÜMLE G.Saray’ın galibiyet serisi ve Gomis’in aslanlı şovu taraftara keyif, yönetime güven, teknik heyete umut vermeye devam etti.

Devamını Oku

Rakip eski Başakşehir’di

15 Eylül 2017

MAÇA olağanüstü bir baskı ile başladı Başakşehir. Klasik etkinlik alanlarını kullandı. Merkezde Mossoro, kenarlarda Visca ve Elia ile topu efektif oynamaya çalıştılar. Emmanuel Adebayor, bu çabalara katkı sundu.

RAKİP ilk kez kalemizi 12. dakikada yokladı. 15. dakikadan sonra etkinliğimizi yitirdik. Ludogorets, top bizdeyken çok doğru savunma disiplini gösterdi. Kendilerindeyken de bilhassa Lukoki’yle etkili oldular. 1-2 pozisyonda kaleci Volkan’ı zorladılar.

İYİ başladığımız ilk yarıya sıkıntılı bir oyunla son verdik. 2. yarı ilk yarıdan daha derli toplu bir futbol oynandı.

49. dakikada iki takım da art arda golleri kaçırdılar. Orada maç kırıldı. Bizim adımıza da onların adına da! Emre atsa maç başka bir yere gidecek, onlarınki gol olsa bizim adımıza sıkıntı olacaktı. Sonrasında maç yine iki takıma da geldi, gitti. 75’ten sonraysa şıkıştı.

KOPARTAMADILAR

ABDULLAH hoca, sadece ilk yarınının bazı dakikalarında etkili olabilen Adebayor’u çıkarttı. Mevlüt Erdinç ile daha orta sahalaşmış bir hücum hattı oluşturup topu biraz daha yere indirmek istedi. Niyeti hayata geçmedi. Bu kapsamda Napoleoni ve Kerim Frei değişiklikleri işe yaramadı.

ÇABALAMADILAR diyemem ancak dün ‘kopartan’ bir Başakşehir takımı göremedik! Bunda biraz da ‘3 yıl önceki İBFK’yı’ karşılarında görmelerinin etkisi vardı. Ludogorets, bilhassa geçiş oyunlarında bize neoBaşakşehir’i anımsattı.

NETİCEDE kazanabilirdik, olmadı. Kaybedebilirdik; grup statüsünde 1 puan kazanç. Çünkü rakip de 3 alamadı. Kuşkusuz değerlendirmesi hoca tarafından iyi yapılacaktır, 2 puan kaybın!

Devamını Oku

Plan yok çaba var

10 Eylül 2017

Hiddink milli takımda göreve başladıktan sonra ilk kampı Amerika’da yapar. İlk antrenmanda yardımcısı Oğuz Çetin’i yanına çağırır bir süre sonra! ‘ Oğuz.. Şu sol taraftaki esmer çocuğa lütfen pozisyon almayı öğret!’ O çocuk, o yıl Beşiktaş’a 6 milyon Euro’ya transfer olan İsmail’dir! 2. Başakşehir golünde aklıma bu anektod geldi! 8 yıldır değişmeyen, gelişmeyen İsmail... Tüm maçı bir oyuncu ve pozisyon üzerinden okumak mümkün değil. Ancak 10 transfer yapan F.Bahçe’de bir sol istihdamı sağlanamaması bu tip sıkıntıları beraberinde getiriyor!

BAŞAKŞEHİR oyuna Volkan’ın ve defansın ortak ikramıyla 1-0 önde başlayınca ilk yarı süresince oyunu vermedi. 2’yi de bulunca iyice rahatladılar. F.Bahçe, Vardar ve Trabzon maçlarında olduğu gibi ‘çabaladı’. Taktik disiplini olmaksızın ceza sahasında didinip durdular! Valbuena’nın önderliğinde atakçıklar geliştirdiler. Ceza sahasına bol orta kesip durdular. Kalabalıktan sadece 1 gol buldular. Aykut hoca gibi hayat prensipleri bulunan bir adamın, haziran başından beri (elbette transfer gecikmelerini atlamıyorum) taktik disiplini sağlayamamasını anlayamıyorum. Valbuena olmasa rakip kaleye gidemeyecek bir ekip vardı sahada!

KERİM İLK KEZ BİR MAÇ ALDI

2. yarı oyun yine ‘çabalayan’ F.Bahçe lehineydi. Topa çok sahip oldular, dönenleri topladılar, rakibi baskıladılar. Ancak hep ‘gelişigüzel, doğaçlama, baştan savmacı, plansız!’. Böyle olunca da iş yine duran topa kaldı. 2-2 de bulundu. Ancak plan olmayınca, yine PLAN kazandı. Abdullah Avcı’nın taa milli takımdan beri çok güvendiği Kerim belki de Türkiye’de ilk kez bir maç aldı. Başakşehir, 2. yarı oyununu bozmaz, özgüvenli devam eder diyordum devre arası! Yanıldım! Oyunu verdiler skoru ve maçı aldılar. İzleyenlere keyif veren bir maç oldu. Fırat Aydınus 2. F.Bahçe golünde ‘pek sevdiği’ müzakere sonucu doğru kararı verdi, doğrusunu yaptı.

Devamını Oku

İyi oyun, normal sonuç

28 Ağustos 2017

BAŞAKŞEHİR’İN ilk golüyle başlamalı. Olağanüstü bir gol izledik. Elia da, Adebayor da, Visca da... Neticeyi Bosnalı almış olabilir. Ama öncesinde ikisinin yaptığı olağanüstü işler vardı. Elia aşırttı, Togo’lu kafayla arkaya indirdi; Vişça gereğini yaptı. Atak başlangıcından, topun sağ taraftan ölçülü çıkışından, Adebayor’un tehtidkârlığına enikonu bir gol izledik.

BAŞAKŞEHİR’İN golüne kadar çoğu kez ‘Yahu bu Aykut Kocaman’ın Konyaspor’u mu?’ diye sordum kendime. Miloseviç’in sol içten sağ ayakla uzak direğe 2 şut denemesi dışında, adeta Kocaman Konyaspor’unu izledik.Hakçası Başakşehir buna mecbur etti rakibini. Öyle yüklendiler ki Konya’ya çıkmamayı bir tercih değil, bir zorunluluk haline getirdiler.

PEKİ neden sonuç alamadılar? Başakşehir, gelişen yapısıyla açık alan oyununu da seti de oynayabilen bir ekip. Ancak Konya neredeyse kalesinin önüne yaslanınca Mossoro, Adebayor, Visca çok sıkıştı. Beklerden yeteri katkı gelemeyince, Elia da oyuna katılamayınca ceza sahasındaki kalabalık, daha da kalabalık olan rakip tarafından eritildi.

BABACAN ÇOK FORMSUZ!

KONYA ilk gole kadar da benzer formatta oynadı. Ne zaman Visca golü buldu, Konya hayata döndü. 66 ve 67. dakikalarda buldukları, biri direkten biri Volkan’dan dönen iki top ile beraberliği bulsalardı maça ortak olma ihtimalleri vardı. Oyuna 1-0’dan sonra forvetleri (Ezekiel-Evouna) alan Mustafa hoca, haklı olarak merkezi boşaltınca Başakşehir’in işine geldi. Visca ve Elia’ya daha rahat toplar atıldı. Onlar işleyince, 75’lerden sonra daha etkili oldular. Virtüoz Emre, Mahmut’un kafasına topu çarptırıp maç da 2’ye gelince iş bitti...

TABİİ hemen öyle sanmamak lazım! Son haftaların büyük formsuzu Volkan Babacan’ın içeri aldığı topla umutlanıverdi Konya. Ama maçı deneyimiyle kazandı Başakşehir.

Devamını Oku