Apple, merakla beklenen yeni iPhone modellerini 12 Eylül’de düzenlediği etkinlikte tanıttı.
Geçtiğimiz sene tanıştığımız iPhone X modelinde home tuşunu kaldırıp çentikli ekran tasarımına geçen Apple, iPhone 8 ve 8 Plus modellerinde klasik ekran tasarımını ve home tuşunu korumuştu. iPhone X ile başlayan yeni tasarım anlayışına devam edilip edilmeyeceği merak konusuydu. Apple, radikal bir kararla yeni iPhone modellerinde home tuşuna yer vermedi ve çentikli tasarımı yeni modellerinde standart hale getirdi.
iPhone 6s, iPhone 6s Plus ve iPhone SE ve 10’uncu yıl özel modeli iPhone X satıştan kaldırıldı.
3 yeni iPhone modeli
Bugüne kadar rakamlarla devam eden iPhone model isimlerinde artık rakam yer almıyor. iPhone Xs, iPhone Xs Max ve iPhone XR isimleri ilk başlarda biraz kafaları karıştıracak gibi görünse de meraklılarının bu isimlere alışması uzun sürmeyecektir.
5.8 inç ekrana sahip iPhone Xs ve 6.5 inç ekrana sahip iPhone Xs Max en gelişmiş özellikleri sunan üst seviye iPhone modelleri olurken 6.1 inç ekrana sahip iPhone XR ise kırmızı, sarı beyaz, mercan, siyah, mavi renk seçenekleriyle rengarenk ve nispeten ucuz bir iPhone modeli olarak konumlanıyor.
Tüketici elektroniği fuarı IFA, 31 Ağustos - 5 Eylül tarihleri arasında Berlin’de gerçekleşti. Fuarda teknoloji markaları yeni ürünlerini tanıtmak için lansmanlar düzenledi. İşte IFA’da dikkat çeken yeni teknolojiler:
Huawei’den akıllı hoparlör
Amazon’un akıllı asistanı Alexa destekli Huawei AI Cube, LTE bağlantı desteği ve ağ yönlendiricisi ile bir hoparlörden çok daha fazlasını sunuyor. Nano SIM ve eSIM giriş seçenekleri bulunan cihaz 4,5G bağlantısı üzerinden 10 metre çapında kablosuz bir ağ oluşturuyor.
Akıllı asistan Alexa sayesinde 45.000’den fazla komut ile 2.000’e yakın markaya ait 12.000’den fazla Alexa uyumlu akıllı ev ürünü kontrol edebiliyor.
IP68 sertifikasına sahip hoparlör suya ve toza karşı dayanıklılık sunuyor.
Samsung’un en yeni, güçlü modeli Galaxy Note 9 nasıl bir deneyim sunuyor?
Samsung’un ezber bozan modeli Galaxy Note ile ilk tanışmamız 2011’in Eylül ayında Berlin’de düzenlenen Avrupa’nın en büyük tüketici elektroniği fuarı IFA’da olmuştu. Samsung sonraki her sene yeni bir Galaxy Note modeli ile karşımıza çıktı. İlk zamanlarda Galaxy Note için telefon ve tablet kelimelerinin birleşiminden türetilen “phablet ” terimi uygun görülmüştü. O yıllarda phablet olarak adlandırılan birçok model piyasada tutunamadı. Bugün phablet terimi de kullanılmıyor. Ancak Samsung’un Galaxy Note serisi yoğun ilgi gördü ve kendi oluşturduğu segmentte başarılı bir çizgi izliyor.
En büyük ekran
İlk Note modelinde 5.3 inç büyüklüğünde bir ekran vardı. Samsung kasayı büyütmeden ekranı büyüttü bugün Note 9 ile birlikte uçtan uca sonsuz ekran olarak adlandırılan 6.4 inç ekran büyüklüğüne ulaştı. Bir önceki model Note 8’de 6.3 inç ekran vardı. Bugüne kadarki en büyük ekranı sunan Note 9’da ekranın sağ ve solundaki kavisler ekranda derinlik hissi uyandırıyor. En - boy oranı 18.5:9 olan ekranda film dizi izlemek gerçekten keyifli. Note 9, selefine göre 0,6 mm daha dar, 1,6 mm daha uzun ve 0,2 mm daha kalın bir kasaya sahip.
En hızlı 4.5G deneyimi
Note 9, Cat 18 LTE modem sayesinde 1.2 Gbps’e kadar indirme ve saniyede 200 megabit yükleme yapıyor. Bu hız değerleri laboratuvar ortamında elde edilmiş olsa da yaptığım testlerde 50 mbps üzerindeki hız değerlerine ulaştım. Note 9, mobil internet hızında bir adım önde.
Sıvı karbon soğutma sistemi
Samsung’un 10 nm işlemcisi Exynos 9810, 2.7 GHz hızında çalışan dört adet Mongoose M3 ve 1.8 GHz hızında dört adet Cortex-A55 çekirdeğe sahip. 128 GB kapasitesi olan modelde 6 GB RAM, 512 GB kapasiteye sahip model de ise 8 GB RAM ile performans desteklenmiş. Bu RAM değerleri bir akıllı telefon için oldukça tatminkar. ARM Mali-G72 grafik işlemci ise tüm mobil oyunları çalıştıracak kadar yetenekli. Akıllı telefonlarda oyun oynarken cihaz sınır ve telefonun performansı düşer. Note 9, ısınmaya karşı yepyeni bir soğutma teknolojisi Sıvı-karbon soğutma kullanıyor.
Yüzme, bisiklet sürme, koşu ve fitness için akıllı bileklik ya da akıllı saat ile birlikte kullanabileceğiniz popüler uygulamalar ile harekete geçmeye ne dersiniz? Teknoloji sayesinde spor salonlarına gitmeden bilinçli spor yapma imkanımız var. Artık günlük tüm hareketlerimizi saklayan mobil uygulamalar mevcut. Akıllı bileklik ve saatlerle de entegre çalışan bu uygulamalar ile spor yapmak çok daha keyifli bir hal alıyor. Öyle ki yaptığınız her spor türüne özel geliştirilen uygulamalar bile var. Örneğin yüzerken kaç kulaç attığınızı, ne kadar mesafe katettiğinizi ya da yaktığınız kaloriyi hesaplamak uygulamalar sayesinde son derece kolay. Ramil Guliyev ve Lana Erdil gibi şampiyon sporcularımız da bu apps’lerle antrenman yapıyor.
Nike+ Training Club
Türkiye’de bir süredir elektronik ürünlerde yerli markaların ürettiği akıllı telefon, tablet ve dizüstü bilgisayarlar, hesaplı fiyatları ve teknolojik donanımları ile dikkat çekiyor.
Döviz kurlarındaki dalgalanma sonucu ithal ürünlerin fiyatlarındaki artış kaçınılmaz oldu. Akıllı telefondan, tablet ve dizüstü bilgisayara kadar ithal edilen birçok teknolojik cihaz var. Tüketicinin cebini yakan bu ürünlerin ekonomiye olumsuz etkisi ise dış ticaret açığı olarak ortaya çıkıyor.
Bir süredir yerli ve milli teknolojiler konusunda önemli çalışmalar yürütülüyor. GSM operatörlerinin desteği ile başlatılan yerli baz istasyonu projesi ULAK, savunma sanayinde tamamen yerli teknolojilerle üretilen milli silahlar en önemli projeler arasında yer alıyor.
Tüketici elektroniği tarafında ise yerli markaların ürettiği akıllı telefon, tablet ve dizüstü bilgisayarlar dikkat çekiyor. Yerli markalar dövizdeki dalgalanmaya inat bütçe dostu fiyatlarıyla tüketicilerin gözdesi olmayı başardılar.
Yerli markalarımızdan Vestel Manisa’da, reeder Samsun’da, General Mobile ise İstanbul’da üretim gerçekleştiriyor.
Yerlilik oranı yüzde 52
2014 yılında Berlin’deki tüketici elektroniği fuarı IFA’da Venüs’ün lansmanına bizzat katılmıştım. Vestel CEO’su Turan Erdoğan’ın Avrupa’nın en büyük tüketici elektroniği fuarında dünyanın en büyük teknoloji markalarına meydan okurcasına Türkiye’de ürettikleri akıllı telefonun yerlilik oranını yüzde 52 olarak açıklamıştı. Türk mühendisleri tarafından tasarlanan Venüs serisi akıllı telefonlar, şık ve ince görünümüyle A’Design Award 2014’te kendi kategorisinde en şık tasarım, Plus X Award 2014’te ise kolay kullanım ve tasarım ödüllerini kazandı.
Vestel Venus Z20
Önümüzde uzun bir bayram tatili var. Birçok insan bayram ve yaz tatilini birleştirip deniz, kum ve güneş hayalleri kuruyor. Tatilde de olsak akıllı telefonumuzu elimizden düşürmeyeceğimiz bir gerçek. Siz tatile hazırsınız, peki ya akıllı telefonunuz? Tatildeyken teknolojinin nimetlerinden faydalanırken teknoloji mağduru olmak istemeyenler için 8 tavsiye.
Telefonunuzu koruyun
Deniz, kum ve güneşi ne kadar çok severseniz sevin, telefonunuzu bu üçlüden koruyun. Suya ve toza dayanıklı olsa bile telefonunuzu sudan özellikle de tuzlu sudan korumalısınız. Kum ve güneş de aynı şekilde telefonunuza zarar verebilir. Suya dayanıklı telefonlarla su altında fotoğraf ve video çekimi yapmayın. Suya dayanıklı bir model olsa da telefonunuzu su altında kullanırsanız garanti kapsamı dışında kalacağını unutmayın.
Su geçirmez kılıf kullanın
Denizde, havuzda su altı çekim yapmak istiyorsanız uygun fiyatlara satılan su geçirmez akıllı telefon kılıflarından alabilirsiniz. Kolunuza, bileğinize ya da boynunuza takabileceğiniz modeller dışında birebir telefon modeliyle uyumlu kılıflar da mevcut. Kılıflarda yer alan şeffaf pencere sayesinde su altı kaydı yapabilir, telefon ekranını kullanabilirsiniz. Marka ve modele özel üretilen kılıflar yüzme, sörf, yelken yapanlar için de ideal. Telefon dışında GoPro, kamera gibi cihazlarınıza da su geçirmez kılıf alabilirsiniz.
Anılara yer açın
Tatildeki en mutlu anlarınızı ölümsüzleştirmek için bolca fotoğraf çekeceksiniz. Hatta fotoğraf dışında uzun videolar da çekmek isteyeceksiniz. En mutlu anınızda ‘Hafıza Dolu’ uyarısı ile karşılaşmak istemiyorsanız telefonunuzun hafızasını kontrol edin. Arttırılabilir hafıza kartı desteği varsa MicroSD kart alarak hafızasını arttırın. Hafızayı arttırma şansınız yoksa telefonunuzda tatil video ve fotoğrafları için yer açın.
Son dönemde ünlülerin ve markaların ilk tercihi olan Instagram bugün 1 milyarı aşan kullanıcı sayısı ile en büyük sosyal ağ olmak üzere. Kullanıcılar günde 3.5 milyar kez gönderi beğeniyor.
6Ekim 2010’da Kevin Systrom and Mike Krieger tarafından sadece iPhone’lara yüklenebilen bir uygulama olarak yayınlanan Instagram, kendi halinde basit bir fotoğraf filtre ve paylaşım uygulaması iken bugün 1 milyarı aşan kullanıcı sayısı ile en büyük sosyal ağ olmak üzere. 70’li yılların başında piyasaya çıkan ve çektiği fotoğrafın çıktısını anında veren Polaroid fotoğraf makineleri dönemin gözde teknolojisiydi. Kare şeklindeki fotoğraflar pek kaliteli olmasa da anlık çıktısının alınabilmesi büyük bir olaydı.
Yıldızı iPhone’da parladı
Instagram’ın yaratıcıları Polaroid fotoğraf makinelerinden ilham alıp Instagram’ı geliştirdiler. Kare şeklindeki nostaljik efektli fotoğraflar oluşturup anlık paylaşım imkanı sunan Instagram yayınlandıktan sonra 2 ay içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşınca iOS platformunun popüler uygulamaları arasına girmeyi başardı. 2011’de Yılın iPhone Uygulaması seçilen Instagram henüz Android platformunda yayınlanmamıştı. Android kullanıcılarının o dönemde iPhone kullanıcılarını kıskanma nedenlerinin başında Instagram geliyordu.
Kırılma noktası
Takvimler 3 Nisan 2012 tarihini gösterdiğinde Android kullanıcıları Instagram’a kavuşmanın mutluluğunu yaşıyordu. Bu tarihten tam altı gün sonra Facebook 1 milyar dolar ödeyerek Instagram’ı satın aldığını açıkladı. 30 milyon kullanıcısı olan ve 13 kişilik bir ekibin hazırladığı bir telefon uygulamasına 1 milyar dolar ödenmesini çılgınlık olarak görenler çoğunluktaydı. Instagram’ın ekibi artık Facebook bünyesinde çalışmalarını sürdürecekti. Instagram’ın arkasında sosyal ağların kralı Facebook vardı.
Dönüşüm başladı
2013 başında 100 milyon kullanıcıya ulaşan Instagram hızlı bir büyüme sürecine girmişti ve kullanıcılara daha fazlasını sunması gerekiyordu. Aynı yıl video paylaşım ve direkt mesaj gibi özellikler sunuldu. 2013’ün sonunda kullanıcı sayısı 150 milyonu aştı. İlk logosu Polaroid fotoğraf makinesi şeklinde olan uygulama Facebook satın alana kadar sadece fotoğraf konusuna odaklanmış ve minimalist bir çizgide büyüyordu. Facebook’tan sonra minimalist çizgi terk edildi ve dev bir sosyal ağ olma yolunda dönüşüm başladı bu dönüşüm Instagram’ın logosuna da yansıdı.
George Orwell’ın romanındaki Big Brother gerçek olmak üzere. Yani Büyük Birader her yerde bizi izliyor...
George Orwell ’ın 1949 yılında yayımlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişen 1984 (Bin Dokuz Yüz Seksen Dört) isimli romanındaki Büyük Birader gerçek olmak üzere. ‘Big Brother is watching you’ yani Büyük Birader sizi izliyor.
Londra’da geçen romanda duvarlara asılı posterlerde Büyük Birader’in gözü vardır ve herkesi izlemektedir. Sadece posterlerden bakan o göz değil. Her evdeki tele-ekranlar görüntü ve sesleri kayda alır. Tele-ekranın görüş açısına giren herkes kayıt altındadır. Romanın esas oğlanı Winston Smith’in Büyük Birader’den kaçışı mümkün değildir.
1949 yılındaki teknolojileri düşündüğünüzde bu ifadeler bilim kurgu olarak adlandırılıyordu. Günümüzde teknolojinin geldiği noktada Büyük Birader’in gözü gerçeğe dönüşmek üzere. Uzaydaki casus uydular dışında evden adım attığımız an itibariyle çok yakından izlenmeye başlıyoruz. Hatta evimizin içinde bile bizi izlemesi mümkün olan kameralarla iç içe yaşıyoruz.
Her yerde bizi izleyen kameralar var; Asansörde, otoparkta, alışverişte… Bunda ne var, tüm bu kameralar güvenliğimiz için diyebilirsiniz ama aynanın karanlık tarafında olanlar güvenliğin çok ötesinde.
Gözetleme ağları şehirleri sarıyor
Bugün dünyanın tüm şehirlerini kamera ağlar sarmış durumda. Suç oranının yüksek olduğu şehirler dışında terör tehditi altındaki şehirlerde güvenlik kamera sayısı hızla artıyor.