Dünyayı saran dijital ağ internetle birlikte yepyeni bir çağa adım attık. Dijital dünyada petrolün yerini veri alırken veriyi işleyebilen ülkeler öne çıkacak. 2040 yılında dünya ekonomisinde ilk sırada Çin’in ardından sırasıyla Hindistan, ABD ve Japonya’nın geleceği öngörülüyor.
İşin sırrı yazılımda
Dijitalleşen dünyada insanoğlunun ürettiği veri her geçen gün katlanarak artıyor. Bu dijital veriyi işleyip ekonomik bir faydaya dönüştürmenin sırrı ise bilgisayar yazılımından geçiyor. Bugün dünyanın en değerli şirketleri arasında yer alan Google, Amazon, Apple, Facebook ve diğer teknoloji şirketleri dünyaya yön veriyor. Bu şirketler yazılım algoritmalarını kendi merkezlerinde geliştirip sır gibi saklıyorlar. Artık insanlar Coca Cola’nın formülü yerine Google’ın arama algoritmasının formülünü merak ediyor. Dünyanın en iyi mühendislerini istihdam eden bu şirketler aynı zamanda üstün yetenekli insanları bünyesinde toplayan çekim merkezlerine dönüşmüş durumda.
Dünyadaki bu dijital devrime ülkemiz de dahil olmak için çalışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM); zeka, yaratıcılık, sanat, liderlik gibi alanlarda yüksek düzeyde performans gösteren üstün ve özel yetenekli öğrencilere eğitim veriyor.
Türkiye genelinde 80 ilde 106 BİLSEM okulunda ise yaklaşık 32 bin özel yetenekli öğrenci eğitim görüyor.
Zeka küplerine özel sınıflar
Turkcell Zeka Küpü projesiyle BİLSEM’lerde okuyan özel yetenekli öğrencilere destek oluyor. 3 yılda 30 bin öğrenciye ulaşmayı başaran proje, gençlerin kodlama, yazılım, yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve robot teknolojileri konusunda eğitim alması ve bu alanda insanlığa fayda sağlayacak projeye imza atması için katkı sunuyor. Önümüzdeki dönemde uzay, akıllı ev ve bulut teknolojilerine yönelik zenginleştirilmiş eğitimlerin de müfredata eklenmesi planlanıyor.
2016 yılında İstanbul, Adana, Ankara, Şanlıurfa, Ordu, Kütahya ve Erzincan illerinde birer Turkcell Zeka Küpü sınıfı inşa edildi ve bu okullarda yüz yüze eğitimler verildi. Eğitimlere 2017 yılında Sivas, İstanbul, Ankara, Mersin, Amasya, Erzurum, Rize, İzmir, Aydın, Gökçeada, Mardin ve Afyon’da kurulan sınıflarla devam edildi.
Dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook, kurulduğu günden bu yana en sıkıntılı günlerini yaşıyor. Son birkaç yıldır kullanıcıların ilgisinin azalmasıyla kan kaybı yaşayan Facebook, Cambridge Analytica skandalı sonrası ise ciddi itibar kaybı yaşadı. Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg, skandal sonrası tüm sorumluluğu üstlendiğini açıkladı ve gemisini kurtaran kaptan olmak için kolları sıvadı.
Gençler gitti, yaşlılar geldi
Araştırmalar Facebook’un yaş ortalamasının yükseldiğini gösteriyor. Aylık aktif 2.2 milyar kullanıcının olduğu Facebook’ta 25-34 yaş kullanıcılar yüzde 30 ile en büyük orana sahip. En çok 13-17 yaş aralığındaki kullanıcılar hesaplarını kapatırken, en çok kullanıcı artışı 55 yaş üstünde. Gençler Facebook’u ebeveynlerine bırakıp başka sosyal ağlara gitme eğiliminde. Facebook, gençleri tekrar kazanmak için yeni projeler geliştiriyor.
Çöpçatanlık yapacak
Facebook’un her yıl düzenlenen F8 Geliştiriciler Konferansı’nda çöpçatanlık uygulaması geliştirdiği duyuruldu. Zuckerberg, 200 milyon Facebook kullanıcısının ‘ilişkisi yok’ olarak listelendiğini ve bunun için bir şeyler yapılması gerektiğini açıkladı. Facebook’un çöpçatanlık uygulamasında gizlilik ön planda tutulup, konum, ortak ilgi alanı ve etkinlik bazında kullanıcıların tanışması sağlanacak.
Evde, arabada olduğu gibi dijital dünyamızda da bahar temizliği şart. Artık hayatımızın önemli bir kısmını dijital dünyada geçiriyoruz. İletişim ihtiyacımız başta olmak üzere birçok konuda dijital dünyanın nimetlerinden faydalanıyoruz. Yaza girerken dijital bahar temizliği yapıp dijital dünyanızı düzenlemenize yardımcı olacak 7 öneri.
Şifrelerinizi güncelleyin
Dijital servislere giriş anahtarımız olan şifreleri kimseyle paylaşmamak kadar önemli olan diğer bir kritik nokta ise bu şifreleri belli aralıklarla güncellemek. Tek bir şifre kullanmaktan sakının ve başkalarının tahmin edebileceği şifreleri tercih etmeyin. E-posta, sosyal medya hesaplarınızda gelişmiş giriş seçeneklerini aktif hale getirip mutlaka cep telefon numaranız ile eşleştirme yapın.
Diğer önemli bir şifre ise Wi-Fi ağının şifresi. Wi-Fi ağımıza davetsiz misafirlerin girmesini önlemek için Wi-Fi şifresini güncelleyin.
Kablo ve şarj cihazlarını kontrol edin
Günde en az bir kez kullandığımız akıllı telefon şarj kablosu başta olmak üzere kullandığımız tüm aksesuarları gözden geçirmekte fayda var. Ezilen, yıpranan kabloları yenileri ile mutlaka değiştirin. Şarj adaptörü ve prizleri de aynı şekilde kontrol edin. Güvenliğiniz için orijinal aksesuarları tercih edin.
Yedeklerinizi yeniden gözden geçirin
Kağıt devri sona ererken dijital ortamda sakladığımız dosyalar hızla büyüyor. Telefon, tablet, bilgisayar, depolama birimlerinde sakladığımız dijital verinin güvenliği önem kazanıyor. Cihazlarımızdaki fotoğraf, video ve diğer belgelerin dijital bir kazaya kurban gitmesini istemiyorsanız mutlaka yedekleyin. Yedekleme için harici diskler ya da bulut servislerini kullanabilirsiniz.
Çin merkezli teknoloji şirketi Huawei, yeni akıllı telefon markası Honor ile gençleri hedefliyor.
Çin merkezli teknoloji şirketi Huawei, akıllı telefon pazarında da oldukça iddialı. 2017 yılında dünya çapında satış adedinde üçüncü sırada yer alan şirket, ana markası Huawei dışında farklı bir marka ile de tüketicilerin karşısına çıkıyor. Huawei, akıllı telefondaki dijital markası Honor ile gençlere hitap ediyor.
Online satış ve pazarlama ile gençlere ulaşan Honor, 2013 yılından beri 74 ülkede 80 milyon cihaz satmayı başardı.
Honor, Türkiye pazarına Honor 7X ve Honor 9 Lite modelleriyle merhaba dedi.
4 kamerasıyla ve uygun fiyatıyla dikkat çeken Honor 9 Lite modelini yakından inceleme fırsatım oldu. Honor 9 Lite modelinin öne çıkan özelliklerine birlikte bakalım.
5.65 inç büyüklüğünde ekrana sahip olan Honor 9 Lite, çerçevesiz tasarımıyla yüzde 75.5 gibi yüksek bir ekran/gövde oranına kavuşuyor. Telefon, 18:9 FHD+ ekran ile amiral gemisi Honor 9’dan bile daha yüksek bir görüntü kalitesi sunuyor.
Honor 9 Lite, 2.5D cam ile nano ölçekte optik kaplama sunuyor. Telefonun arka yüzeyi 12 katmanlı bir süreçle parlatılarak ayna etkisi veren bir parlaklığa kavuşturulmuş.
Yapılan birçok araştırmaya göre, tüketicilerin akıllı telefon seçiminde ilk sırada kamera performansı geliyor. Bu yüzden akıllı telefon üreticileri kamera performansıyla öne çıkabilmek için kıyasıya bir rekabet içinde. Eğer kamera performansına önem veriyorsanız, yeni telefon alırken bilmeniz gereken 8 püf nokta.
Megapiksel değil piksel büyüklüğü
Yıllarca telefon üreticileri kameraların megapiksel değerleriyle pazarlama yaptı. En büyük megapiksele sahip kamera en iyi fotoğrafı sunuyor algısı oluştu. İşin aslı ise megapiksel değeri telefonun çektiği resmin büyüklüğünü gösteriyor. Makinenin çektiği fotoğrafı oluşturan toplam piksel sayısının milyona bölünmesiyle elde edilen rakam o kameranın megapiksel değerini veriyor. Milyonlarca kalitesiz pikselden oluşan bir fotoğraf istediği kadar büyük olsun, kaliteli olduğu anlamına gelmez. Önemli olan piksellerin kalitesi, piksel kalitesini gösteren en önemli kriter ise piksellerin büyüklüğü. Pikseller büyüdükçe fotodiyot üzerine daha fazla ışık düşer ve daha gerçekçi fotoğraflar ortaya çıkar. µm sembolüyle gösterilen piksel büyüklüğü son dönemdeki telefon kameralarında 1 - 2 µm değerleri arasında değişiyor.
OIS
Telefonla tripod vb. sabitleyici yardımı almadan çekilen fotoğraf ve videolarda titreme oluşuyor. Elinizi istediğiniz kadar sabit tutsanız da hafif bir sarsıntı her zaman olacaktır. Bu sarsıntılar ise görüntü kalitesini ister istemez etkiler. Bunu önleyen özellik ise Optik Görüntü Sabitleyici (OIS). Telefonda OIS varsa sarsıntıdan korkmayın. Artık bazı telefon modellerinde ana kameralar dışında ön kameralar da OIS desteğine sahip.
Çoklu kamera
Teknoloji dünyasında her gün yeni bir ürün duyurusuna şahit oluyoruz. Dev bütçelerle tanıtımı yapılan ancak tüketicide karşılık bulamayan bu ürünler bazı şirketlerin bilançolarına zarar olarak eklenirken bazılarının ise batış hikayesinin baş aktörü oluyor.
Google Glass
Google’ın akıllı gözlüğü Google Glass, 2014 yılında satışa çıktığında 12 saat içinde tükenmişti. Fotoğraf çekmek ve birkaç komut vermek dışında pek bir özelliği olmayan gözlük 1500 dolara sınırlı sayıda satışa sunulmuştu. Önce mahremiyet tartışmaları başladı. Bazı mekanlara Google Glass ile girilmesi yasaklandı. Google Glass takılı iken araba kullanan sürücülerin sebep olduğu trafik kazaları da yasaklara tuz biber oldu. Asıl sorun ise gözlüğün işlevselliği, pil süresinin yetersizliği, ergonomisi ve yüksek fiyat etiketiydi. 15 Ocak 2015’te proje durduruldu.
Elektrikli otomobillerin ve sürücüsüz sürüş teknolojilerinin güvenilirliği tartışmaları Tesla ve Uber’in karıştığı kazalarla yeniden alevlendi.
Otomotiv sektöründe taşları yerinden oynatan elektrikli otomobil üreticisi Tesla ve ulaşım alanındaki yenilikçi yaklaşımıyla taksilerin tahtını sallayan Uber. Bu iki markanın ortak özelliği teknoloji dünyasının kalbi kabul edilen Silikon Vadisi’nde doğup tüm dünyaya yayılmaları.
Tesla yüzde yüz elektrikli ve otonom sürüş yeteneğine sahip otomobiller üretirken, Uber ise sürücüsüz araçlarla hizmet sunabilmek için test sürüşleri gerçekleştiriyor.
Geçtiğimiz günlerde yaşanılan iki talihsiz olay ile Tesla ve Uber ciddi anlamda itibar kaybetti.
Uber’in otonom aracı yayayı ezdi
Uber’ın sürücüsüz araçlarından birisi ABD’nin Arizona eyaletinin Tempe kentinde ölümlü bir trafik kazasına karıştı. 18 Mart’ta Uber aracı bisikletiyle yolun karşısına geçmeye çalışan 49 yaşındaki Elaine Herzberg’e çarparak ölümüne neden oldu. Kaza anında ait araç içi kamera görüntüleri yayınlandı. Araç otonom sürüş modunda iken sürücünün yola bakmadığı, yaya geçidini kullanmadan karşıya geçen yayanın ise karanlıkta bir anda aracın önüne çıktığı görülüyor.
Yurt dışından uygun fiyata cep telefonu almak ne kadar avantajlı? Yurt dışından telefon getirmenin riskleri var mı?