Gelecek kodlarla şekilleniyor

19 Mayıs 2018

Dünyayı saran dijital ağ internetle birlikte yepyeni bir çağa adım attık. Dijital dünyada petrolün yerini veri alırken veriyi işleyebilen ülkeler öne çıkacak. 2040 yılında dünya ekonomisinde ilk sırada Çin’in ardından sırasıyla Hindistan, ABD ve Japonya’nın geleceği öngörülüyor.

İşin sırrı yazılımda

Dijitalleşen dünyada insanoğlunun ürettiği veri her geçen gün katlanarak artıyor. Bu dijital veriyi işleyip ekonomik bir faydaya dönüştürmenin sırrı ise bilgisayar yazılımından geçiyor. Bugün dünyanın en değerli şirketleri arasında yer alan Google, Amazon, Apple, Facebook ve diğer teknoloji şirketleri dünyaya yön veriyor. Bu şirketler yazılım algoritmalarını kendi merkezlerinde geliştirip sır gibi saklıyorlar. Artık insanlar Coca Cola’nın formülü yerine Google’ın arama algoritmasının formülünü merak ediyor. Dünyanın en iyi mühendislerini istihdam eden bu şirketler aynı zamanda üstün yetenekli insanları bünyesinde toplayan çekim merkezlerine dönüşmüş durumda.

Dünyadaki bu dijital devrime ülkemiz de dahil olmak için çalışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM); zeka, yaratıcılık, sanat, liderlik gibi alanlarda yüksek düzeyde performans gösteren üstün ve özel yetenekli öğrencilere eğitim veriyor.

Türkiye genelinde 80 ilde 106 BİLSEM okulunda ise yaklaşık 32 bin özel yetenekli öğrenci eğitim görüyor.

Zeka küplerine özel sınıflar

Turkcell Zeka Küpü projesiyle BİLSEM’lerde okuyan özel yetenekli öğrencilere destek oluyor. 3 yılda 30 bin öğrenciye ulaşmayı başaran proje, gençlerin kodlama, yazılım, yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve robot teknolojileri konusunda eğitim alması ve bu alanda insanlığa fayda sağlayacak projeye imza atması için katkı sunuyor. Önümüzdeki dönemde uzay, akıllı ev ve bulut teknolojilerine yönelik zenginleştirilmiş eğitimlerin de müfredata eklenmesi planlanıyor.

2016 yılında İstanbul, Adana, Ankara, Şanlıurfa, Ordu, Kütahya ve Erzincan illerinde birer Turkcell Zeka Küpü sınıfı inşa edildi ve bu okullarda yüz yüze eğitimler verildi. Eğitimlere 2017 yılında Sivas, İstanbul, Ankara, Mersin, Amasya, Erzurum, Rize, İzmir, Aydın, Gökçeada, Mardin ve Afyon’da kurulan sınıflarla devam edildi.

Devamını Oku

Facebook’ta değişim rüzgarları

12 Mayıs 2018

Dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook, kurulduğu günden bu yana en sıkıntılı günlerini yaşıyor. Son birkaç yıldır kullanıcıların ilgisinin azalmasıyla kan kaybı yaşayan Facebook, Cambridge Analytica skandalı sonrası ise ciddi itibar kaybı yaşadı. Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg, skandal sonrası tüm sorumluluğu üstlendiğini açıkladı ve gemisini kurtaran kaptan olmak için kolları sıvadı.

Gençler gitti, yaşlılar geldi

Araştırmalar Facebook’un yaş ortalamasının yükseldiğini gösteriyor. Aylık aktif 2.2 milyar kullanıcının olduğu Facebook’ta 25-34 yaş kullanıcılar yüzde 30 ile en büyük orana sahip. En çok 13-17 yaş aralığındaki kullanıcılar hesaplarını kapatırken, en çok kullanıcı artışı 55 yaş üstünde. Gençler Facebook’u ebeveynlerine bırakıp başka sosyal ağlara gitme eğiliminde. Facebook, gençleri tekrar kazanmak için yeni projeler geliştiriyor.

Çöpçatanlık yapacak

Facebook’un her yıl düzenlenen F8 Geliştiriciler Konferansı’nda çöpçatanlık uygulaması geliştirdiği duyuruldu. Zuckerberg, 200 milyon Facebook kullanıcısının ‘ilişkisi yok’ olarak listelendiğini ve bunun için bir şeyler yapılması gerektiğini açıkladı. Facebook’un çöpçatanlık uygulamasında gizlilik ön planda tutulup, konum, ortak ilgi alanı ve etkinlik bazında kullanıcıların tanışması sağlanacak.

Kripto para işine mi giriyor?
Facebook, Bitcoin ile birlikte tanıştığımız blockchain teknolojisine ilgisiz kalmadı. Facebook Messenger’ın başındaki David Marcus artık Blockchain araştırmaları yapacak ekibin başında olacak. Facebook’un Blockchain teknolojisini hangi amaçla kullanacağı açıklanmadı ancak bir dönem kendi sanal para birimini yaratmayı düşünen Facebook’un Blockchain teknolojisini kullanarak kendi kripto para birimini piyasaya sürmesi sürpriz olmaz. Kullanıcı verilerini ABD’ye taşıdı Avrupa Birliği’nde 25 Mayıs’ta yürürlüğe girecek olan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (GDPR - General Data Protection Regulation) karşısında sıkıntı yaşamak istemeyen Facebook İrlanda’daki merkezinde saklanan AB vatandaşı kullanıcılara ait tüm verilerini yasaların daha esnek olduğu ABD’ye taşıdı. AB, veri gizliliği kanununa aykırı durumlarda şirketlere yıllık gelirinin yüzde 4’ü kadar ceza kesebiliyor. Facebook’un gelirini göz önünde bulunduracak olursak 1,6 milyar dolarlık muhtemel bir cezaya karşı önlem alınmış oldu. Güvenli Facebook Mark Zuckerberg bu yılın başında itirafta bulunmuştu; “Tüm hataları ve kötüye kullanımları engelleyemeyiz; ancak şu anda politikalarımızı uygularken ve araçlarımızın kötüye kullanımını engellerken çok fazla hata yapıyoruz.” Bu itiraf sonrası Facebook tüm süreçlerini sil baştan yeniden yapılandırmaya başladı. Şirket içi uygulama kılavuzları ve itirazda bulunma süreçlerini yeniden düzenlenerek içeriklere yapılan itirazların daha hassas ve hızlı bir şekilde ele alınması hedefleniyor. Kullanıcıların kendilerini güvende hissedeceği bir sosyal ağ için radikal kararların alınması gündemde. Facebook WhatsApp ilişkisi istifa getirdi 2014’te Facebook’un 19 milyar dolara satın aldığı WhatsApp’ın kurucu ortağı Jan Koum, CEO olarak görevine devam ediyordu. Whatsapp’ın Facebook ile fazla içli dışlı olmasına karşı çıkan Koum, görevinden istifa etti. Zuckerberg, Facebook ve WhatsApp arasındaki bağın güçlenmesinden yana ve WhatsApp’ın yeni CEO’su Chris Daniels oldu. Yeni üst yönetim Geçtiğimiz günlerde ise Mark Zuckerberg’e bağlı çalışan üst düzey yöneticilerin görevlerinde önemli değişiklikler yapıldı. Instagram, WhatsApp, Messenger ve Facebook gibi ana uygulamaların denetiminden Chris Cox sorumlu olacak. Haber Kaynağı biriminin başında bulunan Adam Mosseri ise Instagram’ın üst yönetimine transfer edildi.

Devamını Oku

Dijital bahar temizliği için 7 öneri

5 Mayıs 2018

Evde, arabada olduğu gibi dijital dünyamızda da bahar temizliği şart. Artık hayatımızın önemli bir kısmını dijital dünyada geçiriyoruz. İletişim ihtiyacımız başta olmak üzere birçok konuda dijital dünyanın nimetlerinden faydalanıyoruz. Yaza girerken dijital bahar temizliği yapıp dijital dünyanızı düzenlemenize yardımcı olacak 7 öneri.

Şifrelerinizi güncelleyin

Dijital servislere giriş anahtarımız olan şifreleri kimseyle paylaşmamak kadar önemli olan diğer bir kritik nokta ise bu şifreleri belli aralıklarla güncellemek. Tek bir şifre kullanmaktan sakının ve başkalarının tahmin edebileceği şifreleri tercih etmeyin. E-posta, sosyal medya hesaplarınızda gelişmiş giriş seçeneklerini aktif hale getirip mutlaka cep telefon numaranız ile eşleştirme yapın.

Diğer önemli bir şifre ise Wi-Fi ağının şifresi. Wi-Fi ağımıza davetsiz misafirlerin girmesini önlemek için Wi-Fi şifresini güncelleyin.

Kablo ve şarj cihazlarını kontrol edin

Günde en az bir kez kullandığımız akıllı telefon şarj kablosu başta olmak üzere kullandığımız tüm aksesuarları gözden geçirmekte fayda var. Ezilen, yıpranan kabloları yenileri ile mutlaka değiştirin. Şarj adaptörü ve prizleri de aynı şekilde kontrol edin. Güvenliğiniz için orijinal aksesuarları tercih edin.

Yedeklerinizi yeniden gözden geçirin

Kağıt devri sona ererken dijital ortamda sakladığımız dosyalar hızla büyüyor. Telefon, tablet, bilgisayar, depolama birimlerinde sakladığımız dijital verinin güvenliği önem kazanıyor. Cihazlarımızdaki fotoğraf, video ve diğer belgelerin dijital bir kazaya kurban gitmesini istemiyorsanız mutlaka yedekleyin. Yedekleme için harici diskler ya da bulut servislerini kullanabilirsiniz.

Devamını Oku

Telefon kamerasında 8 püf nokta

21 Nisan 2018

Yapılan birçok araştırmaya göre, tüketicilerin akıllı telefon seçiminde ilk sırada kamera performansı geliyor. Bu yüzden akıllı telefon üreticileri kamera performansıyla öne çıkabilmek için kıyasıya bir rekabet içinde. Eğer kamera performansına önem veriyorsanız, yeni telefon alırken bilmeniz gereken 8 püf nokta.

Megapiksel değil piksel büyüklüğü

Yıllarca telefon üreticileri kameraların megapiksel değerleriyle pazarlama yaptı. En büyük megapiksele sahip kamera en iyi fotoğrafı sunuyor algısı oluştu. İşin aslı ise megapiksel değeri telefonun çektiği resmin büyüklüğünü gösteriyor. Makinenin çektiği fotoğrafı oluşturan toplam piksel sayısının milyona bölünmesiyle elde edilen rakam o kameranın megapiksel değerini veriyor. Milyonlarca kalitesiz pikselden oluşan bir fotoğraf istediği kadar büyük olsun, kaliteli olduğu anlamına gelmez. Önemli olan piksellerin kalitesi, piksel kalitesini gösteren en önemli kriter ise piksellerin büyüklüğü. Pikseller büyüdükçe fotodiyot üzerine daha fazla ışık düşer ve daha gerçekçi fotoğraflar ortaya çıkar. µm sembolüyle gösterilen piksel büyüklüğü son dönemdeki telefon kameralarında 1 - 2 µm değerleri arasında değişiyor.

OIS

Telefonla tripod vb. sabitleyici yardımı almadan çekilen fotoğraf ve videolarda titreme oluşuyor. Elinizi istediğiniz kadar sabit tutsanız da hafif bir sarsıntı her zaman olacaktır. Bu sarsıntılar ise görüntü kalitesini ister istemez etkiler. Bunu önleyen özellik ise Optik Görüntü Sabitleyici (OIS). Telefonda OIS varsa sarsıntıdan korkmayın. Artık bazı telefon modellerinde ana kameralar dışında ön kameralar da OIS desteğine sahip.

Çoklu kamera

Çift kamera teknolojisine alışamadan 3 kameralı modeller de ortaya çıktı. Çift kamera ya da üç kamera teknolojisi aynı mantıkla çalışıyor. Tek bir görüntüyü oluşturmak için farklı özelliklere sahip kameraların çektiği görüntülerin birleştirilmesiyle daha gerçekçi tek bir görüntü oluşturuluyor. Bu kameralardan birisi geniş açılı çekim, yaparken diğeri telefoto özelliğine sahip. 3 kameralı modellerde ise bu iki kameraya monochrome çekim yapıp sadece siyah ve beyaz renkleri çekebilen yeni bir kamera eklenmiş durumda.
Odaklanma Hızı
Telefon kamerasının yeteneğinin bir diğer göstergesi ise odaklanma hızı. Kameralar hızlı ve doğru odaklanma yapabilmek için farklı yöntemler kullanıyor. Bu konuda başarılı telefonların odaklanma süresi 1 saniyeden çok daha kısa sürüyor.
Apple, iPhone’larda Focus Pixel odaklanma teknolojisini kullanırken gelişmiş Android modellerinde lazer odaklanma (LDAF ) yer alıyor.
Diyafram Genişliği
Profesyonel fotoğraf makinelerinde oldukça önemli olan diyafram genişliği artık akıllı telefonlar için de önemli bir kriter. Son dönemde sabit ve değişken diyafram genişliğine sahip kameralarla tanıştık. f/1.5 ve f/2.4 diyafram arasında geçişe izin veren çift diyaframlı akıllı telefonlar bile mevcut. Diyafram genişledikçe imaj sensörü daha çok ışık alıyor, düşük ışık koşullarındaki fotoğraf kalitesi diyaframla yakından ilişkili.
HDR
Ters ışık koşullarında iyi sonuçlar almanızı sağlayan HDR (High Dynamic Range) özelliği standart bir özellik olarak birçok modelin ana kameralarında yer alıyor. Fotoğraf çekerken ışığı arkanıza alma zorunluluğundan sizi kurtaran HDR özelliği artık ön kameralarda da yer almaya başladı.
4K Ultra HD
4K Ultra HD video çekimi akıllı telefonlar için ayırt edici bir özellik olmaya başladı. 4K kameranın saniyede kaç kare çekim yaptığı yani fps (frame per second) değeri de önemli bir konu. En iddialı kameralar 60 fps ile 4K video çekimi yapabiliyor.
Çekim modları
Telefon kamerasını sadece donanımsal açıdan değerlendirmemek lazım. Telefonun size sunduğu çekim modları da kameranın yeteneğini gösteriyor. Saniyede 960 kareye kadar çekim yapabilen süper yavaş çekim modu, arka planı flu hale getiren canlı odak modu, hareketli nesneleri çekmenizi sağlayan hareketli çekim modu dışında onlarca efekt sunan çekim modları kameranın ne kadar yetenekli olduğunun göstergesi.

Devamını Oku

Tutunamayan teknolojiler

7 Nisan 2018

Teknoloji dünyasında her gün yeni bir ürün duyurusuna şahit oluyoruz. Dev bütçelerle tanıtımı yapılan ancak tüketicide karşılık bulamayan bu ürünler bazı şirketlerin bilançolarına zarar olarak eklenirken bazılarının ise batış hikayesinin baş aktörü oluyor.

Google Glass

Google’ın akıllı gözlüğü Google Glass, 2014 yılında satışa çıktığında 12 saat içinde tükenmişti. Fotoğraf çekmek ve birkaç komut vermek dışında pek bir özelliği olmayan gözlük 1500 dolara sınırlı sayıda satışa sunulmuştu. Önce mahremiyet tartışmaları başladı. Bazı mekanlara Google Glass ile girilmesi yasaklandı. Google Glass takılı iken araba kullanan sürücülerin sebep olduğu trafik kazaları da yasaklara tuz biber oldu. Asıl sorun ise gözlüğün işlevselliği, pil süresinin yetersizliği, ergonomisi ve yüksek fiyat etiketiydi. 15 Ocak 2015’te proje durduruldu.

SegWay
Tek kişilik akülü kara taşıtı olarak tanımlayabileceğimiz SegWay, 2000’li yılların başında geleceğin ulaşım aracı olarak lanse edilmişti. Saatte 20 km hıza ulaşabilen Segway’in şehir içi trafik sorununu çözeceği tahmin ediliyordu. Yüksek fiyat, düşük menzil gibi sorunları aşamayan Segway günümüzde turistik şehirlerde gezi, alışveriş merkezlerinde ise güvenlik aracı olarak varlığını sürdürüyor.
LG Flex Bugün tüm telefonlar penguenler gibi birbirine benziyor. Telefonların bugünkü ideal formuna gelene kadar birçok farklı tasarım denendi. En ideal formu bulduk iddiası ile çıkan modeller arasında yer alan LG Flex’in kavisli kasası oldukça ilginç görünüyordu. LG Flex, pantolonun arka cebine koymak için ideal bir tasarıma sahipti ama onun dışında pek cazip bulunmadı. Sınırlı sayıda üretilen telefon sessiz sedasız piyasadan kayboldu. Windows Phone Masaüstü bilgisayar işletim sistemi pazarında lider olan Microsoft’un aynı başarıyı mobilde tekrarlamak için geliştirdiği mobil işletim sistemi Windows Phone beklentileri karşılayamadı. Windows Phone, Android ve iOS karşısında bir türlü pazar payını artıramadı. Microsoft, son hamlesini 7,17 milyar dolar ödeyip Nokia’yı satın alarak yaptı ancak bu hamle de Windows Phone’u yaşatmaya yetmedi. Uygulama mağazasının yetersizliği, sistemsel sorunlar, pazara geç kalınmış olması Windows Phone’un sonunu getiren başlıca nedenler oldu. HD DVD 2000’li yılların başında yüksek çözünürlükteki HD filmlerin sunulacağı bir depolama birimi arayışı başladığında DVD’nin yerini alacak en iddialı aday olarak Toshiba’nın geliştirdiği HD DVD dikkat çekiyordu. HD DVD’nin yaygınlaşması beklenirken Sony’nin liderliğinde 8 kompakt disk üreticisi Blu-Ray formatında anlaştığını açıkladı. Toshiba’nın 1 milyar dolarlık HD DVD yatırımı tutunamayan teknolojiler arasındaki yerini aldı. Bugün film keyfinin online platformlara taşınmasıyla birlikte Blu-Ray’in de sonu gelmek üzere.

Devamını Oku

Tesla ve Uber’in üzerinde kara bulutlar

31 Mart 2018

Elektrikli otomobillerin ve sürücüsüz sürüş teknolojilerinin güvenilirliği tartışmaları Tesla ve Uber’in karıştığı kazalarla yeniden alevlendi.

Otomotiv sektöründe taşları yerinden oynatan elektrikli otomobil üreticisi Tesla ve ulaşım alanındaki yenilikçi yaklaşımıyla taksilerin tahtını sallayan Uber. Bu iki markanın ortak özelliği teknoloji dünyasının kalbi kabul edilen Silikon Vadisi’nde doğup tüm dünyaya yayılmaları.

Tesla yüzde yüz elektrikli ve otonom sürüş yeteneğine sahip otomobiller üretirken, Uber ise sürücüsüz araçlarla hizmet sunabilmek için test sürüşleri gerçekleştiriyor.

Geçtiğimiz günlerde yaşanılan iki talihsiz olay ile Tesla ve Uber ciddi anlamda itibar kaybetti.

Uber’in otonom aracı yayayı ezdi

Uber’ın sürücüsüz araçlarından birisi ABD’nin Arizona eyaletinin Tempe kentinde ölümlü bir trafik kazasına karıştı. 18 Mart’ta Uber aracı bisikletiyle yolun karşısına geçmeye çalışan 49 yaşındaki Elaine Herzberg’e çarparak ölümüne neden oldu. Kaza anında ait araç içi kamera görüntüleri yayınlandı. Araç otonom sürüş modunda iken sürücünün yola bakmadığı, yaya geçidini kullanmadan karşıya geçen yayanın ise karanlıkta bir anda aracın önüne çıktığı görülüyor.

Sürücüsüz araç testleri yasaklandı
Kaza sonrası Arizona eyaletinde Uber’in tüm sürücüsüz araç operasyonları yasaklandı. Uber ise “Soruşturmalara elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya devam edeceğiz ve diyalog kanallarını açık tutacağız.” açıklamasında bulundu. Bu talihsiz kaza sonrası Uber Kaliforniya eyaletindeki sürücüsüz araç iznini yenilememe kararı aldı.
Tesla alev aldı
ABD’nin Kaliforniya eyaletinde Highway 101 otoyolunda meydana gelen kazada Tesla Model X alev aldı. Aracın sürücüsünün bir anda direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyerlere çarpmasıyla meydana gelen kaza sonrası aracın alev almasına pillerin neden olduğu tahmin ediliyor. Aracın 38 yaşındaki sürücüsü ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Tesla 123 bin aracı geri çağırdı!
Tesla, hidrolik direksiyondaki bir hata nedeniyle Nisan 2016 öncesi üretilen 123 bin Tesla Model S aracı geri çağırdı. Şirket daha önce de 140 binden fazla aracını geri çağırmıştı.
Piyasa değeri iki günde eridi
Dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinin sollayıp piyasa değerini katlayan Tesla’da rüzgar bir anda tersine döndü. Ölümlü kaza sonrası Tesla hisseleri düşmeye başladı. İki günün sonunda şirketin piyasa değeri son bir yılın en düşük seviyesine kadar indi.
İlk kaza değil
7 Mayıs 2016 tarihinde ABD’nin Florida eyaletinde Tesla Model S, otonom sürüş modunda seyrederken önündeki tırın dorsesini algılayamayıp çarpmış ve sürücüsü 40 yaşındaki Joshua Brown’un ölümüne neden olmuştu.
Sürücüsüz araçlar ne kadar güvenilir?
Sürücüsüz araçlardaki sensörler insan gözünden katbekat hassas ve kör noktaya izin vermeyecek kadar geniş bir görüş açısına sahip.
Sensörlerin arıza yapmadığı sürece en keskin göze sahip sürücüden bile daha güvenilir olduğu söylense de sensörler de hata yapıyor ve otonom sürüş yüzde yüz güvenilir değil
Lityum iyon pilleri tehlike saçıyor
Elektrikli araçlara güç sağlayan piller ile cep telefonlarında kullanılan piller birebir aynı. Lityum iyon olan pillerin tek farkı ise kapasiteleri.
Küçük alanda oldukça yüksek kapasitede enerji depolayabilen lityum iyon pillerin en büyük tehlikesi ise aşırı ısınmaya ve sert darbelere maruz kaldığında alev alma riski taşıması. Elektrikli araçlarda genellikle aracın alt yüzeyine yayılarak yerleştirilen pillerin sürtünme ve çarpmalarda alev alma riski var.
Bir hafta içinde Elon Musk’ın elektrikli otomobil firması Tesla ve Uber’in karıştığı talihsiz kazalar tesadüf mü bilinmez ama otonom ve elektrikli otomobiller için sıkıntılı günler başladı.

Devamını Oku

Yurt dışından telefon getirilir mi?

24 Mart 2018

Yurt dışından uygun fiyata cep telefonu almak ne kadar avantajlı? Yurt dışından telefon getirmenin riskleri var mı?

Akıllı telefon fiyatları cep yakmaya devam ediyor. Peki yurt dışından uygun fiyata cep telefonu almak ne kadar avantajlı? Yurt dışından telefon getirmenin riskleri var mı?
Bugüne kadar birçok kez yurt dışından telefon, dizüstü bilgisayar, fotoğraf makinesi, tablet bilgisayar almışlığım var. Başta akıllı telefon olmak üzere elektronik cihazların fiyatlarının Türkiye ile karşılaştırıldığında birçok ülkede daha uygun olduğu bir gerçek. Ancak son dönemde yükselen döviz kurları ve değişen garanti koşulları dengeleri değiştirdi. Yurt dışından akıllı telefon almayı düşünüyorsanız bazı konulara dikkat etmeniz de fayda var.
120 gün içinde mutlaka IMEI kaydını yaptırın
Yurt dışından yolcu beraberinde getirilen telefonlara SIM kart taktığınız günden itibaren 120 gün içinde elektronik kimlik olarak adlandırılan IMEI bilgisinin kaydının yapılması gerekiyor. 120 gün içinde IMEI kaydı yapılmayan cihazlara mobil operatörler servis sunmayı kesiyor. IMEI kaydını yaptırmak için ilgili kişiye ait pasaport üzerinde son iki yıl içerisinde herhangi bir cihaz kayıt işleminin olmaması ve kişinin Türkiye’ye giriş yaptığı tarihin üzerinden 120 gün geçmemiş olması gerekiyor. E-devlet üzerinden pasaportunuz üzerinde kayıtlı cihaz olup olmadığını görebiliyorsunuz. E-devlet üzerinden yapabileceğiniz IMEI kayıt işlemini için 171 TL harç ödemeniz gerekiyor. Pasaport kaydı sahtekarlığına dikkat Telefon kaydını tanımadığınız birisine ait pasaporta yaptırmak başınıza iş açabilir. Ücret karşılığı pasaport kaydı yapan sahtekarların sahte kayıttan, kaydı sonradan düşürmeye varıncaya kadar onlarca numarası var. İnternetteki “Yurt dışından gelen telefonlarınız için pasaportlar mevcuttur” ilanlarına güvenmeyin. Sadece kendinize ait ya da ailenizden birisine ait pasaporta kayıt yaptırın. Garanti mağduru olmayın Bazı markalar yurt dışından getirilen cihazları garanti kapsamı dışında tutarken, bazıları ise sınırlı garanti ve servis hizmeti sunuyor. Apple, geçtiğimiz yıl Türkiye’yi uluslararası garanti listesinden çıkardı. Apple’ın en popüler cihazı iPhone’u Türkiye’den aldığınızda 2 yıllık garantisi varken yurt dışından alıp getirdiğinizde cihaz garanti kapsamında değil. Samsung ise yurt dışından getirilen cihazlar için 1 yıl süreyle sınırlı garanti sunuyor. Cihaz değişimi, yazılım güncelleme gibi bazı işlemler ise garanti kapsamı dışında tutuluyor. Mağdur olmamak için alacağınız cihazın uluslararası garanti şartlarını ve Türkiye’deki garanti durumunu mutlaka öğrenin. Vergi iadesini es geçmeyin “Tax Free / Tax Refund” yani vergi iadesi turistler için mutluluk kaynağıdır. Tax Refund birçok ülkede standart olsa da istisnalar var. Vergi iadesi sunan bir ülkeden telefon aldığınızda Tax Refund belgesini mutlaka ilgili mağazada düzenletip bunu ülkeden ayrılırken gümrükte işleme koydurmanız gerekiyor. Astarı yüzünden pahalı Yazımın başındaki sorunun cevabına gelecek olursak, geçmiş yıllarda yurt dışından telefon getirmek tartışmasız avantajlıydı ancak artık bu avantaj büyük oranda kayboldu. Değişen garanti şartları, yükselen döviz kurları, artan pasaport kayıt masrafı ile artık hesabı dikkatli yapmak lazım.

Devamını Oku