ABD'yle med-cezirler

Savaş sonunda başladı ve beklenenden daha etkin gelişiyor. Böylece bir bilinmez ortadan kalktı ancak Türkiye-ABD ilişkilerinde belirsizlikler, medcezirler giderilmiş değil

Haberin Devamı

Savaş sonunda başladı ve beklenenden daha etkin gelişiyor. Böylece bir bilinmez ortadan kalktı ancak Türkiye-ABD ilişkilerinde belirsizlikler, medcezirler giderilmiş değil.

Günler süren tezkere karambolü, bombardıman başladıktan sonra Meclis'ten çıkan 'Hava sahasının açılması ve Türk askerinin Kuzey Irak'a gönderilmesi' tezkeresiyle nihayete erdi diye düşünürken, Meclis'ten alınan yetkiyi kullanacak olan hükümetin Cuma akşamına kadar beklediğini izledik. Yanı sıra, Kuzey Irak'a giriş konusu bir süre muğlak kalırken, yine Cuma gecesi geç saatlerde, Türk askeri Kuzey Irak'a giriyor'denildi. Bu arada, bir zirve ve Ankara-Washington arasında iki önemli telefon görüşmesi gerçekleştirildi. Anlaşılan, ABD'yle saat saat önemli gelişmeler yaşanıyor, dolayısıyla, illa ki bir kara harekatı söz konusu olduğuna göre, önümüzdeki günlerde ABD'nin Türkiye'den yeni talepleri olabileceği, yani üçüncü bir tezkere akla gelmiyor değil! Ancak yine de bu durum, bir süredir canlanan soru işaretlerini silemiyor;

* Son aylarda, ABD'yle sürdürülen hummalı pazarlıklara, imza aşamasına geldiği söylenen çok boyutlu mutabakat zaptına rağmen, ne oldu da en başa dönüldü? Türkiye'nin ABD'ye cevabı için önemli unsurların tek tek geçildiği belirtilmişti. Bu durumda ya ABD ya da Türk hükümeti bu süreci yanlış mı okudu?

* Eğer bir pazarlık yapıldıysa, bu temelde Türkiye'nin stratejik önemi üzerine kurulmuştu. Dolayısıyla, ABD'nin bu harekatı Türkiye'siz yapamayacağı konusunda fazla özgüven siyasi bir yanılgıya mı neden oldu?

* Sonuçta, savaş başladı. Şimdi en önemli soru, Türkiye'nin kısıtlı bir tezkereyle son anda dahil olduğu bu süreç, ileriye dönük ABD'yle ilişkileri nasıl belirleyecek? Giderek, negatif bir boyuta mı gidilecek? Yoksa, Dışişleri Bakanı Sayın Gül'ün sözünü ettiği 'Bilinmeyen işbirlikleri', belki de karşılıklı mecburiyetler nedeniyle, yeni açılımlar mı söz konusu olacak?

* Bugüne kadar'Stratejik ortak'söylemiyle devam eden ABD-Türkiye ilişkilerinde, şimdi yaşanan bu belirsizlik, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi alanda yön çizmesini zorlaştıracak mı?

Bu soruları sorarken, bir yandan da ekonomik alanda verilen işaretlere bakarak, hükümetin durumun farkında olduğuna dair bir duruş sergilemek istediği anlaşılıyor. Cuma akşamı Washington'la sıcak temas sürerken, Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında, Bakan Babacan beklenmeden toplanan ekonomi zirvesi dikkat çekiciydi. Zirvenin ardından, bütçe disiplinine işaret eden net mesajlar verilirken, ilk iki ayda, geçici bütçede yer alan hedeflerin üzerinde gidişat vurgulandı. Ayrıca, IMF ve Dünya Bankası'yla ilişkiler açısından da sürecin hızlandırılması için harekete geçildiği açıklandı. Yani savaş gerçeğiyle birlikte, geldiğimiz noktada Türkiye ekonomisine etkilerinin öncesine göre daha olumsuz olması ihtimaline karşı hazır olunduğu ve ekonomi politikalarının reel zeminde sürdürüleceğinin tekrar edilmesi önemli.

Acaba, siyasi boyut konusunda aynı farkındalık söz konusu mu? Son durumda, ABD'nin uyarı mahiyetindeki açıklamaları, Türk askerinin Kuzey Irak'a girişi konusunda ABD'yle varıldığı söylenen'Zımni mutabakat söylemine rağmen, ABD'yle koordinasyonunun ne düzeyde sağlanabileceğini bilmiyoruz. Siyasi alanda, yukarıda sözü geçen bazı 'Bilinmeyen işbirlikleri' olabileceği gibi, bir yandan da, ABD'yle ilişkilerin yıpranmış, karşılıklı güvenin sarsılmış olabileceği de göz ardı edilemez.

Kısacası, hala madalyonun iki yüzü de ihtimal dahilinde gözüküyor. Sıcak gelişmelere hazırlıklı olmak gerekiyor.

DİĞER YENİ YAZILAR