Carry trade ve Yen

Carry trade sözcüğü finansal hayatımıza son zamanlarda girdi

Haberin Devamı

Carry trade sözcüğü finansal hayatımıza son zamanlarda girdi. Düşük maliyetli para ile borçlanıp bu tutarları getirisi yüksek paralara yatırmak olarak nitelendirilen işlemler, finans piyasalarındaki bazı oyunculara önemli kazançlar sağladı. Özellikle faizi düşük ve oynaklığı az Japon Yen’i ile İsviçre Frangı cinsinden borçlananlar, ABD ve Avusturalya Dolar’ına, Sterlin’e ve Euro’ya yatırım yaptılar.Gelişen ülkelerin yüksek getirili finansal varlıkları da bu tür yatırımcılara cazip geldi.

Carry trade işlemlerinin gözde parası kuşkusuz Japon Yen’iydi. Japon Merkez Bankası’nın uzun yıllar sıfır faiz uygulaması bu para ile yapılan işlemlerin artmasına yol açtı. Şimdi faiz 0.25 olsa bile çekiciliği devam ediyor. Son altı ayda “carry trade’cilere” çift haneli getiri sağladı.

Yen’in geleceği
Her güzelin bir kusuru olurmuş. Nitekim Yen de bu genellemeden kurtaramadı kendini. Gerek faizlerin düşüklüğü gerekse carry trade’e en fazla konu olan para olması nedeniyle değer yitirdi. Bu hafta içinde Euro/Yen paritesi 159, Dolar/Yen paritesi ise 120 değerlerine ulaştı.

Yen’in değer kaybetmesinden en fazla Avrupalılar şikayetçi. Japonya’nın İhraç ettiği mal ve hizmetlerin rekabet düzeyinin döviz kuru nedeniyle artması onları rahatsız ediyor. Konuyu hafta sonu Essen’de yapılan

G-7 toplantısına getirmek istediler. Ancak Amerikalı ve Japon yetkililer bu görüşe katılmadılar. “ Kurlarda bir sorun yok” diye konuyu geçiştirdiler. G-7’ler, Cumartesi günü yayınlanan bildirilerinde de “döviz kurlarının ekonomik yapısalları yansıtması gereğine” bir kez daha vurgu yaptılar.

Japonlar memnun
Paraları, Dolar ve Euro’ya göre zayıflayan Japonlar bundan sıkıntı duymuyorlar. Dış talep kaynaklı büyümeleri yıllardır ilk kez yüzde 2’lere yükseldi. Bu sürecin enflasyonist etkileri gözlenmiyor. Zira iç talep canlı değil. Japonya’dan bu yol ile çıkan sermaye için de bir kaygıları yok. “Japonya yapısal olarak sermaye ihraç eden bir ülkedir” diyorlar.

Politik destek de mevcut. Hükümet canlanan ekonomi nedeniyle memnun. Zayıf Yen’in doğru bir politika olduğunu düşünüyor.

Bu tablo, Japon Merkez Bankası’na faizi arttırmak için bir neden olmadığı mesajını veriyor. Enflasyonist eğilimlerin gözlenmediği, büyümenin rayına girdiği bir ortamda, kimse yüzde 0.25 olan faizlerin yükseltilmesini beklemiyor.

Uluslararası likidite kaynaklarından birisi olan Japon Yen’inin güçlenmemesi bizim de yararımıza. Ancak bu tür dış kaynakların çok ürkek olduğunu da unutmamamız gerekiyor.

*****

Gerçek bir yatırım bankası
Dünyanın en büyük yatırım bankalarından Merrill Lynch, Türkiye’de satın aldığı bir banka ile faaliyetlerine başladı.Bunu da bir yemekle kutladı. Bu türden bir yabancı bankanın Türkiye’de bulunması önemli. Yatırım bankacılığının ne olduğunu hep birlikte göreceğiz

Projenin Osman Semerci’nin girişimi ve çabaları ile gerçekleştiğini verdikleri yemekte yapılan konuşmalardan anladım. Osman Semerci, 1992 yılından bu yana Merrill Lynch’te çalışıyor. Halen bu bankanın üst düzey yöneticilerinden. Uluslararası finans piyasalarında çalışan Türkler arasında en başarılı olanlardan birisi. Geçen yıl kurumuna 700 milyon dolar kazandırmış.

Kendilerine Türkiye’de de başarılar diliyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR