Dizi dizi inciyim reytingte birinciyim

26 Aralık 2015

Ekranlarda bu yıla damga vuran olaylarında, sıra geldi dizilere. İşte 2015’in dikkatlerden kaçan ancak unutulmaması gereken dizi dizi ayrıntıları...

Yılın mekânları

Boğaza nazır villalar

Güllerin Savaşı, Gamsız Hayat, Kaderimin Yazıldığı Gün ve daha niceleri… Hemen hepsi, ayakları yere basmayan karakterlere yaslanan, şatafatın hüküm sürdüğü ortamlarda geçen ve aşağıdakilerle yukarıdakilerin çatışmasından beslenen dizilerdi. Hepsinin ortak noktası; ille de kahramanlarımızın bir kısmının, boğaza nazır üç katlı villalarda yaşıyor olmasıydı diyebiliriz. Hayattan her geçen gün daha da kopan dizilerin son sığınma noktası olarak boğaz manzaralı bu villalar geçtiğimiz yılın dizileri açısından bir hayli önem taşıyordu.

Yılın dönüşümü

Kösem Sultan

Breaking Bad dizisini izleyenler hatırlar; Walter White bir lisede kimya öğretmenliği yaparken kanser olduğunu öğrenir ve ailesine güvenli bir gelecek sağlamak amacıyla uyuşturucu üretimine girişir. Kanseri bir süre sonra yenmeyi başarsa da, adım attığı bu yeni dünya onun kişiliğini ne yazık ki baştan aşağıya değiştirir. Ama bütün bu değişim beş sezonda ve toplam 62 bölümde gerçekleşir. Bizim dizilerde ise insanların değişmesi için sadece bir bölüm yeter. Önceki bölümün final sahnesinde sarışın ve aksanlı konuşan biri olarak bıraktığımız Anastasia, bir bakmışız yeni bölümde karşımıza siyah saçlarıyla ve gayet düzgün bir Türkçe ile çıkıvermiş.

Devamını Oku

Yarışma bahane, reality şahane!

19 Aralık 2015

2015 yılı değerlendirmemizde bu hafta gözlerimizi reality yarışmalara çevirdik. Hemen her dakikaları ayrı birer olay olan bu şov programlarının hafızalarımızda yer eden en can alıcı sahnelerini tarihe not düşüyoruz.

En merak edilen şahıs: Hamamcı Selda

Ekim ayının ortalarında yayınlanan bir bölümünde O Ses Türkiye’de yarışan bir yarışmacının, jüri üyelerinden Gökhan’a getirdiği selamın sahibinin kim olduğu büyük bir merak konusu oldu. İlerleyen bölümlerin hemen hepsinde adı anılan ‘Hamamcı Selda’ adlı vatandaşın kim olduğu ve neden Gökhan’a selam gönderdiği bir türlü çözülemedi. Bir ay kadar sonra İzmir’e giden ‘O Ses Türkiye’ ekibi, sonunda hedefine ulaştı. Meğerse İzmir’de bir kadınlar hamamı işleten Hamamcı Selda Hanım, ailece hayranı oldukları için Gökhan’a selam göndermiş.

Yılın atarı: 100-96= 4

Son 10 yılın en sivri yarışmacılarının katıldığı Survivor Allstar, eski hesaplaşmaların rövanşının alındığı bir sezon oldu. İlk katıldıkları sezona dost olarak başlayan Turabi ve Sahra daha sonra ayrı kutuplara kaymış ve birbirleriyle konuşmaz olmuşlardı. Aralarındaki husumet Survivor Allstar’da da devam etti. Turabi, elenmek üzere Sahra’nın ismini verdiği bir konseyde önündeki kâğıda “100-96=4” yazdı ve anlamını kameralar önünde açıkladı: “Sana çok 100 verdim, 96’sını geri alıyorum, şimdi peşimde 4 dön bakalım…”

Yılın repliği: Ay! Öldüresi var beni…

Bir yıla tam üç sezon sığdıran İşte Benim Stilim’de hemen her gün başka bir olay patlak verse de en unutulmazlardan biri halen devam etmekte olan Allstar’da yaşandı. İkinci sezonun şampiyonu Emel ile ilk sezondan gelen çatık kaşlı Ayşegül arasında geçen bu gergin diyaloğun sonunda iki yarışmacı da gözyaşlarına hâkim olamadı. Emel ağlaşmalar sürerken ani bir hareketle başını yana döndürüp duygularını, “Ay! Öldüresi var beni” cümlesiyle dile getirdi. Kısa sürede sosyal medyaya düşen bu sahne paylaşım ve kahkaha rekorları kırdı.

Yılın muamması: Semih, Kurre’ye hâllendi mi?

Devamını Oku

Ben sana beni troll’leyemezsin demedim ki!

7 Kasım 2015

Zuhal Topal bu hafta izdivaç yapmaya gelen adaylardan biri tarafından troll’lendi. Korcan adlı gencin daha önce de başka programlara katılıp dalgasını geçtiği anlaşıldı. Peki, izdivaç programları bizimle az mı dalga geçiyor? İşte sadece bu sezon karşımıza çıkan tuhaflıklar…

Zuhal Topal’la

Kıymetini hiç bir zaman bilemediğimiz Songül Hanım!

Bu sezon programa katılan Songül Hanım, yetersiz sesine rağmen şarkı söylemekte ısrarlı. Hatta O Ses yarışmasına katıldığını ve Hadise’nin kendisine bayıldığını iddia ediyor. Müzik dersleri aldığı şan hocası canlı yayına bağlandı ve Songül Hanım’da müzik kulağı olmadığını itiraf etti. Buna rağmen Zuhal Topal “Allah aşkına! Ne şarkıcılar var, sesleri var mı? O müzik aletlerinde billur gibi oluyor sesleri” diyerek ısrarla gelin adayının arkasında duruyor. Kendisine gelen hemen her talibe bağlanıp evlilik yolunda hızlı adımlar atmaya kalkışması Songül Hanım’ın bir diğer farklılığı. Ama her seferinde “sahnelerde şarkı söylüyor oluşu” dünya evine girmesine engel oluyor. Yapımcılar sürekli detone olan Songül Hanım’a şarkı söyletmekte ısrar ettikçe, izleyiciler “Acaba karşımızda yeni bir Yıldız Tilbe var da biz mi kıymetini bilmiyoruz?” diyerek suçu kendilerinde aramaya devam ediyorlar.

Evleneceksen Gel

“Baba” yanında halt etmiş!

Devamını Oku

Kariyer okları nereyi gösteriyor?

16 Ekim 2015

Üç genç oyuncu… Üçü de bundan daha birkaç yıl önce büyük umutlar vaat ediyordu. Üçü de hali hazırda bir televizyon dizisinde rol alıyorlar. Peki, her şey göründüğü kadar güllük gülistanlık mı?

Hazal Kaya

Yalılar ve köşkten varoşlara giden yol

Hazal Kaya’nın ekranlarda son tutan işi “Adını Feriha Koydum”un üzerinden üç yıl geçti. Aradaki üç yılda Kaya, üç farklı diziyle çıktı karşımıza. “Son Yaz- Balkanlar 1912”de topu topu dört bölüm, “A.Ş.K.”ta sadece 13 bölüm katlanabildik ekranlarda kalmasına. “Maral”da ise 12 bölümlük ilk sezonun ardından ‘belki aynı rolle aramıza dönmez’ umuduyla uğurlamıştık kendisini ama dileklerimiz tutmadı. Son iki dizisinde canlandırdığı karakterler ne kadar da çok Feriha’ya benziyor. Aynı toplumsal kesimden gelen, aynı hayallere sahip, aynı adamlara âşık olan, aynı adamlardan vazgeçmek durumunda kalan, aynı, aynı, aynı… Büyük ihtimalle babasının köşkünde elini sıcak sudan soğuk suya koymayan Nihal Ziyagil’den o kadar sıtkı sıyrılmış ki Kaya’nın bir daha zengin kız rollerinde oynamamaya yemin etmiş.

Tolgahan Sayışman

Aynı karakter, hep aynı aynı

10 yıla yaklaşan ekran macerasına 10’a yakın dizi sığdırdı. Yarısından fazlasında başrolde yer aldı. İzleyicilerin çoğu onu bir türlü bitmek bilmeyen “Lale Devri”nin Çınar’ı olarak hatırlıyor. Bugünlerde kendisini “Asla Vazgeçmem” dizisinde Yiğit karakterinde izliyoruz. İzlemesine de, Sayışman’dan beklediğimiz bu mu? Hep bununla mı karşılaşacağız onu izlerken? “Her kadının hayalini süsleyen, hem romantik, hem esprili ve bir o kadar da güçlü” biri olarak mı çıkacak karşımıza?

Devamını Oku