Annemin boğazını keserken ‘Soyu tükeniyor’ diye düşündüm
Üniversite öğrencisi Başak, Tıp Fakültesi eski Dekan Yardımcısı annesi Prof. Dr. Olcay Tiryaki’yi bıçaklayarak öldürdü. Başak, “Yine kimin koynundaydın deyince öldürdüm” dedi
ANKARA - Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi genç kız, tartıştığı profesör annesini boğazını keserek öldürdü. Depresyon ilaçları aldığı öğrenilen genç kız, ifadesinde annesini, kendisine hakaret etmesi üzerine öldürdüğünü itiraf etti.
Olay, talihsiz kadının kızıyla birlikte yaşadığı Beykent Planlamacılar Sitesi’nde 5 numaralı villada, önceki gece 04.00 sularında meydana geldi. İddiaya göre, Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Başak Aydıntuğ (21) İbn-i Sina Hastanesi’nde dahiliye uzmanı hekim olan annesi Prof. Olcay Tiryaki’yle (53) tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine ekmek bıçağıyla annesinin üzerine yürüdü. Kısa bir boğuşmanın ardından genç kız, annesini boğazını keserek öldürdü.
Hırsızlık süsü verdi
Genç kız olaya hırsızlık süsü vermek için aynı bıçakla kendi boğazı ve elini de kesti. Daha sonra çıplak ayakla evden çıkan ve komşularına giden Aydıntuğ, evlerine hırsız girdiğini, annesi ve kendisine saldırdığını ileri sürdü. Komşularının jandarmayı araması üzerine gelen Ankara İl Jandarma Komutanlığı ekipleri evde inceleme yaptı.
Kapı ve pencerelerinin zorlanmadığı ve hiçbir şey çalınmadığı anlaşıldı. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Aydıntuğ ise ilk ifadesinde eve orta boylu, esmer bir kişinin girdiğini ve bıçakla kendi üzerine saldırdığını ileri sürdü. Hastanedeki tedavisinin ardından ikinci kez jandarmada ifadesi alınan Aydıntuğ, bu kez annesini öldürdüğünü itiraf etti. Aydıntuğ, cinayet anında kendinde olmadığını savundu.
“Bana hakaret etti”
Savcıya ifade veren Aydıntuğ, annesinin sürekli olarak kendisini aşağıladığını, “yine kimin koynundaydın” şeklinde hakaretlerde bulunduğunu, olay anında da bu tür hakaretleri tekrarlayınca kendini kaybettiğini söyledi.
Aydıntuğ’un, “Şimdi çok saçma geliyor ama annemin boğazını keserken, onun benden başka çocuğunun olmadığını, bir kız kardeşi olduğunu, onun da çocuğu olmadığını ve soyunun tükeneceğini düşündüm” dediği ileri sürüldü. Bu sözlerin tutanağa geçmediği öğrenildi.
Olaydan sonra Semih Aydıntuğ’un da ifadesine başvuruldu. Aydıntuğ’un, eşiyle ayrılmalarının ardından yeniden evlendiği kaydedildi. Semih Aydıntuğ’un kızının annesiyle yaşamasına karşın, kendilerinden habersiz evlenebileceği endişesiyle nüfus cüzdanını kızına vermediğini söylediği ileri sürüldü. Genç kızın, geçen yıl okulu dondurduğu, bu yıl ise devam etmesi gereken okuluna hiç gitmediği öğrenildi.
A.Ü. REKTÖRÜ PROF. ARAS:“ÇOK İYİ, ÇALIŞKAN, BİR İNSANDI”
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Nusret Aras, olay nedeniyle son derece üzgün olduğunu dile getirerek, Prof. Tiryaki’nin, kendisinin dekan olduğu dönemde yardımcılığını yaptığını, kendisiyle yaklaşık 3 yıl birlikte çalıştığını ifade etti.
Olayı saat 09.00 sıralarında öğrendiğini kaydeden Prof. Aras, “Husumeti olan bir kimseyi hiç bilmiyorum, hiç duymadım da. Çok iyi bir insandı, çok çalışkan bir insandı. Bilimsel yönü çok kuvvetli bir insandı. Biz bu yönleriyle tanıyoruz” dedi.
Aras, Prof. Tiryaki için, toprağa verileceği 26 Mart Çarşamba günü, A.Ü Tıp Fakültesi Morfoloji binasında tören düzenleneceğini de söyledi.
Önce intihar etmek istedi
Genç kızın annesinin boynunu et kesmek için kullanılan özel bir bıçakla kestiği ve talihsiz kadının başının kopmak üzere olduğu belirlendi. Genç kızın cinayetin ardından önce intihar girişiminde bulunduğu, daha sonra hırsız girdiği yalanını uydurmaya karar verdiği anlaşıldı. Olayda hayatını kaybeden Tiryaki’nin, 5 yıl önce aynı hastanede görevli hekim Semih Aydıntuğ’dan boşandığı ve kızıyla birlikte yaşadığı öğrenildi. Genç kızın bu ayrılığın ardından depresyona girdiği iddia edildi. Anne ve babasının genç kızı psikiyatriste götürmesine rağmen hiçbir rahatsızlığının olmadığının söylendiği, ancak anti-depresan ilaçlar kullandığı bildirildi.