Kılıçdaroğlu 16 yıl geç kaldı
Erdoğan, CHP'ye yüklendi
Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez de çamur düellosuna girdi. CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Kılıçdaroğlu, “Varoşları çizmelerimi giyerek dolaşacağım” deyince Başbakan’dan, “Tam 16 yıl geç kalmış. İstanbul’da çizmeyle dolaşacak yer mi kaldı?” cevabı geldi.
Başbakan Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın önemli bir bölümünü CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterdiği Kemal Kılıçdaroğlu’na ayırdı. İsmini vermeden Kılıçdaroğlu’nun sözlerine cevaplar veren Erdoğan, yeni bir düellonun fitilini de ateşledi. İşte Erdoğan’ın sözleri...
16 YIL GEÇ KALMIŞ: Biz adaylarımızı belirlerken, ili tanımayan, o ilden çok uzak kalan insanları aday göstermedik. Biliyorsunuz geçenlerde birisi çıkmış diyor ki “Ben İstanbul’un varoşlarını çizmelerimi giyerek dolaşacağım.” (Bir milletvekili “Geç kalmış” diye laf attı.) Arkadaşlar, tam 16 yıl geç kalmış.
O İSTANBUL’DA ADRES BULAMAZ: Şu hale bakın; İstanbul’a büyükşehir belediye başkan adayı atayacaksınız, İstanbul’un bir ucuna koysanız, ’Seni şurada bekliyoruz’ deseniz, adresi bulamaz. Çizmeyle dolaşacakmış. İstanbul’da çizmeyle dolaşacak yer mi kaldı? O, 1992 yılındaydı.
ÇİZMELERİ BİZ GİYDİK: O zaman biz çizmeleri giydik, İstanbul’un o ilçelerini, Bağcılar, Güngören, Esenler, Kartal, Pendik tüm buraları ta Tuzla’ya kadar, ayağımızda çizmelerle dolaştık. Seçim kampanyalarını öyle yaptık. Şimdi oralar kalmadı.
ORALARIN TAMAMI ASFALT: Şimdi oraların tamamı asfaltlarla döşendi. Oralarda da modern şehircilik var beyefendi. Herhalde başka yerlerden bahsediyorsun. Ama CHP’li belediyelerin bu tür yerleri olabilir. İstanbul’da böyle bir şey söz konusu değil.
PROJE YERİNE ÇAMUR ÜRETİYORLAR: Bizim adaylarımızın ne kadar işinin ehli olduğuna, usta olduğuna, yönettikleri birimin meselelerini nasıl kendi meseleleri haline getirdiğini lütfen dikkatle izleyin. Adaylarımız kamuoyu önüne çıktığında, idare ettiği birimin meselelerini konuşuyor. Bu meselelere yönelik çözüm önerilerini sıralıyor, plan, program ve projelerini anlatıyor. Böyle bir derdi olmayan, popülizmden, boş vaatten, kuru sıkı atmaktan başka yol bulamayanlar da vardır ülkede. Yegane amaçları var; o da yapılanı bozmak, iş yapana, iş üretene engel olmak, başarıyı gölgelemek, çamur ve iftira atmaktır. Projeye kafa yormak yerine, karalamaya, kumpas kurmaya kafa yoruyorlar. Bunların başka işi yok. Plan ve proje üretmek yerine, çamur üretmeyi tercih ediyorlar.
BİLMEYENLER ÇİZMEDEN BAHSEDİYOR: Biz 3Ç dediğimiz olayı, 1992’de, 1994’te İstanbul Büyükşehir kampanyasında söyledik. Yani, çöp, çukur, çamur... Niye? İstanbul o zaman öyleydi. Yani CHP belediyeciliği vardı İstanbul’da. Çöp vardı, çamur vardı, çukur vardı. Tabii bunu bilmeyenler ancak çizme giymekten bahsediyor. Çok geç kaldı. Atı alan Üsküdar’ı geçti. Bu iş bitti. Genel siyasette onların tarzı bu. Anlaşılıyor ki yerel siyasette de bu tarzı sürdürecekler. Genel Başkanları aylardır bas bas bağırıyor. Fakir fukaraya kömür, yardım dağıtmamızı kıyasıya eleştiriyor. Yanındakiler de aynı şeyi söylüyorlar.
AKLA HAYALE GELMEDİK VAATLER: CHP’nin Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayları genel başkanlarının tersine akla hayale gelmedik vaatler sıralıyorlar. Neymiş, kömür dağıtmayacaklarmış ama ayda 600 TL yardım yapacaklarmış. Bunu evdeki kadının banka hesabına yatıracaklarmış.
ANAHTAR HİKAYESİ: Hatırlıyorsunuz, 1 anahtar, 5 anahtar hikayesini... Bunlar aynı yolu takip ederler. Ama bunlar bire beş vermiyorlar, çok daha fazla veriyorlar. Daha ileri gidiyor. ’Böyle söylersek belki tutar da şu ulaşamadığımız iktidara ulaşırız’ hevesi içindeler. Hesap ortada, kitap ortada. Halep oradaysa arşın Ankara’da. Oturur hesabını yaparsın. Ayıptır. Böyle atıp tutmayla bu iş olmaz.
BİZİMLE YARIŞA GİRMEYE GEREK YOK: AKP ile yarışa girmek istiyorlar. Bizimle böyle yarışa girmeye gerek yok. Ama yaparsanız öper başımızın üstene koyarız. Siz önce, sizde olan belediyelerde uygulayın, biz de alkışlayalım. Adama sorarlar, ’Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?’ Tamam AKP’yi örnek alın, bunlarla mutlu oluruz. Ama lütfen biraz tutarlı olun, hakkı teslim edin. Geçmişte anahtarı o şekilde söyleyenlerin hesabı tutmadı, bak hepsi geldikleri gibi gittiler. Aynı şekilde siz zaten gelemediniz ve gelemeyeceksiniz de. Bu anlayışla gelinmez. Milletim artık hizmet üreten ile çamur üreteni çok iyi biliyor. Onun için biz bugüne kadar yaptığımız gibi, bu seçim sürecinde de milletimizin yüreğine, aklına konuşacağız.
KÜSKÜNLERE MESAJ: Adaylık döneminde kırgınlık ve dargınlıklar olabilir. Bunlar siyasette normaldir. Gönül arzu eder ki bunlara hazırlıklı olalım. Niçin? Daha önce belediye başkanı olurken, milletvekili olurken, olduğunuz anda her şey güzel, her şey şirin... Ama olmadığımızda da her şeyin güzel olabileceğini, ’Ben davanın bir neferiyim, eriyim’ demek suretiyle bu yolculuğa devam etmektir siyasette asıl olan, bunu başarmaktır.
BAŞKA PARTİLERE GEÇENLER: Makama getirildiğim zaman her şey çok güzel ama ’burada bir bayrak değişimi olsun’ denildiğinde eyvah orada kıyametler kopuyor. Bazıları bakıyorsun hemen kulvar değiştiriyor, hop başka bir yere kayıp gidiyor. Bazıları farklı bir yere kayıp gidiyor... Arkadaşlar, bu tren çok hızlı gidiyor. Bu trenden inen bir daha da buna yetişemez. Bunu bilmemiz lazım.