Gazete Vatan Logo

Okul çağı psikolojisi

Okula uyum programı kapsamında ilköğretim'e bu yıl başlayacaklar için ders zili bir hafta önce çalacak

Uzmanlar, bu dönemin çocukların ilerideki başarısını doğrudan etkileyebileceğini vurgulayarak, "Çocuğunuza sürekli yanında olduğunuzu söylemeyin" uyarısında bulundu.

Çocukların okula kolay uyum sağlaması için anne ve babalara büyük görev düştüğünü anlatan Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzman Dr. Leyla Benkurt Alkaş, çocukların tek başına hareket edebilmesinin önemkl olduğunu belirtti. Dr. Alkaş, "Bir çocuğun büyümesinde en önemli olay ev dışında yeni bir ortamda yalnız var olabilmesidir. Yuvaya, anaokuluna, ilkokula başlamak bu yüzden çok hassas bir süreçtir. Bu dönemde yaşanan sorunlar kendine güven duygusuna, topluma uyuma, okul başarısına, ilerideki yeni okul ve ortamlara alışmaya, evlenip, yeni işe başlamaya hatta kendi çocuğunun evden ayrılma süreçlerine kadar etki eder" ifadesini kullandı.

KORKULARIN NEDENİ...
"Okul bahçesinde annenin elini bıraktığı an, zil sesi ile velilerin okul dışına yönlendirilmesi en can alıcı anmış gibi görünse de çocuğun o güne nasıl geldiği, okul hakkındaki bilgisi, beklentisi, endişeleri önemlidir" diyen Dr. Alkaş, anne ve babanın kendi ayrılık anıları, korkuları, çocuk için endişeleri bu sürecin bilinçaltı zorlukları olabileğine dikkat çekti. Çocukların okulda yalnız çaresiz gibi hissetmelerine neden olabilecek faktörlerin olduğunu dile getiren Dr. Alkaş "Çocuğun çok korunaklı büyütülmesi, tüm işlerinin- yemek, tuvalet, giyinme, bir işe başlamasının yönlendirilmesi- anne yardımı ile yapılması bu nedenler arasında sayılabilir" şeklinde konuştu.

İLK BİR AY ÖNEMLİ
Çocukların bazen okula gitmemek için çeşitli bahaneler uydurabileceğini ifade eden Dr. Alkaş, bu noktada ailenin tutumunun çok önemli olduğunu kaydetti. Okulun bahçesi, koridoru da olsa çocuğun okulda durmasının çok önemli olduğunu dile getiren Dr. Alkaş, "Anneyi görecek şekilde oturmak ama teneffüste arkadaşlarıyla oynama, tanışma ortamı sağlanacak şekilde mesafeli durulmalıdır. 15 günden sonra yumuşama olmazsa önce okul rehberliğinden gerekirse bir çocuk psikiyatrisinden yardım alınmalıdır" dedi. 1 aya uzamış süreçlerin tedavisinin zor olduğunun da altını çizen Dr. Alkaş, şözlerini şöyle sürdürdü: " Çocuk ayrılma anında panik atak benzeri ağlama, nefes alamama, çarpıntı, tuhaf çılgın gibi davranma, okuldan kaçma, yola fırlama, camdan atlayacak gibi çıkmak için çabalama atakları gösterebilir. İştahı gider, uyuyamaz günden güne solup sessizleşme, her şeye ağlama, değişik korkular geliştirme, sürekli aileyi arama, öğretmene yapışma belirtileri gösterir"

TEDAVİ GEREKTİREN DURUMLAR..
Çocuğun okuldaki sıkıntılarının anne baba arasında da sorunlara yol açabileceğini belirten Dr. Alkaş, "Anne-baba da mutsuz olup, çocukla kalmak zorunda kalır. İş düzenleri, ev yaşamı, düzenleri alt üst olur. Çocuk kendini anlaşılmamış yalnız güçsüz hissederken aile çocuğa ödüller, cezalar, şiddet uygulama gibi bir sürü yöntem uygulamaya başlar" diye konuştu. Öncelikle ortam ve tutumlar düzenlenip davranışçı ödevlerle tedavi yapıldığını aktaran Dr. Alkaş, "Bu bir hastalık olarak ele alınmalı, gerekirse olay kronikleşmeden ilaç tedavisi başlanmalıdır. İlaçlar çocuğa zarar vermeyecektir. Nihayetinde bu konunun uzmanının bilgi ve deneyimi ile tedavi düzenlenmektedir. Aileler tedaviden korkup, okul reddinin kronikleşmesine sebep olursa başta belirttiğim yansımaları çocuğun tüm hayatına rengini verecektir" dedi.

OKULA UYUM SÜRECİN KOLAYLAŞTIRMANIN YOLLARI
Çocuğun okulu sevmesi ve olumlu düşünmesiyle uyum sürecinin kolaylaşacağını anlatan Dr. Alkaş, çocuklara şu şekilde düşünmelerini tavsiye etti: "Ben büyüdüm. Okula gidecek kadar becerikliyim. Bir sürü arkadaşım olacak, öğretmenim annem babam gibi bana bakacak koruyacak. Bir sorun olursa öğretmenim çözer, yeni şeyler öğreneceğim. Evim yerinde duruyor evime dönünce her şey aynı olacak, asla okulda unutulmam. Servisime binerim-hostes ablam beni almadan okuldan ayrılmaz. Beni okuldan almaya mutlaka gelecekler, öğretmenin istediği ödevleri yapabilirim, yanlış yapsam da öğretmenim kızmaz bana doğrusunu öğretir. Okuldaki tuvaletin yerini, öğretmen odasını biliyorum, sınıfımı kaybetmem. Okuldaki tüm yetişkinlere soru sorup yardım isteyebilirim. Büyük çocuklar bana zarar vermez, okula kötü niyetli kişiler-hırsızlar giremez. Öğretmenim ve ben annemlerin telefonunu biliyorum, benim ihtiyacım olsa mutlaka hemen haber alır gelirler"

Haberin Devamı