Gazete Vatan Logo

Kış aylarında cildinizi koruyun

Kış ayları geldi ve havalar soğumaya başladı. Soğuk hava şartlarından dolayı cildiniz aşırı kurumaya meyilli olabilir. Bunu önlemek için cildinize nem depolayan bir bakım yöntemini uygulamanız gerekiyor olabilir. İşte soğuyan havalarla birlikte kuruyan ciltler için öneriler...

Kış aylarında cildinizi koruyun

Soğuk ve kuru hava tahriş olmuş, donuk ve kuru görünen cildi beraberinde getirir. Ayrıca ince çizgileri ve kırışıklıkları daha görünür hale getirir. Bunun nedeni genellikle cildinizin nemini kaybetmesidir.

Kışın soğuk hava ile birlikte cilt daha çok neme ihtiyaç duyar. Bu sebeple cildi nemlendiren bakım ürünleri kullanmak daha doğru olur. Kış ayları için en etkili cilt bakım ipuçlarını Posta.com.tr okurları için derledik.

1-HAFİF BİR TEMİZLEYİCİYE GEÇİN

Cilt bakımının ilk kuralı cildi temiz tutmaktır. Bunun için genellikle cildinizi jel ya da köpük yardımıyla temizlemeyi tercih edersiniz. Kış aylarında genellikle sert içeriğe sahip olan ve cildi aşırı kurutan ürünler yerine daha hafif temizleyicileri tercih etmeniz gerekir.

Sert temizleyiciler cildin doğal yağlarını ve nemini soyar ve soğuk mevsimlerde cildinizin bunlara her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır.

2- NEMLENDİRMEDEN ÖNCE TONİK

Toniklerin cilt bakımında gerekli olup olmadığı uzun yıllardır tartışılıyor. Tonik tartışmasının neresinde durursanız olun, kışın nemlendiricinizden önce bir tonik kullanmanız öneriliyor.

Haberin Devamı

Bunun nedeni, kış aylarında hem nemlendiricilere (hidrasyonlar) hem de yumuşatıcılara (nemlendiriciler) ihtiyacınız olmasıdır. Kuru cilde nemlendirici uygulamak, su depolamak için boş bir su şişesinin kapağını kapatmaya benzer.

Cilde gerçekten nem sağlamak için su eklemek ve ardından onu kapatmak önemlidir. Tonikler cilde genellikle nem depolar ve cildi yatıştırır. Sonrasında bir nemlendirici uygulamak, hidrasyonun hapsedilmesine yardımcı olur ve cilde dolgunlaştırıcı bir etki verir.

Tonik olmasa bile nemlendirici uygulamadan önce cildinizin hafif nemli olduğundan emin olun. Nemlendirici etkisinin daha uzun süre dayanmasını sağlar ve kışın kuru cildi uzak tutmaya yardımcı olur.

Sert temizleyiciler cildin doğal yağlarını ve nemini soyar ve soğuk mevsimlerde cildinizin bunlara her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır.

3- KIŞ AYLARINDA GÜNEŞ KORUYUCU KULLANIN

Cilt sağlığının korunmasında güneş kremi ve SPF koruması şarttır. Sağlıklı cilt bakımının temelidir ve erken yaşlanma, pigmentasyon, donuk ve kuru cilt gibi pek çok cilt sorunu SPF disiplini korunarak önlenebilir.

Haberin Devamı

Güneş ışığının az olduğu kış aylarında kendimizi genellikle SPF'yi atlarken buluyoruz. Tüm yıl boyunca UVA radyasyonu olduğunu ve cildin kurumasına ve donuk görünmesine katkıda bulunan en önemli faktörlerden biri olduğunu unutmamak önemlidir. Bu sebeple kış aylarında bile güneş koruyucu krem kullanmanız önerilir.

Kışın cildinizi korumak için adım adım bu sıralamayı uygulayabilirsiniz;

Cildinizi temizleyin.

Ardından tonikle cildinizi arındırın. Mutlaka serum uygulayın. Cildi nemlendirmeyi unutmayın.

Dışarı çıkmadan önce güneş koruyucu krem sürün.

Yukarıdaki maddeleri her gün sırasıyla cildinize uygulayabilirsiniz.

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Askeroğlu, kış aylarında cilt bakım önerilerini açıkladı. Askeroğlu, mevsimler değiştikçe cildin de değiştiğini, bu nedenle günlük cilt bakımının mevsime göre ayarlanması gerektiğini belirtiyor. Sonbahar ve kış aylarında güneş koruyucu ve nemlendirici kullanmaya devam etmek önem taşıyor çünkü cilt bu aylarda rüzgar etkisiyle kızarıklık, kırışıklık ve lekelere eğilimli oluyor.

Haberin Devamı

Soğuk hava, rüzgâr, kalorifer ve soba kullanımı, kışın havasız ortam cilt sağlığını olumsuz etkiliyor. Askeroğlu, kış aylarında en sık görülen cilt problemlerini; cilt kuruluğu, soyulma, egzama, sedef hastalığı olarak sıralıyor.
Kış aylarındaki cilt bakımında gün ışığı olmadığı için fraksiyonel lazer ve fibroblast gibi kök hücre tedavileri çok popüler uygulamalar arasında yer alıyor. Askeroğlu, bunların da kış aylarında yapılmasını öneriyor. Fibroblast, cildin görünümünü sıkılaştırmaya ve iyileştirmeye yardımcı olan prosedürü ifade ediyor. Bu tedavi, lazer, enjeksiyon veya cerrahi tedavilere alternatif olarak sunulabiliyor. Fibroblast tedavisi, ciltte küçük bir yara oluşturmak için yüksek enerjili bir deşarj kullanan cerrahi olmayan bir cilt germe prosedürü. Bu, cildi onarmak ve sıkılığını korumak için fibroblastlar olarak bilinen hücreleri teşvik edebiliyor.

Haberin Devamı

Pek çok cilt bakım yöntemi ortaya çıktı. Kim hangi yöntemi uygulayacağını bilmiyor. Nem aşısı, mezoterapi ve daha pek çok uygulama yapılıyor. Ufuk Askeroğlu merak edilenleri anlattı. 

Nem aşısı

Askeroğlu, nem aşısının, cildin daha dinç ve genç görünmesi için hyalüronik asit, antioksidanlar ve vitaminlerin deri altına enjekte edildiği bir uygulama olduğunu belirtiyor. Cildi derinlemesine nemlendirmek için hemen uygulanıyor. İçeriğindeki hyalüronik asit sayesinde güçlü ve uzun süreli nemlendirme sağlıyor, cildi çevresel koşullardan ve yaşlanmadan koruyor. Nem aşıları yaşlanmayı önlemek için kullanılıyor ve ayrıca tek başına veya cilt yenileme programları ile birlikte kullanılabiliyor. Hyalüronik asit, su tutma kapasitesi çok yüksek bir molekül olduğundan, nem aşısı sayesinde cildin su tutma kapasitesi önemli ölçüde artıyor. Nem aşısının içeriğinde bulunan hyalüronik asit derin dokulara güçlü bir nemlendirme sağlıyor, yaşlanmaya neden olan tüm kayıpları önlüyor ve yaşlanmanın cilt üzerindeki geçmişteki olumsuz etkilerini onarıyor.

Mikroiğneleme

Mikroiğneleme, vücudun doğal yenilenme mekanizmasını tetiklemek için tasarlanmış bir cilt gençleştirme yöntemi. Mikroiğneler, cildinize çok az zarar vermek için kullanılıyor. Bu hasarlar bağışıklık sistemini tetikliyor ve vücudun daha fazla kollajen ve elastin üretmesine yardımcı oluyor. Kollajen ve elastin ise cildin daha pürüzsüz olmasına yardımcı oluyor. İğne, cildinizdeki mikro kanallar açıyor ve cilt altına erişimi kolaylaştıran serum, vitamin, krem ​​gibi takviyelerin kullanımını destekliyor. 6 hafta sonra önemli sonuçlar verebilse de en iyi sonuçları 3 ay içinde görülüyor. Mikroiğneleme etkileri kalıcı olabiliyor ve güncellenmesi gerekmeyebiliyor.

Mezoterapi

Askeroğlu, mezoterapi yönteminde uygun minerallerin ve amino asitlerin karıştırılarak belirli oranlarda yüze enjekte edildiğini ve bu sayede cildin kendi kendine iyileşmesinin sağlandığını belirtiyor. Mezoterapi sonrası olası yan etki ise morarma oluyor. Yüz mezoterapisinde kişinin cilt problemine göre ilaç ve etken maddeler uygulanıyor. Uygulama sonrası yüzdeki sarkmalar gideriliyor, cilt daha parlak ve genç bir görünüm kazanıyor.

PRP

Kırışıklık, leke, sivilce ve yara izleri ile cilt çatlaklarının tedavisinde kullanılan PRP tedavisi, uygulama sonrası sarkma ve kırışıklık izlerini azaltıyor. Peeling ve lazer gibi topikal tedavileri PRP ile birleştirmek tedavi sürecini hızlandırabiliyor ve kalıcı sonuçları destekleyebiliyor. Her yaş grubuna ve cinsiyete uygulanabiliyor. PRP tedavisi 2 hafta ara ile 3-4 kez uygulanıyor ve 10-12 ayda bir tekrarlanabiliyor. Ortalama seans ise yaklaşık 30 dakika sürüyor. PRP dolgusu gibi derin kırışıklıklar için kullanılabildiği gibi mezoterapi veya yüz maskeleri için de kullanılabiliyor. PRP hastaya ait olduğu için herhangi bir yan etki görülmüyor. Tedavide hastanın kendi kanı kullanıldığı ve herhangi bir yabancı cisim kullanılmadığı için alerji ve diğer reaksiyonlar oluşmuyor. Enjeksiyon nedeniyle enjeksiyon bölgesinde sadece hafif ağrı ve morarma görülebiliyor.