Pazar notlarının gözünü yiyeyim!

Haberin Devamı

Son zamanlarda magazin sütunlarında sürekli karşılaştığım haber şu: Bilmem kim, çocuğunu doğurmak için Amerika’ya gitti/çocuğunu doğurduğu Amerika’dan döndü.. Bu şu demek oluyor: Pek yakında sosyetede olsun şarkı/türkü/film dünyasında olsun Amerikan vatandaşı olmayan tek bir çocuk kalmayacak. Zira Amerika’da gidip doğurmanın manası o. Doğum yoluyla vatandaşlık kazanmak. Yani: “Beyaz Türk” olmanın koşulu bir çıta daha yükseldi! “Sarışın”, “mavi göz”, “uzun boy”, “ince bacak”, “dar kalça”, “kolej”, “sular seller gibi yabancı dil”, “aşırı özgüven” “yurtdışında eğitim” artık yeterli değil. Bir de ABD vatandaşı olmak gerekiyor. O my god, o my god... Hatta OMG!

***


“Daha ne yapayım? Kürt mü olayım?” Magazin Gazetecileri Derneği’nin o meşhur gecesinde ajitatif bir şekilde söylediği şarkılarıyla Ahmet Kaya’ya yapılan saldırgan hareketlerde payı olduğunu düşünen ve bundan dolayı özür dilemekten, nedamet getirmekten bir hal olan Serdar Ortaç sonunda böyle patladı. Harbiden daha ne yapsın? Öneriler: A) Başa bir poşu B) Kürtçe bir şarkı C) Diyarbakır’da konser. Şimdilik zor ama “olmaz” dememek lazım. Benim bildiğim Kürtler vefalıdır. Böyle bir jesti unutmazlar. Zaten BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “Serdar Ortaç bana göre en samimi ve masum olanı. O pişmanlığını defalarca gösterdi. O ortamı hazırlayan medya, savcılar, sitem sorgulanmıyor, özür dileyen Serdar Ortaç’a vur da vur” dedi. Mamafih, Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses düeti (kimse kusura bakmasın ama) pek bir kötüydü. Daha iyi bir düet düzenlemesi Serdar Ortaç tarafından yapılabilir. Türk ve Kürt halkı daha iyisini hak ediyor.

***


“Hepiniz oradaydınız ulan...” “Hepiniz Gezi’deydiniz ulan...” “Hepiniz kızlı erkekli okudunuz ulan...” Devamı nasıl gelir bu söylemin? “Hepiniz seviştiniz ulan...” “Hepiniz kürtaj oldunuz ulan...” “Hepiniz pisliksiniz ulan....”

Şimdiden alışalım, beklentimizi yüksek tutmayalım.

Bu arada olur da Başbakanı aklamak isteyen kraldan çok kralcı biri varsa (ki mebzul miktarda var) hemen yardımcı olayım: “Ulan” Moğolca “kızıl” anlamına geliyor. Ulan Bator diye bildiğimiz Moğolistan başkentinin Moğolca söylenişi “Ulaan Baatar”. Kızıl Kahraman manasına geliyor. Sovyetler Birliği zamanında konmuş bir isim. Çok meraklısı varsa “başbakanımız aslında ulan demedi, kızıl demek istedi. Hepiniz oradaydınız kızıllar demek istedi” şeklinde bir savunma yapabilir. Hiçbir şekilde inandırıcı olmayacak üstelik başbakan anında yalanlayıp söz konusu gönüllü avukatı açığa çıkaracak ama olsun. Bir gün ödülünüzü alırsınız.

***


Başbakanımız “Ahmet Kaya’ya saldıranların hepsi daha sonra Gezi’de AKP’ye saldırdı” dedi ya. Şarkıcı türkücü takımının cibilliyetini tersinden hatırlatması iyi oldu aslında. Gördük ki o gün Ahmet Kaya’ya saldıranlar bugün AKP’ci. Aslında AKP’ci falan değiller. Sadece “iktidarcı”lar. O günkü iktidar (zinde güçler) anti demokratik, Kürt düşmanı, “Türkiye Türklerindir” olmalarını istiyordu, bugünkü ise tersini. Ben de şunu diyeceğim müsaadenizle: “Hepiniz yavşaksınız ulan!”. Teşekkür ederim. (Yavşak: Swahili dilinde mavi demek..)

DİĞER YENİ YAZILAR