'Erkekler akıllı kadın sevmiyor'

Türk sanat müziğinin genç temsilcilerinden Aslıhan Hünel, bir süredir Samanyolu TV’de ‘Aslı Hünel ile Mutfak Keyfi’ adlı yemek programını sunuyor. Geçtiğimiz yıl yaşadığı rahatsızlık nedeniyle yoğun bakımda kalan ve zor günler geçiren Hünel yeni hayatını Hafta Sonu Dergisi’ne anlattı.

Geçtiğimiz yıl bir kist operasyonu için hastaneye gittiniz ve ameliyat sırasında kalp ritminizin bozulmasıyla yoğun bakımda kaldınız. Şu an sizi gayet iyi görüyorum. Nasıl atlattınız bu süreci?

Çok kötü günler geçirdim. Hoş değildi ama o kötü günlerde bile bir şeyler öğrendim. Hayatın hem bu kadar kolay pamuk ipliğine bağlı olduğunu gördüm hem de bir nefesin çok kıymetli olduğunu öğrendim. Artık tüm yaşananlar geride kaldı. Olumsuz şeylerin ardından hep iyi şeyler gelirmiş ya, o hastalığımdan sonra inanılmaz bir iş temposuna girdim. Güzel bir televizyon programına başladım. Bu yemek programı aynı zamanda o durumu psikolojik olarak atlatmamda yardımcı oldu. Hastaneden çıktığımda sinirlerim çok bozuldu. Orası insanın sinirlerini bozuyor. Sevenlerimin iyi niyetli mesajları ve duaları sayesinde düzeldim. Allah’a şükür.

Genelde bu tür tehlikeli rahatsızlıklar geçirenler sağlığına kavuştuktan sonra hayata bakışında değişimler yaşarlar. Siz nasıl kararlar aldınız?

Ben çok hassas ve duygusal bir insanım; her şeyi çok kafama takıyordum. Artık her şeyi kafama çok takmamam gerektiğini ve üzüldüğümüz zaman neler olabileceğini öğrendim. Ama tabii ki huylu huyundan vazgeçmiyor, yine hassasım fakat daha dikkatliyim. Bazı şeylere kendimi fazla kaptırmamaya, üzülmemeye çalışıyorum. Aile kurmayı düşünmüyordum ama artık yavaş yavaş evlilik ve çocuk zamanının geldiğini düşünüyorum. Tabii ki yine Allah’ın takdiri... Aile olmak benim için çok önemli. Çünkü ben çok iyi bir ailede yetiştim. Annem, babam, abim (Saruhan Hünel) ve ben birbirimizin hep zor zamanlarında yan yana olduk. Ben çok hırslı bir insan değildim ama bizim sektörde biraz daha hırslı olmak gerek. Hiçbir şeyi çok fazla hırslanıp istememek lazım. Bunun için çok fazla çalışıp, emek vermek lazım.

‘Adnan Şenses manevi babamdı’

Sanat camiasından en çok destek olanlar kimlerdi?

Rahmetli Adnan Şenses benim manevi babamdı. Hastalığı geçirdiğim gün, onun Günay’da programı vardı. Rahatsızlandığımı prova esnasında duymuş ve şoka girmiş. Provasını yapamamış ve yoğun bakıma yanıma girdi. Gözümü açtığımda onu gördüm ve ağladım. Haydarpaşa GATA’da yatıyordum. İstanbul’un bir ucundan bir ucuna insanlar ailemi aramadan direkt hastaneye gelmişler. Sevilmek, sevildiğini bilmek ve görmek gerçekten çok önemli. Zaten benim için sevgi çok önemli. Sevmediğim hiçbir yerde olamam ve sevmediğim hiçbir işi yapamam. Benim hayatım sevgi ve saygı üzerine kurulu. Sevgiyle yanımda olan insanları çok iyi algılarım. O dönem dostlarımın bu sevgi dolu yaklaşımı çok iyi geldi. Hala tedavime ve kontrollerime devam ediyorum.

Henüz daha genç yaşlardasınız ama bazen sahnede oldukça ağır kostümler giyiyorsunuz. Yani Türk sanat müziği ile uğraşan biri daha trendy, daha enerjik bir görünüm çizemez mi?

Bu bir imaj. Nasıl ki pop okuyanlar daha marjinal giyiniyorlarsa, Türk sanat müziği okuyanı da deri taytların içinde düşünemezsiniz. Bu işin getirisi bu. Eskiden assolistler daha şaşaalı giyiniyorlardı. Kliplerimde daha modern çizgiler kullanıyorum ama sahne ve konserler ağır bir tarz istiyor. Ama ben günlük hayatımda yırtık blue jean’ler de giyiyorum (gülüyor). Düşünsenize, ‘Ömrümüzün Son Demi’ adlı eseri seslendiriyorsunuz ve üzerinizde Hande Yener’in giydiği mayo var (kahkahalar). Komik ötesi! Türk sanat müziğinin kalitesine yakışmaz.

Küçüklüğümden beri yemek yaparım

Mutfak kültürünüze de etkisi olmuştur...

Tabii ki öyle. Anne tarafı Siirtli olunca ortaya şahane lezzetler çıkıyor. Annem ben çok küçükken bir rahatsızlık geçirmişti, 26 tane ameliyat oldu ve bizim çocukluğumuz hastanede geçti. Evin kızı ben olduğum için mutfak yükünü de ben üstlendim. Bu biraz da benim anaç yapımdan kaynaklanıyor. O dönemde harika yemekler yapmaya başladım. Annem hastanede yatarken, ona sarma sarmıştım. Ama sarma bittikten sonra içine soğan koymayı unuttuğumu fark ettim. Sonra hepsini tek tek açıp, içine yeniden soğan koyup kapadım (gülüyor). Anneme anlattığımda çok duygulanıp ağlamıştı ve ellerimden öpmüştü.

Bu program size teklif edilmeden önce de bir yemek programı yapma fikri var mıydı?

Vardı. Magazin programcıları sürekli gelip, “Senin yaptığın yemekler çok reyting alıyor” diyerek yemek yapmamı istiyordu. İlk böyle başladı. Samanyolu TV’nin de bir yemek programına konuk olmuştum. Sanırım orada yemeğe ilgim ve bıcır bıcır hallerim dikkat çekmiş. Bana böyle bir teklifle geldiler, ben de severek kabul ettim.

Özel hayata zaman kalıyor mu?

Gerçekten hayatımda aşkı çok istiyorum. Ben de sevgilim, nişanlım veya eşimin elinden tutup, salınayım istiyorum. Ama olmuyor. O tanıma aşamasında sınıfta kalıyorlar. Annem “Sen erkeklerin gözünü korkutuyorsun kızım” diyor. Erkekler akıllı kadın sevmiyor. Aptalı oynayan kadın kazanıyor. Her şeyi biliyor gibi görünmeyeceksin. Ben ondan kaybediyorum (gülüyor). Mantıklıyım ve içim dışım bir. Sevdiğim zaman çok yoğun seviyorum belki karşımdaki bunu kaldıramıyor.