Gazete Vatan Logo
Magazin 'Bu şarkıya gönlümü koydum'

'Bu şarkıya gönlümü koydum'

'Bu şarkıya gönlümü koydum'

Mithat Can Özer şanslı müzisyenlerden... Gözünü açtığı anda etrafı sanatın en yükseğini yapan insanlarla doluydu. Onun dediği gibi gözü, kulağı ve ruhunu yeterince besleme şansına sahip olmuş. Yeni çıkan İnşallah single’ı ise müzikal yolculuğu için bir milad değerinde...

İnşallah single’ınız bugüne kadar yaptığınız şarkıları düşününce söz ve müzikal form olarak nasıl bir yerde duruyor?

İnşallah benim gönül koyduğum şarkılardan. Yalın bir şarkı olması hoşuma gidiyor. Bu şarkının gitarla ilk çalıp söylediğim halini hiç bozmadım. Fazla detaylarla özünden uzaklaştırmamaya çalıştığım bir şarkı.

Müziğe artık daha profesyonel bir şekilde mi yaklaşıyorsunuz?

Bunu yapmak için elimden geleni yapıyorum. Ama aslen müzik yapmayı çok sevdiğim için bazen başka türlü şeyler olabiliyor. Üretim yapabiliyor olmak çok güzel bir şey.

Her yeni single sizde nasıl beklentiler yaratıyor?

Beklenti dünyasından arınmaya çalışıyorum. Daha çok inanıp vazgeçmemenin önemini kavradım. Kendime has, özümden gelen bir şeyin karşı tarafa mutlaka geçeceğine inanıyorum. Büyük beklenti yerine her türlü duruma hazır olmak ve mutlaka B planına sahip olmak sanki daha mantıklı.

Haberin Devamı

‘Hit olacak şarkıyı annem yakalar’

Hayranlarınız da ortaya çıkıyor.

Çok içten çok tatlı insanlar var. Herkese yetişemesemde elimden geldiğince bu tatlılığa karşılık vermeye çalışıyorum. Hiç kimse gibi olmaya özen gösteriyorum. Bir frekans tutturabilmek gerçekten hoş. Ne de olsa müzik alkış ile besleniyor. Güzel bir şey duymak insana iyi geliyor.

Bir şarkı yaptığınız zaman demosunu ilk kime dinletirsiniz?

Sorunun cevabını bilerek sordun herhalde. (gülüyor) Anneme (Sezen Aksu) tabii ki, çünkü doğruyu söyler ve gözden kaçmış bir hitse anında yakalar. Lolita ve Kucak Kucak böyle şarkılardan... Yazmış kaydetmiş ve unutmuşum. Sonra hatırlattılar.

İnsanlara şarkılarınız ile anılar bırakmak sizi nasıl hissettiriyor?

Böyle bir şeye vesile olabiliyorsam harika tabii ki...

‘Duygusal tarafım şarkılarda ağır basıyor’

Türkiye’deki en önemli müzisyenler arasında büyüdünüz. Bu imkanları müzikal olarak nasıl bir avantaja çevirdiniz?

Haberin Devamı

Müzisyenlerle büyümek harika. Sadece müzisyenler de değil, sanat camiası da diyebiliriz. Çok keyifli, rengarenk insanlar. Ve aralarında beslenmemek imkansız. Sadece müzikal anlamda değil, kişisel gelişim ve entelektüel birikim adına çocuk yasta böyle bir ortamda olduğum için hep şükrederim. Bir de çocukken insan sünger gibi emer ya her bilgiyi... Kulağı, gözü dolar insanın... Lütuf bu benim için.

Müziğin hem teknik hem de duygu anlamında her şeyini bilmek avantaj mı yoksa dezavantaj mı?

Her şeyi bildiğimi sanmıyorum, okyanus bu. Öğren öğren bitmez. Ama ben duygusal tarafımı kullanıyorum daha çok. Müzik günün sonunda his demek. Teknik tarafa olan ilgim sürpriz oldu benim için. Bugün onun daha çok ustası varken, onunlarla doğru dili konuşabilmek için kullanıyorum desem daha doğru...

‘İş konusunda detaycı adamımdır’

Detaycı bir adam mısınız?

Detaycıyımdır. Şarkı düzenlemeleri yaparken önce kafamın içindekileri netleştiriyorum, sonra hayata geçiriyorum. Bu süreç içerisinde eklenen her enstrüman ya da ses başka bir his doğuruyor. Ben bu aşamaları çok seviyorum. Burada virtüöz müzisyenler devreye giriyor genelde ve müzik seven insan için bu sanatçılarla aynı odada müzik ya da kayıt yapmak olağanüstü bir his. Öte yandan projeye göre zamana yayabilecek vakit varsa bu da çok sağlıklı oluyor. Saatlerce, günlerce çalıştığınız bir parça kafayı biraz karıştırıyor. Ben geçen 1.5 yıllık çalışmamda bu fırsatı yakaladım. Şans oldu benim için.

Haberin Devamı

Piston diye grubunuz vardı. Grup müziği yapmanın yorucu yanı neydi?

Bir araya gelmek çok zordu. Ama gerisi keyifliydi çünkü Piston’daki herkes uzun süredir arkadaş.