Gazete Vatan Logo
Magazin Bomonti Babylon şehri bir araya getirecek

Bomonti Babylon şehri bir araya getirecek

Babylon için yeni bir dönem başlıyor. Şişli’deki eski Bomonti Bira Fabrikası tarihine dair her şey koruma altına alınarak adeta bir kültür merkezi oldu. Bomontiada’da Babylon ise İstanbul müzik sahnesini şekillendirecek ve ilham verecek konserlere imza atacak. Bu yeni yeri Babylon’un kurucu ortaklarından Ahmet Uluğ ile konuştuk

Bomonti Babylon şehri bir araya getirecek

Asmalımescit Babylon tadilat nedeniyle kapısını bir süreliğine kapadı. Ne hissettiniz?

Tabii ki insan duygulanıyor. Ama 26 senedir bu mesleği yaptığımız için geriye değil, önümüze bakmaya çalışıyoruz. Genel hayat tecrübesi de nostalji yapmamayı sağlıyor. Asmalı hiçbir zaman kapanmamalı. Orası çok değerli. Başka bir ruh. Eğer kapanacak olsaydı üzülürdüm, ama kapanmayacak.

Bomonti, Babylon ahalisini tatmin edecek bir yer olabilecek mi?

Öyle olması için çalışıyoruz. Babylon açısından çok güzel bir mekan oldu. Benim içime çok sindi. Mekanın kendisi çok iyi. Mimari açıdan da oranın hakkını verdik. Soyunma odaları, kulis, vestiyer, tuvaletler doğru bir şekilde oldu. 15 yıl sonra farklı bir yerde olmak Babylon ahalisine de iyi bir heyecan getirecek.

Uzun zamandır Babylon’a gelmeyen bir kitle vardı. Onlar buraya geri dönecek mi?

O kafada değilim. Babylon’a zaten insanlar müzik için geldiği için meraklısı da hep geldi. Evet, 15 yıldır kitle çok değişti... Jenerasyonlar değişti ama meraklısı ne olursa olsun geldi. Uzun zamandır gelmeyenler meraklarından mutlaka Bomonti’de olacaklar. Biz Babylon’u trendi bir mekan haline getirmek istemedik. Burada da aynı şeye özen göstereceğiz. Temel amacımız insanların buraya müzik için gelmeleri.

Haberin Devamı

‘Pazar günleri ücretsiz konserler olacak’

Bu yılki müzik programını oluştururken daha farklı janralara kaydığınız oldu mu?

Çok olmadı. Bazı şeyleri yaşayıp karar vermek lazım. Artık akıllanmaya başladık. Önce bir yaşayıp görmek, ona göre adımlar atmak derdindeyiz. Özünde aynı Babylon’uz. Aralık sonuna kadar çok yoğun bir program var. Geçen yıl bu kadar yoğun yabancı sanatçıların olduğu bir liste yoktu. Bir de hafta sonları mümkün oldukça iki seans yapıyoruz. İkinci seans genelde dans müziğine yönelik oluyor. Pazar günleri de mekanı açık tutmaya çalışacağız. Ücretsiz konserler ile yeni grupları tanıtacağız.

Yeni nesil elektronik müziğe bayılıyor değil mi?

Evet, son dört-beş yıldır çıkışta ama canlı müziğin yerini hiçbir zaman tutamaz. Yeni nesil müziği kulaklıktan ve çok kötü yöntemlerle dinlediği için esasında iyi bir ses sistemi deneyimini de tatmalı. Bizim içinse elektronikten önce canlı müzik geliyor.

Haberin Devamı

‘Sıkıntılı dönemlerde yaratıcı olduk’

Geçen bir yılda ‘Bomonti Babylon açılmayacak herhalde’ gibi düşüncelerimiz oldu. Sizin öyle anlarınızda umutlanmanızı sağlayan neydi? Yoksa böyle bir karamsarlığa hiç kapılmadınız mı?

Umut ve umutsuzluk her zaman var. Onu Memo’nun (Mehmet Uluğ) hastalığında ve başka şeylerde de gördüm. İnsanı hayatta tutan şey umut. Umudu hiçbir zaman öldürmemek gerekiyor. Onsuz çok boşlukta ve çıkmaz bir yolda gibi olursunuz. Pozitif olarak da yola çıktığımız 25 yılın her iki-üç yılında sıkıntılarla uğraştık. Dolayısıyla o sıkıntılı dönemlerden de hep büyüyerek çıktık. Daha yaratıcı olduk. Bir şekilde Bomonti macerası da öyle. Biz sadece tezcanlı olduğumuz için geçen yıl Bomonti’ye geçebileceğimizi sandık.

Bomonti ile sanki ortaklarınız da çoğaldı...

Bomonti bir ada kompleksi. Diğer yerler de yoldaşlarımız. Hepsi ayrı birimler. Pozitif’in herkesi bir araya getiren yanı var. Bomonti’de şehri bir araya getirecek.

Haberin Devamı

Mekanın akustiği nasıl?

Çok çok iyi. Tek kat burası ve ferah. Alt yapısı çok daha rahat. Metroya 15 dakika yürüyüş. Hareketli yerler... Bomonti iyi tasarlanmış bir alan ve dünyada tanınırlığı artacak. Bomonti ada kompleksinin etkisi çok iyi hissedilecek.

Taksim’de yer alan diğer mekanlar sizin gibi başka kollarda neden genişlemedi? Yoksa siz işletme olarak çok mu hayalcisiniz de her taş altına elinizi sokuyorsunuz?

(Gülüyor) Evet, hayalci kısmımız var. Sonuçta rahat durmadık. Babylon’dan önce Pozitif vardı. Kriz dönemlerinde birimlerden biri, diğerini ayakta tuttu. Hep o güçle devam ettik. Biz de rahat durmuyoruz. Onun için diğer mekanlardan aynı şeyi beklemek haksızlık olabilir. Biz daha büyük bir bütünün parçasıyız. Bisiklete binmek gibi durduğunuz an düşersiniz. Bizim durma gibi bir lüksümüz yok. Bu yolu seçtik. Diğer mekanların tek birim olarak ayakta kalmaları da zor. Kültüre desteğin bu kadar az olduğu bir ülkede.

Haberin Devamı

‘Palazlanmış bir mekan göreceksiniz’

Son dönemde sizin etkilendiğiniz konserler neydi?

Siyah müzik seviyorum. New Orleans’da caz festivali vardı. Oraya gidip Buddy Guy ve The Blind Boys of Alabama izledim. Onların yaptığı müziklerin ne kadar dolu ve etkileyici olduğunu hatırladım. İyi müzisyen başka bir boyuta geçiriyor.

Bomonti’deki ilk konserinden çıkan izleyicinin nasıl ayrılması sizin için önemli?

O konuda içim rahat... Çok doğru bir mekanda çok doğru bir iş yaptık. Oraya gelip de beğenmeden çıkacak bir insan düşünemiyorum. Objektif bir şekilde, kalbiyle gelenler memnun kalacaktır. İlk Babylon göreceli bir gücü olan sokağa yakın bir kulüptü, şimdiki ise palazlanmış bir Babylon’un açtığı kültür merkezi. Burada bilet fiyatlarını yükseltmiyoruz, vestiyer ücretsiz olacak. ‘Buraya çok para döktük geri almak zorundayız’ gibi bir kafada değiliz.

Asmalımescit’te bulunan Babylon’da ilk izlediğim konser hâlâ hafızamdadır. 18 yaşımı doldurduğum an, Babylon’un artık önünde takılmayı bırakıp ahaliden biri haline gelmiştim. Aradan geçen 10 yılda burası bana birçok anının yanında performansları ile büyülenmeme neden olacak konserleri izleme şansını sağlayacaktı. Şimdi o kapı bir süreliğine kapandı, içerisi yeni bir çehreye sahip olacak. İşte bu noktada Bomonti Babylon kapılarını açıyor. Yeni mekanın, yeni semtin, yeni seyircilerin nasıl olacağını ise gelecek günler gösterecek...

‘Eskiden program daha Elitistti’

Bomonti’ye gelecek olan çok yeni 18 yaşını doldurmuş gençler müziğe karşı tutkulu mu?

Dünya artık çok hızlı değişiyor. Geride kalan jenerasyonlar nostalji yapıp bir şeylerin özlemini duyacaklar. Müzik çok değişti ve değişecek. Özellikle müzik dinleme alışkanlıkları... Mesela albüm formatı ortadan kalktı. Keza yapılış şekli de değişti. Konserde aydınlanan, o anı yaşayan, müziğin özüne saygı duyan insan şekli tabii ki değişmeyecek. Canlı müziğin verdiği tat, o an kulüpte başkaları ile bir araya gelip o enerjiyi yaşamak değişmeyecek. Evet, müziğin niteliği değişiyor ama özü aynı kalacak.

Siz bu yeni nesle ayak uydurduğunuzu düşünüyor musunuz?

Bunun için çok çabalıyoruz. Eskiden daha çizgilerimiz vardı. Müzik programımız açısından eskiden daha snob ve elitistik. Ya değişime ayak uyduracaksınız ki biz onu yine de zarif bir şekilde yapıyoruz, ya ayak uydurmayıp köşenize çekilip nostalji yapacaksınız, ya da savaşacaksınız. Biz savaşarak ayak uyduruyoruz. Bunda da gocunacak bir şey görmüyoruz. Biz bir vakıf değiliz. Başkaları yapmadığı ve öncü olduğumuz için bize hep bir vakıf gibi beklentilerde bulundular. Vakıfların yapmadığını bizden beklediler. Sonuçta ticari bir kulübüz. Ortaklarım da yaşlanıyor, yıllar geçiyor. Çocuklarımız var ve onları okula göndermek zorundayız. Tek başıma olmuş olsam, işler daha farklı olabilecekken, sorumluluklarım burada çalışanlara karşı da var. Bu yüzden değişime ayak uydurduğumuzu düşünüyorum. Çocuklarım olmadan önce hayatta Power Fm dinlemezdim. Şimdi çocuklarımla dinliyorum. Orada başka bir şey yakalayabilip hoşuma giden noktalar bulabiliyorum. Ondan da gocunmuyorum. Hit parça yapmak kolay değil. Anlayacağın biraz daha esneyip, kapıları açtık.