Gazete Vatan Logo
Gündem'Türklerin kökeni dinozorlara dayanır'

'Türklerin kökeni dinozorlara dayanır'

Liberallerin duayeni çok kızdıracak!..

Haberin Devamı

Taraf yazarı Murat Belge, Radikal gazetesine verdiği röportajda ilginç açıklamalar yaptı...

ONLARCA ROMANI İNCELEDİ

Murat Belge Türkiye’de bir Türk ulusu yaratmak amacıyla yazılan romanların kitabını yazdı. Kemal Tahir, Tarık Buğra Erol Toy, Nihal Atsız, Necati Sepetçioğlu, Peyami Safa, Abdullah Ziya Kozanoğlu, Yavuz Bahadıroğlu ve Halikarnas Balıkçısı’ nın yazdığı kitaplar üzerine üç seneden beri çalışan Murat Belge’yle İletişim Yayınları’ndan çıkan ‘‘Genesis- Büyük Ulusal Anlatı ve Türklerin Kökeni’’ kitabını anlattı.

TÜRKLERİN KÖKENİ DİNOZORLARA DAYANIR

Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun ‘Kızıl Tuğ’ romanında da geçiyor.Cengiz Han türk soyundan ama moğol ırkı sarı.Bu tarihsel endişe peşimizi bırakmayacak, yoksa biz demi sarı ırkız?

Moğollar sarı ırk, ama Cengiz Han, Türk ve beyaz zaten. O geçmiş başlarına, işte Moğollar o zaman adam olmuş. Ama Cengiz Moğol değil, bizden.

Ama Moğollarla bir soy ortaklığı meselemiz herzaman olmuş.
Evet, ama Hindistan Mugapları derler, onlar da Türk’ tür. Dil de çok benziyor.(gülüyor)

Böyle böyle dinazorlara kadar gidebilirmiyiz?

Türklerin kökeni dinazorlara kadar gidebilir yani…’ Güneş-Dil Teorisi’ bu türden iddialar barındıryor zaten.

BİZDE ATİNA, SPARTA YOKTU ÖTÜKEN'İ İCAT ETTİK

Başka hakların köken öykülerinde de hep savaş mı var? Mesela öyle huzurlu ülkemiz vardı ve biz başka yerlere bu huzuru götürmekte öyle ustaydık ki’ safdilliğinde yazılan öyküler yok mu?

Bir toplumun o deliliği yaşaması başka başka zamanlarda olabilir. Homeros’un anlattığı dünya da savaş temel gerçeklik.Homeros’ un Odysseia’ sı anlattığı dünya da savaş temel gerçeklik. Homerosun Odysseia’ sı da evine dönmeye çalışan bir adamın hikayasini anlatıyor. Belki bunu en iyi örneği hemen yanımızdaki Atina.Yunanistan, 1820’lerde bağımsızlığını kazanıp başkentini Atina yapmaya karar verdi. Atina’nın şimdiki Atina’yla ilgisi yok. Tamam, Akropolis falan var, fakat takır- tukur, sevimsiz bir şehir. Ama nüfusu 10 bin kişi bile değil, bunların bir kısmı da bizim orya götürüp yerleştirdiğimiz Arnavutlar. Yani adamalar ‘Yunan’ değil. Niye orayı seçiyorlar? Çünlü Atina, Solon’ un kanun yaptığı, Sokrates’ in felsefe yaptığı, Sophokles’ in tragedya yazdığı bir yer. Bu geçmişi istiyorlar. Bu sırada Yunanistan’ da Atina’yla devamlı rekabet içindeki Sparta var. O da devamlı savaşla yaşamış. Modern çağın Yunanlısı kalkıp da Sparta’yı başkent yapmaya çalışmıyor. Tabii bu, onlara yardımcı olan Avrupalıların da teşvikiyle oluyor. Aynı çoğrfaya da yaşayan, dolayısyla aynı budalılıklardan geçen halklar olduğumuz için Sparta’yı da başkent yapabilirlerdi. Biz de ne Sparta var ne Atina. Biz de gidip Ötüken diye bir yer icat ettik. Gerçi onu bile icat etmemizde bir medeniyet arayışı var, çünkü orda bir tane yazır var, Sivilize bir köken bulmak istiyorduk kendimize.Bizim medeniyete en yaklaştığımız zaman Osmanlı’ ydı. Osmanlı’yla bu kadar kavga etmeyecektik.

Bir de Hristiyan kadınları güzel bulup bunu itiraf edememek gibi bir durum mu var ne?

Evet, onları kurtarmak gibi bahanelerini var mesela. Onların toplumları ahlaksız o ahlaksız toplumdan rahatsız olan iyi bir kadın, zaten türk erkeğini görünce derhal aşık oluyor.

Zaten türk olmayan erkeklerin hepsi efemine. Halikarnas balıkçısının bir kitabında Rum bir kadın, ‘ yarab, bana bir Türk sevgili’ diye mum yakıyor.

Evet korkunç…

Radikal