Gazete Vatan Logo

İtirafçılar FETÖ’yü anlattı: Kopmaları önlemek için bunu yapmışlar

FETÖ'nün "Ahmet" kod adlı jandarmadan sorumlu mahrem imamı örgütün 17-25 Aralık kumpasından sonra örgütten kopmaları engellemek için "ümit ünitesi" kurduğunu, bununla örgütle irtibat kurmak istemeyen personelin takibini yapmayı amaçladıklarını söyledi.

İtirafçılar FETÖ’yü anlattı: Kopmaları önlemek için bunu yapmışlar

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) Jandarma Genel Komutanlığındaki "mahrem hizmetler" yapılanmasında "mahrem imam" olan "Ahmet" kod adlı üyesi, 17-25 Aralık sürecinden sonra örgütten kopmaları engellemek için "ümit ünitesi" kurulduğunu söyledi.

Öğrencilik döneminde tanıştığı örgüte 12 yıl hizmet eden mahrem imam, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gözaltına alındı. Etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı olan mahrem imam, örgütün yapısını, örgüte giriş sürecini ve Jandarma Komutanlığı mahrem yapılanmasındaki görevini anlattı.

Örgüte eleman sağlamak için hangi yöntemler kullanılıyordu?

Yapının ev ve yurtlarına gelip giden ortaokul ile lise öğrencilerinden fiziki yapısı asker olmaya elverişli vasıflı öğrenciler sınıflandırılırdı. Bu öğrencilerin akademik olarak yani derslerinde de başarılı olması istenirdi. Ortaokul ve lise aşamasında tespit edilen bu öğrenciler için evlerde özel gruplar oluşturulur kendileriyle bir-iki yıl boyunca ilgilenilirdi.

Matematik, Türkçe, sosyal bilgiler, İngilizce gibi dersler verilirdi. Gerekirse tedbir kapsamında dikkati çekmesin diye yapıya ait olmayan dershanelere kayıtları yapılırdı. Askeri liseler ve polis koleji sınavları yaklaştığında çocuklar bu sınavlara yönlendirilir, başvuru yapılması sağlanırdı.

Haberin Devamı

Manevi olarak yetiştiği düşünülen, itaat bilinci yerleşen çocuk için referans olunur, girdiği sınavlarda başarılı olması bir şekilde sağlanır. Kurum içi sınavlar olsun, ÖSYM'nin yaptığı sınavlar olsun soruların geldiğini biliyoruz.

Tabii ki her öğrenciye verilmiyordu ama bu sorular geliyordu ve tespit edilen öğrencilere veriliyordu. Bu şekilde askeri okullara, polis kolejine ve birtakım okullara öğrenciler yönlendiriliyor ve kazanmaları sağlanıyordu. Okul aşamasında da yine takipleri sıkı bir şekilde yapılıyordu. Mezun olduktan sonra da takipleri devam ediyordu."

“TAM TESLİM ONA ÖRGÜT ÜYESİ İÇİN ‘BEŞLİK ŞAKİRT’ İFADESİ KULLANILIYORDU”

Örgüt üyesi olup da TSK'ya soktuğunuz ve daha sonra örgütten ayrılmak isteyen asker oldu mu hiç? Bu durumda neler yapıyordunuz? Ayrılmak isteyenlere işkence yapılıyor muydu?

Haberin Devamı

Her insanın örgüte bağlılığı farklılık arz ediyordu. Birden beşe doğru bir kodlama yapıyorduk, beşlik şakirt, dörtlük şakirt, üçlük şakirt şeklinde bir kodlamamız vardı. Tam teslim olana 5 kodu veriyor ve beşlik şakirt ifadesi kullanılıyordu. Özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra çok ciddi kopmalar olunca bununla alakalı, 'ümit ünitesi' kuruldu.

Bu yapılanmanın amacı artık örgütle irtibat kurmak istemeyen, gidip gelmeyen personelin takibini yapmaktı. Üyeler özel günlerinde, doğum günlerinde ziyaret edilir, gönülleri alınır, tekrardan yapıya kazandırılmasına çalışılırdı. Bu çalışmalara rağmen hala bizimle çalışmak istemeyen kişiler de oluyordu. Bunlar da kodlanıyordu bir düşmanlığı yoksa herhangi bir şey yapılmıyordu.

Ama bir düşmanlık beslemişse tıpkı menfi kategorisine alınan personele uygulan süreç ona da uygulanıyordu. Eğer bir Harp Okulu veya astsubay hazırlama okulunda okuyorsa şok mangaları gibi fiziksel ve psikolojik işkenceye varan yöntemlerle şahısların okuldan ilişiklerinin kesilmesi sağlanıyordu.

Haberin Devamı

TSK içindeki örgüt üyesi olmayan askerleri örgüte çekmek için özel bir çalışma yapılıyor muydu?

Yapının içindeki bir askerin gidip başka bir askeri personeli örgüte kazandırması gibi bir yapı yok. Çünkü bu çok sıkıntılar doğurur tedbirsizlik olur diye bu yönteme başvurulmuyordu. Üyeler daha ortaokuldan itibaren yapıya kazandırılırdı.

Yani dışarıdan ilgilenerek yapı içerisine alma gibi bir yöntemi yoktu. Yapı içindeki askeri personel, istisnalar hariç birbirini tanımaz. Biz zaten görüşmelerimizi toplu değil, birebir yaparız. İstisna kaydıyla bir iki kişiden oluşan küçük gruplar da oluyordu.

“PATATES HAT KULLANIYORDUK”

Örgüt içinde haberleşme yöntemleri neler? Üyeler birbiriyle nasıl iletişim kuruyor?

2004'te yapıya girdiğimde Tango, ByLock gibi internet üzerinden iletişim kurma programları yoktu. Biz patates hat veya operasyonel hat dediğimiz başkalarının üzerine çıkarttığımız telefon ve hat kullanıyorduk. Bu telefonlarla personel ile iletişim kuruyorduk.

Haberin Devamı

Kendi şahsi telefonumuz dışında üzerimizde bir-iki telefon daha olabiliyordu. Belli bir süre bu yöntem devam etti. Bu kullandığınız telefon üzerinden 3'ü aşmayacak şekilde personel ile görüşüyorduk. Kamuoyunda ankesör olarak bilinen ücreti mukabilinde aranılan telefonlarla da personele ulaşıyorduk. Her personele operasyonel hattan ulaşma şansınız olmuyordu ama dışarıdan birtakım yerlerden sürekli personeli arıyorduk. Darbe girişimine kadar bu yöntem hep vardı.

İnternet ve akıllı telefonlar yaygınlaşınca WeChat gibi global iletişim programları kullanıldı. Ama görüştüğümüz askeri personel ile istisnalar hariç ByLock kullanılmadı. Mahrem yapı içindeki siviller Bylock'u ilk kullandı. 2015'ten sonra ise sivil ünitelere de ByLock yaygınlaştırıldı. ByLock'tan sonra Tango diye bir programa geçiş yaptık. Bizim kullandığımız Tango çakmaydı. Tabii ki birtakım şifreleri, duvarları var, o şifreleri girerek programı kullanıyorsunuz. ByLock gibi oluşturulan özel bir programdı. 2015'ten darbe girişimine kadar bu programı kullandık.

Örgüt üyeleri sızdıkları devlet kademelerinde kendilerini nasıl kamufle ediyor?

Jandarma mahrem yapılanmasında çok sıkı tedbirler uygulanıyordu. Zaten görüşmeler birebir oluyordu. Bir grup arkadaşımız oluyor o şekilde ağabeyiniz, sivil mahrem imamınızla görüşüyorsunuz. Çalıştığınız kurumda hiçbir şekilde yapıdan olduğunuzu ifade etmiyor ima bile etmiyorsunuz. Eşinizin başörtülü olmasına müsaade edilmiyordu.

Yapıyla iltisaklı olmadığınıza delalet eden başka yöntemler de vardı. Mesela ramazanda düzenli oruç tutuyor görüntüsü vermemek. Kurban kestiğini etrafa duyurmamak. Zaman zaman alkol almak. Lojmanda kalıyorsanız alkol içtiğinizi gösterecek şekilde bira şişesini çöpünüze atmak. Biriyle konuşurken yapıyı eleştirmek hatta hakaret içeren ifadeler kullanmak. Kemalist gibi görünmek için evlerde görünen bir yerde Atatürk bayrağı asmak. Bunlar uygulanıyordu.