Gazete Vatan Logo

‘İster başkanlık ister parlamenter sistem...’

Başbakan, özgürlükçü bir anayasa için ‘şahsi hesapları’ kenara bırakma çağrısı yaptı, “Anayasayı birlikte yazalım, ister başkanlık, ister parlamenter sistem...” dedi.

‘İster başkanlık ister parlamenter sistem...’

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün TRT’de katıldığı canlı yayında, 1 Kasım seçimi sonucunda temsil kabiliyeti çok yüksek bir Meclis oluştuğunu vurgulayarak, “Gelin, bu temsil kabiliyetiyle yeni bir ufuk açalım ülkeye. Şahsi hesaplarımızı bir kenara koyalım” çağrısı yaptı.

‘Sonra sistemi konuşalım’

Üzerinde ittifak edilecek konunun özgürlükçü, vesayete karşı, güçler ayrılığı prensibine dayalı ve herkesin vatandaşlık kavramını en kapsayıcı olarak tanımlandığı bir anayasa olması gerektiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Önce bunun içini dolduralım, sonra bunu yaptıktan sonra mekanizmayı, yani siyasal sistemi tekrar konuşalım” dedi.

‘Problem çıkmaya ayarlı’

Davutoğlu, sağlıklı işleyen parlamenter sistem olmadığı için başkanlık sisteminin ikame edilmeye çalışıldığını anlatarak, şöyle devam etti: “Ortada bir problem var ve ben bu problemi yaşayan biri olarak söylüyorum; burada da şahsi hesap yapmam. Mesele, Sayın Cumhurbaşkanımızın yetkisinin artırılması, eksilmesi meselesi gibi tartışılmamalı. Anayasa kitapçığının fırlatıldığı bir MGK toplantısı Alman parlamenter sisteminde var mı, İngiliz parlamenter sisteminde var mı? Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık makamı arasında her an problem çıkarmaya ayarlı bir yapı var.”

Haberin Devamı

‘Model dayatmayacağız’

“Bu siyasal sistem, bu çarpık şey, kişisel ilişkilerle ancak yürüyebiliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızla benim ilişkimin doğası gereği sistem yürüyor, olumlu anlamda söylüyorum. Ama Sayın Sezer ile Sayın Ecevit arasındaki krizin neye yol açtığını ülke ekonomisi biliyor. Meselenin cumhurbaşkanlığı makamının gücünü artırmak ve onun üzerinden bir güç mücadelesi olarak görülmemesi ve sükunetle tartışılması lazım. Biraz çağdaş, sağduyulu düşünen herkes burada anlaşır. Sonra da uygun siyasi mekanizmayı birlikte geliştirelim. Biz, şu veya bu modeli dayatmak için bir şey gündeme getirecek değiliz. 100 sene sonra da torunlarımızın gurur duyacağı bir anayasayı birlikte yazalım, o anayasa ister başkanlık sistemi, ister parlamenter sistem... Bizim kanaatimiz samimi olarak, iyi tanımlanmış güçler ayrılığı prensibine dayalı bir başkanlık sistemidir. Fakat bugünün tartışması değil bu. Bugün bizim için şu anda acil olarak bir reform hamlesini başlatmak. O reform hamlesinin omurgasında anayasa var. Kendi halkına, vatandaşlarına güvenen bir anayasa. Başkanlık sistemini de bu çerçevede tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.”

Haberin Devamı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün TRT’de katıldığı canlı yayında, 1 Kasım seçimi sonucunda temsil kabiliyeti çok yüksek bir Meclis oluştuğunu vurgulayarak, “Gelin, bu temsil kabiliyetiyle yeni bir ufuk açalım ülkeye. Şahsi hesaplarımızı bir kenara koyalım” çağrısı yaptı.

‘Sonra sistemi konuşalım’

Üzerinde ittifak edilecek konunun özgürlükçü, vesayete karşı, güçler ayrılığı prensibine dayalı ve herkesin vatandaşlık kavramını en kapsayıcı olarak tanımlandığı bir anayasa olması gerektiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Önce bunun içini dolduralım, sonra bunu yaptıktan sonra mekanizmayı, yani siyasal sistemi tekrar konuşalım” dedi.

Haberin Devamı

‘Problem çıkmaya ayarlı’

Davutoğlu, sağlıklı işleyen parlamenter sistem olmadığı için başkanlık sisteminin ikame edilmeye çalışıldığını anlatarak, şöyle devam etti: “Ortada bir problem var ve ben bu problemi yaşayan biri olarak söylüyorum; burada da şahsi hesap yapmam. Mesele, Sayın Cumhurbaşkanımızın yetkisinin artırılması, eksilmesi meselesi gibi tartışılmamalı. Anayasa kitapçığının fırlatıldığı bir MGK toplantısı Alman parlamenter sisteminde var mı, İngiliz parlamenter sisteminde var mı? Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık makamı arasında her an problem çıkarmaya ayarlı bir yapı var.”

‘Model dayatmayacağız’

“Bu siyasal sistem, bu çarpık şey, kişisel ilişkilerle ancak yürüyebiliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızla benim ilişkimin doğası gereği sistem yürüyor, olumlu anlamda söylüyorum. Ama Sayın Sezer ile Sayın Ecevit arasındaki krizin neye yol açtığını ülke ekonomisi biliyor. Meselenin cumhurbaşkanlığı makamının gücünü artırmak ve onun üzerinden bir güç mücadelesi olarak görülmemesi ve sükunetle tartışılması lazım. Biraz çağdaş, sağduyulu düşünen herkes burada anlaşır. Sonra da uygun siyasi mekanizmayı birlikte geliştirelim. Biz, şu veya bu modeli dayatmak için bir şey gündeme getirecek değiliz. 100 sene sonra da torunlarımızın gurur duyacağı bir anayasayı birlikte yazalım, o anayasa ister başkanlık sistemi, ister parlamenter sistem... Bizim kanaatimiz samimi olarak, iyi tanımlanmış güçler ayrılığı prensibine dayalı bir başkanlık sistemidir. Fakat bugünün tartışması değil bu. Bugün bizim için şu anda acil olarak bir reform hamlesini başlatmak. O reform hamlesinin omurgasında anayasa var. Kendi halkına, vatandaşlarına güvenen bir anayasa. Başkanlık sistemini de bu çerçevede tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.”

Haberin Devamı

Reformlar başlıyor

“3 aylık, 6 aylık, 1 yıllık ve 4 yıllık programlar çıkartıyoruz. 3 ay içinde kanunu düzenleme gerektirmeyen bütün vaatler yerine gelecek. Birçok düzenlemeyi hem siyasal hem ekonomik reformlar, bunu da ilk aşamasını ilk 6 ayda tamamlayacağız, yargı reformu başta olmak üzere. Yargı reformunun bazı unsurları ilk 6 ayda bitecek.”

‘Vatandaşlık kavramı dahil’

“Ön yargılarla siyasal sistem, anayasa tartışması yapılamaz. Hep birlikte bunu yapacağız. Anayasa herkese hitap etmek durumunda” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: “Anayasa nihai kertede bütün toplumun üzerinde ittifak etmesi gereken bir husus. Her partinin hitap ettiği kitle açısından bu anayasanın miadı dolmuş olması lazım. Derinlemesine girildiğinde vatandaşlık kavramı dahil olmak üzere aşamayacağımız bir sorun yok.”

Kara harekatı olabilir elbette

Davutoğlu, CNN International’da Christiane Amanpour’un sorularını yanıtladı. Davutoğlu, IŞİD’e kara operasyonu olup olmayacağı sorusuna, “Türkiye tek başına tüm yükü üstlenemez. Eğer koalisyon ve çok iyi bütünleşmiş bir strateji varsa, Türkiye her anlamda rol almaya hazırdır” dedi.“Kara operasyonu da dahil mi?” sorusu üzerine Davutoğlu, “Evet, elbette” dedi.