Gazete Vatan Logo

İnce Memed’in zaferi

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün edebiyat alanında bu yıl Yaşar Kemal’e verileceği açıklandığında pek çok kişi “Acaba kabul edecek mi?” diye düşünmüş, ederse de bunu gönülsüzce yapacağı öngörülmüştü.

Oysa tam tersi oldu. Türk edebiyatının görkemli çınarı dünkü ödül törenindeki konuşmasına, yürümekte zorlanacak kadar bel ağrısı çektiğini ama buna rağmen geldiğini belirterek başladı. Dedi ki “Gelmesem başka türlü sanılacaktı, o yüzden geldim” ve ardından ekledi “Bu yaşta böyle bir ödülü almaktan memnunum. Beni bu ödülle onurlandıranlara teşekkür ederim.”

Ünlü yazarın bu sözleri, Orhan Pamuk’un Nobel’i sonrasında “Keşke ödülü Yaşar Kemal alsaydı” diyen ulusalcılar başta olmak üzere pek çok kişiyi ve okurlarını şaşırtabilir. Ne de olsa Yaşar Kemal de Nazım Hikmet gibi, Kemal Tahir gibi devletle ve yasalarıyla hep “kavga” etmiş bir yazardı.

Çok değil 1995’te Der Spiegel’de yayımlanan Kürt meselesiyle ilgili yazısı ve bir sene sonra da ’Türkiye’nin Üzerindeki Kara Gökyüzü’ başlıklı makalesinden ötürü yargılanmış, 1 yıl 8 ay hapis cezasına ve 466 milyon 466 bin lira para cezasına çarptırılmıştı. Cezası ertelenmişti ama Yaşar Kemal söylediği ve bir o kadar da söylediği iddia edilen sözlerden ötürü hedef tahtası haline gelmişti.

Dün ise, ödül konuşmasında belki “Kürt ve Kürtçe” kelimelerini kullanmadı ama bir zamanlar televizyonlarda bile söylediğinde olay yaratacak düşüncelerini, hem de Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde tekrarladı ve dedi ki

“Anadolu’nun zengin kültür birikimine sırtımızı dayayınca gene dünya kültürüne katkımız olacak. Anadolu’da yaşayan her halk kendi ana dilini kullanacak. Kendi ana dilinde yazacak, filmler çekecek. Biz çok kültürlü olduğumuzun farkına varacağız. Çıkarımızın yasakta değil özgürlükte olduğunun bilincine varacağız. Ben hiçbir zaman karamsar olmadım. Beni okuyanlar da olmasın.”

Tabii Yaşar Kemal’in bu konuşmasını, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuşmasından bağımsız ele almamak gerek. Çünkü Gül, Yaşar Kemal’i “Homeros’tan Dede Korkut’a, Kürt destanlarından Yunus Emre’ye son derece zengin edebi geleneklerimizi evrensel ve anıtsal eserlere dönüştürdü” sözleri ile tarif ederken, “Kürt” kelimesini de kullanmış oldu.

Bu yüzden Cumhurbaşakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün Yaşar Kemal’e verilmesi, onun bir zamanlar yargılanmasına neden olabilecek bir konuşmayı Köşk’te yapmasını “İnce Memed’in zaferi” olarak da yorumlayabiliriz, “Hükümetin Kürt meselesine ilişkin açılımının habercisi” olarak da...

ALAEDDİN YAVAŞÇA: ‘İlk defa riyaseti cumhurdan böyle bir takdir gördüm’

Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça konuşmasında “82 yıllık hayatımda ilk defa riyaseti cumhurdan böyle bir takdir görüyorum, bunu unutamayacağım” dedi.

Haberin Devamı