“Bikiniliye bakmak orucu bozmaz sevabanı azaltır” diyen Manavgat Müftüsü Halil Taş, başı açık olanlar karşısında ve içki içilen masada oturulduğunda da sevabın azalacağını söyledi
Manavgat Müftüsü Halil Taş, turistik ilçelerde oruç tutan, namaz kılan insanların kendilerini günahtan korumalarının zor olduğunu belirtip “Ama onlar zoru başarıyor” dedi. Önceki gün “Bikinili kadınla göz göze gelmek orucu bozmaz ama sevabı azaldır” diyen Müftü Halil Taş VATAN’a “bir tek bikinili değil başı açık birine bakmanın ve içkili bir ortamda bulunmanın da sevabı azaltacağını” söyledi. Ramazanda oruç tutmanın sadece yeme içmeden ibaret olmadığını belirten Taş “Gözleri, dili haramdan korumalı. İnsan her yönüyle kendini haramdan uzak tutmalı ki manevi orucun tadını alabilmeli. Günahtan haramdan kendini koruyabilirse orucun tadını müfakatını daha fazla almış olur” ifadesini kullandı.
Oruçlu biri içki içilen masaya oturursa ne olur?
Eğer oruç tutan kimse içki içilen bir ortama bulunuyorsa mümkünse böyle ortamlarda bulunmamaya çalışması lazım. Oradan bir bahaneyle uzaklaşırsa daha tatlı olur. Kendisi oruçlu olduğu için o ortamda bulunmak rahatsız edici olur, sevabı azaltır. Mümkünse masadan kalksın. Ama kalkamıyorsa eğlenceye katılmayarak kendisini koruyabilir.
Başık açık oruç tutmak sevap azaltmaz ama...
Başı açık kadınlar oruç tutabilir mi?
Bu soru bize çok soruluyor. Bir kadın “başı açık çalışmaya mecburum. Bu şekilde oruç tutabilir miyim” diyor? Tutabilirsin tabi diyorum mümkün. O kimseye oruç tutma diyemem. Başı açık çalışmak durumunda. Namaz kıyafeti ile çalışamıyor.
Vicdanen rahatsız olması bile onun imanının güzelliğini ifade ediyor. Başı açık çalışıp da namaz kılabilir miyim? diye de soruluyor. Namaz için gerekli olan şeyleri yaptıktan sonra yine çalışmaya devam edebilirsin. Başı açık bir bayan oruç tutmak isterse orucunu tutsun, dualarını yapsın, namaz kılmak istiyorsa başını örtüp kılabilir. Başı açık oruç tutmak sevap azaltmaz. Ama mümkünse tesettürlü olmakta fayda var. Allah’ın emri zaten bu.
Tesettür gerekli mi?
Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda fetva verdi ve “Kuran’da tesettür vardır” dedi. Mümkün olanın yerine getirmesi gerekir.
Oruçluyken başı açık birine bakmak da orucun sevabını azaltır mı?
Dikkat etmesi gerekir. Haram olarak saç veya vücut olarak söylemiyoruz. Mümkün olduğu kadar kendisini korumasında fayda var. Bakışlarında dikkat etmemek, bakışlarını o yöne sürekli olarak yönetlememek gerekir. Toplumdan tecrit etmek mümkün değil. Toplum içinde mümkünse kendisini biraz Ramazanda hiç değilse korumaya çalışmakta fayda var.
Dernek, bağışı iç ettiyse yeniden vermeniz lazım
Bir dernek aracılığı ile verilen fitre ve zekat yerine ulaşmazsa ne olur?
Zekatta zorlayıcılık vardır. İnsan malının kırkta birini dinen zengin olan birinin, fakirlere vermesi gerekiyor. Aslında Kuran’ı Kerim insanlara bu görevi verirken önce en yakınından hatta kardeşinden başlaması gerekir. Sonra uzak akrabaya, yakın komşudan uzak komşuya, bizzat fakiri görüp teslim etmesi gerekir. Kolaycılığa kaçtığımız için bu sıkıntılar doğuyor.
Bizzat kendisinin vermesi lazım. Dinimiz insanlara bunu görev olarak vermiş. Mümkünse kendi eliyle vermesi lazım. Eğer yardım doğru yapılıyorsa, yerini buluyorsa dernekler aslında faydalı. Bir insan fakir fukarayı araştıramayabilir. Dernekler hayır yapmak için aracıdır. Ama bunu vicdanen bu işin mesuliyetini bilen insanların yapması gerekiyor. Eğer verilen zekatın gerçekleşmediğini netice olarak biliyorsanız imkanınız varsa onu yerine vermeniz lazım.
Verilen sadaka ise?
Sadaka Allah rızası için fakirlere verilen bir şeydir. Siz yine niyet olarak vermişsiniz. Niyetinizin karşılığını alırsınız ama vebali onu yerine ulaştırmayanların üzerine olur.
