Gazete Vatan Logo

Erdoğan'dan Esad'a sert mesaj!

AK Parti Kocaeli 4. Olağan İl Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan, Suriye'deki olaylarla ilgili "Suriye için artık söz bitmiştir. Bu alçakça katliamlar, bu soykırım girişimleri, bu insanlık dışı vahşet, artık gitmekte olan bir rejimin ayak seslerinden başka bir şey değildir" dedi

Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye artık için sözün bittiğini belirterek, “Bu alçakça katliamlar, bu soykırım girişimleri, bu insanlık dışı vahşet, artık gitmekte olan bir rejimin ayak seslerinden başka bir şey değildir” dedi.

Erdoğan, İsmet Paşa Stadyumu'nda düzenlenen Ak Parti Kocaeli 4. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, dün Suriye'den gelen acı habere değinerek, “Zalim Esed rejiminin gözü dönmüş katilleri, Hama'da, Tireyme beldesine ağır silahlarla saldırdılar. Aldığımız haberlere göre, çoğu kadın, çocuk olmak üzere, 270 civarında masum insan bu insanlık dışı saldırıda hayatını kaybetti” dedi.

"Biz bu sahnenin benzerini Irak'ta, Saddam rejiminde gördük"

Suriyeli, Hamalı kardeşlerinin boğazları kesilerek, idam edilerek, camide toplu halde infaz edilerek katledildiklerini duyduklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Suriye için artık söz bitmiştir. Bu alçakça katliamlar, bu soykırım girişimleri, bu insanlık dışı vahşet, artık gitmekte olan bir rejimin ayak seslerinden başka bir şey değildir. Biz bu sahnenin benzerini Irak'ta, Saddam rejiminde gördük. Biz bu sahnenin benzerini, Libya'da, Kaddafi rejiminde gördük. Biz bu sahnenin benzerini, Mısır'da, Mübarek rejiminde gördük. Kendi hırsı, kendi koltuğu, kendi ikbali ve istikbali için, halkına silah çevirenler, halkına helikopterlerden bomba yağdıranlar sadece ve sadece kendi sonlarını hazırlarlar. Bütün diktatörler korkaktır. Bütün diktatörler zalimdir. Bütün diktatörler, ülkelerinin düşmanlarından değil, kendi halklarından çekinirler.”

Suriye'deki dikta rejiminin, on yıllar boyunca, işgal altındaki toprakları için tek bir mermi atamadığını, kendi hava sahasındaki, kendi toprağındaki, kendi karasularındaki silahlı askeri araçlara tek mermi sıkma cesaretini gösteremediğini ifade eden Erdoğan, “Bunlar, ancak ve ancak, uluslararası sularda, silahsız uçan uçaklara saldırabilirler. Er ya da geç, bu eli kanlı zalimler gidecek ve Suriye halkı eninde sonunda bunlardan hesap soracaktır” dedi.

"Yavru Esed aynı yolda yürüyor"

Başbakan Erdoğan, 1982 yılında Suriye'nin Hama kentinde çok ağır, insanlığa kara bir leke olarak geçecek bir katliam yürütüldüğünü ve 40 binden fazla masum sivilin toplu olarak hunharca öldürüldüğünü anlatarak, “Baba Esed yaptı bunu, şimdi de yavru Esed aynı yolda yürüyor” dedi.
Erdoğan, o gün dünyanın sesinin çıkmadığını, evrensel insan hakkı diyenlerden, insani değerler diyenlerden, Avrupa değerleri diyenlerden ses çıkmadığını belirtti.

Suriye'nin yanı başında, Lübnan'da, Sabra Şatilla kamplarında Filistinliler katledilirken, İsrail'de Filistinliler soykırıma tabi tutulurken, aynı anda, Suriye'de de, baba Esed rejimi tarafından Suriye halkının bir bölümünün sistemli bir soykırıma tabi tutulduğunu kaydeden Erdoğan, 1982'de Türkiye'nin de bu katliama ses çıkarmadığını, o gün sesini gerektiği gibi yükseltmediğini, gereken tepkiyi göstermediğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, içine kapanan, içine kapatılan Türkiye'nin en insani tepkiyi dahi veremediğini belirterek, “Türkiye, on yıllar boyunca, Kerkük başta olmak üzere Kuzey Irak'ta kendi soydaşlarına karşı uygulanan soykırımlara dahi gerektiği şekilde tepkisini göstermedi. Ama bugün öyle bir Türkiye yok. Bugün, bölgesine, komşularına sırtını dönen, kardeşlerinin acısına sırtını dönen, sağır-dilsiz bir Türkiye yok. Suriye'de, bu kukla diktatöre, bu taşeron rejime karşı, özgürlük, bağımsızlık, demokrasi mücadelesinde Suriyeli kardeşlerinin yanında olmaya devam eden bir Ak Parti iktidarıyla Türkiye var” diye konuştu.

"Suriyeliler'e kucak açmaya devam edeceğiz"

Türkiye'nin evini, barkını, toprağını, akrabalarını, kardeşlerini terk eden Suriyeliler'e kucak açmaya devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, şu anda 40 bini aşkın Suriyelinin misafirleri olduğunu, kapılarının açık olduğunu, ne kadar gelirse almaya devam edeceklerini kaydetti.

Erdoğan, “Hama katliamının, diğer şehirlerdeki katliamın, 1982 ve sonrasında olduğu gibi unutulmasına, üzerinin örtülmesine asla izin vermeyeceğiz. Dünya kamuoyunun, küresel vicdanının dikkatini Suriye'ye yöneltmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Suriye konusunda kendilerini eleştirdiğini anımsatan Erdoğan, ”Buyursun şimdi Hama katliamı karşısında söyleyecek bir sözü varsa söylesin. CHP Genel Başkanı, buyursun şimdi, dostu, yol arkadaşı Esed’in bu kanlı katliamını savunsun. CHP Genel Başkanı, haftalardır ana muhalefet partisinin diliyle değil, Baas partisinin diliyle konuşuyor. CHP Genel Başkanı, haftalardır, Türkiye’nin diliyle değil, zalim Suriye rejiminin diliyle konuşuyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin, uluslararası sularda, silahsız bir uçağına saldırı düzenlendiğini, CHP Genel Başkanı’nın, Türkiye’nin, şehit pilotların, bu milletin yanında değil, saldırganların yanında, provokatörlerin yanında yer aldığını söyleyen Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu davet ettiklerini, gelişmeleri anlattıklarını, sorusu varsa sormasını istediklerini anlattı.

Erdoğan, buna karşın CHP Genel Başkanı’nın dışarıya çıktığında, ”Kamuoyunda ne varsa bize de aynısını anlattılar” dediğini ifade ederek, ”Dürüst ol dürüst” dedi.

Başbakan Erdoğan, ”İşte CHP Genel Başkanı bu. Ben CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Genel Başkanınızı iyi tanıyın. Akşam başka, sabah başka” diye konuştu.

”Kimisi, kumsalların partisi oluyor”

Kongrenin, Kocaeli’ye, tüm ilçelere, mahallelere, köylere, buralarda yaşayanlara hayırlı olmasını Allah’tan temenni eden Erdoğan, ”Bu can, bu tende olduğu sürece durmak yok, yola devam diyoruz” dedi.

Kurulduğu günden itibaren, AK Parti’nin millete hizmet davasını, AK Parti’nin sevda ve hizmet bayrağını, Kocaeli’de gururla dalgalandıranlara kalpten şükranlarını sunan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

”3 Kasım 2002’de, AK Parti’nin Kocaeli’deki oy oranı yüzde 43 idi. 22 Temmuz’da bu oy oranı yüzde 49’a yükseldi. 12 Haziran seçimlerinde, AK Parti Kocaeli’de oyların yüzde 53’ünü aldı. Bu başarınızdan dolayı sizleri kutluyorum. İnanıyorum ki, 2014 daha farklı olacak, 2015 bambaşka farklı olacak. Bu muhteşem başarıdan dolayı, AK Parti Kocaeli İl Teşkilatımızı yürekten tebrik ediyorum. İl başkanımız ve ekibine, ilçe başkanlarımız ve ekiplerine, belde, mahalle, köy temsilcilerimize, sandık müşahitlerimize huzurlarınızda ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Kocaelili bakanımıza, milletvekillerimize, büyükşehir belediye başkanımıza, ilçe belediye başkanlarımıza, il genel ve belediye meclis üyelerimize, gayretlerinden, emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bu arada, Kocaeli İl Kadın Kollarımıza, ilçe kadın kollarımıza, il gençlik kollarımıza, ilçe gençlik kollarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Sizler, bu yola çıkarken ortaya koyduğunuz akdi hiçbir zaman geri koymadınız. Siz, gece demediniz, gündüz demediniz, Aşık Veysel gibi ’Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece’ dediniz ve gidiyoruz gündüz gece. Bizi buraya getiren bu aşktır, heyecandır. Bizler bir olduk, birlik olduk, birlikte Türkiye olduk.”

İlk seçimlerde 81 vilayetin 80’inde milletvekili çıkardıklarını, son seçimde Türkiye’nin 7 bölgesinde de birinci parti olduklarını hatırlatan Erdoğan, ”Bu demektir ki, Türkiye’de halkının bütününü kucaklayan tek parti var, AK Parti. Biz bölgesel milliyetçilik yapmıyoruz, biz etnik milliyetçilik yapmıyoruz, biz dinsel milliyetçilik yapmıyoruz ve 75 milyonun partisi olarak ortadayız. Biz 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarının partisi olarak ortadayız. Onun için Afyonkarahisar’dan yola çıktığımızda ne dedik? ’Tek millet’ dedik. Ne dedik? ’Tek bayrak’ dedik. Ne dedik? ’Tek vatan’ dedik. Ne dedik? ’Tek devlet’ dedik ve yola böyle koyulduk” şeklinde konuştu.

Erdoğan, diğerlerinin bunu diyemediğini, 75 milyonun partisi olamadığını belirterek, ”Kimisi, kumsalların partisi oluyor, kimisi bir etnik grubun partisi oluyor, bir başkası bir başka etnik grubun partisi oluyor. Bunların ruhunda ayrımcılık var ama AK Parti’de tam aksine kucaklama var” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Bugün o, ’miting yapacağız’ diyenler, Diyarbakır’da bütün zihniyetlerini ortaya koyuyorlar. Bunlar bu ülkede benim Kürt kardeşimin menfaatini düşünenler değil, tam aksine onların geleceğini tehlikeye atanlardır” dedi.

Erdoğan, AK Parti Kocaeli 4. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Mavi Marmara konusunda da aynı tavrı gösterdiğini ifade ederek, uluslararası sularda insani yardım taşıyan bir Türk gemisinin korsanların saldırısına uğradığını, 9 kişinin şehit edildiğini, CHP Genel Başkanı’nın ise ”utanmadan, sıkılmadan”, ”Ben olsaydım Mavi Marmara’yı göndermezdim” dediğini, İsrail’in yanında yer aldığını söyledi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Tek sığındıkları şey şu; ’Yurtta sulh, cihanda sulh’. Bir tarafta insanlar öldürülürken, orada ’cihanda sulh’ denilmez. Sulhun gereği neyse, onun adımları atılır. Soruyorum; Yurtta sulh, doğru, güzel bir şey. Peki Yunanlılar, Rumlar, Kıbrıs’ta bizim soydaşlarımıza saldırdıkları zaman ’yurtta sulh’ mu diyecektik, ’cihanda sulh’ mu diyecektik? Niye oraya gittik? Niye yıllarca Ecevit’le iftihar ettiniz, Ecevit’le, onun siyasi rantını elde etmeye çalıştınız? Neden? İstiklal mücadelesini, Çanakkale mücadelesini niye verdik? Nerede barış istenir, arzu edilir, onu iyi tespit edeceğiz. Karşınızdakiler barış istiyorsa, tabii ki siz de barış isteyeceksiniz. Ama siz elinizi uzatırken karşınızdaki yumruk sallarsa, herhalde ’Vur bir yanağıma, al öbür yanağım’ diyecek haliniz yok. Adaletin gereği de zaten bu değildir.”

Şu anda Suriye’de 20 bini aşkın kişinin öldürüldüğünü ifade eden Erdoğan, insanlığı, BM Güvenlik Konseyi’ni, BM’yi, Arap Ligi’ni, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı yoğun şekilde göreve davet ettiklerini aktardı.

Başbakan Erdoğan, 16 AB ülkesinin bakanlarının bir araya gelerek, Türkiye’yi öven ve ilham alınacak bir ülke olarak gösteren bir makale yazdıklarını, CHP’nin bir genel başkan yardımcısının, bu övgülerden rahatsız olarak, bu bakanlara bir mektup yazdığını ve ”Türkiye’yi övmeyin, Türkiye övülecek bir ülke değil” dediğini, CHP’nin dış politika anlayışının bu olduğunu anlattı.

Erdoğan, ”Bunlar, kendi ülkelerinin övülmesine bile tahammül gösteremezler, gösteremiyorlar. ’Türkiye’ye ne olursa olsun, yeter ki AK Parti kazanmasın’, ’Millete ne olursa olsun, yeter ki AK Parti büyümesin’, ’Yeter ki AK Parti kaybetsin, gerekirse Türkiye kazanmasın’ diyorlar. Bunların anlayışı bu. AK Parti’ye muhalefet etmek adına, gidiyor, Türkiye’yi övenlere kendi ülkelerini karalayan mektup gönderiyorlar. Bakın, yürekten söylüyorum, samimiyetle söylüyorum. Ana muhalefet partisinin başında, böyle bir genel başkan, böyle bir yönetim olduğu için kendi adıma çok memnunum. Çünkü fark ortaya çıkıyor. Vizyon, ufuk, muhayyile, tasavvur farkı ortaya çıkıyor” diye konuştu.

”Yeni CHP, kadına yönelik şiddeti artık gelenek haline getirdi”

CHP’nin sürekli yenilendiğini söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Yeni CHP, kadına yönelik şiddeti artık gelenek haline getirdi. Parti içinde muhalefet eden her kim olursa olsun, tekme tokat dışarı atılıyor. Kemal Bey daha İstanbul’a büyükşehir belediye başkan adayıyken, Bağcılar’da seçim otobüsünde çarşaflı kadınları dövdüler. Mersin’de aynısını yaptılar. TBMM içinde, bir kadın gazeteciyi tartakladılar. Yenimahalle’de, ilçe binası içinde CHP’li kadınlara şiddet uyguladılar. En son Sultanbeyli’de, CHP’nin Kadın Kolları Başkanı, CHP teşkilatı tarafından şiddete maruz kaldı. İşte yeni CHP bu.”

”Rakamlar ortada, neyi konuşuyorsun?”

Son 9,5 yılda elde edilen ekonomik başarılara değinen Erdoğan, Merkez Bankası döviz rezervinin iktidarı devraldıklarında 27 milyar dolar seviyesindeyken, bugün 97,5 milyar dolara yükseldiğini, yıl sonuna kadar 100 milyar doları aşmayı hedeflediklerini söyledi.

Erdoğan, ”Bizden önceki iktidar hala konuşuyor. Rakamlar ortada, neyi konuşuyorsun?” diyerek, bunların yolsuzluğa son verip çalışarak, işi bilerek yapmakla olduğunu; Türkiye’nin her tarafının ayağa kalktığını aktardı.

Ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Biz halkımız için, ülkemiz için varız. Akla ne gelirse bunu yapacağız. Her geçen gün daha iyi olacak, hiç endişeniz olmasın. Ve bunlara rağmen, bu malum hiçbir şey yapamayanlar var ya, bu ülkeyi iflasa götürenler var ya, bunlara rağmen olacak. Terör örgütüne rağmen olacak.

İşte buyurun, tutturmuşlar bir şey. Bir miting yapacağız. Ne mitingi yapıyorsun? ’Şöyle şöyle bir miting’. Tabii bir inceleme. Altında bambaşka şeyler çıkıyor. Bugün o, ’miting yapacağız’ diyenler, Diyarbakır’da bütün zihniyetlerini ortaya koyuyorlar. Bunlar bu ülkede benim Kürt kardeşimin menfaatini düşünenler değil, tam aksine onların geleceğini tehlikeye atanlardır. Bu ülkede insanını seven bir iktidar diyorsanız, bu iktidar. Zira Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Arnavutuyla, Romanıyla, aklınıza ne gelirse, hepsini, yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz anlayışıyla biz seviyoruz.”

Erdoğan, ”Şu güzel çimlerin üzerinden şampiyon bir Kocaelispor da çıksın” temennisinde bulundu.

Kongreye, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan da katıldı.

”Bu davaya gençliğimiz feda büyük usta”, ”Bir olduk, birlik olduk, birlikte Kocaeli olduk” ve ortasında kalp olan ”Senin için” yazılı pankartların yer aldığı kongrede, üzerinde harfler bulunan tişörtlerle ”Gebze Kadın Kolları” yazısını oluşturan kadınlar da dikkati çekti.

Haberin Devamı