Gazete Vatan Logo

Deprem Konseyi lağvedildi

Ulusal Deprem Konseyi’nin 6 Ocak’ta Başbakan Erdoğan imzalı bir genelgeyle “kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği” gerekçesiyle lağvedilmesinin ardında TÜBİTAK’la restleşmesinin olduğu öne sürüldü

17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların bilim adamları tarafından koordine edilmesi amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi (UDK) “kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği” gerekçesiyle lağvedildi. Ancak Başbakan Erdoğan imzasıyla 6 Ocak’ta yayınlanan genelge Ulusal Deprem Konseyi’ne tebliğ edilmedi. Lağvedilme kararı bir konsey üyesinin genelgeyi tesadüfen internetten görmesiyle ortaya çıktı.

Bunun üzerine dün yazılı bir açıklama yapan konsey, kararı eleştirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu karar, ülkemizde bazı kesimlerce UDK gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu göstermektedir. ’UDK güncelliğini yitirmişse yerine ne konulacaktır’ve ’Deprem konusunda bilimsel veriye dayanmadan hatalı bilgiler vererek toplumun sürekli kaygılanmasına ve yöneticilerin yanıltılmasına yol açan kişiler için daha uygun bir ortam mı yaratılacaktır’gibi sorular ön plana çıkmaktadır. Örneğin, en son 29 Mart 2006 güneş tutulması olayı ile ’büyük deprem olabilir’kaosunun yaratıldığı, Niksar ve civarında yaşayan vatandaşlarımızın ne hale getirildiği hala belleklerdedir. Daha önce ilgili makamlarla yaptığımız görüşmelerde talepte bulunduğumuz UDK’nın yeniden yapılanması ve düzenlemeler ile ilgili olarak bu makamların herhangi bir girişimde bulunmadan UDK’nın yürürlükten kaldırılma gerekçesi anlaşılamamıştır.”

Kapanma nedeni TÜBİTAK mı?
Ulusal Deprem Konseyi’nin lağvedilmesi kararına ilişkin çeşitli iddialar ortaya atıldı. TÜBİTAK eski Başkanı Prof. Namık Kemal Pak’ın görevinden alınmasının ardından yapılan atamalarla kurumda bilimselliğin ortadan kalktığı ve konseyin lojistik (kırtasiye, kitap basımı, yol giderleri) desteğini sağlaması nedeniyle üyeler üzerinde bir etkinlik sağlama talebinin bulunduğu öne sürüldü. Konsey üyelerinin TÜBİTAK yönetimine “Konseyin bağımsız bir oluşum olduğunun anlatıldığı ve çalışmalarını hiçbir kurumun altında yürütemeyeceğinin ifade edildiği” belirtildi. TÜBİTAK’ın konsey üyelerinin “özerkiz” tepkisinin ardından lojistik desteğini kestiği de iddialar arasında yer aldı. VATAN’ın sözkonusu iddialarını sorduğu TÜBİTAK yetkilileri dün “Şu an için açıklama yapmayacakları” belirtti.

Başbakanlık: Amaç daha etkin konsey
Konuya ilişkin Başbakanlık’tan da yazılı bir açıklama yapıldı: “Ulusal Deprem Konseyi’nin kurulmuş olduğu tarihten sonra gerçekleştirilen yeniden yapılanma çalışmaları çerçevesinde Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü gibi ilgili kuruluşların da bu çalışmalara entegre olması, Marmara bölgesinde olası depremle ilgili olarak yerel yönetimlerin yürüttüğü çalışmaların dikkate alınması zorunluluğu sebebiyle konseyin yapısı, işleyiş süreci ve fonksiyonlarının gözden geçirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Konseyin daha işlevsel, etkin ve verimli çalışması, ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyonunun artırılması amacıyla yeni bir çalışma başlatılmış ve tamamlandığında kamuoyu ile paylaşılacaktır.”

HOCALAR ŞAŞIRDI
Demek ki bundan sonra deprem olmayacak!

ULUSAL Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk İyidoğan, kurulun lağvedilmesiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

* Neden böyle bir karar alındı sizce?
Üzücü bir karar. Neden böyle bir karar çıktı bilmiyorum. İnanamıyoruz. Güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle yürürlükten kaldırılması konseyin lağvetmenin mantıklı izahını bulamadık. Herhalde artık deprem olmayacak, depremle ilgili sorunlarımızı hallettik demek isteniyor.

* Kararın alınmasındaki etken nedir?
2006 ortasında bazı yazışmalar olmuş, konseye ait genelgenin kaldırılması tavsiye edilmiş. Yoksa birileri tavsiye etmeden, empoze etmeden kim böyle bir karar verebilir ki?

* Başbakanlıkla aranızda bugüne kadar bir sorun yaşandı mı?
Hayır. Raporlarımızı her zaman övdüler, her yıl yaptığımız basın bildirilerinde herkes olumlu davrandı. Bizim raporlarımız ciddiye alınıyormuş gibiydi. Birden bu noktaya geldik.

* Uyarılarınız rahatsız etmiş olabilir mi?
1998’den beri Meclis’te bekleyen imar yasası, yapı denetim yasasındaki eksikliklere dikkat çektik, yalnızca 19 ilde uygulanmasını eleştirmiş ve deprem odaklı kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili görüşlerimizi açıklamıştık. Bayındırlık Bakanlığı ile ilişkilerimizi iyiydi, her zaman çeşitli konularda istişarelerimiz olmuştu.

* Bundan sonra ne olacak?
Ülke için olumsuz bir durum. Deprem sorunlarıyla ilgilenen insanlar olarak gördüğümüz aksamaları, yanlış bilgilenmeleri, zaman zaman yaratılan kaosun ortadan kaldırılması için bilimsel açıklama yapmayı sürdüreceğiz.

Kurulduğu günden bu yana tartışıldı
Ulusal Deprem Konseyi, 21 Mart 2000’de Resmi Gazete’de yayımlanan Başbakanlık Genelgesi ile 9 Haziran 2000’de kuruldu. Konseyde, 8’i yer bilimci, 8’i inşaat mühendisi, 4’ü de diğer alanlardan (mimarlık, kent planlaması, sosyal bilimler, tıp, çevre mühendisliği vb) olmak üzere 20 uzman yer alıyordu. Ulusal Deprem Konseyi’nin sekretaryası TÜBİTAK tarafından yürütülüyordu. Konseyin kuruluş amacı ise “kamuoyuna sağlıklı açıklamalar yapmak”, “ülke gereksinimlerine yönelik araştırmalar için öncelikli alanları belirlemek” ve “kamuya danışmanlık yapmak” olarak sıralanmıştı. Konsey kurulduğu günden bu yana tartışmaların odağında yer aldı. İlk tartışma Kandilli Rasathanesi eski Müdürü Prof. Ahmet Mete Işıkara’nın konseyde bulunmaması nedeniyle yaşandı. Arkasından Jeofizik Mühendisleri Odası eleştirdi. Konseyde gerekli uzmanlık dallarına ait üyelerin bulunmadığı ve işlevini yerine getiremeyeceği savunuldu.

Haberin Devamı