Gazete Vatan Logo

'Bu başımızdaki Başbakan...'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Gürsu ve Kestel ilçe teşkilatlarının üyeleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltıda biraya geldi.

Kahvaltı sonrası konuşma yapan Arınç, "Bu insan başımızdaki Başbakan yanlış iş yapmadı. Kim ne derse desin dosdoğru gittik" dedi.

Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bu seçimlerde rekor oyda belediye başkanlığını kazanmamız lazım. Bu Türkiye'ye ve dünyaya mesajdır. Yalan, iftira, suçlama montoj bunlara değer vermeyin.

Bu insan, başımızdaki Başbakan yanlış iş yapmadı. Kim ne derse desin dosdoğru gittik.

YOLSUZLUKLA MÜCADELE ETTİK

Bugün bu üç konuda karnemize bakarsanız üçü de yıldızlı pekiyi. Yolsuzlukla mücadele ettik. Devleti soyanlar işbaşında kalmadı. 55 tane mafya ve çete örgütünü temizledik. Türkiye’de haksız kazanç peşinde kimse koşamaz hale geldi. Bakmayın bugünlerdeki dedikodulara onun bunun laflarına. Eğer bir yerde yolsuzluk varsa bunu yakasından tutup yere çalacak olanda AK Parti’nin kendisidir

"BEN SAHTEKAR DEMEM, DİYEMEM, UTANIRIM"

Muhalefetin işi çok zor. Ben hayatımın 4’te 3’ünü muhalefette geçirdim. Muhalefetin ne olduğunu biliriz. Ve onu da üstelik iyi yaparız. Bugün ana muhalefet partisi lideri ne diyor? Bursa’ya geliyor utanmadan ve sıkılmadan 1 saat boyunca konuşuyor. Konuşmasının 55 dakikası üç kelime. Başbakanımız için yüzü kızarmadan, haya ve edep duymadan üç kelimeyi 55 dakika tekrarlıyor. Ne kadar ayıp çirkin bir şey. Ne kadar terbiye dışı bir şey. Ben tekrar etmekten utanıyorum. Bu ülkeyi 11 yıldan beri hamdolsun ki başarı ile yönetmiş bir insana afedersiniz, 'Başbakan demeyecekmiş de başka bir şey diyecekmiş’ siz bile televizyonlar da dinlerken utanıyorsunuzdur tahmin ederim. Edep sahibi insanlar bir ülkenin başbakanına kim olursa olsun bu sıfatları kullanamaz, kullanmamalı. O kullandığı çirkin kelimeleri ve sıfatları kendisine faizi ile iade ediyorum. Heybesinde küfürden başka bir şey yok bu adamın. İnsan biraz utanır yahu. Biraz sıkılır yahu. Senin yedi tane dosyan var. Senin o yedi dosyandan dolayı ben senin yüzüne bir şey söylüyor muyum? 93 tane CHPli vekil hakkında fezleke var. Dolandırıcılıktan, evrakta sahteciliğe kadar. Ben bir yerde karşına çıkıp da sana sahtekar dedim mi?Demem. Diyemem. Utanırım. Bunların hepsi bir iddiadır. Sonunda yargı kararında sabit olduğu takdirde mahkeme onun hesabını görür. Ama Kılıçdaroğlu’nun ağzından başka bir şey çıkmıyor. Ne yapalım ki böyle. Küpün içinde ne varsa dışına o sızıyor kardeşim. Allah vermemiş. Vermeyince mabut neylesin Mahmut. Bunun durumu bu

"BAHÇELİ MASUM BİR İNSAN"

Çıkıyor kürsüde bir şeyler söylüyor. O da Kılıçdaroğlu gibi bir şeyler söylemek istiyor ama edepli insan. Ben takdir ediyorum. Edebinden dolayı o konularda Kılıçdaroğlu kadar saldırgan ve agresif değil. Bu da Türkiye için bir şans. Ama son günlerde takip ediyorum. AK Parti’yi eleştirmek için ne söylüyor biliyor musunuz? Biraz da gülesim geliyor. Diyor ki 'Ben iktidar olacağım. O dan sonra Tayyip Bey’in evinin karşısına 50 metrelik bir afiş yazacağım. ‘Ne mutlu Türküm diyene.’Tayyip bey her sabah kalktığında bakacakmış. Ne mutlu Türküm diyene. Başka bir şey daha yapacağım diyor. 'Çağıracağım ilkokul çocuklarını haftada bir kez evinin önünde and okutacağım’. Türk’üm, doğruyum çalışkanım, yasam. Bizim zamanımızda da vardı. Allah Allah. O da muhalefet partisi yapacağı şey iki. Eskiden dağa taşa ‘Ne mutlu Türk’üm yazdıkları gibi şimdide evinin karşısına yazacağım’ diyor. Yaz ne var bunda ? Bu neyi gösteriyor ?Bunun neye faydası var ? Bu memlekette bunu açık açık ilan etmek geçmişte de suç değildi bugünde suç değil. Hepimiz hamdolsun Türklüğümüzle övünürüz, güveniriz. Türklerin yaptığı tarih içersindeki şaheserleri anlatırız. Milletimizden, milliyetimizden kimsenin kimseye karşı bir üstünlüğü de yok. Bu topraklar üzerinde biz millet olarak kardeşçe bin yıldır yaşamışız. Ne olacak bu ?"

BAHÇELİ’YE TAVSİYE

Andı okutsan okutmasan ne olacak? Yani bu andı okutmakla sen ne yapacaksın? Bu kadar şekilci olabilir mi bir insan ? Bu kadar şekilcilikle ülke yönetilebilir mi ya ? Bu güne kadar çocuklarımız her sabah okula giderken bu andı okuyarak gittiler. Peki ne gördük. Faydası mı, zararı mı var ? Bu ülkede ayrışmaya mı yol açtı, yoksa şekilcimi yaptı ? Sonunda biz bir karar verdik. Bu kararımız 30 Eylül’den sonra artık okullarımızda bu and sabahları çocuklarımıza ezberden okutulmayacak. Ne var bunda. ‘Ben okutacağım’ diyor. Bana kalırsa bunu sen Tayyip Bey’in evinin karşısında veya önünde yapma. Milliyetçi Hareket Partisi’nin her grup toplantısının başında bu andı 3 defa okut. Genel merkezinin önüne 'Ne mutlu Türk’üm diye’ diye yaz. Her il ve ilçe teşkilatının mensuplarına sabah uyandıkları zaman evlerinde eş ve çocukları ile birlikte bunu söylemelerini telkin et. Faydası varsa bunu yap. Önce kendin yap kardeşim. Bize niye bunu zorluyorsun. Bu laflarla ülke yönetilebilir mi? İşte muhalefetimizin hali bu. Ben küfretmediği için yinede Allah’a şükrediyorum. Yani bunlar çok masumhane istekler. Yaparsa da bir şey demeyiz. Ama bunları yapacağım diyerek milletten oy istemek ve bu hükümeti cezalandırmaya gayret etmek biraz zor iş. Yanlış iş. Zamanında hükümet ortağı olarak bulunmuş bir insanın bu gün söyleyebileceği şeyler değil bence.

Haberin Devamı