Gazete Vatan Logo

Bina güçlendirmede 'yüzde 40' uyarısı! Uzman isim, 'çok yanlış biliniyor' deyip tek tek anlattı

Türkiye'nin 11 ilini etkileyen felaket sonrası İstanbul’da deprem olacağına ilişkin öngörüler, vatandaşları harekete geçirdi. Fakat bu kez de binalarına güçlendirme çalışmaları yaptırmak isteyenler, fırsatçıların kurbanı olmaya başladı. Dolandırıcıların kullandığı yöntemleri anlatan YTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçak, olması gereken güçlendirme çalışması süreçlerini detayları ile anlattı. Koçak, 'karot alma' ile ilgili yanlış bilinen bir gerçeği de açıkladı.

Bina güçlendirmede 'yüzde 40' uyarısı! Uzman isim, 'çok yanlış biliniyor' deyip tek tek anlattı

YASİN ARSLAN | gazetevatan.com

Deprem felaketinden sonra artan talebi fırsata çevirmek isteyen fırsatçılar kolları sıvadı. İnsanların zor durumundan yararlanmak isteyen dolandırıcılar, binada inceleme yapıyor, teklif verip güçlendirme çalışmaları yapıyor. Yıkılmama garantisi bile veren bu fırsatçıların sayıları da her geçen gün artıyor. Dolandırıcılar o kadar rahat davranmaya başladı ki; İTÜ’nün adını kullanarak sağlamlık raporu verdiklerini iddia eden reklamlar vermeye başladı. Konuyla ilgili üniversiteden yapılan açıklamada ise "Reklam amacıyla yapılan bu görsellerin/ilanların üniversitemizle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Bunlara itibar etmeyiniz. Üniversitemiz hiçbir firma ile böyle bir ortaklık içinde değildir" denildi.

Artan dolandırıcılık olaylarına karşı uyarılarda bulunan ve sağlamlık testi sürecine ilişkin gazetevatan.com’a önemli bilgiler veren Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçak, “Deprem bölgesindeki hasar tespitini resmi olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yapıyor. Görevliler bölgeye gider, inceleme yaptıktan sonra da ilgili binanın durumunu e-Devlet aracılığı ile vatandaşa duyurur” hatırlatmasında bulundu.

Haberin Devamı

Deprem bölgesinde hasar tespit yapan görevlilerin bakanlık tarafından görevlendirilmiş kişiler olduğunu belirten Koçak, “Zaten bölgedeki tespit çalışmaları bitti, itirazlar kısmına gelindi. Bu süreçte ekipler itirazlar için yeni bir inceleme yapacak. Yani burada bir kişinin ben bakanlıkta görevliyim geliyorum binanızı özel inceleyeceğim demesi mümkün değildir. Zaten görevli kişilerin resmi kartları da bulunuyor. Şu andan itibaren artık sadece itiraz noktaları gündeme gelecek. Yakın zamanda da hasar durumları ilan edilecek” dedi.

"BİR MÜHENDİS 'BİNANIZ DEPREME DAYANIKLI MI, DEĞİL Mİ?' DİYE SORAR"

Özellikle beklenen İstanbul depremi sonrası bina güçlendirme süreçlerinin hızlandığını ifade eden Koçak, “Ben çok söylentiler duydum; kolona ya da kirişe çivi çakarak 3 cm giriyorsa şöyledir, 5 cm giriyorsa şöyledir gibi bir takım şeyler duydum. Binanın titreşimini ölçerek hasar durumunu belirliyoruz diyenler de duydum, binaya bakarak ya da zeminine bakarak çalışma yapanlar, binanın çevresini dolarak güçlü olup olmadığını tespit ettiğini iddia edenler dahi duydum. Şunu belirtelim ki; bir mühendis binanız güçlü mü, değil mi? diye sormaz. Binanız depreme dayanıklı mı, değil mi? diye sorar” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

“Bu süreçte yapılacaklar çok net ve bellidir” diyen Koçak, “İlk önce binanın mevcut projelerine bakılacak, nedir bu; mimari ve statik proje... gerektiği durumda mekanik projelere de bakılır, sonra zemin etüdüne bakılır, sonra da projenin yerine uygun olup olmadığını bakılır. Sonrasında ise bir karot alınır binadan, bu çok önemli bir detay çünkü vatandaşlara öyle bir lanse edildi ki; karot almak binanın yıkılmasına sebep oluyor diye daha üst söylemler ortaya çıkmaya başladı. Şu bilinmelidir ki; bir binanın beton mukavemet değerini belirleyebilmek için tek yöntem karot almaktır. Bunu destekleyen başka işlemler de var ama o malzemeci arkadaşların uzmanlık alanına girer” açıklamasında bulundu.

"MALİYET YÜZDE 40'I AŞARSA YIKILIP YENİDEN YAPILMALI"

Koçak, daha sonraki adımda da tüm hesaplamaların yapıldığını ve binanın depremde nasıl bir performans göstereceğinin tespit edildiğini söyleyerek, “Eğer bina bu sürecin sonunda yetersiz çıkıyorsa, vatandaşlara güçlendirme veya yıkım tavsiyesi verilir. Bunun kararı da, güçlendirme maliyeti yüzde 40’ları aşıyorsa, biz akademik olarak bunun yıkılarak yeniden yapılmasını tavsiye ediyoruz. Fakat bütünüyle yüzde 40’ın altıda kalanlar için güçlendirme önerilir” dedi.

Titreşim ölçümleri ile binanın durumunu saptamak hala akademik olarak tartışma konusu olduğunun altını çizen Koçak, “Bu binayı modellemedir. Bununla ilgili araştırmalar hala devam ediyor” ifadelerini kullandı. 

FIRSATÇILARIN KURBANI OLMAYIN!

“Binayı güçlendirelim mi yoksa yeniden mi yaptıralım sorusuna cevap olarak; maliyete bakıyoruz” diyen Koçak, şunları söyledi:

Haberin Devamı

“Burada da vatandaşlarımızın yine fırsatçıların kurbanı olmaması için tavsiye ettiğimiz şu; gelen bazı kişiler sadece kaba inşaat fiyatı verebiliyor. 1999 yılı sonrasında çok rastladık buna. İnce işin maliyetini de çıkartmaları gerekiyor. Toplamda kaba inşaatını yapıp gidiyorlar, kalanını vatandaşa bırakıyorlar. Böyle durumda vatandaşlar maliyeti tam hesaplayamıyor. Yani ince iş, yüzde 30-35'lere buluyor. Böylece vatandaşlara ağır fatura çıkarılmış oluyor. Biz eğer bu güçlendirmede maliyet yüzde 40’ları geçerse; daha modern, daha yeni, daha güçlü bir sıfır bina yapılmasını uygun görüyoruz."

VATANDAŞ, GÜÇLENDİRME İÇİN KİMLERE BAŞVURULABİLİR?

Güçlendirme çalışmaları yaptırmak için kurumsal firmaların tercih edilmesinin daha doğru olacağını vurgulayan Koçak, “Vatandaşlar güçlendirme için bakanlığın belirlediği denetim firmaları, inşaat ve mühendisler odalarının belirlediği firmalar ve yerel yönetimlere başvurulabilirler. Bu yoldan geçenlere yaptırılacak bir iş değildir. Çevrede zaten tanınan ve bilinen marka isimler ve kuruluşlar mevcuttur, bunların dikkate alınmasını tavsiye ediyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Koçak, yapılan fırsatçılıklara ilişkin de uyarılarda bulunarak, “Usta kalfaların dahi binayı incelemeye gittiğini gördük; bu büyük hata. Bir kalfa binanın sağlam olup olmadığını anlayamaz. Eğer kalfalar bu işte uzman olsaydı, depremlerde bu kadar can kayıpları yaşanmazdı. Daha çok uzmanlarla çalışmakta fayda var” ifadelerini kullandı.

ORTAK KARAR ALINMADAN YAPILAN ÇALIŞMA, HÜSRAN İLE SONUÇLANIYOR!

Güçlendirme çalışmalarına karar vermeden önce yaşanılan bazı karmaşaların giderilmesini gerektiğini belirten Koçak, “Apartman sakinleri, öncelikle kontrol ettirecekleri binanın riskli çıkması durumunda ne yapacaklarının kararını ortak vermelidirler. Bina incelendiğinde yetersiz çıkarsa ‘ne olacak?’ bunun kararını birlikte vermelidirler. Dur bir rapor alalım, ondan sonra bakarız demek çok iyi bir karar olmuyor. Üçte iki çoğunluk sağlanırsa binanın bir ay içinde yıkılımı geliyor. Zaten sorunlar orda başlıyor. Eğer uzlaşma olmazsa bina yıkılır ve öyle boş arsa olarak kalır” uyarısında bulundu.