Bana hayalini söyle; sana parasını Vereyim!
.
Bana Hayalini Söyle Sana Parasını Vereyim!
Var hayalleriniz var. Paranın gözü kör olsun ki var!
Panik yok!
Aslında paranın gözünün kör olmasına falan gerek de yok, yeter ki sizin gözünüz açık olsun, okusun bu yazıyı.
Okusun çünkü hani şu hayalini, buluşunu, projeni, çekeceğin filmi, gerekirse alacağın pembe panjurlu evi, videoyla, fotoğrafla, hikayenle internete sunup, dünyanın tüm güzel insanlarından maddi destek alabildiğin Kickstarter gibi siteler artık Türkiye’de!
O sitelerden fongogo.com’da çalışan Ceylan’la tanıştım geçenlerde bir ev partisinde, mahvettim kızın gecesini, sürükledim balkona, sordum da sordum. Fazla American Dream bunlar dedim, Türküz biz, ciniz, "Ne vercem para tanımadığım adama?" deriz, kazıklarız, kazık yeriz. Güldü Ceylan, "Sakin ol" dedi o kadar kolay değil.
E nasıl o zaman?
Şöyleymiş: Diyelim ki ben kaskıma bir go-pro kamera yerleştirip motorsikletimle tüm Türkiye’yi gezmek, her bölgeden, ilçeden, köyden bulduğum her kadına aşk nedir diye sormak ve dönüşte de bunu bir belgesel haline getirmek istiyorum. Motorsikletim var, tamam. Ama benzini, kalacağım yeri bir yere kadar karşılayabilecek durumdayım cebimden. İşte bu noktada gelsin Fongogo!
Ana mesele insanların da hayalin karşısında senin kadar heyecanlanmasını sağlamak. "Bu kız bunu yapsın da izleyelim ya" dedirtmek insanlara. Hatta biraz da, "Yapamazsam tek kaybeden ben olmam’" mesajını ukala değil ama çocuksu bir dille vermek. Bir video hazırlayıp koyabilirsiniz örneğin siteye, iyi niyetinizi, coşkunuzu, filmin kafanızdaki bitmiş halini yansıtacak, gaza getirecek eğlenceli bir video örneğin. Bir şeyler de yazabilirsiniz; size kalmış.
Ve tamamdır, hayaliniz artık fongogo.com’da, mendilini açmış para bekliyor. Ama dikkat! Mendili orada kendi başına bırakıp giderseniz, paylaşmazsanız sosyal medya platformlarında projenizi, üstüne düşmezseniz, mendil genelde uçup gidiyor, almak zorlaşıyor gerekli desteği.
Fakaaat yine Fongogo’da, Türkiye’deki güreş develeri ve onlara ‘hayran’ sahipleri arasındaki ilişkiyi anlattıkları eğlenceli belgeselleri ‘Yok Devenin Pabucu’ için, post-prodüksiyon desteği bekleyen Gizem Selçuk ve Sibel Şamlı gibi sıkıca asılırsanız, bırakmazsanız işin peşini, hedeflenen süreye 1O gün kala 7000 Lira toplamış hale de gelebiliyorsunuz. Gizemler gelmiş bile!
-Tamam da biz o parayla filmi çekip çekmeyeceklerini nereden bileceğiz?
Kolay! Her proje için konulmuş bir süre ve hedeflenen bir miktar var, Fongogo’daki proje profillerinde hepsi yazıyor. Ve misal ben kredi kartımdan 20 lira destek mi verdim, projenin süresi dolduğunda, proje hedeflediği rakama ulaşmamışsa, o para kredi kartımdan hiç çekilmemiş gibi oluyor. Proje hedeflediği miktara ulaşmışsa şayet, o zaman çekiliyor.
Korkmayalım yani biz çılgın Türkler, yasal güvencemiz var! Bu arada, bir sivil toplum projesi falan olmadıkça, bağış da değilmiş burada olan biten. Bir ‘alışveriş’, bir 'ön satış'mış. Sayemizde nefes almaya başlarsa yani desteklediğimiz projeler, gülümseyip bazı hediyelerle teşekkür ediyorlarmış bize, filmse belki gala bileti, kitapsa imzalı kitap olabilir, dünya turuysa ülkelerden anahtarlıklar vs…
Bence şahane!
Para var.
Değil mi? Var.
Birilerinde, bir yerlerde, bende yoksa sende.
Ve alınıp verilebilen, dolaşabilen bir şey bu para, kimseye uhulanmış değil.
E güzel insanlar da var şu dünyada!
Denemeye değer o yüzden. Çok düşünmeye gerek yok, fazla bir şey de yok aslında üstünde düşünülecek.
İki seçenek: Ya kazanırsın ya kaybeder, n’olmuş yani?
Hayal kurabilen herkes bence, bu harika özelliğin hakkını vermeli.
Tabi Motorsikletle Anadolu turuna çıkıp ‘aşk’ı sorarken, sonum barış gelinine benzemezse daha iyi!