Gaziantep'in simgesi antik kent: Zeugma zamanının en büyük kentiydi
Gaziantep'in Nizip ilçesinde, Fırat Nehri kenarında bulunan ve tarihi 2 bin yıl önceye dayanan Zeugma Antik Kenti, dünyaca ünlü mozaiklere ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en büyük mozaiklerinin bulunduğu Zeugma Antik Kenti'nde yapılan çalışmalarda, bugüne kadar "Çingene kızı" mozaiği, "Mars heykeli", Roma dönemine ait çeşmeler, hamamlar ve Fırat Nehri kenarındaki villalarda bulunan mozaikler gibi yüzlerce tarihi eser gün yüzüne çıkarıldı.

Gaziantep'in Nizip ilçesinde, Fırat Nehri kenarında bulunan ve tarihi 2 bin yıl önceye dayanan Zeugma Antik Kenti, dünyaca ünlü mozaiklere ev sahipliği yapıyor.Zeugma Antik Kenti, Gaziantep ilinin Nizip ilçesine 10 km uzaklıktaki Belkıs Mahallesinde. Burası Roma döneminin en büyük kentlerinden biri. Özellikle tarihiyle büyük bir ilgi çeken Zeugma Antik Kenti, Gaziantep'in de simgesi durumunda. Zeugma Antik Kenti, Antik Roma, Antik Yunan ve Sami kültürlerini bir arada barındırması nedeniyle çok önemli. Dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi olma unvanına sahip olan Zeugma Mozaik Müzesi de Zeugma'dan gelen mozaiklerin sergilendiği bir nokta.

Zeugma Antik Kenti, aslında iki şehrin birleşiminden oluşuyor. MÖ 300 yılında Büyük İskender'in generallerinden olan I. Seleukos'un kurduğu 'Selevkaya Euphrates' ve eşi Apama'nın kurduğu 'Apama' şehirlerinin köprüyle birbirine bağlanması ile Zeugma Antik Kenti meydana geliyor.
İki şehir, karşılıklı olarak Fırat'ın iki yakasında yer alıyor. Şehirlere yapılan köprü sayesinde Zeugma, bugünkü ismini ediniyor. Yaklaşık olarak 20 bin dönümlük bir arazide, İpek Yolu üzerindeki bu kent, yüzölçümü ve nüfusu sayesinde Kommagene Krallığı'nın en büyük 4 şehrinden birisi durumundaydı. Milattan Sonra 1. yüzyılda ise Roma İmparatorluğu'nun topraklarına girdi.
Roma İmparatorluğunun topraklarına girince şehrin adı 'köprü, geçit' anlamlarına gelen Zeugma olarak değiştirildi. 252 yılında ise Sasani İmparatorluğu'nun Kralı I. Şâpûr, Zeugma'yı Roma'dan aldı ancak bir süre sonra şehir tekrar Roma'nın eline geçti. Şehir, 601 yılından sonra İslam akınlarına uğradı ve terk edildi. 901 ile 1200 yılları arasında burada İslami yerleşim yerleri kurulmaya başlandı.

Zeugma Antik Kenti, Antik Roma, Antik Yunan ve Sami kültürlerini bir arada barındırması nedeniyle çok önemli. Bu kentte çıkarılan her bir kazıda tarihe ışık tutan yeni veriler elde ediliyor. Zeugma'nın İpek Yolu üzerinde bulunması da Zeugma'ya ticari gelişim açısından büyük etkiler sunuyor.

Helenistik dönemden kalma bir Agora, Roma Agorası, iki farklı kutsal alan, stadyum, tiyatro, iki tane hamam, Roma lejyonu, Roma lejyonunun idari yapıları ve nekropoller, günümüze ulaşan bazı yapılar.
Kentte bilimsel kazılar 1987 yılında başladı. Bu kazılar halen Ankara Üniversitesi tarafından devam ettiriliyor. Yapılan bilimsel kazılardan çıkartılan mozaikler, yaklaşık olarak 2500 metrekarelik bir alanı kaplamakta. Çıkarılan mozaikler bir süre Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmişti. Bu mozaikler 2011 yılında Zeugma Mozaik Müzesine taşındı.
Burada mozaikler 13 renk armonisinden meydana geliyor. Müze, üç blok olarak inşa edilmiş. Müzede, Zeugma'dan gelen mozaikler sergileniyor. Özellikle dünyaca ünlü 'Çingene Kızı Mozaiği' büyük ilgi görüyor.

Mimarisi ve teknolojisiyle dünyanın önde gelen müzelerinden olan Zeugma Mozaik Müzesinde iki bin yıllık mozaiklerin yıllar içinde define avcıları nedeniyle eksilen parçaları lazer sistemiyle görüntü olarak tamamlanıyor.

Zeugma Çingene Kızı Mozaiği, 1998 - 1999 Kış döneminde bulunmuştur. Belkıs Harabelerinin kurtarılması sırasında bir villanın 300m2'lik tabanının parçası olarak, üzerindeki sütunun kaldırılmasıyla bulunan Çingene Kızı Mozaiği, antik kent ile birlikte Gaziantep'in de simgesi.
Mozaiğe konu olan kişinin cinsiyeti bir tartışma konusu. Saç örgülerinden dolayı ise bu mozaiğe Çingene Kızı adı verilmiş. Mozaik, bir süre Gaziantep Arkeoloji Müzesinde sergilendi. Daha sonra ise Zeugma Mozaik Müzesine taşındı.
Mozaiğin diğer parçaları ise 2018 yılının Aralık ayında Amerika'dan Türkiye'ye geldi ve yine aynı müzede sergilenmeye başladı.

Kentin, büyük ordusuyla Roma İmparatorluğu üzerine sefere çıkan Sasani Kralı I. Şâpur tarafından 253 yılında yakılıp yıkıldığı biliniyor.