Ali Sunal yeni yaşını gazete kupürüyle kutladı! 22 Eylül... Evet, ben doğdum!
Yeşilçam'ın unutulmaz ismi Kemal Sunal'ın oğlu Ali Sunal 46 yaşına girdi. Ali Sunal doğum gününü paylaştığı bir gazete kupürüyle kutlarken Gül Sunal, sosyal medya hesabından yaptığı nostaljik paylaşımla oğlu Ali Sunal'ın doğum gününü Gül Sunal, oğlu ve eşi Kemal Sunal'ın yer aldığı kareye "Seni ne kadar çok çok seviyorum nasıl anlatsam... Sen biliyorsun işte" notuyla kutladı.

23 yıl önce vefat eden Kemal Sunal'ın eşi Gül Sunal, 46 yaşına giren oğlu Ali Sunal'ın doğum gününü kutladı. Ali Sunal kendi sosyal medya hesabından ise, '22 Eylül... Evet, ben doğdum. Buyurun bu da doğduğumu haber veren başlıklardan biri' notuyla bu gazete kupürünü paylaştı.

Sosyal medya hesabından oğlunun yeni yaşını kutlayan Sunal, paylaştığı fotoğrafın altına şu notu düştü:

"Doğum günü kutlamalarını çok seversin Ali'm... Albümlerden bir ve iki yaşlarındaki fotoğraflara baktım, benim için hiç büyümedin. Hep benim bebeğimsin. Bugün beraber olamasak da dönünce kutlarız doğum gününü canım yavrum."

Annesinin paylaşımına 'Annem' mesajıyla cevap veren Ali Sunal kendi sosyal medya hesabından ise, '22 Eylül... Evet, ben doğdum. Buyurun bu da doğduğumu haber veren başlıklardan biri' notuyla bu gazete kupürünü paylaştı.

Gül Sunal, 23 yıl önce kaybettiği hayat arkadaşının bilinmeyen yönlerini YouTube kanalında takipçileri ile paylaştı.

"BİR DAHA BANA CİMRİ DİYECEK MİSİN?"
En çok ailece birlikte vakit geçirdikleri zamanları özlediğini ifade eden Gül Sunal, usta oyuncunun bir yönetmenle arasında geçen 'cimrilik' olayını da şu sözlerle anlattı:

"Kemal'in arkadaşlarıyla gittiği bir mekan vardı. İş adamları, oyuncular, bankacılar oraya gidiyordu. Kemal ve arkadaşları da piyasa dedikodusu için buluşuyordu. Çok ünlü bir yönetmen eskilerden, o yüzden adını vermeyeceğim.

Girmiş bir gün kapıdan içeri ve "Bu Kemal de insana hiçbir şey ısmarlamaz" demiş. Kemal de hiçbir şey söylemeden masaya oturup garsonu çağırmış. Garsona; "Beyefendi ne içiyorsa aynısından götürün. Ancak elindeki bitmeden yenisini götürün" demiş."

Gece sonu ünlü yönetmenin gelen her bardağı içip ayakta duramayacak hale geldiğini belirten Gül Sunal, bunun üzerine yönetmenin yanına giden Kemal Sunal'ın, "Bir daha bana cimri diyecek misin?" sorusuna; "Katiyen" cevabını aldığını söyledi.

"BUGÜNE KADAR KİMSENİN HABERİ OLMAMIŞTI"
Sonrasında eşi Kemal Sunal'ın köftecide yaşadığı bir olayı anlatan Gül Sunal, şu ifadeleri kullandı:
"Saygılar Bizden' adlı diziyi çekerken; Umur Bugay, Zeki Ökten'le köfte yemeye gidiyorlar, set Sultanahmet'te olduğu için. Kadroda yaşlı bir amcamız var. Adını söylemek istemiyorum şimdi. O da diyor ki 'Beni de götürsene Kemal'. Kemal (Sunal) da diyor ki "Yok kardeşim, biz üç kişi gidiyoruz, ne çekeceğimizi konuşuyoruz.

Bugüne kadar çektiklerimiz için fikir alışverişi yapıyoruz." Tabi adam sinir oluyor, Kemal'in adını çıkarıyor, 'Bu adam cimri' diyerek. Bu tabi Kemal'in kulağına gidiyor. Bir gün amcaya diyor ki 'Seni de götüreceğim". Abi de "Yanımıza birkaç kişi daha alalım" diyor. Bunu kabul eden Kemal de "Yalnız bir şartla. Orası çok pahalı bir yer. Eğer hesap 1000 liranın altında gelirse sen ödersin, üstünde gelirse ben öderim" diyor.

'EŞYALAR AYNI'
"Ben de o da çok tutucuyduk. Bu evde 25-30 senedir eşyalar aynı. Onun koltuğu belli, benimki belli. Hayat görüşümüz değişmez. Yenilik güzel ama bize göre değildi. Biz muhafaza etmeyi seviyorduk.Sabah uyanır, kahvaltısını yapar, gazete okurdu. Seri ilanlara kadar, saatlerce...

Bizde ağır bir öğle yemeği hazırlığı olurdu. Çalışmadığı günlerden bahsediyorum. Birçok insan bilirdi, bunlar öğlen 1’de yemek yer. Bu tarafa işi düşen veya alışverişe çıkıp, yolu düşen eş dost gelirdi. Yine televizyona bakar, kitabını okur, telefonla konuşmayı severdi. Haftanın 3-4 günü akşam üzeri Çiçek Bar’a giderdi.Ama eve erken dönerdi..."

Bunu kabul eden abi, tüm set ekibini de çağırıyor. Amacı hesap çok gelsin, Kemal ödesin. Yemek sonunda hesap geliyor 960 lira. Bu ödüyor tabi parayı ama bozuluyor. Sonra kadro gidiyor, yine Zeki, Umur ve Kemal kalıyor. Az sonra garson geliyor, Kemal'e faturanın üstünü getiriyor. Meğer Kemal, restoranın sahibiyle konuşup, iddiadan bahsetmiş 'böyle bir hesap getirin sonrasında kalanı ben ödeyeceğim' diye. Hakikaten de iki bin liranın üzerinde hesap gelmiş. Ama bundan bugüne kadar hiç kimsenin haberi olmadı."

'2,5 SENE MEKTUPLAŞTIK'
Gül Sunal, yıllar önce verdiği bir röportajda Kemal Sunal ile tanışma hikayesini ve aşklarını anlatmıştı..."Ben 20, Kemal 29 yaşındaydı. O sahnedeydi, ben seyirciler arasında. Havuz sahnesi var. O havuza girmiş, bekçi geliyor, çamaşırları kucağında duruyor. Yani repliği yok, öylece durduğu bir sahne. Orada göz göze geldik. Sonra 2.5 sene mektuplaştık..."

'EN ÇOK GÖZLERİNDEN ETKİLENDİM'
"En çok gözlerinden etkilendim. Kemal’in gözleri, birçok insana albenisi olmayan bir çift göz gibi gelebilir ama çok derin bakardı. Çok hüzünlüydü bir kere. Ona ne yaparsanız yapın ya da o size ne yaparsa yapsın en sonunda “Aman üzülmesin” dersiniz."

'ÇOK MÜTEVAZIYDI'
"Bebek gibi. Ezo bile ilkokuldayken ona bebek gibi bakıyordu. Hepimize merhamet duygusunu çok ağır yaşatıyordu. Annesi de söylerdi, çocukluğundan beri bir mahzunluk vardı. Ama tabii çok eğlenceliydi de... Kemal utangaç biriydi. Çok mütevazıydı. Böyle Kemal Sunal falan dedikleri zaman ne yapacağını şaşırır, kabuğuna çekilirdi. Mesela siz buraya gelseniz, yine yadırgar ama sonra güvenirse çok keyifli olurdu. Bir çok arkadaşımız var, söyleyip gülüyorlar, söyleyip gülüyorlar, öyle değil."