Eyvah! Helikopterden iniyor!

Tahvil alımıyla piyasalara istediği parayı enjekte eden FED’den alımları durdurabileceğine yönelik sinyal moral bozdu. Borsa düştü, dolar çıktı.

ABD Merkez Bankası’nın (FED) Ocak ayı toplantısının önceki gün açıklanan tutanakları, bazı yetkililerin bankanın tahvil alım programını istihdamda istenilen sonuca ulaşılmadan önce durdurmak veya yavaşlatmak zorunda kalabileceği görüşünde olduklarını gösterdi.

Tahvil alımının potansiyel maliyetlerine ilişkin endişelerin dile getirildiğini gösteren tutanakların açıklanmasının ardından borsalarda dün sert düşüş gerçekleşti. Tutanaklarda, “Bazı banka yetkilileri varlık alımlarının etki, maliyet ve risklerine ilişkin devam eden değerlendirmelerin Komite’yi, istihdam pazarındaki görünümde önemli iyileşme gerçekleşmeden programın yavaşlatılması veya durdurulmasına yöneltebileceğini belirttiler” denildi.

Önce Wall Street düştü

Bu cümleler programın yavaşlatılacağı ya da tamamen durdurulacağı şeklinde algılanınca borsalarda panik satışlar meydana geldi. Önce Wall Street’de başlayan satış dalgasına Avrupa ve Asya borsaları da eşlik etti. Avrupa’da satışların hızlanmasının ardından İstanbul Borsası da bu satışlara daha fazla kayıtsız kalamadı ve günü yüzde 2’lik değer kaybı ile kapattı. Endeksin 77 bin 900 puandaki önemli direnci aşağı yönde kırması moralleri daha da bozdu.

Düşüşe özellikle bankaların eşlik etmesi dikkat çekti. Bankacılık endeksi yüzde 2.84 gerileyerek 157 bin 231 puandan kapandı.

Önceki haftalarda 1.75 sınırına kadar çekilen dolar da artan endişelerle birlikte yönünü yeniden yukarı çevirdi. Bankalararası piyasada doların dün 1.7920 TL’den alınıp 1.7980 TL’den satıldığı görüldü.

AB tekrar S.O.S veriyor

Avrupa’da Euro bölgesi ülkelerinin kur savaşlarında ortak bir politika üretememeleri, Almanya’nın euro’da düşüşten yana olmadığına dair düşüncesi Avrupa ekonomilerine olan inancı bozuyor. Almanya’da Şubat ayında imalat ve hizmetler PMI öncü verileri kötü geldi.

Son bir haftadır Güney Kıbrıs ekonomisine ilişkin de olumsuz haberler geliyor. S&P’nin Kıbrıs’ın iflas edebileceğine yönelik öngörüsü de Avrupa ile ilgili korkuların yeniden körüklenmesine neden oldu. Bu gelişmeler çerçevesinde Avrupa’nın geneline ilişkin olumsuz yorumların artabileceği konuşuluyor. Bu olumsuz bakış açısı da Borsa’lara satış baskısı olarak yansıyor.

Bu unvanı nasıl aldı?

FED Başkanı Ben Bernanke, 2008 ve 2009 krizinden sonra rayından çıkan Amerikan ekonomisini canlandırmak için FED’in bilançosunu genişletme kararı almıştı. Tahvil alımları ile piyasaya para enjekte etti. Bunu da tam 3 kere yaptı. FED’in bilançosunu daha da hızlı büyüterek Amerika’da işsizlik düşene kadar para basacağını ilan etti. Kararlar piyasaları coşturdu ancak asıl hedef olan işsizliği etkilemedi. Basılan paranın büyük bölümü gelişmekte olan borsalara kaçtı.