Gazete Vatan Logo

“Yüksek moda” haftasında korse kemerli zarafet

Paris’teki haute couture defilelerinde tasarımcılar hayal güçlerinin sınırlarını zorlarken ortak noktaları kadındaki zarafeti ortaya çıkarmak oldu. Korse tarzı kemerler, fiyonklar, tüller ve drapeler en çok kullanılan detaylardı

Klasik haute couture’cülerin kâh emekli olarak (Valentino) kâh bu dünyadan ayrılarak (Yves Saint Laurent) moda dünyasına veda ettiği bir dönemde, Paris’te düzenlenen “haute couture” haftası eski günlerdeki gibi görsel bir şölen sundu. 2008/2009 Sonbahar/Kış kreasyonlarının sergilendiği defilelerde, dünyada sadece bir avuç insanın giyebileceği kıyafetler parmak ısırttı.
Sözlük anlamıyla “yüksek moda” anlamına gelen haute-couture haftasına damgasını vuran kesinlikle Dior oldu. Fransa First Lady’si Carla Bruni-Sarkozy’nin tercih ettiği Dior’un son dönemdeki hızlı yükselişinin süreceğini gösterdi bu defile. Çılgınlığıyla tanınan Dior’un baş tasarımcısı John Galliano, önceki haute couture defilelerinde hayal gücünün sınırlarını zorladığı teatral ortamlar yaratarak abartılı ve tamamen şova yönelik kıyafetlerle çıkıyordu izleyicinin karşısına. Ama Galliano bu kez fantastik kıyafetlerle değil, zarif kreasyonlarla büyüledi. Koleksiyonlarında vintage etkisi hep hissedilen ve eski zamanların kıyafetlerini modern bir dokunuşla yeniden canlandıran Galliano bu kez 1950’lerde geziyordu. Galliano, ilhamını nereden aldığını açıklarken “Irving Penn’in, Lisa Fonssagrives fotoğraflarını görmek” dedi. 1950’lerin ünlü fotoğraf sanatçısı Irving Penn’in İsveçli fotomodel karısı Lisa’yı çektiği ve Vogue dergisinde yayınlanarak dönemin temsili imajları olan o fotoğrafları yeniden gözümüzde canlandırdı.


Transparan etekler

Belinden korse gibi kalın bir kemer bağlanmış etek kısmı çan şeklindeki beyaz manto, çok sayıda kokteyl elbisesi, giyilebilir yüksek modanın birer temsilcisiydi... Etek-ceket gibi ikili takımların da yoğun olduğu kreasyonda beli ortaya çıkarmak için korsevari kemerler kullanılmış. 1950’lerin çan şapkaları, şeffaf etekler dikat çekiciydi. Ceketlerde, eteklerde, elbiselerde o kadar ince ve zarif detaylar var ki koleksiyona elegansı veren belki de onlardı. Sergilenen kış koleksiyonuydu ancak renkler ilkbaharı çağrıştırdı. Fıstık yeşili, leylak, toz pembe,sarı gibi canlı ve sıcak renkler kış günlerinde içleri ısıtacak cinsten...


Şeffaf topuklar

Haftanın beklenen bir diğer defilesi de Chanel’indi. Kurucusu Coco Chanel’in döneminde haute couture alanında haklı bir şöhret edinen Chanel’in bugünkü artistik direktörü Karl Lagerfeld’in bu alandaki başarısı da su götürmez bir gerçek. Lagerfeld, tasarımlarında modaevinin yaşı ilerlemiş sadık müşterilerinin beklentilerini karşılarken gençleri de çekecek tasarımların yer almasına gayret etmiş. Chanel’in artık klasikleşmiş tüvid takımlarıyla bol bol oynamış. Korse gibi duran kesimlerle belleri ortaya çıkaran elbiseler, abartılı kol kesimleri, tüller, güller gibi bolca detay vardı.
Chanel’in ayakkabılarındaki şeffaf topuklar da gözden kaçmadı. Her türlü gri tonu ve fuşya ağırlıktaydı.
Giorgio Armani’nin koleksiyonu ise yine Armani’nin klasik çizgisindeydi. Fiyonk detayının kullanıldığı koleksiyonda en dikkat çekici parçalardan biri piton derisi ceketti.


Takım elbiseler 25 bin dolardan başlıyor

Günümüzde haute couture, tasarımcının hayal gücünün sınırlarını zorlayarak ortaya çıkardığı tasarımların, aklınızın alabildiği en yüksek kaliteli kumaşların emsalsiz el işçiliği ile birleşerek ortaya mükemmel denilebilecek kıyafetlerin çıkması olarak biliniyor. Bu işe soyunan tasarımcılar, hünerlerini Ocak ve Temmuz aylarında Paris’te yaptıkları defilelerle sergiliyorlar.
Coco Chanel’in döneminde haute couture, tamamen kişiye özel hazırlanan yaklaşık 200 bin kadının yararlandığı bir şeydi. Sadece kendilerine özel kıyafetler gösterilirdi ve kişinin birkaç provaya gitmesi gerekirdi. Bugün ise takım elbiselerin 25 bin dolardan başladığı abiye elbiselerin 100 bin dolar gibi fiyatlara alıcı bulduğu bir dünya... Bir elbiseden genellikle 6 adet yapılıyor. Ve yaklaşık 2-3 bin kişilik bir müşteri kitlesi var. Daimi müşteri sayısı ise sadece 200’le ifade ediliyor. Ama modaevleri, Çin, Hindistan, Rusya gibi ülkelerin yeni zenginlerinden umutlular. Dior’un Başkanı Sidney Toledano, Women’s Wear Daily’e verdiği demeçte “Zenginler ekonomik krizden etkilenmiyor. Bir yılda couture satışlarımız yüzde 35 arttı” dedi.



Haberin Devamı