Gazete Vatan Logo

Menderes'in unutulmaz aşkı tiyatro sahnesinde

Eski başbakanlardan Adnan Menderes'in piyanist Ayhan Aydan ile yaşadığı aşk, Tiyatro Kedi tarafından oyunlaştırıldı. 'Yarım Bardak Su" adlı oyunda Menderes'i Can Gürzap, Aydan'ı Ayda Aksel oynuyor

1950'li yıllara damgasını vuran Adnan Menderes ve piyanist aşkı Ayhan Aydan'ın sahnelere taşındığı "Yarım Bardak Su" adlı oyun, 18 Şubat'ta perdelerini açmaya hazırlanıyor. Adnan Menderes'i Can Gürzap'ın, Ayhan Aydan'ı da Ayda Aksel'in canlandıracağı oyun Mecidiyeköy'deki Profilo Alışveriş Merkezi'nde Tiyatro Kedi tarafından sahnelenecek. Bilet fiyatları 20 ve 16 milyon lira olarak belirlendi. (0212) 216 93 14

Gürzap ve Aksel ile oyunun provalarında buluştuk ve "Yarım Bardak Su"yun öyküsünü dinledik...

■ Adnan Menderes'in bir dönem aşk yaşadığı piyanist Ayhan Aydan'ı canlandırıyorsunuz. Bunun için bir ön hazırlık yaptınız mı?
A. Aksel: Bu farklı bir oyun. Oyunda, soyut yaklaşımlar ve farklı bir yapı var. O dönemi, geçtiği tarihsel yapısını inceliyoruz. Bu uzak bir dönem değil 1950'lerin başı. Kalıntıları hâlâ bugünü etkiliyor. Hepimiz bundan yaşımız gereği haberdarız. Fazla uzun bir tarihsel araştırma yapmamıza gerek kalmadı.

■ Oyunun provalarına başladıktan sonra nasıl tepki aldınız?
A. Aksel: Herkesin sonunu tahmin ettiği bir oyun, ama çok özel bir dönem. Bir ülkenin çok zor kaldırabileceği, yaşayabileceği dönemlerden biri. Kuşkusuz Türkiye için de böyle.

■ Tiyatro sahnesinde bir aşk var. Bu seyirciye nasıl yansıyacak?
A. Aksel: İzleyip görmek lazım. İlginç bir aşk. Dokuz sene dostlukla gitmiş sonra aşka dönüşmüş bir ilişki. Belki gizliden gizliye giden bir tutku. Başından bir kadın erkek birlikteliği ile başlamış bir ilişki değil. Sürekli fikir terapisi, hatta çatışmalı bir ilişki.

■ Böyle bir aşkı tiyatro sahnesinde yansıtırken, bende böyle bir aşk yaşasaydım dediğiniz oluyor mu?
A. Aksel: Ben şahsen bunu yaşamak istemezdim. Herhalde böyle acı bir aşkı kimse yaşamak istemezdi. Biz oyunu oynarken çok etkileniyoruz. İster istemez içimiz burkuluyor. Tüylerimiz diken diken oluyor. Aşk, ayrılık, hayata bakışıyla hakikaten insanı ürperten, acı veren bir oyun.

■ Ayhan Aydan'ın çocuk aldırdığı haberleri de o döneme damgasını vuran diğer haberlerden biri. Böyle bir şey tiyatro sahnesinde olacak mı?
A. Aksel: Bu çok özel bir olay. O dönemde yaşanmış bir olay. Bizim oyunumuzda hiçbir yeri yok. O dönemde çok çirkin şeyler yaşanmış. Kimseye böyle birşeyi hatırlatmak istemem.

■ Adnan Menderes'in hayatıyla ilgili olarak herhangi bir araştırma ya da bilgi toplama yaptınız mı?
C. Gürzap: Adnan Menderes'i üzgün, sevinçli, neşeli, kızgın fotoğraflarına bakarak etüt ettim, inceledim. Menderes'le birlikte olan kişilerin anlatımlarının yer aldığı kitapları özellikle okudum. Adnan Menderes kızdığı anlarda, hoşlandığı anlarda ayak parmaklarının üstünde yükselirmiş. Bu benim için enteresan geldi. Oyunda bazı kritik yerlerde bunu kullanıyorum.

■ Oyundaki politik aşk nasıl yansıtılacak?
C. Gürzap: Her insanın sevdiği kadına hitap ettiği ortak yanlar vardır. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Bu tiyatral ve dramatik bir aşk olacak tiyatro sahnesinde. Kavgalı, tartışmalı, inişiyle, çıkışıyla bir aşk hikayesi.

■ Böyle bir aşk yaşamak ister miydiniz?
C. Gürzap: Herkes ister, hoş bir şey. Ben aşk yaşamak istemiyorum diyen biri yoktur.

■ Bu dönemin tiyatroya yansıtılmasını nasıl buluyorsunuz?
C. Gürzap: Bizim yakın ve uzak tarihimizde çok enterasan olaylar var. Adnan Menderes'in hayatının bugüne dek bir filme konu olmamasına şaşıyorum. Böyle noktalanan bir hayat Avrupalının, Amerika'lının elinde olacak, mutlaka değerlendirirler. O bir efsane. Adnan Menderes trajediler yaşayan bir insan. Milyonlarla meydanları dolduran bir adam.

■ Adnan Menderes'in hayatı sizin hayatınıza yansımış durumda. Bu sizin hayatınızı nasıl etkiliyor?
C. Gürzap: Benim yaşamımı bu rol etkilemiyor. İnsani açıdan hüzünlendiriyor. Ben senaryoyu okurken de hüzünlendim. Yassı Ada'da yaşananlara üzülmüşümdür, hatta zaman zaman isyan bile etmişimdir. İnsan hayatı ne olursa olsun, bir memleketi 10 yıl yürütmüş önemli bir kişinin hayatının sonu idam olmamalı. Ben biraz yufka yürekli bir insanım. Beni bu rol çok etkiledi.

Haberin Devamı