Gazete Vatan Logo

Işıltılı dünyanın renkli skandalları

Geçtiğimiz haftanın magazin gündemine Muazzez Abacı’nın sahnede kemancı dövmesi oturdu

Bu olay vesilesiyle biz de geçmiş günlere uzandık. Bu işin içinde yıllarını geçiren isimlere eski gazino günlerini sorduk. Kim cimri, kim kaprisli? Hepsini öğrendik.

MÜREN’DEN ERSOY’A SEVGİ GÖSTERİSİ

Hep kavgalı oldukları söylenen Zeki Müren ile Bülent Ersoy, ilk kez Nigar Uluerer’i dinlemek için gittikleri gazinoda bir araya geldiler.

Günay Tuncel

30 yıl boyunca ünlü gece kulubü Günay’ı işleten Günay Tuncel,

Zeki Müren dışında tüm sanatçılarla çalışmış bir isim. Tuncel’e göre bu aralar en çok iş yapacak isim, Ajda Pekkan.

Muazzez Abacı: İçkiyi fazla kaldıramaz. Fazla içtiği zaman hemen müdahale ederdim. Bir gün 3 kadeh içmiş, çıktı sahnede sesçisine bağırdı.

Sonra da “İşi bırakıyorum” diye geldi bana çattı. İçkiliyken üstüne gitmemek gerek, tersleşiyor o zaman. Ertesi gün son dakika bir şey olmamış gibi geldi, sahneye çıktı.

Nilüfer: Gazete ilanlarında adı Huysuz Virjin’le eşit ölçüde basıldı diye işi bırakmaya kalktı. Sezen Aksu ise çok alçakgönüllüdür, “İstersen önce Huysuz’u yaz” diyecek kadar.

Leman Sam: 11 yıl boyunca beraber çalıştık. Sevgili olduk bu süre içerisinde.

Ama evlenmedi benimle: “Sen şimdi sevgilimsin. Evlenirsek karın olacağım, o zaman da sevgili ararsın kendine” dedi. 1991 yılında ilişkimiz bitince Leman da sahneyi bıraktı.

Emel Sayın: Çok müşkülpesenttir. Sahneye çıkacağı zaman çok stres yaşar. Hatta provada huzursuzluklar çıkartır.

Ajda Pekkan: İşine fazlasıyla saygılıdır. Her gün programa gelmeden önce Erdem Siyavuşgil’e gider ve çalışırdı. Her konuda takıntı derecesinde titizdir.

Huysuz Virjin: Sahneden indiğinde mutlaka tavuk suyu çorbası hazır olmalı. Artık yaşlandı. Zenneydi, ben keşfettim onu. Fazla içince sapıtır, hep belden aşağı konuşur. Birkaç kere sürtüştük bu yüzden.

Bülent Ersoy: Darbukacısı Güngör Hoşses’i sahneden kovmuşluğu var. Futbolcu Rıdvan’a da sahneden “Şam şeytanı” demişti de, Rıdvan’ın takım arkadaşlarıyla birbirlerine girmişlerdi. Önce “Ben” der.

Ata Demirer’le birlikte sahneye çıkıyordu. Henüz 3’üncü gecelerinde saat 23.00’de bir çıktı sahneye inmek bilmedi. Saat 03.30’a dek sahnede kaldı. Ata Demirer kudurdu, sahneye çıktığında millet gitmişti. Ata da 5 dakika durdu, içeri girdi. Ondan sonra da işi bıraktı zaten.

Ateş Çelik

Yılların magazin muhabiri Ateş Çelik en kaprisli sanatçının Bülent Ersoy olduğunu söylüyor.



Bülent Ersoy: Sahnedeyken tabak çatal sesine tahammülü yoktur, hesap bile isteyemezsiniz. Asla eleştiri kaldıramaz. Beyaz takıntısı vardır, kuliste her şeyinin beyaz olmasını ister.

Seda Sayan: Neonlarda adının en büyük yazılmasına çok önem verirdi.

Muazzez Abacı: Terstir. Hasan Heybetli’nin etkisi altında kalıp onun gibi davranmaya başladı.

Şakir Eroğlu

Dayısı, Hamiyet Yüceses’le evlendiği için küçük yaşlarından itibaren şöhretlerle beraber olan Eroğlu yıllarca organizatörlük yapmış. Neredeyse tüm sanatçılarla çalışan Eroğlu, 78 yıllık bir arşivi bulunan ünlü bir koleksiyoner ve arşivci.


Zeki Müren: Çok kibar, çok efendi görünüp “ayakta kalmak için her şeyi yaparım” politikasını güden bir sanatçıydı. Tek olmak isterdi. Zeki Tükel diye bir gazeteciyi kendine menajer yapıyor. Böylece basını avucunun içine alıyor. Uğura inanırdı. Nazar boncuğu ve Ayetel Kürsi taşırdı. Sahneye çıkarken dekora üç kere vururdu. 31 Mart 1956’da Safiye Ayla’yla karakolluk oluyorlar. Kendisini dinlemeye gelen Safiye Ayla, Zeki Bey sahnedeyken gitmeye kalkıyor. Bu Müren’in çok ağırına gidiyor, “Bir sanatçı sahnedeyken nasıl kalkarlar” diye. Safiye Ayla da çok şöhretli o zaman, ayağa kalkınca tüm gazino alkışlıyor. Safiye Ayla’nın da var böyle tarafları. Yani bir pundunu yakaladığı zaman insanı madara etme durumu var. Zeki Müren de; “Anneannem yaşında kadın, beni çekemiyor” filan diyor. Safiye de bunu duyuyor ve doğru Bebek Karakolu’na gidip şikayette bulunuyor. Polisler, Zeki Müren’i sahneden indirip karakola getiriyorlar. Karakolda polisler barıştırıyor ikisini.

Ama sonuna kadar Safiye, Zeki’yi sevmedi.

Türkan Şoray: Annesi Meliha Hanım bakardı bütün işlerine. Fakat Türkan’ın, Rüçhan Atlı’yla olmasını hiç istemiyordu. Bu ilişkinin bitmesi için elinden geleni yaptı. Rüçhan Bey, kendilerini takip ediyor diye Meliha Hanım’ı şikayet etti sonunda bir gün. Üçü de karakolluk oldu. Bu olay nedeniyle uzun yıllar Türkan Hanım, annesiyle dargın kaldı..

Seren Serengil- Gülben Ergen: Kavgalarına şahit oldum. Maksim Gazinosu’nda çalışırken kuliste “Sen bu olayı benden nasıl saklarsın” diye saç saça kavga ettiler. Seren’in, zenginlik içinde doğduğu için şımarıklıkları vardır. Parasının hesabını bilmez. Her şeyin en iyisini ister.

Hülya Avşar- Zerrin Özer:

Çakıl Gazinosu’ndayken Zerrin, Hülya’yı dövmüştü. Hülya o zaman daha yeni assolist olmuştu, Zerrin Özer de kadrosundaydı. Zerrin ahbaplarını görünce masalarına gidip oturuyor. Avşar sahneden: “Bir sanatçı sahneden inip masaya oturursa ona konsomatris derler” diyor. Zerrin, Hülya’nın programı biter bitmez kulise gidiyor ve tekme, tokat odaya dalıyor.

Haberin Devamı