Gazete Vatan Logo

Gebelikte ultrason

Gebelikte ultrasonla ilgili merak ettiğiniz her şey

Anne ve baba adaylarının dokuz aylık bekleyişlerinde en merak ettikleri şey bebeklerinin sağlıklı olup olmadığıdır. Anne karnındaki bebeğinin gelişimini takip eden ultrason cihazları (USG) da gebelerin aklında birçok soru oluşturuyor. Ultrason gerçekten gerekli mi, hangi sakatlıkların belirlenmesinde kullanılabiliyor, sonuçları ne kadar güvenilir? İşte annelerin USG ile ilgili en çok merak ettiği soruların cevapları.

*Gebelik testim pozitif çıktı, niye ultrasona girmem gerekiyor?

Gebelik testinin pozitif çıkması gebe olduğunuzu gösterebilmekle birlikte sağlıklı bir gebeliğinizin oluştuğunu göstermez. Ultrasonografiyle gebeliğinizin rahim içi ya da dışı (ektopik gebelik), molar gebelik (üzüm gebeliği), çoğul gebelik (ikiz-üçüz) olup olmadığının ayrımında hayati önem taşımaktadır. Zira rahim dışı (ektopik gebelik) ve molar (üzüm gebeliği) gebelikler genellikle anne hayatını ve sağlığını tehdit edebilmektedir. Bu sebeplerden gebelik testinin pozitif olduğu ya da gebelik şüphesi olduğu durumlarda ultrason öneme sahip olur. Ultarason cihazı insan kulağının duyamayacağı frekansta ses dalgaları yolu ile çalışan organların görüntüsünü almamızı sağlayan, güvenliği ispatlanmış, kadın doğum hekimliğinin hele ki gebelerin takibinde nerdeyse kullanılmazsa gebe muayenesinin eksik oduğunu düşündürecek kadar sık kullandığı bir tanı, takip aleti halindedir.

* Gebeyim, kanamam var her hafta bebeğimi değerlendirmek için ultrason çekiliyor, bunun bebeğime zararı olmaz mı?

Ultrasonografi gebelikteki güvenirliliği kanıtlanmış hemen hemen tek görüntüleme yöntemidir. Yani sonuç olarak gebelik boyunca defalarca bile ultrasonunuz yapılsa, yıllardır yapılan araştırmalar göstermiştir ki bebeğiniz için herhangi bir sakınca teşkil etmemektedir.

* Bebeğim ultrasonda son adet tarihimden daha büyük çıkıyor bu benim daha erken doğuracağımı mı gösterir?

Asıl ve önemli olan sizin son adet tarihinizdir. Gebelik haftanız ve bebeğinizin tahmini doğum tarihi sizin son adet tarihinize göre hesaplanmaktadır. Ultrasonografilerde bebeğinizin haftası olması gerekenden büyük çıkması daha erken doğum yapacağınızı göstermeyeceği gibi bu gibi durumlarda yapılacak birkaç ölçümle durumun tespitinden sonra eğer bebeğiniz gerçekten olması gereken haftadan daha ileride çıkıyor ise size şeker yükleme testi yapılması gerekebilir. Aynı şekilde yapılan ultrasonlarda bebeğin son adet tarihine göre olması gereken haftadan daha ufak çıkması da olabileceğinden, bu gibi durumlarda bebeğin neden olması gereken haftadan daha düşük bir haftada olduğunu, gelişim geriliği olup olmadığını tespit etmek gerekir.

* Doktorum vajinal (alttan) ultrason yapmak istedi ben de bebeğime zarar verir diye düşündüğüm için yaptırmadım.

Transvajinal ultrasonografinin bebeğe herhangi bir zararı olmaması yanında erken dönemde bebeği daha net görmemizi, rahim ağzı varsa rahim ağzı açıklığını tespit etmemizi, bebeğin kalp atışlarını daha erken görmemizi, dış gebeliği belirlememizi sağlar. Ve bebek açısından hiçbir sakıncası yoktur. Ülkemizde ve yurt dışında pek çok klinikte ilk üç ayda özellikle transvajinal ultrasonografi tercih ediliyor.

* Birinci düzey ya da ikinci düzey ultrason ne demek?

Birinci düzey ultrasonografiden kastedilen genellikle bebeğinizin kaç haftalık, kaç aylık olduğunu tespit etmektir. İkinci düzey ultrasonografi ise bebeğinizin ultrasonla tespit edilebilecek olan yapısal bozukluklarının araştırıldığı ultrasonografidir.

*
Renkli ultrason ne demektir? Renkli ultrasonun bunlardan farkı nedir?

Renkli ultrason diye tabir edilen renkli ultrasonografi aslında sadece kan akımlarının renkli olarak gözüktüğü, bebeğinizin renkli olarak gözükmediği doppler ultrasonografi denilen ultrasondan başka bir şey değildir.
Doppler ultrasonografi ise bebeği vücudundaki kan akımını incelememizi sağlayarak bebekteki yapısal kalp hastalıkları (ventriküler septal defect VSD; yani kalbin delik olması ya da kalp damarlarının ters olması, kalp kapakçıklarının anormallikleri gibi), annenin kan akımını incelememizi sağlayarak bebekteki muhtemel gelişme geriliğini tespit etmemizi sağlar. Doppler ultrasonografi ya da ileri düzey ultrasonografi pek çok hekim tarafından 20-22’nci hafta civarında rutin olarak yapılır ya da önerilir.

* Dört boyutlu ultrasona girmek zorunda mıyım?

Dört boyutlu ultrasonografi daha çok bebeğinizin dış görünümdeki doğumsal bozuklukları tespit etmemizde yardımcı olur (mesela damak dudak yarığı). Eğer hekiminizin böyle bir şüphesi yok ise rutin olarak dört boyutlu ultrasona girmeniz gerekmez.

* Ultrasonla çocuğumda oluşmuş ya da oluşabilecek olan bütün sakatlıklar önceden anlaşılabilir mi?

Genel olarak anomalilerin yarısından fazlası ultrasonografi ile tespit edilebilmektedir. Buna göre detaylı ultrasonografi bulgularının normal olması bebeğin kesinlikle sağlıklı olduğunu garanti etmez.

* Her ay düzenli ultrasona girdim fakat bebeğimin dudak yarığı ya da tavşan dudağı neden görülmedi? Tüm testlerimi yaptırdım ve her ay düzenli ultrasona girdiğim halde down (mongol) bebek sahibi oldum bu daha önceden anlaşılamaz mıydı?

Down Sendromu taranma testlerinden biri olan üçlü tarama testinin riskli gösterdiği bebeklere amniosentez yapılırsa Down Sendromlu bebeklerin ancak yüzde 60’ı teşhis edilebilir. Geriye kalan yüzde 40’ı üçlü tarama testi riskli çıkmayacağı ve amniosentez yapılmayacağı için ancak doğumdan sonra anlaşılacaktır. Down Sendromu tarama testi birinci üç aydaki taramada yüksek riskli bulunan gebelere amniosentez yapılırsa Down Sendromlu bebeklerin yüzde 90’ı tanınabilir, yüzde 10’u ise tarama testinde yüksek riskli çıkmayacağı için ancak doğumdan sonra anlaşılacaktır. Down Sendromu gibi kromozomal hastalıklar açısından yüzde 100 güvence ve kesin tanı isteyen aileler amniosentez yaptırabilirler, fakat bu durumda yüzde 1 olan düşük meydana gelme riskini göze almalıdırlar.

* Ayrıntılı ultrason muayenesiyle hangi sorunlar anlaşılmaz?

Bebeğinizdeki anomalilerin, sakatlıkların tespiti bu tür kusurların büyüklüğü ve nerede olduğuyla alakalıdır. Yani küçük boyutlu yapısal bozuklukların ultrason ile tespiti mümkün olmayabilir. Örneğin bebeğinizin kakasını yaptığı makat deliğinin olmaması, burun deliklerinin kapalı olması, yumuşak damağın yarık olması, cinsel organdaki şekil bozuklukları gibi bazı bozuklukların ultrasonografi ile tespiti yapılamayabilir. Ayrıca bazı sakatlıkların (anomalilerin) tespit edilebilmesi için hem gebelik haftasının uygun olması, gebenin aşırı kilolu olmaması, bebeğin anne karnındaki pozisyonunun ve suyunun teşhis konulabilecek görüntüyü alabilmek için normal olması gerekir. Bebeğin dış görünümünde ya da organlarında görsel bozukluk yapmayan anormallikler ultrasonografi ile tespit edilemez. Örneğin: Doğumsal zeka geriliği, görme ve işitme problemleri, kan hastalıkları ya da metabolizma hastalıkları (tip 1 diabet) gibi.

Haberin Devamı