Gazete Vatan Logo

Erkeğin karşısında neyi, ne zaman yapacağını bileceksin

"Asmalı Konak"taki "Dicle" rolüyle hafızalara kazınan İpek Tuzcuoğlu, önümüzdeki günlerde "Hacı" dizisiyle yeniden ekranlara dönecek


"Asmalı Konak"taki "Dicle" rolüyle hafızalara kazınan İpek Tuzcuoğlu, önümüzdeki günlerde "Hacı" dizisiyle yeniden ekranlara dönecek. Başarılı oyuncu aşkın strateji gerektirdiğini söyleyerek, "Sevgilimle evli bir kadın gibi yaşarım sadakat ve sevgi anlamında, erkeğe laf getirmemek için" diyor.

Hacı dizisinin ekibine yeni katıldın. Bu sezon Show TV'de olacaksın. Ama "Asmalı Konak"tan sonra sanırım istediğin ritimde bir oyunculuk hayatın olmadı...
Hep 'Asmalı Konak" gibi bir iş aradım çünkü. En büyük hatam bu oldu. O dönem çok iyi olan işlere bile " Yok, bu rol değil" dedim. Bu seçicilik, yanılgı getirdi tabii bana. Doğru kararlar veremedim o dönem. "Köpek" dizisi için söylüyorum. Öyküyü doğru kurgulayamadılar. Ondan sonra "Nehir" diye bir dizi yaptım, çok profesyonelce ve acımasız düşünüp. Madem beni bu kadar istiyorlar, sadece adımı satayım dedim. Bu da yanlıştı. Üzüldüm tabii o dönem. Hep beklenti içindeydim "îşte bu proje" demek için.

Hacı o proje mi?
"Hacı" çok doğru bir iş. Ama hayalimdeki proje değil tabii. Daha yazılmadı öyle bir proje çünkü. "Hacı'yı geçen kış Show TV'de izlemiştim ama teklif gelince tekrar baştan izledim ve çok etkilendim. Ve bir baktım ki müthiş bir oyuncu kadrosu var. Dizi sektöründe bu çok olan bir iş değildir. Hikaye çok güçlü. Bir şey söylüyor seyirciye. 11 Eylül'de başlıyor. Ben "Hacı'nın durumuna çok üzüldüm seyrederken. Tuncer Abi de (Kurtiz) müthiş oynuyor. Böyle çok aile var çünkü.

Nasıl bir karakteri oynacaksın bu sefer?
Hacı'nın gelini Şeyda... Oğlu Ersin'in karısı. Dolunay (Soysert) oynuyordu bu rolü. Dolunay ayrılmış. Nedenini hiç bilmiyorum.

Ne kadar oldu seni bir dizide izlemeyeli?
Dokuz aydır çalışmıyordum, bana daha uzun olmuş gibi geliyor Çünkü çalışmayı çok seven biriyim. Ama ya hatalı bir seçim yaptım ya da "Asmalı Konak"tan sonra çok sevdiğim bir proje bir türlü çıkmadı. Durdurdum kendimi ben de. Çünkü çok sabırsızım. Aslında ütopik bir dünya kurdum kendime işle ilgili, bir türlü çok sevdiğim, tamamıyla beğendiğim bir iş olmuyor bu yüzden. Çok da fazla para kaybettim bunun için.

Özel hayatınla ilgili haberler, resimler seni öfkelendiriyor ya da canını sıkıyor mu?
Sıkıyor tabii. Ama şikayetim ünlü olmak değil. Ünlü olmak kadar güzel bir şey olamaz bu dünyada. Mehmet Öz de bu duyguyu yaşıyor, bir gazeteci de bu duyguyu yaşıyor, Hakan Şükür de yaşıyor. İlla sanatçı olmana gerek yok bunun için. Yaptığın işle sevilip bilinmek müthiş. O yüzden magazinden kaçmam ama bikinili resimlerim beni üzdü. Çünkü Türk toplumunda hiçbir erkek birlikte olduğu kadını öyle görmek istemez. Basındaki haberler gerçekten çok yanlış ve yanıltıcı oluyor. Canlı yayında çıkıp kendimi ifade etmeyi tercih ederim. Gerçi ben çok sesiz biriyim, çok konuşan bir kadın değilim, çocukken de böyleydim. O yüzden canlı yayınlarda çıkıp konuşmama en çok annem babam şaşırıyor. Ben o anlarda, kameralar önünde kendim gibi olabiliyorum ama resimler çok aldatıcı oluyor. Bir ön yargı oluşuyor çevrende. Tanıdıktan sonra birçok insan özür diler benden, daha önce hakkımda düşündükleri için. Çünkü bizim sektörde o kadar çok sahte melek var ki, seyircinin gözlerini boyuyorlar kanat çırpışlanyla. Benim buna ihtiyacım yok

Diğer insanlar seni nasıl bilsin, hakkında ne konuşsunlar istersin?
"İyi insan" desinler. Benim bütün derdim kendimle, kendi bütünümü tamamlamak ve bunun için uğraşmak istiyorum. Ün kibir yaratıyor, ben kibir yerine prensip ve saygı olması gerektiğini düşünüyorum. İnsana değer vermek çok önemli. Bu, kendini eğitmenle ilgili. Ne zaman kendini koşturacaksın, ne zaman durduracaksın bunu bilmek önemli. İnsan olmak da budur. Ama iş hayatında asabi bir kadın oluyorum doğrusu.

Sen insanlarda neyi merak edersin peki?
Birçok arkadaşımın soyadını bilmem ben. Benim için insanların ruhu önemli, bana yansıttığı ışık, enerji çok önemli. Aydınlık mı, karanlık mı...
Ben ruhsal isimleri okumaya çalışıyorum. Soyadı, ne iş yaptığı o kadar önemli değil.

İnsanlarla kolay anlaşır mısın?
Evet ama korurum kendimi. Şef af bir fanusum vardır benim. Herkesle samimiyimdir, herkese insanımdır, herkese güler yüzlüyümdür ama herkesi evime almam. Eğlence yerlerini sevmem pek, çünkü sakinimdir ben. Oralarda karşılaştığım insanlar benim masalımı bozuyorlar. Sadece görmem bile yetiyor onları. O yüzden hep mutlu çiftlerle görüşürüm, onların mutluluğu size de siner çünkü. İnsanlarla kurulan uzun ilişkilerin sırrının korunaklı ve seçici olmak olduğunu biliyorum.

Peki aşk ilişkileri de böyle midir?
Aşk da böyle, îş gibi yani. Nasıl şirketinin cirosunu artırmak istiyorsun, borsada değer kazansın istiyorsun bence aşk hayatı da böyle, emek sarf edeceksin. Aşk strateji gerektiren bir duygu. O yüzden aklını duygularını ve bedenini doğru yönlendirebilirsen, aşk ağlarını doğru bulabilirsen aşk katlanarak artıyor. Aşk bitiyor diyorlar ya, evet bitiyor. Ama karşındakine aşk yerine kocaman kocaman yeni paketler, hediyeler sunmak zorundasın. Bunun için de emek ve akıl gerekiyor, bu da başka bir aşk hali yaratıyor. Çoğu aldatılan kadını suçlu buluyorum sırf bu yüzden. Bazen ben de kendimi fark ediyorum kadın kadın davranmışken, içimizde var çünkü bu. Ama bazen aklımızı mutfakta unutuyoruz gibi geliyor bana. Yoksa erkekleri idare etmek gerçekten kolay. Akıllı olmak lazım.

Bir kadın nasıl akıllı olur bir erkeğe?
Erkekler sessizlik seviyorlar. Neyi, ne zaman yapacağını bileceksin ama. Çünkü fırtınaya da bayılıyorlar. Zaman zaman suni fırtına yaratacaksın. Ne zaman çay getireceksin, ne zaman süsleneceksin bileceksin. Erkekler kesinlikle bakımlı ve güzel kadınlar seviyorlar ve onlara bakıyorlar.

Sen kıskanç mısın peki?
Sadakat önemli bir şeydir benim için, ama arkadaşlıkta da. Çünkü ben öyleyim. Muhafazakâr biriyim. Anadolulu bir kadın gibi. Ben tam bir evli kadın gibi yaşarım sevgilimle. Sadakat ve sevgi anlamında, erkeğe laf getirmemek anlamında, doğru bir eş nasıl olursa öyle yaşarım ben. Çünkü her şeyi bozan kadınlar aslında. Kadınlarda şeytanın kokusunu daha çok duyarsın. O kadın arkanda bile olsa o kokuyu alırsın ve dönüp arkana bakarsın. Çok kıskanç değilim. Netimdir ben. Bir terslik hissedersem hemen başlarım "Ne var, ne oluyor?" diye. Yarım kalmış bir şey sevmiyorum, temizlemem lazım mutlaka.

Haberin Devamı