Gazete Vatan Logo

Çocukluk çağı kanserlerinin çoğu iyileşiyor

Türkiye’de yılda yaklaşık 3 bin çocuk, kansere yakalanıyor

Kanser tanı ve tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler sonucunda, yaklaşık yüzde 70’i tamamen iyileşebiliyor. Hastalıkla ilgili Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve Onkolojisi Uzmanı, Amerikan Hastanesi hekimlerinden Prof Dr. Rejin Kebudi, “Her hastalıkta olduğu gibi erken tanı çok önemli. Tanı konulduktan sonra tam donanımlı hastaneler tercih edilmeli. Bu hastalıkta moral ve destek yüksek tutulmalı” diyor.

* Çocukluk döneminde kansere yol açan en önemli nedenler neler?

Kanser hücresel düzeyde genetik bir hastalıktır. Sadece göz bebeği kanserinde iki göz birden kansere yakılanırsa kalıtsal olabilir. Mesela bazı nedenler var. Bunlara ajan diyoruz, tam olarak onaylanmamış ama sebep olduğu tahmin edilen. Mesela cep telefonları... Bitkilere yapılan ilaçlamalar... Çocuklarınız doğar doğmaz bütün aşılarını yaptırmanız ve direncini yüksek tutmanız gerekir. Direnç eksikliği hastalıklarında ise lenfomalar daha sık gözükür. En önemlisi ise kanser bulaşıcı bir hastalık değildir!

* Aile çocuğunun kansere yakalandığını nasıl fark eder?

Çocukluk çağı kanserlerini 0-18 yaş arası görebiliyoruz. 5 yaşındaki çocuklarda belirtiler daha çok ortaya çıkıyor. Mesela lif kanseri ise ergenlik döneminde görülüyor. Çocukluk çağında yüzde 30 oranında lösemi görüyoruz. Hemen arkasından beyin tümörü, sonra lenfoma kanseri, sonra yumuşak doku ve hemen arkasından kemik kanseri geliyor. Retina tabakası tümörü ise asla yetişkinlerde görülmez. Sadece bebeklerde ortaya çıkar. Belirtileri ise bulgular sonucu belirlenir. Vücudun herhangi bir noktasında şişlik, halsizlik gibi... Bunlar löseminin de bulgusu olabilir. Burun kanaması, kemik ağrısı ise kemik tümörünün belirtilerindendir. Ama her ağrı tümör değildir. Devamlılığı görülen ağrılar, belli bir zaman içerisinde geçmezse eğer, muhakkak hekime gitmelisiniz. Gözde kayma olduğunda, ateşsiz havaleler geçirildiğinde ise beyin tümörünün araştırılmasını talep etmelisiniz. Çocukluk çağı tümörlerinde Amerika’da yüzde 80, Avrupa’da yüzde 70, Afrika’da yüzde 10, Türkiye’de ise yüzde 65 oranda kurtarılma oranı var. Tedaviden sonra ise kesinlikle çocukları takip etmek gerekir.

Direnci artıracak besinleri sofranızdan eksik etmeyin

* Tedaviden sonra nasıl bir beslenme düzeni öneriyorsunuz?

Beslenme çok önemli. Burada da yanlışlar ortaya çıkabiliyor. Genellemeler yok! Kesin olan ise çocukluk çağında doğal ve dengeli beslemek gerekir. Sebze ve meyve özellikle çok önemli...

* Son dönemde bazı doğal otların iyileştirici yanları konuşuluyor. Siz bu duruma nasıl bakıyorsunuz?

“A maddesini verirsen çocuğun iyileşir” diye genel bilgi katiyen yoktur. Ama bazı besinlerin direnci artırma gibi özelliği var. Hiçbir isim vermiyorum çünkü bunlar suistimal edilebilecek konular.

Onkolog ekibini bir orkestra şefi gibi yönetebilmeli

* Çocukluk kanserinde nasıl bir tedavi yöntemi izliyorsunuz?

Kanser tedavisi bir ekip işidir. Kanser tedavisinde üç ana tedavi şekli var. Cerrahi, ilaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisi (radyoterapi). Bu tedavilerde çocuğun yaşı ve kanser türü çok önemli. Çocukların toplumun sağlıklı birer bireyi olarak uzun bir hayat yaşayabilmeleri için hem etkin tedaviyle çocukları kanserden iyileştirmek, hem de tedaviyi yan etkilerin en az olacağı şekilde planlamak gerekli. Çocuklarda kanser tedavisi multidisipliner bir ekip işidir. Bu ekipte çocuk onkoloji uzmanı liderliğinde, cerrah, radyasyon onkoloğu, radyolog, patolog, biyokimya ve mikrobiyoloji uzmanları, psikolog, kardiyolog nörolog gibi çocuk uzmanlığının diğer yan dalları, çocuk onkoloji hemşireleri ve gerektikçe diğer branşlar yer alır. Onkoloji alanında dünyada çok hızlı gelişmeler oluyor. Çocuk onkoloğu dünyadaki bilimsel gelişmeleri yakından izlemeli, ekibi bir orkestra şefi gibi yönetebilmeli. Bilimsel takip ve tedavi yanında, uzun ve zorlu süreçte ise çocuk ve aile ile yakın ve sıcak bir iletişim kurmalı. Kanser tedavisi uzun ve zorlu bir süreçtir. Çocuklar belli süreler sosyal ortamlarından, arkadaşlarından, okullarından uzak kalıyor. Bu süreçte çocuklara psikolojik ve sosyal olarak da destek olmak gerekir. Hastane ilköğretim okullarında eğitim, tedavi sırasında hastanede doğum günü, hastalığın durumuna göre yapılacak kısa geziler iyileşme süreci için çok önemli etkenler.

* Peki, bu hastalıkla ilgili bilinen en büyük yanlışlar neler?

Tedavisi yok gibi görülüyor. Ama bu hastalık tedavi ediliyor. Sadece kimin iyileşeceğini önceden bilemiyorsunuz. Doktorun anne-babaya her şeyi doğru söylemesi lazım. Tanı ve tedavi dönemi de çok kritik. Çocuklara şeker vermiyoruz sonuçta. Kan hücreleri düşüyor ve kan vermeniz gerekiyor. İyileşme sürecinde hastanede ya da evde kapılan bir enfeksiyondan dolayı bile hasta kaybedilebilir. Çocuğa hastalığını söylerken de yaşına, kültürüne ve psikolojisine dikkat etmek gerekir.

Virüs enfeksiyonlarına dikkat edin!..






Çocuklarda kanserin nedeni kesin bilinmiyor. Çünkü yetişkinler gibi dışarıdan çok fazla etki ve tepki almadıkları için anne karnında ya da ailesel faktörlerden dolayı bu hastalığa yakalanabiliyorlar. Kanser oluşumunda rol oynayan bazı yapısal ve çevresel risk faktörleri var. Bunlar şöyle:

* Bazı doğumsal / kalıtsal bozukluklar ve hastalıklar
* Bağışıklık yetersizliği sendromu
* Çeşitli virüs enfeksiyonu
* Radyasyona maruz kalma
* Bazı kimyasal maddelere maruz kalma
* Hamilelikte kullanılan bazı ilaçlar
* Ailesel kanser sendromları

Çocukluk çağı kanserlerinde uyarıcı belirtiler neler?

Çocukluk çağında kanserin erken tanısı için, erişkinlerde kullanılan tarama testleri kullanılmıyor. O nedenle çocukluk çağı kanserlerinde, en sık görülen uyarıcı bulgu ve belirtileri bilmek gerekir.
* Boyun, koltuk altı ve kasık bölgesinde lenf bezelerinde şişlik
* Vücudun herhangi bir bölgesinde şişlik
* Soluksuzluk, halsizlik
* Sık ateşlenme
* Ciltte morluklar, çürükler
* Burun, dişeti kanamaları
* Baş ağrısı, kusma
* Enfeksiyon tedavisine rağmen sebat eden öksürük, nefes darlığı
* Gelişme geriliği, aşırı kilo kaybı
* İdrarda kan, idrar ve dışkılamada zorlanma
* Göz bebeğinde parlaklık, gözde kayma

Kanseri yenmiş kişilerle onları tanıştırın

* Çocuğun hastalığını açıklarken ailelerin tepkileri nasıl oluyor?

Kanser denince hemen ölümü çağrıştırıyor. “Kanser eşittir ölüm” demek değildir. Kanser türlerinin birçoğu iyileşebiliyor. Kanserden korkmayacağız ve erken tanımaya çalışacağız. Düşünün bir anne babaya “Çocuğunuzun ateşi var” bile deseniz aile mahvoluyor. Anne babaya “Çocuğunuz kanser” diyorsunuz, hemen şoka giriyorlar ister istemez. Çocuğa ise “Sen kansersin” denmez. Şöyle anlatıyoruz; “Vücudumuzda hücreler var. Bunlar kontrolsüz büyürse tümör olur. Sadece yaramaz hücreler büyür. Cerrah amca ameliyat yapacak ve geçecek” diyoruz. Aileye tedavinin de uzun olacağını söylemeniz gerekiyor. Bir lösemi hastası en uzun 2 yıl, en az ise 6 ayda iyileşiyor. Bu süreç çok önemli... Okuldan ve sosyal çevrelerinden uzak kalıyorlar. Özellikle üniversite hastanelerinde onkoloji ilkokulları var. Çapa’daki kanserli çocuklarımızı yaz partisine götürdük. Tedavisi bitmiş olanlar da geldi. Onları görünce “Demek ki iyileşebiliyorlar” diye düşünüyorlar.

* Son dönemde değişen teknolojinin yararları ne yönde?

Türkiye’deki pediatri onkoloji eğitimi gayet iyi. Çocuk onkolojisi bölümlerinde tedavi yapılabiliyor. Türkiye’de uygulanan kemoterapi ve radyoterapi yurt dışı ile paralel gidiyor. Ekip çalışması tedavi için çok önemli.

Haberin Devamı