Gazete Vatan Logo

‘Anne yine altıma kaçırdıııım!’

Gece yatak ıslatma olarak dilimize çevirebileceğimiz nokturnal enürezis, insanlık tarihinde kayıtları bulunan en eski sağlık problemlerinden biri.

Tarih boyunca, birçoğu kaba hatta barbarca olan yöntemlerle bile tedavi edilmeye çalışılan bu probleme, günümüzde de süren cezalandırmayla çare aranması da ne yazık ki karşımıza çıkıyor. Ülkemizde yapılan araştırmalarda, yatak ıslatan çocukların % 35’inin ağır cezaya maruz kaldığı ortaya konulmuş. Altına kaçırmanın nedeni halk arasında yaygın olarak bilinenin aksine psikolojik değil; fizyolojik. Evet, çocuğunuz altını ıslattığı için kötü bir ruh hali içine giriyor olabilir ama bu, altına ıslatıyor olmasının verdiği utanç, mutsuzluk ve güvensizlik gibi duygulardan kaynaklanır. Bu olumsuz duygular da bir neden değil; sonuçtur. Hastalığın tedavisi tabii ki mümkün. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Selami Sözübir ve International Hospital Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Alagöl konuyla ilgili detaylı bilgiler veriyor.

NEDİR?
5 yaşın üzerindeki çocukların haftada en az iki kez olmak üzere gece uykusu sırasında farkında olmadan idrar yapmasına gece alt ıslatması diyoruz. Sağlıklı çocuklar da uyku öncesi aşırı sıvı aldıklarında gece idrar kaçırabilirler. Ama, bu olayın bir rahatsızlık olarak düşünülüp tedavi etme kararının verilebilmesi için 3 ayda haftada 2 kereden fazla olması gerekir.
Gece altını ıslatma (nokturnal enürezis) iki çeşittir. Baştan beri varsa birincil (primer) altını ıslatma, rahatsızlık sonradan ortaya çıkmışsa buna da ikincil (sekonder) altını ıslatma denir.

NE KADAR SIKLIKLA GÖRÜLÜR?
Gece altını ıslatma çoğu zaman mesane (idrar torbası) gelişimindeki gecikmenin bir sonucu. Bu nedenle de yaş ilerledikçe sıklığı azalır ve erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha sık görülür. 3 yaşındaki çocukların yüzde 40’ı altını ıslatırken bu oran 5 yaşında % 20’ye ve 6 yaşında % 10’a düşer.

NEDEN?
Gece altını ıslatma büyük oranda genetik yatkınlığa dayanır. Anne ve babadan birisinde altını ıslatma öyküsü varsa çocukta % 44, ikisinde birden varsa % 77 oranında altını ıslatma sorunu yaşanır. Genel olarak psikolojik olayların sık görülen birincil gece altını ıslatma sorununa yol açmadığı gerçeği bu çocukların büyük çoğunluğunda bir ruhsal sorun aramaya gerek olmadığını ortaya koymuştur.
Gece altını ıslatan çocukların % 3’ü civarındakilerde böbrek ve idrar yollarına ait doğuştan bozukluklar, böbrek hastalıkları, gizli bel kemikleri açıklıkları (spina bifida), şeker hastalığı, sara hastalığı, parazitler, besin alerjileri gibi bu duruma neden olan başka hastalıklar olabilir.

HANGİ AŞAMADA DOKTORA GÖTÜRMELİYİZ?
Gece altını ıslatan çocuklarda aşağıdaki özellikler varsa en kısa zamanda ileri tetkik ve inceleme amacıyla uzman bir doktora başvurun.

Gece altını ıslatma hiç altını ıslatmamış bir dönemden sonra ani olarak başladıysa,
Gündüzde altını ıslatıyorsa,
Kabızlık ya da kakayla altı da kirleniyorsa,
İdrar yaparken ağrı duyuyorsa,
Bir günde 7’den çok idrara çıkıyorsa,
Tuvalete koşarak ya da son dakikada gidiyorsa,
İşeme sayıları haftada 2’den fazla ve gecede 1!den fazlaysa,
Gece içinde işemesi az miktarda ama fazla sayıdaysa bir doktora danışmanızda yarar var.

ALTINI ISLATIYORSA BEZ BAĞLAMAK DOĞRU MU?
Doğru değil. Çünkü çocuğunuzun o ıslaklık duygusunu hissetmez ve durumundan rahatsızlık duymaz. Bu nedenle de tedavi olması gerektiğini kavrayamaz. Anlayacağınız altını ıslatan çocuğa bez bağlamak onun bu durumdan rahatsız olma durumunu ortadan kaldırır. Dolayısıyla altını bağlamaya devam ettiğiniz sürece bu sorunu ortadan kaldıramazsınız.

TEDAVİ KONUSUNDA NELER YAPILIYOR?
Gece altını ıslatan çocukların bir kısmı kendiliğinden düzelecektir ama çocuğa ve aileye sıkıntı vermesi, çocuğun kendine güvenini azaltabilmesi, birlikte başka davranış ve duygulanım sorunlarının olabilmesi nedeniyle tedavi önerilir. Tedaviye başlamadan önce uzman ve gece altını ıslatma konusunda tecrübeli bir doktor tarafından çocuğunuzun detaylı fiziksel muayenesi yapılmalı. İdrar kaçırmaya yol açabilecek diğer tüm nedenler gözden geçirilmeli.
Tedavide başarı için; anne-baba olarak sizin, çocuğunuzun ve doktorunuzun arasındaki iletişimin iyi olması. Ana prensip çocuğunuza güven vererek suçluluk hissini ortadan kaldırmanız ve mümkünse mimiğinizin olayı sahiplenmesini sağlamanız.
Öncelikle denemeniz gereken, çocuğunuzun veya sizin gece uyanmasına dönük programlar. Önce çocuğunuzun kendiliğinden uyanmasını deneyin. Uyanmıyorsa onu gece siz uyandırıp tuvalete gitmesini sağlayın. Ailenin desteğiyle beraber motivasyon tedavisi ve ilaç tedavisi beraber uygulanırsa bu çocuklarda tedavide başarı oranı %70-80. İlaç tedavisinin en önemli dezavantajıysa tedavi kesildikten sonra rahatsızlığın yüksek oranda tekrar riski bulunması. Bu nedenle son yıllarda alarm ve ilaç tedavisinin birlikte kullanılması önerilir. Alarm cihazları çocuk idrar kaçırmaya başlar başlamaz onu uyandırarak, mesanesini kontrol etmesine yardımcı olur. Alarm tedavisine de en az üç ay devam etmek gerekir. Bu tedaviyle çocuklarda % 85’lere varan iyileşme sağlanır. Alarm tedavisi sonunda tekrarlama riskiyse çok düşük.


Başlama zamanı
Alt ıslatma çocuk ve aile için bir sorun olmaya başladığında tedavinin zamanı gelmiş demektir. Ama bu 5 yaşından daha önce olmamalı. Tedavide üç temel adım uygulanır:
1 Öncelikle çocuğunuzn günboyu düzenli sıvı alımı ve işeme alışkanlığının önemi üzerinde durun.
2 Enüretik alarm kullanabilirsiniz.
3 Antidiüretik ilaçlar da tedavide etkili.
Tedavide ilk ve en önemli adım, çocuğunuzu tedaviye motive etmeniz. Bunu sağlamak içinde, onunla sıcak bir ilişki kurmak, anlayışlı oolmak, problemin çözüleceğine dair güven vermek ve çocuktaki suçluluk duygusunu gidermek çok önemli.

Yöntemi
Kontrollü çalışmalarda etkinliği test edilen ve bugün için rutin kullanımı önerilen yalnız iki tedavi metodu var. İlaçla ve enüretik alarm sistemiyle.
Alarm sistemi: Şartlı refleks geliştirme prensibine dayalı olarak çalışan alarm cihazları, çocuğu uyandırarak, mesanenin aşırı dolduğunu tanımayı öğretir. Böylece çocuk, tedavi sonunda, ya yatak ıslatmak yerine uyanıp tuvalete gitmeyi ya da şartlanma yoluyla mesane kasının kasılmasını durdurmayı öğrenir. Bu cihazın başarısı için çocuğunuzun, sizin istekli ve sabırlı olması gerekir. Her şeyden önce çalan zille bütün ailenin uyku düzeni bozulacak ve buna karşın tedavinin genellikle 3-6 ay sürdürülmesi gerekecek.
Alarm cihazı birkaç damla idrar kaçırıldığında aktive olur, ses veya titreşimle uyarır. Böylece öçocuğunuz uyanıp kendini kontrol edebilir. Bu yöntemin bilinen bir yan etkisi yok. Cihaz taşınabilir ve iki parçadan oluşur.
Alarm, pijamanın herhangi bir yerine ya da kola tutturabilirsiniz. Ara kabloyu çamaşıra dikilmiş olan kılıfın içine algılayıcı olarak yerleştirin.
Cihazın kordonsuz, daha pratik şekli de var. İdrarın ilk salınımıyla birlikte devreye giren alarm, çalışmaya başlar ve çocuğunuzu uyandırır.

İlaçla tedavi
Vazopresin adlı bir hormonun, bazı özellikleri giderilmiş sentetik benzeri bir ilaçla tedavi edilir. Tablet, burun spreyi ve ağızda eriyen formları var. İlaç, güvenli bir ajan ve yan etkiler nadir, hafif. Ama ilaç kullanımı sırasında sıvı kısıtlaması gerekiyor.
Uyku apnelerine yol açan hastalıklarda enürezis sıklığı daha yüksek olur. Üst solunum yolu tıkanıklığı giderilirse yatak ıslatma sona erer.

Haberin Devamı