2.7 milyar dolarlık rüzgar savaşı!

Haberin Devamı

Orman Bakanlığı ile enerji şirketleri Gelibolu’da karşı karşıya geldi. Bakanlık’ın bölgenin tarihi ve ekolojik açıdan değerli olduğu gerekçesiyle bölgeyi ‘Milli Park’ ilan etmek istedi. Lisans alan yatırımcılar ise karara tepki gösterdi.

Truva ve Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası şimdi bir başka büyük mücadeleye sahne oluyor. Bölgeye rüzgar santrali kurmak isteyen yatırımcılar ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı bürokratları arasında 1 yıldır devam eden savaşın ekonomik büyüklüğü ise tam 2.7 milyar dolar...

Türkiye’deki rüzgar yatırımları hızla artıyor. Bugün toplam elektrik üretiminin yüzde 3’ü rüzgar santrallerinden sağlanıyor. Toplam kurulu güç ise 3000 megavata ulaştı. İnşası halen devam eden ve kısa zamanda devreye alınması planlanan santrallerin büyüklüğü ise 1000 megavat. Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan yol haritasına göre, 2023 yılına kadar toplam kurulu güç 20 bin megavata çıkarılacak.

Milli Park olabilir mi?

Tam her şey yolunda giderken bir ‘Ankara klasiği’ olarak devreye yine bürokrasi girdi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü geçtiğimiz yıl İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin ‘Milli Park’ ilan edilmesini öngören bir tebliğ yayınlamak için harekete geçti. Düzenlemeyle İstanbul ve Gelibolu yarımadası milli park ilan edilecek ve bölgeye yatırım yapmak isteyenlere yeni izin verilmeyecekti.

Daha önce lisans almış olan yatırımcılar bu gelişme üzerine soluğu Enerji Bakanlığı’nda aldı. Bakan Taner Yıldız ile yapılan görüşmelerin ardından Orman Bakanlığı’na gidildi. Hemen ardından da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Enerji Komisyonu ve Çevre Komisyonu üyeleri ziyaret edildi. Bu çalışmaların sonrasında tebliğ çalışması durduruldu. Ancak Orman ve Su işleri Bakanlığı, herhangi bir mevzuat olmamasına yaklaşık 1 yıldır bölgeye yeni yatırım yapılmasını bürokratik yollarla engelliyor.

1500 megavatlık sarsıntı

Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Ataseven, “Bölgede izin bekleyen projelerin toplam büyüklüğü 1500 megavata ulaşmış durumda. Bunun parasal değeri 2 milyar euroyu (2.7 milyar dolar) buluyor. Sorunun en kısa zamanda çözülmesini arzu ediyoruz” dedi. Ataseven, TEİAŞ tarafından yeni yatırımlara kolaylık sağlaması için 3000 megavatlık ilave tesis edildiğine işaret ederek, “Bu imkandan da maalesef yatırımcılar istifade edemiyor. Bu da bizi fazlasıyla rahatsız ediyor” bilgisini verdi.

Kanadalılar rüzgara kapıldı

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) verilerine göre geçtiğimiz yıl 646 megavatlık rüzgar santrali sisteme katıldı. Rüzgar santrallerinde 7 milyar 494 milyon megavat elektrik üretildi. Rüzgar liginin şampiyonu ise Polat Enerji oldu. Polat Enerji, 327 megavatlık kurulu güce ulaşarak uzun yıllardır liderliği elinde bulunduran Demirer Ailesi’ni geride bıraktı. Polat Enerji, Kanada’da 76.1 milyar dolarlık varlık yöneten The Public Sector Pension Investment Board adlı emeklilik fonuna satılmıştı. Fon, Kanadalı güvenlik güçlerinin ve atlı polislerin parasını yönetiyor. Sıralamada Demirer Enerji 315 megavat ile ikinci olurken, Bilgin Enerji 295 megavatlık kurulu güçle üçüncü oldu. Enerjisa 187.2 megavat ile sıralamada dördüncü olurken, Aksa Enerji 147 megavat ile beşinci sıraya yerleşti.

MARMARA BÖLGESİ YATIRIMDA BİRİNCİ

En fazla rüzgar santrali Ege Bölgesi’nde bulunuyor. Türkiye’nin rüzgar enerjisindeki kurulu gücünün yüzde 40’ını (1210 megavat) Ege Bölgesi’ndeki elektrik üretim tesisleri oluşturuyor. Ege Bölgesi’ni yüzde 35’lik oranla (1054 megavat) Marmara Bölgesi takip ediyor. Akdeniz Bölgesi ise yüzde 14’lük (435 megavat) kurulu güçle üçüncü sırada yer alıyor. Rüzgar enerjisindeki kurulu gücün illere göre dağılımında ise ilk sırayı Balıkesir alıyor. Kurulu güçte yüzde 24’lük bir paya sahip olan Balıkesir’de 712 megavatlık rüzgar enerjisi santrali bulunuyor. İzmir’deki rüzgar santrallerinin kurulu gücü 576 megavata (yüzde 20) karşılık geliyor. Manisa ise 366 megavatlık (yüzde 12) kurulu güçle bu alanda üçüncü sırada bulunuyor. İnşa halindeki santrallerin bölgelere göre dağılımlarına bakıldığında da Marmara Bölgesi’nin yüzde 42’lik oranla ilk sırada olduğu görülüyor. Marmara’yı yüzde 38’le Ege, yüzde 15’le Akdeniz izliyor.

DİĞER YENİ YAZILAR