Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) geçtiğimiz yıl kurul tarihinin en yüksek bağışını aldı. SPK 2013 Faaliyet Raporu’nda yer alan bilgilere göre, SPK’ya geçen yıl 34 milyon 117 bin 448 liralık bağış ve yardım yapıldı. VATAN’ın görüşlerine başvurduğu SPK yöneticileri bu paranın Borsa İstanbul’dan geldiğini açıkladı. SPK’dan yapılan açıklamada “34 milyon 117 bin 448 TL tutarındaki Kurum ve Kişilerden Alınan Bağış ve Yardımlar Gelir kaleminin yüzde 99 kısmı, İMKB mülkiyetinde iken 6362 sayılı Kanun gereğince Kurulumuza devredilen Ankara’daki Kurul hizmet binasının Kurul kayıtlarına alınmasından kaynaklanmıştır” denildi.
SPK’nın 2013 yılında gelir beklentisi 95 milyon 510 bin lira idi. Ancak Sermaye Piyasası kayda alma ücretlerinin beklentilerin yüzde 40 üzerinde gerçekleşmesi ve bu beklenmeyen bağışla Üst Kurul, geçtiğimiz yıl gelirlerini yüzde 70 oranında artırdı ve 162 milyon lira gelir elde edildi. Buna karşın kurumun giderleri de 80 milyon TL ile beklentilerin altında gerçekleşti.
6 milyon TL ceza kesildi
2013 yılında 121 kişi ve kuruma uyarı cezası veren SPK, 97 defa suç duyurusu ve işlem cezası yasağı uyguladı. 91 gerçek ve tüzel kişi hakkında da idari para cezası uygulandı. Üst Kurul, idari para cezalarından 2013 yılınd 6 milyon 135 bin lira gelir elde etti.
Manipülasyonda büyük rekor
2011’de 21 suç duyurusunda bulunan SPK, 2012’de ise 29 defa mahkemenin yolunu tuttu. SPK, 2013’te 50 defa suç duyurusunda bulunurken, en fazla hassasiyet gösterdiği konu manipülasyon konusu oldu. Daha önce yılda 12 olan manipülasyon soruşturmaları 2013’te 35 ile tüm zamanların rekorunu kırdı.
Foreks piyasası işlem hacmi uçtu
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) çok tartışılan Foreks piyasalarında yaşanan gelişmeleri de net bir şekilde ortaya koydu. Halen 34 şirketin faaliyet gösterdiği foreks piyasasında toplam 43 bin 194 müşteri hesabı bulunuyor. Günlük ortalama 11.3 milyar lira işlem hacmi olan foreks piyasasında yıllık hacim 3 trilyon liraya ulaştı.
1 milyon doğalgaz abonesi faturasını gecikmeli ödüyor. Bu abonelere ayda 8 TL’ye ihbarname gidiyor. Gaz şirketleri yılda 96 milyon TL’ye ulaşan gecikme faturasını vaktinde ödeyene yansıtıyor.
10 milyon doğalgaz abonesi faturasını geç ödeyen aboneler yüzünden her yıl 9.6 lira fazla ödeme yapıyor. Gaz Dağıtım Şirketleri Birliği (GAZBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aslan, “Her ay 10 milyon doğalgaz abonesinin 1 milyonuna tebligat gönderiyoruz. PTT kanalıyla yapılan bu tebligatların maliyeti 8 TL’ye ulaşıyor.” dedi ve ekledi: “Geç ödeyenlerin parasını doğalgaz faturasını zamanında ödeyenler finanse ediyor. Vatandaşın cebinden her yıl 96 milyon lira gecikme bedeli çıkıyor.”
Türkiye’deki 10 milyon doğalgaz abonesinin büyük bir bölümünün faturasını zamanında ödediğini anlatan Arslan, “Geriye kalan abonelere her ay ihbarname gönderiyoruz. ‘10 gün içinde ödeme yapmazsanız gazınızı keseriz’ diyoruz. 1 milyon abone ihbarnameden sonra gecikme faiziyle ödeme yapıyor. Geriye kalanlarda -ki bunların büyük büyük çoğunluğu esnaf- ‘kesme emri’ geldikten sonra ödemesini yapıyor. Esnaf bu sayede 25 gün kazandığını düşünüyor ve ilk faturadan. 55 gün sonra faturasını yatırıyor. Dolayısıyla doğalgaz sektöründe kaçak oranı neredeyse sıfır..”
Gazbir Başkanı Arslan, doğalgaz abonelerinin bir bölümünün adres değişikliği nedeniyle borcunu ödemediğini anlattı. Arslan, şunları söyledi: “Sorunun çözümü için doğalgaz dağıtım şirketlerine adrese dayalı nüfus bilgi sistemine erişim verilmesini istedi. Arslan, “Fatura tahsilatında öne çıkan bir diğer sorunda kaçak sorunu. Evde oturanların bilinmemesi nedeniyle fatura edilmeyen kullanımı kaçak olarak tanımlıyoruz. Yani dağıtım şirketlerine bildirim yapmadan kullanım yapanlar... Dağıtım Şirketleri adrese dayalı nüfus kayıt sistemine, kimlik paylaşım sistemine ve tapu sistemleri ile harita bilgi bankalarına bağlanarak çift taraflı veri sağlayabilecek yetkinlikte sistemlere sahiptir.Bu bağlantılar online olarak sağlanırsa, hangi evin boşaldığı ve boş evlerde yeni oturanların sözleşmesiz tüketim yapıp yapmadıkları kolaylıkla tespit edilebilir hale gelecektir. Dolayısıyla, sayaç okuma dönemlerinde otomatik olarak kaçak faturası oluşturulması ile kaçak oranları düşecektir.”
TEB, ‘zenginleri’ ikna edip, fikirlerini hayata geçirmekte zorlanan mucitlere para vermeye ikna veriyordu. Banka, girişimcinin önünü açan bu uygulamayı şimdi yurtdışına taşımaya ve oradan kaynak sağlamaya hazırlanıyor.
Türk Ekonomi Bankası (TEB) Türk mucitleri dünya zenginleriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Daha önce Türk milyonerlerle fikri olan girişimcileri ‘Melek Yatırımcı Platformu’nda buluşturan TEB, şimdi çıtayı bir ‘tık’ daha yükseltiyor ve dünyadaki melek yatırımcıları sermaye bekleyen Türk girişimcilerle buluşturuyor. ‘Özel Melek Yatırım Platformu’ ile BNP çatısı altındaki diğer ülkelere de örnek olan TEB’in kapısını çalanların sayısı ise her geçen gün daha çok artıyor. TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, “Dünyadaki melek yatırımcıları sermaye bekleyen girişimciler ile buluşturacağız. TEB Özel Melek Yatırım Platformu’nun know how’ını ihraç etmenin altyapısını hazırlıyoruz” dedi.
Paralar mevduatta
Mendi’nin verdiği bilgilere göre ‘özel bankacılık’ hizmeti alan zenginler varlıklarını daha çok mevduatta tutuyor. Ancak son yıllarda faizlerde yaşanan hızlı düşüş zengin yatırımcıları daha cesur davranmaya itti. Portföylerde yüzde 70’lere kadar gerileyen mevduat belirsizliklerin artmasıyla yeniden yüzde 80’lere kadar yükseldi. Parası olan yatırımcılarla fikri olan girişimcileri buluşturan ‘Özel Melek Yatırım Platformu’nun bu noktada çok önemli bir aracılık rolü üstlendiğini anlatan Gökhan Mendi, “Özel bankacılık müşterilerinin aslında kendileri de birer girişimci. Hem yeni girişimcilere mentorluk, danışmanlık yapıyor onlara yol gösteriyorlar hem de teknolojiyi ve yeni gelişmeleri yakından izliyorlar. Bazı şirketlerin Ar-Ge bölümleri de start-up yatırımlarla ilgileniyor” değerlendirmesini de yaptı.
Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Barzani, Bağdat’taki merkezi hükümete rest çekti. “Bağdat izin versin ya da vermesin 2 Mayıs’ta Ceyhan’daki petrolü akıtacağız” dedi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Necirvan Barzani, “Bağdat izin versin ya da vermesin 2 Mayıs’ta Ceyhan’da depolarda bekleyen petrolü satacağız” dedi. Ceyhan’daki depolarda halen 1.5 milyon varil petrol bulunduğunu hatırlatan Barzani , “Türkiye almak isterse onlara satarız eğer istemezse başka ülkelere satarız. Bu bizim son kararımız” diye konuştu.
Irak merkezli Rudaw haber sitesine konuşan Barzani, Bağdat yönetiminin aylık ödemeleri yapmadığını ve bu nedenle memurların maaşlarını ödemekte ciddi sıkıntı yaşadıklarını anlattı. Barzani, “Her ay yaklaşık 730 milyon dolar ödeme yapılması gerekiyor. Biz sadece 430 milyon dolar alabildik. Ocak ve Şubat ayında ödemeler böyle geldi. Mart ve Nisan ayında ise hiç ödeme yapılmadı” dedi.
Kuraklık elektrik üreten barajları susuz bıraktı, elektrikte doğalgaz öne çıktı. Hava şartları bu şekilde devam ederse Türkiye’nin gaz faturası 1.4 milyar dolar kabaracak.
Türkiye’yi etkisi altına alan sıcak havalar enerji sektörünü de olumsuz etkiliyor. Kuraklık yüzünden elektrik üretiminde hidorelektrik santrallerinde üretilen elektrik miktarı azalırken, doğalgaz çevrim santralleri tam gaz çalışıyor. Elektrik üretiminde doğalgazın payı yüzde 44’ten yüzde 47’e yükselirken, beklenen yağışların gelmemesi halinde bu rakamın yüzde 50’ye kadar çıkmasından endişe ediliyor. Elektrik üretiminde doğalgazın payının artması Türkiye’nin daha fazla gaz ithal etmesi anlamına geliyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından hazırlanan projeksiyona göre doğalgaz tüketimi bu yıl 46.5 milyar metreküp olacaktı. Ancak Enerji yönetimi ve EPDK yaşanan son gelişmeler ışığında bu rakamı revize etti. Yeni projeksiyona göre bu yıl doğalgaz tüketimi 50 milyar metreküp olacak. Yani tüketim hedeften 3.5 milyar metreküp daha fazla olacak. Doğalgazın 1000 metreküp ortalama fiyatının 400 dolar olduğu düşünüldüğünde bu da 1.4 milyar dolarlık ilave bir yük demek.
Elektriğin %47’si gazdan
Dicle Elektrik Dağıtım Bölgesi’nde 4.9 milyar liralık kaçak-elektrik kullanıldı. Ödenmeyen fatura 35 milyon elektrik abonesine bölüştürüldü. Elektrik faturamız abone başına 140 lira artmış oldu.
Türkiye’deki elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirmeleri geçen yıl tamamlandı. Özelleştirmeyle devletin kasasına 12.7 milyar dolar girerken, ihaleyi kazanan şirketleri de zorlu bir maraton bekliyordu.
Özelleştirme sürecinde tüm gözler Türkiye’nin kaçak-kayıp rekortmeni Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş’nin (DEDAŞ) üzerindeydi. Özelleştirme öncesi Sayıştay tarafından hazırlanan raporlara göre bölgedeki kaçak-kayıp oranı yüzde 71 seviyesindeydi. Ancak daha vahim olan bölgedeki elektrik tüketiminin her geçen yıl hızla artmasıydı. Enerji Bakanlığı verilerine göre 2009-2013 arasında elektrik tüketimi 15.5 milyardan 19.3 milyara yükseldi. Yani tüketim 5 yılda yüzde 24 arttı.
Kaçak her yıl %5 büyüdü
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, “25 kuruş 25 kuruş para toplayıp daha sonra bunu nasıl kredi olarak kullandıracağım diye düşünmek mantık olarak ters geldi” dedi.
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Türkiye Finans’taki yüzde 11.5’luk hisselerini satarak sektörden tamamen çıkmak istediklerini açıkladı. “Türkiye Finans’ta az bir hissemiz kaldı. Eğer ortaklarımız ilgilenirse onu satacağız” diyen Ülker, “Ben 25 kuruş 25 kuruş para toplamaya uğraşıyorum, bankada yönetim kurulu ‘Şu 100 milyon doları dağıtmamız lazım çünkü gece onlar kasada kalırsa banka bilançosuna eksi yazılıyor’ diyor. Yani mantık tamamen ters. Onun için sanayiciliğe devam edeceksem, perakendecilikte mal satacaksam bankacılık yapmamam lazım” dedi. Sanayici bir aileden geldiği için bankacılığa çok farklı baktığını anlatan Ülker, “Bankada kendi adıma hesap açıp yatırım da yapmam. Kendi paramı bankaya koymam. Özel bankacılık (Private Banking) hesabım yok” dedi.
Para bile batırdım
Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi de girişimci sayısının yetersiz olması. Yeni şirketler ortaya çıkmadıkça işsizliği yüzde 10’un altına indirmek mümkün değil. Murat Ülker, yeni girişimlere her zaman destek olduğunu belirterek, “Bu tür şeylerle ilgileniyorum, para da batırırım yani. Gözde Girişim’de bunu yapıyoruz” dedi ve ekledi: “Siz sadece ayakta kalanları görüyorsunuz. Yıllardan beri bunu yapıyorum.”
Elektrik üretiminde kömürün payını artırmak isteyen enerji yönetimi yeni yatırımlar için düğmeye bastı. Yatırımlar bittiğinde doğalgaz faturası her yıl 14 milyar dolar azalacak.
Petrol ve doğalgazda dışa bağımlı olan Türkiye, enerji faturasını düşürmek için yerli kaynakları devreye sokmaya çalışıyor. Bu noktada öne çıkan kaynakların başında kömür geliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (EIA) verilerine göre, Çin elektrik ihtiyacının yüzde 78’ini kömürden karşılıyor. Bu ülkeyi yüzde 45 ile ABD’de, yüzde 44 ile Güney Kore, Danimarka ve Almanya takip ediyor. Hatırı sayılır bir kömür rezervine sahip olan Türkiye’de ise bu oran yüzde 25’ler seviyesinde.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yeni yatırımlarla bu rakamı yüzde 42’lere çıkarmayı hedefliyor. Bakanlığın yol haritasına göre 2023’te Türkiye’deki elektrik üretim tesislerinin toplam gücü 100 bin megavat olacak. Bunun 30 bin megavatlık bölümünün kömür santrallerinden oluşması hedefleniyor.
Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürü Mustafa Aktaş, “Ülkemizdeki yerli termik santral kurulu gücü 8 bin 516 megavat civarında. 2023 hedeflerine ulaşabilmek için 21 bin 500 megavatın üzerinde ek yatırıma ihtiyaç var” dedi. Aktaş’ın verdiği bilgilere göre yeni santral yatırımlarının 4 bin megavatlık bölümü TKİ kanalıyla gerçekleşecek. Geriye kalan 18 bin 500 megavatın 11 bin megavatı Elektrik Üretim A.Ş kanalıyla, 4 bin 500 megavatlık kısmı taş kömürü ile ve kalan 3 bin megavatlık kısmı da MTA’nın yeni bulduğu rezervlerle yapılacak.